Öğretmen ve öğrencilere yönelik kitap özetleri, kitap sınavları, kitap soruları ve eğitici hikayeler
Çi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Çi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
2 Mart 2020 Pazartesi
Çi (Akilah Azra Kohen) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili
Kitabın Adı : Çi
Kitabın Yazarı : Akilah Azra Kohen
Kitap Hakkında Bilgi :
Hayat, insanın kendi potansiyeline ulaşabilmesi için dikkatle, incelikle, muhteşem bir zekâyla dizayn edilmiştir. Yapman gerekeni yapamıyorsan, olamıyorsan, doğamıyorsan hayat çok acıtır, anlaman için hırpalar, yorar. Seni sen yapabilmek için ne gerekirse yapmaya hazırdır. Asla rahat bırakılmazsın. Öylesine, anlamsız varolamazsın. Mutluluğa saklanamazsın. Öyleyse acına sahip çıkmalısın!
Çünkü acı, bilginin bedene inmesidir. Bilgiyi bedene indirmeli, olman gereken şeye dönüşmelisin.
Bu kitap ‘kendine gelmek’ için burada olduğunun farkına varabilenlere yazıldı. Fi ile çıkılan yolculuğun tek durağıdır Çi. Sadece farkındalığa giden, değiştiren, mutlaka geliştiren bir yoldur bu ama sunduğu seks, macera, intikam, ihtiras sizi aldatmasın, zordur.
Hayatı değil sistemi yaşadığımızı fark edenler, harakete geçmek için işaret bekleyenler, umursamayanlara karşı umursayanlar, hissedemeyenlere karşı hissedenler adına ve kendi tekâmülünde kaybolmuşlar için yazılmış, dengeye adanmıştır.
Hayat harekete geçen herkesi varması gereken yere götürür.
Kitabın Özeti :
İYİ BİR HİKAYE ASIL BİTTİĞİ YERDE BAŞLAR...
Azra Kohen... İstanbul Üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema ile Ottawa Üniversitesi Üçüncü Dünya ülkelerine yardım ekonomisi bölümlerinden mezun bir yazardır. Okuyucuya içsel yolculuğun kapılarını açan üçlemesi Fi, Çi ve Pi’nin ikinci kitabı Çi’dir.
Sabrın için minnettarım, diye başlıyor kitap ve şöyle devam ediyor:
"Bilgisayarımın bir köşesinde, bürokrasi hapishanesinde bekleyen Çi’yi sana ulaştırabilmek için vazgeçmemecesine savaştığımı ve seninle kurduğum bu bağın, senin varlığının, benim için çok değerli olduğunu bilmelisin. Aynı kaynaktan geldiklerimizle buluşmanın, hayatı değil sistemi yaşadığımızı anlamanın, bir parazit gibi tükettiğimiz bu gezegende kurulmuş bu lanetli sistemi aşmanın, gerekeni yapmak için uyanmanın zamanı yakın.
(...) Çi’nin satır aralarında pusuya yatmış anlamların sana ulaşması dileğiyle kocaman sarılıyorum sana, kendimden bir parçayı kucaklarcasına.
Beynimizi bilgiyle yıkamanın zamanı geldi." Ve Fi’den kaldığı yerden devam ediyor.
Can Manay en sonunda amacına ulaşır ve Duru’nun aklını çeler. Duru artık Can Manay’ın evinde yaşamaktadır. Sapkınlık derecesinde sevgilisine bağımlıdır. Öyle bir an gelir ki hiç kimseye sevgilisini göstermek istemez. Dans etmemesi için önüne bir sürü engeller koyar. Duru dans seçmelerine gittiği zaman, hiçbir şekilde gruba kabul edilmez. Dansıyla insanları büyüleyen Duru bu konuya bir anlam veremez. Çünkü Can Manay önceden ayarlayarak gruba katılmaması için talimat vermiştir. Tabi ki Duru’nun bu durumdan haberi yoktur. Bir de aşırı şekilde tensel bağımlılık oluşmuştur.
Önceleri Deniz’in umursamazlığından sıkılan Duru’nun bu ilgi hoşuna gider. Fakat sonra bu durumdan sıkılmaya başlar, kendini hapishanede gibi hissetmektedir. Önceleri Deniz’in bu durumdan haberi olduğunu ve umursamadığını düşünür. Fakat şans eseri Can Manay’ın evinde Duru’nun evinin bahçesini gözetlemek için yaptırdığı elektronik düzeni görür. Eski kayıtlardan Can Manay’ın evine gittiği gecenin kayıtlarını bulur. Deniz bahçede yere yığılmış ve çaresiz bir biçimde ağlamaktadır. Duru’yu aramış, fakat bulamamıştır. Aşık olduğu kadını bulamayınca korkmuştur ve kendini çok zavallı hissetmektedir. Bu görüntü tek kelimeyle Duru’nun kabini parçalar.
Artık pişman olmanın vakti gelmiştir. Can Manay’dan o kadar çok nefret eder ki ona gereken cezayı verecektir. Can Manay ise Duru’nun bu tavırlarından dolayı o kadar çok kendini kaybeder ki eski hastalığı nüksetmeye başlar. Çok yakın olduğu doktoru ve arkadaşı Eti’nin uyarılarına rağmen kendine gelemez. Çiçek’te yaptığı hatayı yine Duru’da da tekrarlıyordur. Can Manay bu durumdan kurtulacak mıdır?
Televizyonda bir magazin programında Duru ile Can Manay’ı gören Deniz o kadar çok bunalıma girer ki, artık şehirde yapılacak bir şey kalmadığına kanaat getirir ve bir köye yerleşir. Artık köyde bir işçidir. Karın tokluğuna çalışır, hiçbir şekilde para istemez. Sadece çocuklarla konuşur. Yetişkinlerle konuşmaz. Yetişkinlerden bu kadar çok nefret ediyordur. Fakat elinde öyle güçlü bir müzik yeteneği vardır ki dünyayı tek başına değiştirme kapasitesine sahiptir. Ama nasıl?
"Deniz... Köye geldiğinden beri bu tarlayı üçüncü temizlemesiydi, köklerine dikkat etmeden kopardığı yabani otların bir hafta içinde aynı yerde yine biteceğini biliyordu artık. Yalın ayak çalışmaktan kurumuş, çatlamış çıplak ayaklarınabaktı, ne kadar köksüzdü. Bildiği hayattan geriye hiçbir şey kalmamıştı, var olmasına neden olan her şey yok olmuş, artık sadece anlamsızlık vardı."
Çıkardığı ve çok güvendiği Darbe dergisi ile yine sansürden kaçamaz Özge. Dergi ilk sayısında çalınmış ve gizli bir numaranın mesajıyla çalındığı yeri bulmuştur. Kapağını değiştirerek sayısı eksik olsa da satmaya çalışır. Yine de istediği tirajı bulamaz. İnternet üzerinden e-dergi olarak dergiyi yayınlamaya çalışır. Bu arada ülke karışmış, bütün ülkede insanlar sokakta eylem yapmaktadır. Yanlışlıkla eylemin olduğu yere giden Özge polisten çok feci dayak yer. Bu arada Sadık Kolhan’la yakınlaşır ve Sadık Kolhan ona büyük bir teklif sunar. Bu teklif karşısında Özge çok şaşırır...
Bilge danışmanlık yaptığı Can Manay’ın son zamanlardaki tuhaflığından dolayı üzülmektedir. Ülkedeki eylemlerden dolayı uzun zamandır hoşlandığı Murat’ın polisler tarafından feci şekilde dövüldüğünü öğrenir. Darma duman olmuştur. Fakat Can Manay’ın yaşam sebebi olacaktır. Ama nasıl?
Hayatı değil, sistemi yaşadığımızı fark edenler, harekete geçmek için işaret bekleyenler, umursamayanlara karşı umursayanlar, hissedemeyenlere karşı hissedenler adına ve kendi tekamülünde kaybolmuşlar için yazılmış, dengeye adanmıştır, diyor yazar. Ders almak için, sistemin bize dayattığı bu hayatı sorgulamak için, en başta kendi farkındalığımızı fark etmemiz için okunması gereken bir kitap. Pi’yi de okuduktan sonra inanan bir insanın dünyayı değiştireceğine tanık olacağız.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Site İçi Linkler
- 9. Sınıf Ders Notları
- 10. Sınıf Ders Notları
- 11. Sınıf Ders Notları
- 12. Sınıf Ders Notları
- Kitap Özetleri
- Kitap Sınavları
- Eğitim ve Teknoloji
- İngilizce - Türkçe Hikayeler
- A. Hamdi Tanpınar
- Ahmet Ümit
- Amin Maalouf
- Binbir Gece Masalları
- Cengiz Aytmatov
- Cemil Meriç
- Dan Brown
- Dede Korkut
- Dostoyevsky
- Fakir Baykurt
- H.G. Wells
- Halide E. Adıvar
- İskender Pala
- Jules Verne
- Kemalettin Tuğcu
- Mevlana Celaleddin Rumi
- Ömer Seyfettin
- Peyami Safa
- Reşat Nuri Güntekin
- Sabahattin Ali
- Stefan Zweig
- Tolstoy
- Y. Kemal Beyatlı
- Yaşar Kemal
- Ziya Gökalp