İki Cami Arasında Aşk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İki Cami Arasında Aşk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Ekim 2019 Pazar

İki Cami Arasında Aşk (Mürvet Sarıyıldız) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : İki Cami Arasında Aşk

Kitabın Yazarı : Mürvet Sarıyıldız

Kitap Hakkında Bilgi :

Bazen sınırları aşk belirler...Sinan, düşüncelere daldı, eskilere gitti, gecelere şerh düştü gözyaşlarından. Sabah gün doğmadan uyandı, doğan günden once zamana koşmak istedi. Haykırmak istedi sevgilisine zamanın ne kadar yakıcı olduğunu. İçinde ne varsa her şeyi yakıp kül ettiğini.

Ne zaman dinledi onu ne de hayalindeki sevgilisi. Ağladı Sinan, sabaha karşı, gün doğmadan. Zamana yetişemeyeceğini anlayınca yeminler etti, aşkı üstüne. İçindeki ateşi yeryüzüne kazıyacaktı.

Kendi arzusuyla devşirilip payitahta getirilen Sinan'ın hayatı Karaboğdan Seferi sırasında değişecektir. On ü. gün gibi kısa bir sürede sağlam bir k.prü yapıp Osmanlı ordusunu saplandığı Prut bataklığından kurtarması ona mimarbaşı olma yolunu açar. Bu sure zarfında Kanuni ile Hürrem'in dillere destan aşklarının güzeller güzeli meyvesi Mihrimah Sultan'a da g.nlünü kaptırır. Ancak Sinan kırk sekiz yaşındadır ve üstelik de evlidir. Mihrimah Sultan ise Rüstem Paşa ile evlendirilecektir. Güneş de ay da tüm umutlarıyla birlikte batmıştır artık. Sinan'ın bu imkânsız aşkı yaşatmak için sultanını kalbine ve yaptığı eserlere gizlemekten başka çaresi kalmamıştır. Aşkının küllerinden iki cami vücuda getirir Sinan. Öyle ki bu camilerin birinde güneş batarken diğerinde ay doğmaktadır. Bu iki camide asırları aşan zamansız bir aşk her gün sonsuzluğa karışır. İmkânsız bir aşka duyduğu umudun bir ustayı nasıl dünya çapında ünlü bir mimar haline getirdiğini daha önce de yüz binler satan bu kitapta okuyacaksınız.
Kitabın Özeti :

Padişahın gittiği bütün seferlere katılıyordu Sinan. Ordu savaşta iken kendisi yabancısı olduğu ülkelerin sokaklarını, çarşılarını, han ve hamamlarını dolaşıyor, gördüklerini defterine kaydediyordu. Özellikle de kilise ya da havralarda kullanılan sanat tekniklerini inceliyor, ülkede olmayan yönlerini tespit etmeye çalışıyor, sanatçıların nasıl bir yöntem kullandıkları üzerine kafa yoruyordu. Bulduğu farkları defterine çiziyor, islam motifleri içerisinde nasıl kullanacağını düşünüyordu.

Yine padişahla birlikte bir sefere katılmıştı. Sefer başarıyla gerçekleştirilmiş, payitahta dönüş başlamıştı.

Mimar Sinan Prut savaşı esnasında Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultana aşık olur. Ordu Prut Nehri’ni tüm uğraşlarına rağmen geçememektedir. Çünkü nehrin suyu çok hızlı akmaktadır ve bir köprüye ihtiyaç vardır. Ordudaki tüm mimarların uğraşına rağmen yapılan köprüler her defasında yıkılmaktadır. En sonunda Mimar Sinan’ın aklına bir fikir gelir ve ay yüzlü meleğini oradan kurtarıp, onun kahramanı olmak ister. On üç günde köprüyü yapar ve bu yolla Mihrimah Sultan’ın dikkatini çeker.

Payitahta döndüğünde ona olan ilgisini belli eder ve onunla evlenmek istediğini dile getirir. Yalnız önlerinde büyük problemler vardır. Öncelikli olarak Sinan ile Mihrimah arasında otuz yaş fark vardır. Bunun dışında Mihrimah’ın annesi olan Hürrem Sultan iktidar yarışında olduğundan kızının Sinan ile evlenmesine müsaade etmez ve Rüstem paşa ile evlendirmeye karar verir. Bu anlamda Sultan Süleyman’ı da ikna eder ve kızını hiç istemediği biriyle evlendirir.

Mimar Sinan bu aşk için önce Üsküdar’daki Mihrimah sultan camiini yapar, daha sonra yaptığı hesaplamalarla Edirnekapı’da bir cami daha yapar. Mihrimah sultanın doğum günü olan 21 Mart günü Edirnekapı’daki caminin minareleri arasından güneş batarken, Üsküdar’daki caminin minareleri arasından ay’ın doğuşu görülmektedir.

Sinan, Sultan’a duyduğu büyük aşkı büyük bir mimariyle birleştirmiştir. Sinan bu eseleriyle “biz kavuşamadık ama bizden sonrakiler benim ona duyduğum aşkı konuşacak” demiş. Gelişen olaylardan sonra Hürrem Sultan vefat eder. Sultan Süleyman bir savaş sonrasında vefat etmiş ve Mihrimah’ın eşi Rüstem Paşa da vefat etmiştir. Tüm bunlara rağmen Mihrimah ve Sinan buluşamamış ama birbirlerini severek ölmüşlerdir. Onlar ölmüş, fakat onların aşkı 21 Mart’ta Mihr (güneş) ve Mah (ay) aynı anda bir cami üzerinde ay diğer cami üzerinde güneş birleşimiyle iki cami arasında hayat bulmaya devam etmektedir.