Kitabın Adı: Cyrano De Bergerac
Kitabın Yazarı: Edmond Rostand
Kitap Hakkında Bilgi:
Cyrano de Bergerac 1897’de Fransız oyun yazarı Edmond Rostand tarafından kaleme alındı ve kısa sürede yazarının en ünlü eseri oldu. Gerçek bir kişilikten yola çıkılarak yaratılan ve ilk kez 28 Aralık 1897’de Paris’te sahnelenen oyun, yazarının ilgi çekici üslubu ve kendine özgü şiirsel diliyle dikkat çekti.
“Cyrano de Bergerac” karakterinin en belirgin yönü, güçlü kişilerle mücadele cesareti, ahlaki kaygıları ve hitabet gücüdür. Öte yandan zeki, cesur ve çirkinliğinden ötürü acı çeken ana karakteriyle bu tiyatro eseri, çeşitli nedenlerle toplumun dışladığı kişilere ve ezilenlere yakılmış bir ağıttır.
Cyrano de Bergerac 1897’de Fransız oyun yazarı Edmond Rostand tarafından kaleme alındı ve kısa sürede yazarının en ünlü eseri oldu. Gerçek bir kişilikten yola çıkılarak yaratılan ve ilk kez 28 Aralık 1897’de Paris’te sahnelenen oyun, yazarının ilgi çekici üslubu ve kendine özgü şiirsel diliyle dikkat çekti.
“Cyrano de Bergerac” karakterinin en belirgin yönü, güçlü kişilerle mücadele cesareti, ahlaki kaygıları ve hitabet gücüdür. Öte yandan zeki, cesur ve çirkinliğinden ötürü acı çeken ana karakteriyle bu tiyatro eseri, çeşitli nedenlerle toplumun dışladığı kişilere ve ezilenlere yakılmış bir ağıttır.
Kitabın Özeti:
Birinci Perde:
Yıl 1640. Burgonya Otelinin salonu La Clorise oyununu izlemek için gelen her kesimden insanla dolmuştur. Bunların arasında Cadet Bölüğü Muhafız Kıtasına yeni atanan Christian de Neuvillette de vardır. Christian, uzaktan görüp âşık olduğu kadının kim olduğunu söylemesi için yanında Lignière’yi getirmiştir. Lignière oradan bir an önce sıyrılıp meyhaneye gitmeyi planlarken şair pastacı Ragueneau’yu görür. Ragueneau, Lignière’ye Cyrano Savinien Hercule de Bergerac’ı görüp görmediğini sorar. Cyrano, Phaidon rolündeki Montfleury’ye bir ay süreyle sahneye çıkmasını yasak etmiştir. Ragueneau bir markiyle Cyrano’nun gelip gelmeyeceği konusunda bahse tutuşurken Magdelaine Robin Roxane locada görünür. Yanında yine hiçbir yerde peşini bırakmayan Kont de Guiche vardır. Christian’ın Roxane’yi görüp afallamasından yararlanan bir yankesici onu soymaya çalışırken Christian durumu fark eder. Yankesici, Christian’a Kont de Guiche hakkında yazdığı hicviye nedeniyle Lignière’ye 100 kişinin saldıracağını söyler. Christian salondan ayrılmış olan Lignière’yi bulmak ve haberi vermek için oradan ayrılır. Perde açılıp Montfleury sahnede görüldüğünde Cyrano ortaya çıkar ve ona sahneden inmesini söyler. Seyirciler itiraz edince Cyrano isteyenle düello yapacağını ilan eder ancak kimse buna cesaret edemez. Kendini Kont de Guiche’ye ispatlamaya çalışan Vikont de Valvert, Cyrano’nun en hassas noktası olan kocaman burnuyla alay etmek ister. Cyrano ona hem okuduğu baladla şiirdeki yeteneğini hem de kılıç kullanmadaki dillere destan olmuş ustalığını gösterir. Halk tarafından büyük bir coşkuyla izlenen bu çekişme sonrası Le Bret arkadaşı Cyrano’ya Montfleury’ye olan düşmanlığının nedenini sorar. Cyrano kuzeni Roxane’ya aşıktır ancak burnunun büyüklüğü nedeniyle aşkını bir türlü ilan edememiştir. Bir oyunda Montfleury’nin Roxane’ye bakışını yakalamış ve çok hiddetlenmiştir. Le Bret, Cyrano’yu duygularını söylemesi için cesaretlendirmeye çalışırken yanlarına Roxane’nin dadısı gelir ve Roxane’nin kahraman kuzenine söyleyecek bir şeyi olduğunu söyler. Bu konuşma için ertesi gün Ragueneau’nin dükkanında buluşmak üzere anlaşırlar. Heyecandan yerinde duramayan Cyrano, Lignière’nin içinde bulunduğu zor durumu öğrenir ve ona pusu kurmuş kişilerle kahramanca çarpışarak hepsini mağlup eder.
İkinci Perde:
Pastanede Roxane, Cyrano’nun bölüğündeki baronlardan biri olan Christian’a âşık olduğunu söyler ve ondan, onu her türlü tehlikeden korumasını, himaye etmesini rica eder. Cyrano, hayal kırıklığı ve acısını gizleyerek bunun için genç kadına söz verir. Roxane oradan ayrıldığında Cyrano’nun etrafını akşamki çarpışmayı öğrenen cadetler sarar ve 100 kişiyi nasıl tek başına devirdiğini anlatmasını isterler. O sırada Christian da gelir, kendisini acemi çaylak olarak gören Gaskonlara varlığını kanıtlamak için Cyrano’nun hassasiyetini bilmesine rağmen burun kelimesini, konuşmasını kesmek suretiyle sık sık yeniler. Cyrano çileden çıksa da sevdiği kadının hatırına susar ve kendini ona tanıtır. Roxane’nin mektup beklediğini öğrenen Christian’ın eli ayağına dolaşır çünkü o, kadınların karşısında güzel sözler söylemek yeteneğinden mahrumdur. Roxane’nin hüsrana uğrayacağından korkan Cyrano, mektupları Christian’ın ağzından kendi yazacağını vaat eder.
Üçüncü Perde:
Roxane, Christian’ın mektuplarından her geçen gün daha fazla etkilenmektedir. Christian duygularını ifade etmek için artık Cyrano’ya ihtiyaç duymadığını düşünür ve bu işi tek başına yürütmeye karar verir ancak başaramaz. Bu arada Christian’ın kumandanı Kont de Guiche, Roxane’yi gün geçtikçe daha fazla sıkıştırmaya başlamıştır. Arras Kuşatmasından bir gün önce kendisini ziyaret eden Kontu oyuna getiren Roxane, Cyrano’nun da yardımıyla Christian’la evlenir. Nikah töreninden sonra durumu anlayan Kont, Christian’ı derhal cepheye gönderir. Roxane çiçeği burnunda eşini yine Cyrano’ya emanet eder.
Dördüncü Perde:
Bir aydan beri Christian ve Cyrano cephenin en tehlikeli mevkiinde sırt sırta mücadele etmektedirler. Bu durumda bile Cyrano, her sabah düşman hatlarını geçerek Roxane’ye yazdığı mektupları götürmeyi aksatmamıştır. İspanyolların hücum edeceğini öğrenen Christian, Roxane’ye veda mektubu yazmayı temenni ettiğini söyler. Cyrano’nun cebinden çıkarak ona verdiği mektuptaki gözyaşı izinden gerçeği anlayan Christian genç kadına her şeyi anlatmasını konusunda ısrarcı olur. Mektuplarda yazılanlardan başı dönen Roxane sürpriz bir ziyaretle bölüğün konumlandığı yere geldiği sırada Christian düşmanın ilk kurşunuyla vurularak ölür. Roxane, Christian’ın mektubunu bulunca iyice yıkılır.
Beşinci Perde:
Yıl 1655. Christian’ın ölümünün üzerinden 15 yıl geçmiş, Roxane kapandığı manastırda göğsünde sakladığı son mektupla eşinin yasını tutmaya devam etmektedir. Her cumartesi Roxane’yi ziyaret etmeyi aksatmayan Cyrano o gün manastıra gitmek için yola çıkmışken başına payanda düşer. Yataktan çıkması ölüme davetiye anlamına gelse de Cyrano yine de Roxane’nin yanına gider. Roxane, Cyrano’nun solgun halini görmez ve ondan şehirdeki havadisleri anlatmasını ister. Konu döner dolaşır Christian’ın son mektubuna gelir. Cyrano mektubu okumak istediğini söyler. Hava kararmasına rağmen Cyrano’nun mektubu duraklamadan okuması ve ses tonu Roxane’nin hakikati bir anda idrak etmesini sağlar ancak her şey için çok geçtir. Cyrano ölür, Roxane sevdiği erkeği ikinci kez kaybeder.
“…Rahmetlinin Cyrano de Bergerac’tı adı;
Her şey olayım derken hiçbir şey olamadı!”
Birinci Perde:
Yıl 1640. Burgonya Otelinin salonu La Clorise oyununu izlemek için gelen her kesimden insanla dolmuştur. Bunların arasında Cadet Bölüğü Muhafız Kıtasına yeni atanan Christian de Neuvillette de vardır. Christian, uzaktan görüp âşık olduğu kadının kim olduğunu söylemesi için yanında Lignière’yi getirmiştir. Lignière oradan bir an önce sıyrılıp meyhaneye gitmeyi planlarken şair pastacı Ragueneau’yu görür. Ragueneau, Lignière’ye Cyrano Savinien Hercule de Bergerac’ı görüp görmediğini sorar. Cyrano, Phaidon rolündeki Montfleury’ye bir ay süreyle sahneye çıkmasını yasak etmiştir. Ragueneau bir markiyle Cyrano’nun gelip gelmeyeceği konusunda bahse tutuşurken Magdelaine Robin Roxane locada görünür. Yanında yine hiçbir yerde peşini bırakmayan Kont de Guiche vardır. Christian’ın Roxane’yi görüp afallamasından yararlanan bir yankesici onu soymaya çalışırken Christian durumu fark eder. Yankesici, Christian’a Kont de Guiche hakkında yazdığı hicviye nedeniyle Lignière’ye 100 kişinin saldıracağını söyler. Christian salondan ayrılmış olan Lignière’yi bulmak ve haberi vermek için oradan ayrılır. Perde açılıp Montfleury sahnede görüldüğünde Cyrano ortaya çıkar ve ona sahneden inmesini söyler. Seyirciler itiraz edince Cyrano isteyenle düello yapacağını ilan eder ancak kimse buna cesaret edemez. Kendini Kont de Guiche’ye ispatlamaya çalışan Vikont de Valvert, Cyrano’nun en hassas noktası olan kocaman burnuyla alay etmek ister. Cyrano ona hem okuduğu baladla şiirdeki yeteneğini hem de kılıç kullanmadaki dillere destan olmuş ustalığını gösterir. Halk tarafından büyük bir coşkuyla izlenen bu çekişme sonrası Le Bret arkadaşı Cyrano’ya Montfleury’ye olan düşmanlığının nedenini sorar. Cyrano kuzeni Roxane’ya aşıktır ancak burnunun büyüklüğü nedeniyle aşkını bir türlü ilan edememiştir. Bir oyunda Montfleury’nin Roxane’ye bakışını yakalamış ve çok hiddetlenmiştir. Le Bret, Cyrano’yu duygularını söylemesi için cesaretlendirmeye çalışırken yanlarına Roxane’nin dadısı gelir ve Roxane’nin kahraman kuzenine söyleyecek bir şeyi olduğunu söyler. Bu konuşma için ertesi gün Ragueneau’nin dükkanında buluşmak üzere anlaşırlar. Heyecandan yerinde duramayan Cyrano, Lignière’nin içinde bulunduğu zor durumu öğrenir ve ona pusu kurmuş kişilerle kahramanca çarpışarak hepsini mağlup eder.
İkinci Perde:
Pastanede Roxane, Cyrano’nun bölüğündeki baronlardan biri olan Christian’a âşık olduğunu söyler ve ondan, onu her türlü tehlikeden korumasını, himaye etmesini rica eder. Cyrano, hayal kırıklığı ve acısını gizleyerek bunun için genç kadına söz verir. Roxane oradan ayrıldığında Cyrano’nun etrafını akşamki çarpışmayı öğrenen cadetler sarar ve 100 kişiyi nasıl tek başına devirdiğini anlatmasını isterler. O sırada Christian da gelir, kendisini acemi çaylak olarak gören Gaskonlara varlığını kanıtlamak için Cyrano’nun hassasiyetini bilmesine rağmen burun kelimesini, konuşmasını kesmek suretiyle sık sık yeniler. Cyrano çileden çıksa da sevdiği kadının hatırına susar ve kendini ona tanıtır. Roxane’nin mektup beklediğini öğrenen Christian’ın eli ayağına dolaşır çünkü o, kadınların karşısında güzel sözler söylemek yeteneğinden mahrumdur. Roxane’nin hüsrana uğrayacağından korkan Cyrano, mektupları Christian’ın ağzından kendi yazacağını vaat eder.
Üçüncü Perde:
Roxane, Christian’ın mektuplarından her geçen gün daha fazla etkilenmektedir. Christian duygularını ifade etmek için artık Cyrano’ya ihtiyaç duymadığını düşünür ve bu işi tek başına yürütmeye karar verir ancak başaramaz. Bu arada Christian’ın kumandanı Kont de Guiche, Roxane’yi gün geçtikçe daha fazla sıkıştırmaya başlamıştır. Arras Kuşatmasından bir gün önce kendisini ziyaret eden Kontu oyuna getiren Roxane, Cyrano’nun da yardımıyla Christian’la evlenir. Nikah töreninden sonra durumu anlayan Kont, Christian’ı derhal cepheye gönderir. Roxane çiçeği burnunda eşini yine Cyrano’ya emanet eder.
Dördüncü Perde:
Bir aydan beri Christian ve Cyrano cephenin en tehlikeli mevkiinde sırt sırta mücadele etmektedirler. Bu durumda bile Cyrano, her sabah düşman hatlarını geçerek Roxane’ye yazdığı mektupları götürmeyi aksatmamıştır. İspanyolların hücum edeceğini öğrenen Christian, Roxane’ye veda mektubu yazmayı temenni ettiğini söyler. Cyrano’nun cebinden çıkarak ona verdiği mektuptaki gözyaşı izinden gerçeği anlayan Christian genç kadına her şeyi anlatmasını konusunda ısrarcı olur. Mektuplarda yazılanlardan başı dönen Roxane sürpriz bir ziyaretle bölüğün konumlandığı yere geldiği sırada Christian düşmanın ilk kurşunuyla vurularak ölür. Roxane, Christian’ın mektubunu bulunca iyice yıkılır.
Beşinci Perde:
Yıl 1655. Christian’ın ölümünün üzerinden 15 yıl geçmiş, Roxane kapandığı manastırda göğsünde sakladığı son mektupla eşinin yasını tutmaya devam etmektedir. Her cumartesi Roxane’yi ziyaret etmeyi aksatmayan Cyrano o gün manastıra gitmek için yola çıkmışken başına payanda düşer. Yataktan çıkması ölüme davetiye anlamına gelse de Cyrano yine de Roxane’nin yanına gider. Roxane, Cyrano’nun solgun halini görmez ve ondan şehirdeki havadisleri anlatmasını ister. Konu döner dolaşır Christian’ın son mektubuna gelir. Cyrano mektubu okumak istediğini söyler. Hava kararmasına rağmen Cyrano’nun mektubu duraklamadan okuması ve ses tonu Roxane’nin hakikati bir anda idrak etmesini sağlar ancak her şey için çok geçtir. Cyrano ölür, Roxane sevdiği erkeği ikinci kez kaybeder.
“…Rahmetlinin Cyrano de Bergerac’tı adı;
Her şey olayım derken hiçbir şey olamadı!”