Aşk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Eylül 2019 Pazar

thumbnail

Aşk (Elif Şafak) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı


1. Aşk romanın yazarı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Gülten Dayıoğlu
B) Elif Şafak
C) Victor Hugo
D) Necip Fazıl
E) İskender Pala

2. Aşağıdakilerden hangisi romanda geçen karakterlerden biri değildir?

A) Ella
B) David
C) Zahara
D) Şems
E) Natalie

3. Kırk yaşına basmak üzereydi. Nicedir tüm alışkanlıkları, ihtiyaçları ve tercihleri tekdüzeydi. Şaşmaz bir çizgiydi günlerin akışı; öylesine yeknesak, düzenli ve sıradan. Bilhassa son yirmi yıl boyunca hayatındaki her ayrıntıyı evliliğine göre ayarlamıştı.

Yukarıda özellikleri verilen roman karakteri aşağıdakilerden hangisidir?


A) Ella Rubinstein
B) Michelle
C) Steve
D) Avi
E) Gölge

4. Aşk romanında kaç kuraldan bahsetmektedir?

A) 10
B) 20
C) 30
D) 40
E) 50

5) Ella’nın hayatını değiştiren kitap aşağıdakilerden hangisidir?

A) Aşk
B) Kitab-ı Aşk
C) Aşk Şeriatı
D) Aşk-ı İlahi
E) Divan-ı Aşk

6. Ella’yı yirmi yıllık evliliğine son verdiren olay nedir?

A) Aziz Zahara’ya aşık olması
B) Kızının izinsiz evlenmek istemesi
C) Şiddetli geçimsizlik
D) David’in ilgisizliği
E) Kitap editörlüğü yapması

7. Alaaddin’in aşık olduğu kişi kimdir?


A) Kimya
B) Şems
C) Ella
D) Aziz
E) Jeanette

8. Aziz öldükten sonra Ella’ya kim yakınlık göstermiştir?

A) Kocası David
B) Jeannette
C) Avi
D) Orly
E) Rumi

9. Bir yanda deli gibi başkalarının üstüne düşen, onları denetleyen bir Ella vardı; diğer yanda ise hâlim selim, pasif Ella. Ne zaman, hangisinin ortaya çıkacağını o bile bilmiyordu sanki. Bir de üçüncü Ella vardı. Her şeyi sessizce bir kenardan izleyen, vaktinin dolmasını bekleyen Ella.

Yukarıdaki paragrafta Ella ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?


A) Ella’nın roman boyunca sabit bir karakter olduğu
B) Ella’nın kişiliğinin değişiklilklere uğradığı
C) Ella’nın deli gibi başkalarının üstüne düştüğü
D) Ella’nın her şeyi kenardan izlediği
E) Ella’nın halim selim olduğu

10. Hani bir şarkı var: "Que sera, sera" hatırlar mısın?

Bu şarkıdakı mısranın Türkçe anlamı nedir?


A) Veda et güle güle
B) Kul ol Hakka
C) Aşka yürü
D) Her şey olacağına varır
E) Anı yaşa

11. "Allah aşkı derya deniz gibidir. Kendi meşrebince her in san ondan su alır. Fakat kimin ne kadar su alacağı kabının büyüklüğüne bağlıdır. Kiminin kabı fıçıdır, kiminin kova; kiminin kırbadır, kiminin matara." Bu söz romanda hangi kıssada anlatılmaktadır?

A) Beyazıd-i Bestami
B) Halidi Bağdadi
C) Şah-ı Nakşıbend
D) Cafer-i Sadık
E) Yunus Emre

12. Aşağıdakilerden hangisi nefsin mertebelerinden biri değildir?

A) Nefs-i emmare
B) Nefs-i levvame
C) Nefs-i mülhime
D) Nefs-i mutmaine
E) Nefs-i seyyare

Cevap Anahtarı :

1-B      2-E      3-A      4-D      5-C
6-A      7-A      8-B      9-A     10-D
11-A   12-E

10 Eylül 2019 Salı

thumbnail

Aşk (Elif Şafak) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Aşk

Kitabın Yazarı : Elif Şafak

Kitap Hakkında Bilgi :

Ya ortasındasındır AŞKın merkezinde; ya da dışındasındır, hasretinde..
Ella Rubinntain Amerikalı bir ev kadınıdır. Tipik burjuva değerlerinin hâkim olduğu oldukça varlıklı bir ailesi, düzenli ve görünüşte "sorunsuz" bir evliliği vardır. Üç çocuğunu da büyüttükten sonra bir yayınevinde editör-asistanı olarak iş bulur; görevi A. Z. Zahara adlı tanınmamış bir yazarın tasavvuf felsefesini konu alan tarihi romanını değerlendirmektir.

Ancak hayatının kritik bir döneminde eline aldığı bu kitap, hiç beklemediği bir şekilde Ellayı derinden sarsacak, dünyevi aşkı keşfetmek adına zorlu ve tehlikeli bir yolculuğa çıkmasına neden olacaktır.

Hayatlarımızın durgun gölünü dalgalandıran taş misali, yüzleşmek zorunda olduğumuz sıkıntılar, acılar... ve aşkın peşinde kat etmek zorunda olduğumuz zorlu yollar, ödediğimiz bedeller...

Aşk... kitap içinde bir kitap, hayatın anlamı peşinde bir aşk macerası...

Aşk... Elif Şafaktan arayışa, gerçeğe ve keşfetmeye dair bir roman...

Aşk romanında Amerikalı bir kadının Mevlana'yı tanıması ele alınıyor. Kadın aşkı yeniden keşfediyor ve bu aşkın peşinden bir yolculuğa sürükleniyor. Ella ismindeki orta yaşlı ve düzenli bir hayatı olan kadın iş arayışına girer ve fırsat olarak karşısına bir yayınevinde editör asistanı olarak bir iş çıkar. Okumayı seven Ella Zahara adında bir yazarın asistanı olur ve ilk iş olarak da tasavvuf felsefesini konu olan tarihi bir romanı okuyup değerlendirmesi istenir. Ella için ilk başta basit bir iş gibi görünür fakat romanı okudukça etkisinden kurtulamayacak ve hayatında farklı değişikliklere gidecektir.

Kitabın en ilgi çekici yanlarından biri de aşkın 40 kuralı. okumak için tıklayınız...

Kitabın Özeti :

Ella kırklı yaşlarını bitirmeye yaklaşmış, üç çocuk annesi evli bir Amerikalı hanımdır. Evlilik onun için alışılmış ve katlanılması gereken kutsi bir müessesedir. Uzun bir zamandan beri kocası ile olan problemlerini göz ardı etmektedir. Çocuklarını düşünerek ve bu akıntının seyrine kapılarak tüm sorunları sorun etmezmiş gibi davranmaktadır. Evliliğinde ciddi problemler yaşıyor olsa da kendisini bu sorunları adeta görmemesi gerektiğine inandırmış bir karakterdir. Eşi onu aldatmakta ama Ella bu olayları görmezlikten gelmektedir. O kendini daha çok çocuklarının bakımına, evinin işlerine, büyük kızının aniden ortaya çıkan evlilik hayalleri ile mücadeleye adamıştır.

Bir yayınevinde kitap eleştirmenlerinin asistanlığına başlar. İlk işi Aşk Şeriatı isimli bir kitap hakkında rapor hazırlamaktır. Kitabın yazarı A.Z. Zahara’dır. Kitabını yayınlanması için Amsterdam’a el yazısı halinde postalamıştır. Kitabın konusu ise Mevlana ve Şems Tebrizi’nin ilahi aşkıdır. Ella da dâhil hiç kimse kitabın yazarı Zahara hakkında hiç bir şey bilmemektedir. Ella, Zahara ile sadece mailler yoluyla haberleşebilmektedir.

Aşk Şerati adlı Zahara'nın romanını Ella okumaya ve değerlendirmeye başlar.
Şems Tebrizi, dolaşmakta ama içindeki bir ses adını ve adresini bilmediği bir gönüldaşının olduğunu söylemektedir. Diğer yerler ve Bağdat’ta bir müddet dolaşıp durur. Gönüldaşını bulmak için bir imtihan yaşadığının ve çile süresi gerektiğinin bilincindedir. İçindeki seslere kulak vererek uzun yolculuğa çıkar. Konya’ya yaklaştığında gönüldaşına yakın olduğunu hissetmiştir. Bir vaazdan çıkan Mevlana'yı atının üstünde görür. Onun aradığı gönüldaş olduğunu anlar. Şemsi bekleyen Mevlana, Mevlana'yı arayan Şems ile kavuşmuştur. İki dost tüm vakitlerini birbirleri ile sohbet etmekle, muhabbet etmekle geçirmeye başlamıştır. Bu dostluk çok ilerleyince Mevlana müritlerini, ailesini ve iki oğlunu ihmal etmeye başlamıştır. Mevlana'nın yakınları, müritleri ve özellikle oğlu Alâeddin Şems'e çok kin duymaktadır.

Roman içinde roman okuyan Ella tarihi öyküyü okuyup değerlendirirken, Zahara ile mailler yoluyla iletişim kurmaya ve hayalinde bu yazarı sevmeye başlamıştır. Zahara sık sık yer değiştirmekte her gittiği yerden kendisi, düşünceleri ve gezdiği yerler hakkında Ella'ya bilgiler yollamaktadır. Ella'nın hayatı Zahara'dan gelecek maillere endekslenmiştir. Zahara'dan gelecek mailleri dört gözle bekleyen biri olmuştur. Bu arada eski alışkanlıkları da değişmeye başlar. Evini çocuklarını ve kocasını eskisi kadar umursamamaya başlar.

Mevlana ile Şems'in dostluğu Mevlana'nın etrafındakileri iyice huzursuz etmektedir. Kimya adlı bir kadın Şems'e âşık olmuştur. Bu kadın Şems'in genelevden kurtardığı eski bir fahişedir. Mevlana'nın dergâhına kabul edilen Kimya doğru yola dönmüş ama Şems'e karşı dünyevi bir aşkın pençesine kapılmıştır. Şems, Kimya'nın dünyevi aşkından haberdardır. Ama Şems, Kimya'daki bu aşkı bir emare olarak görmektedir. "Her şeyin bir sevgiyle başlayacağının bilinciyle" Kimya'yı ilahi aşka girmek için bulunması gereken emareye sahip bir talip olarak görmektedir. Mevlana'nın oğlu Alaattin ise Kimya'ya deli gibi âşık olmuştur. Fakat Kimya'nın Şems'e, Alaadin'in Kimya'ya olan aşkları karşılıksızdır.

Şems, kuralları hiçe sayan, etraftaki düzene aldırış etmeyen, dini veya şeri kaidelere aldırmayan fütursuz deli dolu bir derviş görünümü çizmektedir. Şems ile Mevlana arasındaki mistik aşk Şems’in yakınlarının gösterdiği kıskançlık ve tepki yüzünden kesintiye uğrar. Bir gün Şems aniden kaybolur.

Ella ile Zahara'nın mailler yoluyla kurdukları ilişki Ella'nın alıştığı hayatın yıkımına doğru gider. Ella eşinden ayrılır. Eskiden evine bağlı, ailesinin istediklerinden dışarı çıkamayan, hayatını ailesine adayan, herşeyini planlayan, her şeyi programlayan kendi halinde bir kadın olan Ella'nın birden bire pek çok huyunu değiştirmesi, ailesinden kopmayı göze alması inanılacak bir şey değildir. Ella'daki ruhsal ve fiziki değişimler, yapmayı göze aldığı şeylerde gösterdiği cesaret, herkesi hayrete düşürmektedir. Elindeki kitap Ella'nın hayatını değiştirmekte ve birbirlerine aşklarını anlatacak kadar yakınlaştırmaktadır.

Şemsin gidişine çok üzülen Mevlana tümüyle üzüntüye girer. Etrafından hiç kimseyle konuşup görüşmez olur. Babasının üzüntüsünün nedeni bilen küçük oğlu Sultan Veled, Şems'i aramaya başlar. Sonunda Şems'i bularak tekrar Konya'ya getirir. Şems'in gitmesine sevinen Alladdin, Şems'in gelmesinden üzüntü duymaya başlar. Kimya ile olan aşkı hakkında duyduğu ümit tekrar suya düşmektedir. Cani asker artık devreye girmiştir. Şemsi öldürmek için aldığı paraya ve cinayet işleme hususunda profesyonel olmasına rağmen Şemsi öldürmek için tereddüt göstermektedir. Bu caniyi tutan kişinin Alladdin olduğuna dair kuşkular uyandırılır. Cani bu cinayete bir kaç kez teşebbüs etmiş ama her bir seferinde bunu başaramamıştır.

Ella ile Zahara da görüşmeye başlamıştır.

Şems, ölüm vaktinin geldiğinin bilinciyle bir gece dışarı çıkar. Katil pusuya yatmış Şems'i öldürmek için cesaretini toplamaktadır. Öldürmek onun için çok kolay ve yüzlerce kez yaptığı çok sıradan bir eylemdir. Fakat Şemsi öldürmek...

Ella David’e Aziz’e aşık olduğunu anlatır. David evliliğinin bitmemesi için Ella’yı ikna etmeyi çalışmışsa da başarılı olamaz. Aziz Ella’yı görmek için Boston’a gelir ve bir otelde buluşurlar. Aziz Ella’ya her şeyi anlatır. Aziz kanserdir. Çok az bir ömrü kalmıştır. Bu süre için Ella’nın hayatını karartmak istememektedir ama Ella her şeyi kabullenerek ailesini bırakır ve Aziz ile birlikte Konya’ya gelerek birlikte yaşamaya başlarlar. Bir yıl birlikte çok mutlu bir hayat yaşarlar. Daha sonra Aziz hayatını kaybeder. Ella tek başına kalmıştır. İkiz çocukları ve David Ella ile konuşmak istemezler. Ona destek olan tek insan bir zaman evlenmesine karşı çıktığı büyük kızı Jeannette olmuştur.
thumbnail

Aşk (Elif Şafak) Kitabında Geçen 40 Kural Nedir?


1. Kural :
Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet Tanrı dendi mi öncelikle korkulacak utanılacak bir varlık geliyorsa aklına demek ki sende korku ve utanç içindesin çoğunlukla. Yok eğer Tanrı dendi mi evvele aşk merhamet ve şefkat anlıyorsan sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir.

2. Kural : Hak Yolu’nda ilerlemek yürek işidir akıl işi değil. Kılavuzun daima yüreğin olsun omzun üstündeki kafan değil. Nefsini bilenlerden ol silenlerden değil!

3. Kural : Kuran dört seviyede okunabilir. İlk seviye zahire manadır. Sonraki batıni mana. Üçüncü batıninın batınisıdır. Dördüncü seviye o kadar derindir ki kelimeler kifayesiz kalır tarif etmeye.

4. Kural : Kainattaki her zerrede Allah’ın sıfatlarını bulabilirsin çünkü O camide mescitte kilisede havrada değil her an her yerdedir. Allah’ı görüp yaşayan olmadığı gibi O’nu görüp ölen de yoktur. Kim O’nu bulursa sonsuza dek O’nda kalır.

5. Kural : Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır. Akıl temkinlidir. Korka korka atar adımlarını. ‘Aman sakın kendini’ diye tembihler. Halbuki aşk öyle mi? Onun tek dediği: ‘bırak kendini ko gitsin!’
Akıl kolay kolay yıkılmaz. Aşk ise kendini yıpratır harap düşer. Halbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında olur. Ne varsa harap bir kalpte var!

6. Kural : Şu dünyada çatışma önyargı ve husumetlerin çoğu dilden kaynaklanır. Sen sen ol kelimelere fazla takılma. Aşk diyarında dil zaten hükmünü yitirir. Aşık dilsiz olur.

7. Kural : Şu hayatta tek başına inzivada kalarak sadece kendi sesinin yankısını duyarak Hakikat’i keşfedemezsin. Kendini ancak bir başka insanın aynasında tam olarak görebilirsin.

8. Kural : Başına ne gelirse gelsin karamsarlığa kapılma. Bütün kapılar kapansa bile sonunda O sana kimsenin bilmediği bir patika açar. Sen şu anda göremesen de dar geçitler ardında nice cennet bahçeleri var. Şükret! İstediğini elde edince şükretmek kolaydır. Sufi dileği gerçekleşmediğinde de şükredebilendir.

9. Kural : Sabretmek öyle durup beklemek değil ileri görüşlü olmak demektir. Sabır nedir? Dikene bakıp gülü geceye bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir. Allah aşıkları sabrı gülbeşeker gibi tatlı tatlı emer hazmeder. Ve bilirler ki gökteki ayın hilalden dolunaya varması için zaman gerekir.

10. Kural : Ne yöne gidersen git -Doğu Batı Kuzey ya da Güney -çıktığın her yolculuğun içine doğru bir seyahat olarak düşün! Kendi içine yolculuk eden kişi sonunda arzı dolaşır.

11. Kural : Ebe bilir ki sancı çekilmeden doğum olmaz ana rahminden bebeğe yol açılmaz. Senden yepyeni ve taptaze bir “Sen” zuhur edebilmesi için zorluklara sancılara hazır olman gerekir.

12. Kural : Aşk bir seferdir. Bu sefere çıkan her yolcu istese de istemese de tepeden tırnağa değişir. Bu yollara dalıp da değişmeyen yoktur.

13. Kural : Şu dünyada semadaki yıldızlardan daha fazla sayıda sahte hoca şeyh şıh var. Hakiki mürşit seni kendi içine bakmaya ve nefsini aşıp kendindeki güzellikleri bir bir keşfetmeye yönlendirir. Tutup da ona hayran olmaya değil.

14. Kural : Hakk’ın karşısına çıkardığı değişimlere direnmek yerine teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil seninle beraber aksın.” Düzenim bozulur hayatımın altı üstüne gelir “diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?

15. Kural : “Allah içte ve dışta her an hepimizi tamama erdirmekle meşguldur. Tek tek hepimiz tamamlanmamış bir sanat eseriyiz. Yaşadığımız her hadise attığımız her badire eksiklerimizi gidermemiz için tasarlanmıştır. Rab noksanlarımızla ayrı ayrı uğraşır çünkü beşeriyet denen eser kusursuzluğu hedefler.”

16. Kural : Kusursuzdur ya Allah O’nu sevmek kolaydır. Zor olan hatasıyla sevabıyla fani insanları sevmektir. Unutma ki kişi bir şeyi ancak sevdiği ölçüde bilebilir. Demek ki hakikaten kucaklamadan ötekini Yaradan’dan ötürü yaratılanı sevmeden ne layıkıyla bilebilir ne layıkıyla sevebilirsin.

17. Kural : Esas kirlilik dışta değil içte kisvede değil kalpte olur. Onun dışındaki her leke ne kadar kötü görünürse görünsün yıkandı mı temizlenir suyla arınır. Yıkamakla çıkmayan tek pislik kalplerde yağ bağlamış haset ve art niyettir.

18. Kural : Tüm kainat olanca katmanları ve karmaşasıyla insanın içinde gizlenmiştir. Şeytan dışımızda bizi ayartmayı bekleyen korkunç bir mahluk değil bizzat içimizde bir sestir. Şeytanı kendinde ara; dışında başkalarında değil. Ve unutma ki nefsini bilen Rabbini bilir. Başkalarıyla değil sadece kendiyle uğraşan insan sonunda mükafat olarak Yaradan’ı tanır.

19. Kural : Başkalarından saygı ilgi ya da sevgi bekliyorsan önce sırasıyla kendine borçlusun bunları. Kendini sevmeyen birinin sevilmesi mümkün değildir. Sen kendini sevdiğin halde dünya sana diken yolladı mı sevin. Yakında gül yollayacak demektir.

20. Kural : Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir. Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün. Gerisi zaten kendiliğinden gelir.

21. Kural : Hepimiz farklı sıfatlarla sıfatlandırıldık. Şayet Allah herkesin tıpatıp aynı olmasını isteseydi hiç şüphesiz öyle yapardı. Farklılıklara saygı göstermemek kendi doğrularını başkalarına dayatmaya kalkmak Hak’ın mukaddes nizamına saygısızlık etmektir.

22. Kural : Hakiki Allah aşığı bir meyhaneye girdi mi orası ona namazgah olur. Ama bekri aynı namazgaha girdi mi orası ona meyhane olur. Şu hayatta ne yaparsak yapalım niyetimizdir farkı yaratan suret ile yaftalar değil.

23. Kural : Yaşadığımız hayat elimize tutuşturulmuş rengarenk ve emanet bir oyuncaktan ibaret. Kimisi oyuncağı o kadar ciddiye alır ki ağlar perişan olur onun için. Kimisi eline alır almaz şöyle bir kurcalar oyuncağı kırar ve atar. Ya aşırı kıymet verir ya kıymet bilmeyiz.
Aşırılıklardan uzak dur. Sufi ne ifrattadır ne tefritte. Sufi daima orta yerde…

24. Kural : Madem ki insan eşref-i mahlukattır yani varlıkların en şereflisi attığı her adımda Allah’ın yeryüzündeki halifesi olduğunu hatırlayarak buna yakışır soylulukta hareket etmelidir. İnsan yoksul düşse iftiraya uğrasa hapse girse hatta esir olsa bile gene de başı dik gözü pek gönlü emin bir halife gibi davranmaktan vazgeçmemelidir.

25. Kural : Cenneti ve cehennemi illa ki gelecekte arama. İkisi de şu an burada mevcut. Ne zaman birini çıkarsız hesapsız ve pazarlıksız sevmeye başarsak cennetteyiz aslında. Ne vakit birileriyle kavgaya tutuşsak; nefrete hasede ve kine bulaşsak tepetaklak cehenneme düşüveririz.

26. Kural : Kainat yekvücut tek varlıktır. Her şey ve herkes görünmez iplerle birbirine bağlıdır. Sakın kimsenin ahını alma; bir başkasının hele hele senden zayıf olanın canını yakma. Unutma ki dünyanın öte ucunda tek bir insanın kederi tüm insanlığı mutsuz edebilir. Ve bir kişinin saadeti herkesin yüzünü güldürebilir.

27. Kural : Şu dünya bir dağ gibidir ona nasıl seslenirsen o da sana sesleri öyle aksettirir. Ağzından hayırlı bir laf çıkarsa hayırlı bir laf yankılanır. Şer çıkarsa sana gerisin geri şer yankılanır.
Öyleyse kim ki senin hakkında kötü konuşur sen o insan hakkında kırk gün kırk gece sadece güzel sözler et. Kırk günün sonunda göreceksin her şey değişmiş olacak. Senin gönlün değişirse dünya değişir.

28. Kural : Geçmiş zihinlerimiz kaplayan bir sis bulutundan ibaret. Gelecek ise başlı başına bir hayal perdesi. Ne geleceğimizi bilebilir ne geçmişimizi değiştirebiliriz. Sufi daima şu an’ın hakikatini yaşar.

29. Kural : Kader hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten” ne yapalım kaderimiz böyle “ deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamı değil sadece yol ayırımlarını verir. Güzergah bellidir ama dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatın hakimisin ne de hayat karşısında çaresizsin.

30. Kural : Hakiki Sufi öyle biridir ki başkaları tarafından kınansa ayıplansa dedikodusu yapılsa hatta iftiraya uğrasa bile o ağzını açıp da kimse hakkında tek kelime kötü laf etmez.
Sufi kusur görmez. Kusur örter.

31. Kural : Hakk’a yaklaşabilmek için kadife gibi bir kalbe sahip olmalı. Her insan şu veya bu şekilde yumuşamayı öğrenir. Kimi bir kaza geçirir kimi ölümcül bir hastalık; kimi ayrılık acısı çeker; kimi maddi kayıp… Hepimiz kalpteki katılıkları çözmeye fırsat veren badireler atlatırız. Ama kimimiz bundaki hikmeti anlar ve yumuşar; kimimiz ise ne yazık ki daha da sertleşerek çıkar.

32. Kural : Aranızdaki bütün perdeleri tek tek kaldır ki Tanrı’ya saf bir aşkla bağlanabilesin. Kuralların olsun ama kurallarını başkalarını dışlamak yakut yargılamak için kullanma. Bilhassa putlardan uzak dur dost. Ve sakın kendi doğrularını putlaştırma. İnancın büyük olsun ama inancınla büyüklük taslama!

33. Kural : Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken sen HİÇ ol. Menzilin yokluk olsun. İnsanın çömlekten farkı olmamalı. Nasıl çömleği tutan dışındaki biçim değil içindeki boşluk ise insanı ayakta tutan da benlik zannı değil hiçlik bilincidir.

34. Kural : Hakk’a teslimiyet ne zayıflık ne edilgenlik demektir. Tam tersine böylesi bir teslimiyet son derece güçlü olmayı gerektirir. Teslim olan insan çalkantılı ve girdaplı sularda debelenmeyi bırakır; emin bir beldede yaşar.

35. Kural : Şu hayatta ancak tezatlarla ilerleyebiliriz. Mümin içindeki münkirle tanışmalı Tanrıya inanmayan kişi ise içindeki inananla. İnsan-ı Kamil mertebesine varana kadar gıdım gıdım ilerler kişi. Ve ancak tezatları kucaklayabildiği ölçüde olgunlaşır.

36. Kural : Hileden desiseden endişe etme. Eğer birileri san tuzak kuruyor zarar vermek istiyorsa Tanrı’da onlara tuzak kuruyordur. Çukur kazanlar o çukura kendileri düşer. Bu sistem karşılıklar esasına göre işler. Ne bir katre hayır karşılıksız kalır ne bir katre şer.
O’nun bilgisi dışında yaprak bile kımıldamaz. Sen sadece buna inan!

37.  Kural : Tanrı kılı kırk yararak titizlikle çalışan bir saat ustasıdır. O kadar dakiktir ki sayesinde her şey tam zamanında olur. Ne bir saniye erken ne bir saniye geç. Her insan için bir aşık olma zamanı vardır bir de ölme zamanı.

38. Kural : ’Yaşadığım hayatı değiştirmeye kendimi dönüştürmeye hazır mıyım?’ diye sormak için hiçbir zaman geç değil. Kaç yaşında olursak olalım başımızdan ne geçmiş olursa olsun tamamen yenilenmek mümkün.
Tek bir gün bile tıpatıp aynıysa yazık. Her an her nefeste yenilenmeli. Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli.

39. Kural : Noktalar sürekli değişse de bütün aynıdır. Bu dünyadan giden bir hırsız için bir hırsız daha doğar. Ölen her dürüst insanın yerini bir dürüst insan alır. Hem bütün hiçbir zaman bozulmaz her şey yerli yerinde kalır merkezinde… Hem de bir günden bir güne hiçbir şey aynı olmaz.
Ölen her Sufi için Yeni bir Sufi daha doğar.

40. Kural : Aşksız geçen bir ömür beyhude yaşanmıştır. Acaba ilahi aşk peşinde mi koşmalı mecazi mi yoksa dünyevi semavi ya da cismani diye sorma! Ayrımlar ayrımları doğurur. AŞK’ın ise hiçbir sıfat ve tamlamaya ihtiyacı yoktur.
Başlı başına bir dünyadır aşk. Ya tam ortasındasındır merkezinde ya da dışındasındır hasretinde.

About