8 Kasım 2018 Perşembe

Mükemmelliyetçi Kişilerin Hastalığı Fibromiyalji Sendromu Belirtileri, Tedavi ve Kurtulma Yöntemleri


Son yıllarda adını sık duyduğumuz sorunlardan biri olan fibromiyalji de modernleşmeyle birlikte görülme hızı artan hastalıklardan biri.

Acıbadem Taksim Hastanesi Fizik Tedavi Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ferda Özdemir, fibromiyaljinin hassas yapılı, mükemmeliyetçi, çok titiz kişilerin hastalığı olduğunu söylüyor...

Fibromiyalji sendromu, uyku bozukluğu, kaslarda yaygın ağrı ve hassasiyet, aşırı yorgunluk, halsizlik ve sabah tutukluğu ile kendini belli eden kronik yumuşak doku romatizmal ağrı sendromudur. 

Özellikle vücudun belli noktalarından aşırı hassasiyet ile kendini belli eder. 

Toplumun yüzde 3’ünde görülen fibromiyalji sendromu hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. Romatizmal hastalıklar içerisinde en sık karşılaşılan ikinci hastalık olan Fibromiyalji kadınlarda erkeklere göre üç kat daha sık görülmektedir. Yapılan araştırmalar, ülkemizde yaklaşık 1,3 milyon fibromiyalji hastası olduğunu göstermektedir. 

Fibromiyalji belirtilerinin farklı hastalıklarla karşılaştırılma olasılığı ise çok yüksektir. Doğru teşhis konulamadığında fibromiyalji şikayetleri azalsa da bir süre sonra yeniden başlama riski çok fazladır. Fibromiyalji tedavi edilmediğinde yaşam kalitesinde düşüş ve işgücü kaybına neden olur.

Fibromiyalji belirtileri çok keskin olmamakla birlikte en önemli belirtisi vücudun belli yerlerinde görülen hassasiyettir. Bunu yanı sıra fibromiyalji özellikle ağrı ve sabahları zor uyanma ile kendini belli eder. Nefes almada zorlanma ve kulak çınlaması da en büyük fibromiyalji belirtilerindendir.

Fibromiyalji sendromu olan kişilerin
özel bir karakteri vardır. Kendilerinden beklentileri çok yüksektir, mükemmeliyetçidir, çok titizdir ve duygu durumları çok çabuk değişir. Bu kişilerin stresli zamanlarında ağrılarının artma ihtimali çok yüksektir.

Ekonomiyi, iş hayatını ve gündelik yaşamı olumsuz etkileyen ve “çağın hastalığı” olarak tanımlanan fibromiyalji dünya nüfusunun yüzde 3-6 sını etkileyecek kadar yaygın bir sorun. Ancak hastalık tek bir şikayetten ziyade, yaygın kas ağrıları, baş ağrısı, yorgunluk, bitkinlik, halsizlik, uyku düzensizlikleri, depresif ataklar ve bazen de spastik kolit denilen birçok problemin eşlik ettiği genel bir sendrom olarak tanımlanıyor.

Amerika'da yapılan istatistiklere göre, fibromiyalji iş gücü kaybına yol açtığı için, maliyeti en yüksek hastalıklar sıralamasında, kalp hastalıklarının ardından ikinci sırada bulunuyor. Acıbadem Taksim Hastanesi Fizik Tedavi Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ferda Özdemir, sorunun giderek yaygınlaşmasına karşın, fibromiyalji teşhisinin konulması çok da kolay olmadığını hatırlatıyor. Her üç hastadan yalnızca biri doğru tanı alarak tedaviye başlıyor. Ancak birçok sistemi etkilemesi nedeniyle, tedavide de sabır, kararlılığın yanı sıra multidisipliner yaklaşımı da zorunlu kılıyor.

Titiz ve hassas yapılıysanız dikkat!

Fibromiyalji sendromunun neden geliştiği tam olarak bilinemiyor. Yapılan araştırmalarda; uyku bozukluğu, ağrı algılama bozukluğu, santral sinir sisteminde nörotransmitter denilen maddelerin dengesizliği, sinir sistemi ve hormonal sistem bozukluğu, kas ve kas işlevlerinin bozukluğu, sempatik sistemin aşırı çalışması gibi birçok sorunun etken olabileceği düşünülüyor. Ancak bu sendromu yaşayan kişilerin bazı ortak karakteristik özellikleri bulunuyor. Prof. Dr. Ferda Özdemir, “Hassas yapılı, her şeyden çabuk etkilenen, kendilerinden beklentileri yüksek olan, mükemmeliyetçi, çok titiz ve duygu durumları çok çabuk değişen kişilerin hastalığıdır. Bu kişilerin stresli zamanlarında ağrılarının artma ihtimali de çok yüksektir” diyor.

Fibromiyalji tedavisindeki yeni yaklaşımlar

Fizik Tedavi Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ferda Özdemir, fibromiyaljiyi kontrol altına almak için tedavinin olmazsa olmazlarını anlatıyor...

1- Hem hasta hem de yakınlarının eğitimi

Kronik hastalıkların tümünde olduğu gibi fibromiyalji tedavisinin merkezinde de hastanın kendisi yer alıyor. Bu nedenle etkili sonuçlara ulaşabilmek için öncelikle hastanın ve yakınlarının bilgilendirilmesi ve eğitimi gerekiyor. Son yıllarda yurt dışında ve ülkemizde hasta ve çevresinin eğitimi amacıyla teorik ve egzersiz uygulamalarını kapsayan “Fibromiyalji Okulu” adıyla anılan eğitim programları tedavi başarısının daha da kalıcı sonuçlara ulaşmasına yardımcı oluyor.


2- Yeni geliştirilen ajanlarla etkin ilaç tedavisi

Fibromiyalji sendromunda ilaç tedavisinde; genellikle kas gevşeticiler, ağrı kesiciler, antidepresanlar, uyku düzenleyici ilaçlar, mineral ve antioksidan vitaminler uygulanıyor. Prof. Dr. Ferda Özdemir, son yıllarda gabapentin türevlerinin yer aldığı ilaçlardan da etkin sonuçlar alınabildiğini hatırlatıyor. Ayrıca birçok ilacın fibromiyalji tedavisinde denendiği bazılarının başarılı olduğu biliniyor.

3- Fizik tedavi uygulamaları

Hastalığın tedavisinde fizik tedavi uygulamalarının önemli bir yeri bulunuyor. Sıcak paketler, derin ısıtıcılar ve ağrı kesici özelliği olan elektriksel akımlar ile olumlu sonuçlar alınabiliyor. Prof. Dr. Ferda Özdemir, bunun yanı sıra fizik tedavinin rutin uygulamaları arasına henüz girmemiş manyetik alan ve kriyoterapi gibi yöntemlerin de fibromiyalji sendromunda oldukça etkin sonuçlar verdiğini hatırlatıyor.

4- Doğru ve düzenli egzersiz


Egzersiz, hem tedavinin, hem de korunmanın olmazsa olmaz unsurlarından biri olarak gösteriliyor. Egzersiz yapılmadığı takdirde hastalar diğer tedavilerden sınırlı yarar görüyor. Gevşeme ve germe egzersizleri, eklem hareket açıklığı egzersizleri, pilates, yürüyüş, yüzme ve bisiklete binme tercih edilebilecek alternatifler arasında yer alıyor. Egzersiz programlarının hastaya göre ayarlanması da son derece önem taşıyor. Ayrıca, etkili sonuçlar alınabilmesi için haftada üç kez uygulamak gerekiyor.

5- Suyun iyileştirici gücü
Fibromiyalji sendromunda kaplıca tedavisi, gerek ortamın değiştirilmesi gerekse suyun sıcaklık, mineral içeriği ve radyoaktivite gibi özellikleri sayesinde olumlu yarar sağlıyor. Suyla yapılan girdap banyoları, tazyikli duşlar bu katkıyı daha da kuvvetlendiriyor. Kaplıcalardan olumlu etki alınması için 21 seans sürdürülmesi öneriliyor.

6- Güneşsiz olmaz!

Gerek sunduğu sıcaklık, gerekse ultraviyole etkisi ile güneşlenme birçok hastada uzun süren rahatlama sağlıyor. Bu nedenle hastaların ağrılarında, güneşlenme ve yüzme fırsatını buldukları yaz aylarında kış aylarına göre önemli düzelmeler görülüyor. Sadece yaz aylarında değil, kış güneşi fırsatlarını da değerlendirmek önem taşıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder