John STEINBECK etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Ekim 2019 Cuma

thumbnail

Al Midilli (John STEINBECK) Kitabın Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Al Midilli

Kitabın Yazarı : John STEINBECK

Kitap Hakkında Bilgi :

Gündelik yaşamın çelişkilerini, sıradan insanlarının acı ve sevinçlerini, umudu ve ayakta kalma mücadelesini gözlem yeteneğiyle birleştiren, anlatısındaki küçük ayrıntılarla okuru derinden yakalamayı başararak dünya edebiyatında özel bir yer edinen John Steinbeck, bu kez Jody'ye odaklanıyor.

Doğanın kâh çetin kâh teskin edici koşulları, Salinas Vadisi'nin engin topraklarındaki mütevazı bir çiftlik evinde yaşayan insanların birbirleriyle ilişkilerini de belirlemektedir kuşkusuz. Otoriter babasının sürpriz bir biçimde hediye ettiği al midilli de Jody için yeni bir dünyanın kapılarını açar. Steinbeck, Jody'nin beklenti ve hayalkırıklığı, sorumluluk ve kaygı, sabır ve hüsran gibi yetişkinler dünyasının alışıldık halleriyle ilk karşılaşmalarını doğa ve hayvan sevgisiyle bütünleşmiş bir biçimde resmederek hüzünlü ve bir o kadar gerçek bir anlatı çıkarıyor ortaya. Yaşanan toplumsal kırılmaların sesi ise her satırda kendini hissettiriyor.

Kitabın Özeti :

ARMAĞAN :

Jody Salinas kasabasında bir çiftlikte çiftçilik yapan annesi, babası ve çiftliğin kahyası ile beraber yaşamaktadır. Bir gün babası ve kahya kasabadan al renkli bir midilli atıyla dönerler ve at Jody’ye hediye edilir.

Jody ata bölge dağlarının adı olan Gabilon ismini verir. Gabilon artık Jody’nin hayatında çok önemli bir yer tutmaktadır. Okulu dışında bütün zamanını atıyla geçirir. En büyük yardımcısı da çiftliğin kahyası Bill Buck’dır. Tayı eyer ve geme alıştırmak çok zamanlarını almıştır. Jody’nin tek hayali bir an önce atına binebilmektir. Jody’nin okulda olduğu bir gün yağmurun altında kalan atı hastalanır. Kahya ve Jody atın hastalığı ile ilgilenmeye başlarlar ama tay günden güne kötüye gitmektedir. Jody artık atın yanında yatıp kalkmaya başlar. Bir gün ahırda hasta tayını göremez. Onu aramak için fırlar ve bir süre sonra üzerinde birkaç akbaba ile onu görür. Öfke ile bir akbabayı yakalar ve onu öldürür. Gabilon ise çoktan ölmüştür. Kahya Bill bütün bu olanlardan kendini suçlu hissetmektedir.

ULU DAĞLAR :

Jody’nin en büyük meraklarından biri ulu dağlar ve onun ardında ne olduğudur ama bir türlü cevabını bulamaz. Bir gün çiftliğe adının Gidano olduğunu söyleyen bir ihtiyar gelir. İhtiyarın tek söylediği geri döndüğü ve ölene kadar burada kalmak istediğidir. İhtiyar çok eskiden o civarda bir kulübede yaşamıştır ve geri dönmüştür. Jody’nin babası ihtiyarın birkaç gün kalmasına izin verir. Jody gizemli ihtiyara dağları ve orada neler olduğunu sorar. İhtiyar oraya çocukluğunda gittiğini ama pek birşey hatırlamadığını söyler. Bir gün ihtiyar Gidano kimseye haber vermeden bir atla çiftlikten ayrılır. Onu son gören komşunun dediğine göre dosdoğru dağlara gitmektedir.

VAAT :

Babası Jody’nin atı için çok üzüldüğünü bilmektedir. Bu sefer ona çiftlikte doğacak atı vereceğini söyler. Jody kulunlayan ata bir yıl boyunca yine özenle bakar ve tayın doğum anı sonunda gelir ancak tay ters gelmektedir ve ölecektir. Kahya ani bir kararla atı öldürür ve karnını keserek küçük siyah tayı dışarı çıkarır. Tayı Jody’nin önüne bırakır.”İşte tayın “der. ”Söz vermiştim ve yapmak zorundaydım. Onu elle beslemek zorunda kalacaksın işte tayın”.

İNSANLARIN LİDERİ :

Jody’nin büyük babası çiftliğe gelir ve tek bildiği şey batıya doğru yaptıkları büyük göçü ve kızılderililerle olan mücadelelerini anlatmaktadır. Batı ya gide gide, okyanusa ulaşmışlardır. Ama büyükbabanın hikayelerini Jody den başka kimse dinlemez ve anlamaz.

JUNIUS MALTBY :

Junius Maltby iyi ve kültürlü bir aileden gelme bir şehirlidir. San Francisko’da yaşamaktadır. Ancak hastalanır ve şehir dışına “Cennetin Otlakları” adlı bir vadiye giderek burada bir çiftliğe yerleşir. Daha sonra dul bir çiftlik sahibiyle evlenerek orada yaşar. Çok tembeldir ve giderek fakirleşmektedirler. İki çocukları olur ve ardından karısı doğum yaparken ölür.

İnsan her zaman sevdiğini merak eder ama merak ettiğini sevmeyebilir.

25 Mayıs 2019 Cumartesi

thumbnail

Fareler ve İnsanlar (John STEINBECK) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı


1- George ile Lennie’nin amaçları nedir?

A) Kalıcı bir işe sahip olmak
B) Hiç kimseye muhtaç olmadan yaşamak
C) Bir çiftliğe sahip olmak
D) Zengin olmak
E) Bir arabaya sahip olmak

2- “Fareler ve İnsanlar” romanının başkahramanı kimdir?

A) Andy
B) İhtiyar Candy
C) Slim
D) George
E) Carlson

3- “Fareler ve İnsanlar” romanındaki "Crooks" kimdir?

A) Çiftliğin arabacısı
B) Çiftliğin seyisi
C) Çiftlik sahibinin yardımcısı
D) George’un yakın arkadaşı
E) Çiftliğin sahibi

4- “Fareler ve İnsanlar” romanında George ile Leinne'nin ideallerinin gerçekleşmemesine sebep olan nedir?

A) İşten atılmaları
B) Para biriktirememeleri
C) Leinne'nin Curley'ın karısını öldürmesi
D) Paralarını kumarda kaybetmeleri
E) Amaçlarından vazgeçmeleri

5- “Fareler ve İnsanlar” romanında George ile Leinne niçin bir çiftlikle çalışmak istemektedirler?

A) Ailelerine bakmak için
B) Hayatlarını sürdürmek için
C) Zengin olmak için
D) Kendilerine ait bir arazilerinin olması için
E) Vakit geçirmek için

6- “Fareler ve İnsanlar” romanının kahramanı Leinne'nin hayatına kim son verir?

A) Crooks
B) Curley
C) Slim
D) George
E) Candy

Cevap Anahtarı :


1-C     2-D     3-B     4-C    5-D     6-D

28 Nisan 2019 Pazar

thumbnail

İnci (John STEINBECK) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı


1. Aşağıdakilerden hangisi İnci adlı romanın kahramanlarından biri değildir?

A) Kino
B) Juana
C) Coyotito
D) İsakson

2. Olay nerede geçmektedir?


A) Güney Amerika’nın inci yataklarıyla ünlü Laz Paz adlı kasabasında.
B) Fransa’nın Paris şehrinde.
C) Portekiz’in Lizbon şehrinde.
D) Olay Kanada’da geçmektedir.

3. Kino’nun oğlu Coyotito niçin hastalanmıştır?


A) Coyotito yediği bir şeyden zehirlenmiştir.
B) Coyotito zehirli bir akrep tarafından sokulmuş ve zehirlenmiştir.
C) Sıcak havaların etkisiyle hastalanmıştır.
D) Bulaşıcı bir hastalıktan dolayı rahatsızlanmıştır.

4. Kino bebeğini alıp doktora götürdüğünde doktorun tavrı nasıl olmuştur?

A) Bebeği muayene etmiştir.
B) Muayene ettikten sonra para almamıştır.
C) Onların parasız olduğunu bildiği için bebeği muayene etmemiştir.
D) Zamanı ( vakti ) olmadığı için bebeği muayene etmemiştir.

5. Kino, bebeğinin muayene parasını bulmak için ne yapmaya karar verir?

A) Bir işe girip çalışmaya karar vermiştir.
B) Hırsızlık yapmaya karar vermiştir.
C) Birilerinden borç para istemeye karar vermiştir.
D) İnci bulmak için denize açılmaya karar vermiştir.

6. Kino’nun inciyi bulmasından sonra aşağıdaki olayların hangisi olmamıştır?

A) Doktor bebeği muayene etmek için Kino’nun evine gelmiştir.
B) İnci tüccarları Kino’yu kandırmak için planlar yapmışlardır.
C) İnciyi almak için Kino’nun evini yakmışlardır.
D) Doktor çocuğu muayene etmemiştir.

7. Aşağıdakilerden hangisi Kino’nun köyü terk etmesinin sebeplerinden değildir?


A) Kino’nun kendine saldıran adamları öldürmesinden dolayı.
B) Evinin yakılmasından dolayı.
C) İnciyi daha yüksek fiyata satmak için.
D) Yeni inciler bulmak için.

8. Coyotito ( Kino’ nun bebeği ) nasıl ölmüştür?


A) Kino’yu takip eden adamlar gece yarısı bir ses duyarlar rast gele sesin geldiği yöne doğru ateş ederler ve Coyotito’ya isabet eden kurşun onu öldürür.
B) Coyotito’ya yanlış ilaç vererek doktor ölümüne neden olmuştur.
C) Akrebin zehirlemesinden dolayı ölmüştür.
D) Adamlardan kaçarken Coyotito suda boğulmuştur.

9. Coyotito öldükten sonra Kino inciyi ne yapmıştır?

A) İnciyi inci tüccarlarına satmıştır.
B) Her şeyin sorumlusu olarak inciyi gördüğü için onu denize fırlatmıştır.
C) İnciyi doktora vermiştir.
D) İnciyi kaybetmiştir.

10. Aşağıdakilerden hangisi “İnci” adlı romanın ana fikri olabilir?

A) Çalışan insanlar istediklerini elde eder.
B) Yoksul ve cahil insanlar yaşamın kendileri için hazırladığı yaşam çizgisinin dışına çıkabilirler.
C) Para ve kar hırsıyla birlikte açgözlülük insanı kötü durumlara düşürür.
D) Elimize geçen fırsatları iyi değerlendirmeliyiz.

CEVAP ANAHTARI :

1- D   2- A   3- B   4- C   5- D
6- D   7- D   8- A   9- B   10- C

30 Mart 2019 Cumartesi

thumbnail

Fareler ve İnsanlar (John STEINBECK) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


KİTABIN ADI: Fareler ve İnsanlar

KİTABIN YAZARI: John STEINBECK

KİTABIN ÖZETİ:


George ve Lennie çiftliklerde dolaşarak işçilik eden iki arkadaştır. George ufak tefek, canlı, yanık tenli, keskin bakışlı bir adamdır. Lennie ise iri bir insandır. Ölgün gözler düşük ama geniş mi geniş omuzlara sahiptir. George ve Lennie iki zıt kutup oldukları halde aralarında büyük bir dostluk vardır. Bu büyük dostlukta, birlikte hep çalışarak çiftlik ararlarken kat ettikleri yollar boyunca kendini göstermiştir. Birbirlerine çok bağlanmışlardır.

George akıllıdır, işini bilir. Tabiatı sever. Lennie ise dev kuvvetine sahiptir. Fakat ruhen çocuktur. Halleri davranışları çocukçadır, aptalcadır. Lennie’nin yumuşak bulduğu her şeyi okşama alışkanlığı vardır. 



Bu ikisi Soledad kasabasının çiftliğinden bir iş haberi alırlar ve hemen yola koyulurlar. Oraya vardıklarında bu çiftliğin patronu bunları pekte iyi karşılamaz. Patronla kalmayıp birde patronun oğlu çıkar başlarına dert. Kendisi ufak tefek olduğundan Lennie gibi iri vücutlu insanlara gıcık kapar ve bu tip insanları hiç sevmez. Adamın adı Curley’dir. Ama bu Curley’nin başında da bir dert vardır. Yeni evlendiği karısı. Çiftlikte fingirdemediği adam kalmadı derler onun için ve gözünü yeni gelen George ve Lennie’ye dikmiştir. 

Çiftlikteki en iyi arkadaşları Slim’dir. Çiftliğin bunağı ise Candy denilen bir eli bileğinden kesilmiş olan bazıları için işe yaramayan yaşlı bir adamdır. George ve Lennie’nin planları bu çiftlikte bir ay çalışıp kendilerine bir çiftlik satın almaktır. Tabii Candy’i ve Candy’nin biriktirdiği parasını yanların alarak.

Üç kişinin hayali kendi topraklarını işlemek, kimsenin emri altına girmemektir. Lennie’nin tek isteği ise evlerindeki tavşanlara kendisi bakmak istemesidir. Çiftlikte birde seyis vardır. Ama zenci olduğu için diğer çalışanlar tarafından dışlanıyordur. 

Çiftlikte akşamüstü iş bittikten sonra nal oyunu oynanır. Milletin tek eğlencesi bu oyundur. O sırada Lennie samanlıkta Slim’in ona verdiği köpekle oynuyordur. Ama daha önce fareyi severken öldürdüğü gibi bu köpek yavrusunuda oracıkta aşırı sevmekten öldürmüştür. 

Daha sonra Lennie’nin yanına Curley’nin fingirdek karısı gelir. Lennie kadınla biraz konuştuktan sonra kadın aynen “benim saçımda yumuşaktır gel benimkini de okşa” demiştir. Lennie tuttuğu saçı bırakmadığı için kadın korkuya kapılmıştır ve çığlıklar atarak samanlığı ayağa kaldırır. Lennie’de buna sinirlenerek kadının ağzını kapatır ve onu nefessizlikten öldürür. Oradan hızlıca kaçar. Bunun üzerine çiftlikteki herkes başta Curley olmak üzere Lennie’yi aramaya çıkarlar. Lennie ise daha önceden başlarına bir olay gelirse George ile anlaştıkları çalılıkların arkasına kaçmıştır. George Lennie’yi buldukları yerde öldüreceklerini bilmektedir. 

Lennie çocuk ruhlu olduğu için kendini savunması çok zordur. George kahrolurken Lennie’nin saklandığı yere gelmiştir bile. Lennie elindeki küçük ölü köpek yavrusuyla onu beklemektedir. George Lennie’nin arkasına ona hüzünlü hüzünlü bakar. Lennie sahip olacakları evi ve bakacağı tavşanları hayal ederken bir el silah sesi duyulur. Curley ve çalışanlar yanlarına geldikleri zaman Lennie’yi yerde ölü olarak yattığını görürler ve George’a aptal aptal bakarlar. George olayın etkisinden kurtulamaz ve teselli için Slim’le birlikte olay yerinden uzaklaşırlar.

KARAKTERLER:

George: Çiftliklerde işçi olarak çalışan işçi Lennie’nin en yakın arkadaşı. Zeki biri.

Lennie: George’un en iyi dostu o da hayatını çalışarak kazanıyor. Çok güzçlü fakat zekası anacak bir çocuk kadar.

Candy: Tek kolu olmayan çiftliğin en yaşlısı olan kimse

Slim: Çalışanlar arasında sözünü geçiren tek kimse

Whit: Çiftlikte çalışan kısa boylu kişilik

Curley: Çiftlik patronunun kendini beğenmiş oğlu

Crooks: Zenci seyis. Zenci olduğu için diğerleri tarafından dışlanıyor

Carlson: Çiftliklerde çalışan işçilerden biri

Clara Teyze:
Lennie’yi küçüklüğünden itibaren büyüten kimse.



YAZAR HAKKINDA BİLGİ: 

JOHN (ERNST) STEINBECK : 27 Şubat 1902, 20 Aralık 1968, New York Kenti, ABD

1962 Nobel Edebiyat Ödülü’nü olan ABD’li romancı,Büyük Bunalım yıllarında geçen göçmen tarım işçilerinin kötü yaşam koşullarını anlattığı The Grapes of Wroth (1939, Gazap Üzümleri,1948,1986)adlı romanıyla ünlüdür.

1920-26 arasında aralıklı olarak California’daki Standford Üniversitesi’ne devam etti, ama mezun olamadı. Kitaplarıyla başarıya ulaşmadan önce işçi olarak çalışırken yazmayı sürdürdü. Bu sırada edindiği deneyimler yapıtlarında işçilerin yaşamlarını gerçekçi biçimde anlatabilmesinde önemli rol oynadı. Geniş okur kitlesince beğenilen ilk yapıtı, Meksika asıllı Amerikalıları sevecen bir bakışla anlattığı Tortilla Flat’ti (1935;Kenar Mahalle, 1944,1968/ Yukarı Mahalle,1951,1984). Bu kitabındaki sevecen Mizah, sonraki romanı In Dubious Battle’da(1936;Bitmeyen Kavga,!949,1985) yerini keskin, uzlaşmaz bir bakışa bıraktı. Bu romanında Steinbeck tarım işçilerinin grevini ve greve önderlik eden iki Marksisti anlatıyordu. Yayımlandığı yıl oyunlaştırılan ve filme alınan kısa romanı Of Mice and Men (1937,Fareler ve İnsanlara Dair, 1945/Fareler ve İnsanlar Üzerine,1967/ Fareler ve İnsanlar,1951,1988) ise iki göçmen işçi arasındaki garip, karmaşık ilişkinin trajik öyküsüydü. Pulitzer Ödülü’nü kazanan Gazap Üzümleri de 1940’ta sinemaya aktarıldı. Romanda Steinbeck, Oklohoma Dust Bowl’dan California’ya göç eden yoksul bir aileyi ve onları sömüren acımasız tarım ekonomisini anlatıyordu.

Steinbeck’in önü daha çok 1930’larda yazdığı işçilerin yaşamını anlatan doğalcı romanlardan kaynaklanır. Bu romanlarda zengin simgesel yapılar kurmuş arketip olarak nitelendirilebilecek efsanevi karakterler.

Fareler ve İnsanlar (John STEINBECK) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı için tıklayınız...
thumbnail

Gazap Üzümleri (John STEINBECK) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


KİTABIN ADI : GAZAP ÜZÜMLERİ

KİTABIN YAZARI : JONN STEINBECK

KİTABIN ÖZETİ:


Oklahama toprakları üzerinde yaşayan köylüler ektikleri ürünlerin yeşermesi, gelişmesi için bahar yağmurlarını beklemektedirler. Ama ne var ki Mayıs ayının sonu gelmesine rağmen beklenen yağmur yağmamıştır. Teksas ve Körfezden yükselen yağmur bulutları zaman zaman Oklahama’lı köylüleri umutlandırsa da o yıl beklenenin aksine kurak bir yıl olarak geçmektedir. Günler ilerledikçe insanların umutları azalmakta ve herkes huzursuzluk içinde felaketin boyutlarını anlamaya çalışmaktadır.

Tom Jood, dört yıl yattığı Mok Alester cezaevinden tahliye olmuştur. Köyünde karıştığı bir kavgada kendisini bıçaklayan birinin kafasına kürekle vurarak adamı öldürmüştür. Yedi yıl ceza almıştır, ama iyi hallerinden dolayı Tom’u dört yıl sonra şartlı olarak salıvermişlerdir. Tom hapishaneden aldığı yeni ama ucuz elbiselerle dikkat çekmekte, insanlar onun cezaevinden çıktığını anlamaktadır. Tom beş parasız köyüne dönmek üzere yola koyulmuştur. Konaklamak üzere yol kenarındaki lokantanın önünde durmuş bir kamyonu fark eden Tom, şoförün kendisini alacağını düşünerek kamyonun yanına gelmiş ve beklemeye başlamıştır. Lokantadan çıkan şoför kamyonun yanındaki adamı fark etmiş fakat hiç umursamadan kamyonuna binmiştir. Tam şoföre kendisini alıp almayacağını sormuş, şoför bir an tereddüt ettikten sonra kabul eder bir işaretle Tom’u arabasına almıştır. Tom köyüne giden yolun bulunduğu yere gelince, şoföre kendisini aldığı teşekkür ederek kamyondan iner ve köyüne doğru yürümeye başlar.

Tom kızgın güneşin altında bir müddet yürüdükten sonra gölge bir yer görür ve burada biraz dinlenmeye karar verir. Ağacın altına geldiğinde orada bir kişinin oturduğunu görür, bu Tom’un köyünde papazlık yapan Tim Kesi’dir. Tom Kesi’ye durumunu anlatır. Kesi ise artık papazlık yapmamaktadır, ne yapacağını bilmez halde oradan oraya gezmektedir. Tom Kesi’ye kendisiyle beraber gelmesini söyler ve ikisi birlikte tekrar Tom’un evine doğru yürümeye koyulurlar. Bir müddet sonra bir tepenin düzlüğüne çıktıklarında Tood’ların evi gözükmüştür. Tom Tood aniden durur ve evinin kendisinin bıraktığı gibi olmadığını fark eder, bir şeyler olduğunu anlar.

Köylüler ortakçı olarak çalışmaktadırlar. Elde ettikleri üründen bir miktar pay olarak gerisini mal sahiplerine vermektedirler. Mal sahipleri, bir gün köye gelerek ortakçılara artık onlarla çalışmayacaklarını onların yaptığı işi artık traktörlerin yapacağını söylemişlerdir. On dört ailenin yaptığı işi bir traktör yapmaktadır. On dört aileye ücret ödemektense bir şoföre ücret ödemek onlarında işine gelmektedir. Doğup büyüdükleri dedelerinin uğruna savaştıkları topraklardan ayrılacaklarını öğrenen köylüler kızgın ve çaresiz evlerine dönerler.

Tom ve Kesi terk edilmiş haldeki eve gelirler. Etrafta kimsecikler yoktur. Bir müddet sonra yanlarına biri gelir. Bu Jood’ların komşularından Mulley’dir. Tom bir an önce burada neler olduğunu öğrenmek istemektedir. Mulley, Kesi ve sabırsızlık içindeki Tom’a olup bitenleri anlatır. Bölgeye traktörlerin geldiğini, köylülerin işini elinden aldığını köylülerin evlerini terk etmeye mecbur bırakıldığını söyler. Tom’un ailesinin de bölgeden sekiz mil kadar uzakta bulunan John amcanın evine yerleştiğini batıya göç etmek için bir kamyonet aldıklarını ve bunun için hazırlık yaptıklarını anlatır. Kendisinin ise buradan ayrılamadığını ve buralarda bekçilerde saklanarak yaşadığını söyler. Tom, Jovat, Kesi ve Mulley geceyi burada geçirerek ertesi sabah Jon amcanın evine gitmeye karar verirler. Karanlık çökmüştür, Mulley avladığı tavşanı bir ateş yakıp kızartarak yemeyi teklif eder ve öyle yaparlar. Gece bölgeyi kontrole gelen bekçilerden saklanarak sabahı ederler. Sabahın ilk ışıkları ile Tom ve Kesi John amcanın evine doğru yola çıkarlar, Mulley onlarla birlikte gelmeyeceğini ve burada kalacağını söylemiştir.
Tom, çocukluğunu geçirdiği, koşup oynadığı yollarda ilerlerken bir yandan o günleri düşünmekte bir yandan da ailesinin ne halde olduğunu merak etmektedir. John amca küçücük bir evde tek başına yaşamaktadır. Tom, bütün ailenin o küçük evde nasıl yaşadığını düşünmektedir. John amca, dört yıl süren bir evlilik yaşamış, karısı öldükten sonra da bir daha evlenmemiştir.

Tom ve Kesi, John amca’nın evini uzaktan görmüşlerdir. Evin önünde bir kamyonet durmaktadır ve ailesi yola çıkmak için hazırlanmaktadır. Tom, kamyoneti tamir etmeye çalışan babasının yanına yaklaşır. Baba, Tom’u görünce şaşkınlık içerisinde Tom’a hapisten kaçıp kaçmadığını sorar. Tom Babasına durumu anlatır, şartlı olarak salıverdiklerini söyler. Baba Tom’a Kalifornia’ya gitmek üzere olduklarını söyler, orada çalıştırmak üzere işçi arandığını söyler, bununla ilgili olarak basılmış ilan kağıdını gösterir. Tom daha sonra ailenin diğer üyeleri ana, büyükanne, büyükbaba, kardeşleri Nooh, Al, Ruthie, Winfield, Rozaşarn ve kocası Connie ile görüşür. Tood’lar bütün eşyalarını satmışlar ve iki yüz dolar toplamışlardır. Bu paranın yetmiş beş dolarına bir otomobil almışlar, otomobilin arkasını keserek bir kasa oturtmuşlar ve kamyonet haline getirmişlerdir.

Bütün aile fertleri artık bir an önce Kaliforniya’ya gidip bir iş bularak para kazanmayı ve sonra kendilerine toprak alarak oraya yerleşmeyi düşlemektedir. Orada her tarafın yemyeşil olduğunu, bir sürü üzüm ve portakal bahçelerinin olduğunu ve çalıştırmak üzere birçok işçi arandığını duymuşlardır.

Akşam yemeğinden sonra aile ne yapacağına karar vermek için bir araya gelmiştir. Önce papaz Kesi’nin de onlarla birlikte gelebileceğine karar verirler. Eşyalar kamyonete yüklenecek ellerindeki iki domuz yolda yenmek üzere kesilerek tuzlanacaktır. Gece hemen işe koyularak ertesi sabah da yola çıkmaya karar verirler, ve eşyalar kamyonete yüklenir, domuzlar kesilerek tuzlanır. Artık bütün hazırlıklar tamamlanmıştır. Sabah aile fertleri heyecanla uyanır, Muley Jood’ların yola çıkacağından habersiz onları ziyarete gelmiştir. Yüklü kamyoneti görünce durumu anlar. Gece kestikleri domuzlardan kalan kemiklerle kahvaltı yaparlar. Bu sırada büyükbaba onlarla birlikte gelmeyeceğini söyler. Aile onu ikna etmeye çalışsa da Büyükbaba kararından vazgeçmez. Tom ve baba onu bırakmayacaklarını düşünerek ,kahvesine uyku ilacı koyup uyutarak götürmeyi planlarlar .Büyükbaba ilaçlı kahveyi içerken diğerleri de son hazırlıkları yaparak kamyonete yerleşirler. Tom ve baba uykuya dalmış büyükbabayı kamyonete bindirirler. Muleyde kendileriyle birlikte gelebileceğini söylese de Muley kabul ettirmez kamyonete en son Joadlerin köpeği biner ve öyle Muley’e veda ederek yola koyulur. Önlerinde yaklaşık 2 bin millik zorlu bir yol vardır. Kızgın güneş altında bir hayli yol aldıktan sonra benzin almak ve biraz dinlenmek için yol kenarında bir benzin istasyonunda dururlar. Yorgunluklarını belirten hareketlerle bütün aile fertleri kamyonetten aşağıya inerler. İstasyondaki adam onlara yaklaşır ve ne istediklerini sorar, sonrada bütün halkın batıya göç ettiğini yakında kimsenin kalmayacağını söyler. Bu sırada yolun karşısına geçmeye çalışan köpeğe yoldan geçen bir araba çarparak onu öldürür. Bu olay bütün ailenin moralini bozmuştur.Tekrar kamyonete binerek oradan ayrılırlar.

Akşama doğru geceyi geçirmek için uygun bir yer kollarlar. Biraz ilerde yol kenarında yanında çadır kurulmuş bir araba görürler ve burada konaklamaya karar verirler. Çadır ve araba Toğatlar gibi batıya göç eden İvywilson ve karısı Sairye’ye aittir. Sairye yolda hastalandığı için yola devam edememişler ve orada kalmışlardır. Toğatlar çadırın yanına gelerek Wilson’a yanlarında konaklayabileceklerini sorarlar, Wilson da
buranın kendisine ait olmadığını ve kendilerini açısından bunun bir sakıncası olmadığını söyler. İki ayrı taşınır, Toğatlar kamp hazırlıklarına başlar. Bu arada büyükbabada bir tuhaflık vardır. Sairye büyükbabayı kendi çadırlarına yatırabileceklerini söyler ve öyle yaparlar. Büyükbabanın durumu giderek ağırlaşır. Ve bir müddet sonra yaşlı kalbi durur. Bütün aile üzüntü içindedir. Bölgedeki yasalara göre ölümü haber vermek zorundadırlar. Fakat bu durumda cenaze masrafları için yaklaşık 40 USD ödeyeceklerini düşünce çaresizlik içinde ölüyü kendileri gömerler.
Toğatlar büyükbabayı çadırlarına aldıkları için Wilsonlara minnet borçlu olduklarını düşünürler ve bunun karşılığında Tom ve all Wilsonların bozuk arabalarını tamir etmeye karar verirler. Tom ve All arabayı tamir ederken Tom Wilson’a beraber gidebileceklerini teklif eder Wilsonların eşyalarını kamyonete yükleyip arabaya da kendilerinden birkaç kişinin binebileceğini ve her iki ailede daha rahat edeceğini söyler.
Toğatlarla Wilsonlar batıya doğru yola koyulurlar. Otomobili All kamyoneti ise Tom kullanmaktadır. Bir müddet yol aldıktan sonra All otomobilden gelen tıkırtılardan şüphelenir ve önde giden kamyoneti korna çalarak durdurur, kendisi de kenara çekerek otomobili durdurmuştur. Tom ve All otomobili kontrol eder ve sorunun piston kolu yatağından kaynaklandığını anlarlar. Yatağını değişmesi gerekmektedir. Bu halde otomobili yola çıkması imkansızdır. Parça almak için geriye, Sante Roseye kadar gitmeleri gerekmektedir.

Parçanın alınması ve tamirin tamamlanması için hayli zaman geçeceğini Kaliforniya’ya geç kalacaklarını düşünürler. Tom Kesi ile birlikte arabanın yanında kalıp onu tamir etmeye diğerlerinin de kamyonetle yola devam etmelerini teklif eder. Kendileri otomobili tamir ettikten sonra onlara yetişebileceğini söyler ama ona ailenin dağılmasından endişelenmektedir ve şiddetle bu teklife karşı çıkar ve aileyi böyle davranmaktan vaz geçirir. Durdukları yerde su yoktur. Konaklamak için uygun değildir. Tom’un otomobilin yanında kalmasını diğerlerini ilerleyerek ilk konaklama yerinde durmalarına karar verilir. Konaklama yerine vardıktan sonra ise All ve Kesi kamyonetle birlikte geri döneceklerdir. Kesi otomobilin yanında kalacaktır. Tom ve All ise birlikte Santa Roseye parça almaya gideceklerdir. Bu fikir herkesin aklına yatmıştır.
Tom, aileyi gönderdikten sonra kırık yatağı sökmeye koyulur. All kamyonetle birlikte aile birkaç mil ilerde bir konaklama yerine bırakır, Kesiyi de alarak geriye döner. Bu sırada Tom kırık yatağı sökmüştür. Kesiyi orda bırakarak Tom ve All parça almak üzere Sante Roseye doğru yola koyulurlar.

Bir müddet sonra araba mezarlığı bulunan bir servis istasyonuna gelirler. Her ikiside 25 model bir Dodge bulunmasını umut ediyordu. İstasyondaki adama durumu anlatırlar. Bu sırada All’ın gözü 25 model Dodge görür, şansları yaver gitmiştir. Piston yatağını kontrol ederler, sağlam olduğunu görünce adamla pazarlığı bitirir ve parçayı da alarak geri dönerler. Kesi otomobilin yanında beklemektedir, Tom ve All’ı karşısında görünce şaşırır, bu kadar erken döneceklerini düşünmemiştir. Tom ve All hemen işe koyularak yeni parçayı yerine takarlar ve otomobili tekrar çalıştırırlar. Daha sonra hep birlikte ailenin konakladığı yere doğru yola koyulurlar. Aile bir kamp yerinde konaklamaktadır. Mal sahibi Tom ve otomobili için ayrı ücret istemiştir. Bunu üzerine Tom kamp yerinde geceyi geçirmeye karar vermiştir.

Jon amca ve baba kamp yerinde genç bir adamla tanışırlar ve kendilerini Kalifornia’ya gidip orada çalışarak para kazanacaklarını anlatırlar. Genç adam ise kendisinin orada olduğunu şimdi geriye döndüğünü söyler. Baba genç adama neden geriye döndüğünü söyler. Geç adam orada durumun anlatıldığı gibi olmadığını binlerce insanın perişan bir vaziyette olduğunu söyler. Baba ve Jonn amca genç adama anlattıklarından dolayı biraz kızarlar ama anlattıklarının gerçek olabileceğini düşünürler. Genç adama işçi aradıklarını bunun içi ilanlar olduğunu söylerler genç adam aynı ilanların kendisinin ve hatta diğer binlerce kişinin de gördüğünü söyler. Bu ilanları bastıranlar ne kadar çok kişi olursa o kadar ucuza çalıştıracaklarını biliyorlar. Bunun için birkaç yüz kişi gerekirken binlerce ilan bastıklarını anlatır. Bu ilanları gören insanların oraya akın ettiklerini ve fakat orada umduklarını bulamadıklarını söyler. Jon amca ve baba ona inanmak istemezler.

Ertesi sabah Toğatlar ve Wilsonlar tekrar batıya doğru yola koyulurlar. Arizona topraklarına girerler, biraz sonra renkli çölü görürler. Bir sınır muhafızı onları durdurur ve nereye gittiklerini sorar ve önce cama küçük bir kağıt yapıştırarak devam etmelerini söyler. Durmamaları konusunda da onları uyarır. Birkaç mil sonra çöle varırlar, artık Kaliforniya topraklarındadırlar. Çöle girmeden önce bir yer bulup biraz konaklamaya karar verirler. Kolorado nehrinin kenarında bir yerde dururlar Tom yıkanmak için kamp yerinden uzaklaştı diğer erkeklerde onu takip ettiler. Tom ve noa nehirde yıkandıktan sonra dinlenmek için bir bölge bulurlar Noa biraz sonra Tom’a kendisinin burada kalacağını balık avlayarak yaşayacağını söyler. Tom ananın bunu istemeyeceğini söyler onu ikna etmeye çalışır ancak Noa kararından vazgeçmez, Tom’la vedalaşarak nehir boyunca ilerleyerek oradan uzaklaşır ve bir müddet sonra gözden kaybolur. Bu sırada kampyerinde büyük ana hastalanmıştır. Durumu giderek kötüleşmektedir. Biraz sonra bölgenin şerifi ve adamları kadınların bulunduğu çadırın yanına gelerek onların burada konaklamayacağını söyler. Şerif gittikten sonra ana çocukları göndererek erkekleri çağırtır. Erkekler gelince ana onlara olanları anlatır. Ve aile tekrar yola çıkmak üzere toparlanmaya başlar Tom anaya Noa’nın burada kaldığını söyler, ana ailenin dağılmaya başladığını anlayınca üzülür.

Bu arada Sairy çok kötü durumdadır. Wilson bu durumda kendilerinin Toğatlarla gelemeyeceğini söyler. Toğatlar ve Sairye Wilsonu orada bırakarak tekrar yola çıkarlar. Kızgın toprakta bir müddet yol aldıktan sonra kontrol istasyonu bulunan Dodgete varırlar. Burada buluna görevliler arabayı kontrol etmek ister ana kamyonetin üstünden görevlilere yanlarında yaşlı ve hasta biri olduğunu onu doktora yetiştirmeleri gerektiğini anlatır. Görevliler kamyonetin üzerindeki büyük anaya bakarlar ve kendisinin gerçekten kötü durumda olduğunu fark ederek onları tekrar bırakırlar.
Aslında büyükanne ölmüştür. Ama bunu hiç kimse bilmemektedir. Ana büyükannenin ölü olduğunu görevlilere belli etmemeye çalışmış çünkü yanlarında bir ölü olduğunu öğrenince onların geçmelerini izin vermeyeceklerini düşünmüştür.

Kontrol noktasını geçtikten sonra dururlar ana büyükannenin öldüğünü diğerlerine söyler. Orada durdukları yerde uygun bir yer bularak büyükanneyi gömerler. Aile büyük ananın öldüğüne üzülmüş, moralleri bozuktur. Ananın ne kadar zaman cenazesinin yanında kaldığını ise şakınla düşünmektedirler.

Bütün aile yorgunluktan berbat haldedir. Durup dinlenmeye karar verirler. Hem böylelikle nerde nasıl iş bulabileceklerinde öğrenebileceklerdir. Biraz ilerde kendileri gibi batıya iş bulmak için gelmiş diğer ailelerin bulunduğu bir yere gelirler. Bir çadırın yanına yaklaşarak yanında buluna bir adama kendilerinin de burada kamp kurup kuramayacaklarını sorarlar adam onları da kampa dahil olmasında bir sakınca olmadığını söyler. Kamyoneti kamp içinde müsait bir yere çekerek kamp hazırlıklarına başlar. Ana hemen yapmak için işe koyulur. Tom başka bir çadırın yanında oturan bir adam fark eder ve nerede iş bulabileceklerini öğrenmek amacıyla onun yanına gider. ALL başka bir yerde arabasını tamir etmeye çalışan birini görür. Ve oda onun yanına gider. All’ın araba merakı her şeyden çoktur. Bozuk motor tamir etmek onun için büyük zevktir.

Tom adamın yanına yaklaşır. Adam Tom ve ailesinin yeni geldiğini anlamıştır onların nelerle karşılaşacağını bilmektedir. Tom adama selam vererek yanına oturur.
Buralarda iş olup olmadığını, iş bulmak için ne yapmaları gerektiğini sorar adam, Tom’a daha önce karşılaştıkları yabancının anlattıklarının aynısını anlatır iş bulmanın çok zor olduğunu, bulsalar bile çok düşük fiyata çalıştırıldıklarını anlatır. Binlerce insanın buraya iş bulup para kazanma amacıyla geldiklerini ancak sefalet ve açlıkla karşı karşıya kaldıklarını söyler.

Kesi Tom’u yanına çağırarak burada artık onlardan ayrılmak istediğini söyler. Tom Kesi’ye içinde tuhaf bir şeyler olduğunu bir müddet bu fikrinden vazgeçmesini söyler. Kesi’de birkaç gün daha kalmayı kabul eder.

ALL, arabasını tamir etmeye çalışan adamın yanına yaklaşır ve kendisinin motorlardan iyi anladığını, yardım edebileceğini söyler adam bu teklife sevinir ve All’ın kendisine yardım etmesine sevineceğini söyler. All adamla tanışır. Flayd Knowles adında otuz yaşlarında biridir daha sonra ikisi birlikte bozuk motoru tamir etmeye başlarlar bir taraftan da All kendilerinin durumunu anlatır bir müddet sonra bozuk motoru tamir ederler ve otomobili tekrar çalıştırırlar. Flayd Knowles All’a yardımlarından dolayı bir şekilde teşekkür etmek ister iş aradıklarını bildiği içinde All’a kuzeyde iş olduğunu söyler bunu kendisine bir yakınının mektupla bildirdiğini ve başka kimseye anlatmamasını da ekler. All hemen kamyonetin yanına gelerek Tom’a haber verir Tom ve All işin ayrıntılarını öğrenmek için Floyd’un yanına gider. Floyd bu sefer Tom’a kuzeyde Sonta Clora vadisi civarında iş olduğunu söyler. Meyve toplama ve konservecilik işidir ve söylediği kampa yaklaşık 200 mil mesafededir.

Bu arada ana yemeği pişirmiş diğerleri de çadırları kurmuştur. Ana seslenerek herkesi yemeğe çağırır. Bütün aile toplanarak birlikte yemeklerini yerler.

Aile yemeğini bitirmesine Müteakip kampa Chevrolet marka bir araba ile içinde birkaç adamın geldiğini fark ederler. Araba kampın orta yerine kadar gelir ve içinde iri yarı bir adam iner bu sırada kamptaki diğer erkeklerle birlikte Tom, All ve Floyda arabadan inen adama doğru iyice yaklaşmışlardır adam kendisinin Müteahhit olduğunu ve çalıştırmak için işçi aradığını söyler adam sözlerini bitirdikten sonra Floyd öne doğru çıkarak ”Ben çalışmak isterim ama bizi nerde çalıştıracağınızı, kaç para vereceğinizi söyler ve yazıp imzalarsanız “der.

Müteahhit bu sözlere biraz sinirlenir sonra arabadan şerifte iner müteahhit şerife Floyd’un insanları kışkırttığını söyler, şerif Floyd’u yakalayıp arabaya bindirmek ister bu sırada Floyd şerifin suratına bir yumruk indirerek çadırların arasına doğru kaçar. Şerif sendeleyerek yere düşer, kalkıp Floyd’un peşinden koşmak ister ama bu seferde Tom’un çelmesiyle tekrar yere düşer bunun üzerine şerif silahını çıkartarak bir el ateş eder çadırların birinden acı bir kadın çığlığı duyulur, Kurşun çadırdaki kadının eline isabet etmiş ve kadının elini parçalamıştır. Kadının elini gören Kesi dayanamaz ve şerifin ensesine bir tekme indiriverir. Şerif yarı baygın tekrar yere yığılır bu sırada müteahhit arabaya atlayarak oradan uzaklaşır bir müddet sonra alarm düdükleri duyulur ve oraya doğru gelen polis arabalarının sesi gelir. Kesi derhal Tom’un yanına gelerek kaçmasını söyler, Kesi suçu kendi üzerine alacaktır. Tom buna karşı çıkar ama Kesi Tom’a onun şartlı salıverildiğini tekrar bir suç işlerse cezaevine gönderileceğini bu durumda da aileden tekrar ayrılacağını söyler. Tekrar ayrılacağını söyleyince kabul eder ortalıkta Kesi’den başka kimse yoktur. Polis arabaları gelir ve Kesi’yi yakalayarak götürürler, giderken de ertesi gün kampı ateşe vereceklerini söylerler. Polis gittikten sonra Floyd Tom’un yanına gelerek artık burada kalamayacaklarını bu gece kampı terk etmeleri gerektiğini söyler. Tom Floyd’a nereye gidebileceklerini sorar. Floyd 99 nolu yolun kenarında bir hükümet kampı olduğunu söyler. Güneye doğru 14 mil gittikten sonra Weddpatch yoluna saparsa o yolun onları kampa götüreceğini söyler Tom ailenin yanına gelerek gitmeleri gerektiğini ve nereye gideceklerini söyler.Bu sırada Rose Şarmın gelerek Connie’nin ortalıkta kaybolduğunu söyler. All Connie’yi kuzeye doğru giderken gördüğünü söyler. Babada Jonn amcanın içki içmek için kamptan ayrıldığını söyler bunun üzerine Tom Connie ve Jonn amcayı aramak üzere ayrılırlar. Diğerleri de gitmek üzere hazırlanmaya başlar.

Connie karısı Rozarşan ve diğerleri terk etmiştir. Rozarşan Connie’nin kaçtığını anlamıştır ve ağlamaktadır. Tom yolun karşısındaki bakkala gider ve Jonn amcanın oraya gelip içki alıp almadığını sorar bakkaldaki adam tariflere uyan bir adamın iki şişe viski aldığının ve arka taraftaki hendeğin içinde zıkkımlandığını söyler. Tom hendeğe doğru gider ve Jonn amcanın orada olduğunu görür. Jonn amca sarhoştur. Tom Jonn amcaya gideceklerini ve kalkıp gelmesini söyler. Jonn amca gelmeyeceğini ölmek istediğini söyler. Tom vakit kaybetmemesi gerektiğini düşünerek Jonn amcayı iki yumrukta ayıltır ve sırtına alarak kampa, kamyonetin yanına getirir. Bu sırada diğerleri çadırları toplamış ve kamyonete yüklemişlerdir. Hep birlikte Floyd’un tarif ettiği yöne doğru yola çıkarlar kampın dışında polis arabaları onları durdurur ve güneye gidemeyeceklerini söyler. Tom kuzeye gitmek istememektedir. Ama itiraz etmeden kuzeye doğru ilerler biraz sonra durarak beklemeye başlar polis arabaları durdukları yerden kampa doğru giderek kampı ateşe verirler. Bu sırada Tom kamyonetin farlarını kapatarak tekrar güneye sapar.

Toğatlar Weedpatch kampını ararken gece oldukça ilerler biraz ilerde ışıklarını görürler Kampa gelince bekçiye oraya yerleşip yerleşemeyeceklerini sorarlar. Bekçi Onlara bir ailelik yerin yeni boşaldığını şanslı olduklarını söyler bunun üzerine kampa girerek boş yere yerleşirler.

Sabah erkenden Tom uyanır, çadırdan çıkar ve konuşmak için birilerini arar biraz ilerde bir çadırın önünde orta yaşlarda bir adamla genç bir çocuğun oturduğunu görür ve onların yanına gider Wilkle adındaki adam Toğatların yeni geldiğini anlar onlarda Tom’a yardımcı olmak ister. Tom’u kahvaltıya davet eder kahvaltı ederlerken kampın çok güzel olduğunu, kendilerinin bir işi olduğunu anlatır. Tomuda yanlarında götürebileceklerini çalıştıkları yerde ona da bir iş olabileceğini söyler. Kahvaltıdan sonra Tom, Wilkle ve oğlu çalıştıkları yere doğru yola çıkarlar patronları iyi bir adamdır, Tom’unda iş aradığını söyler patron Tom’a da iş verir ve çalışmaya başlarlar.
Aile kampı tanımaya çalışır kamp diğerlerine hiç benzememektedir sıcak suyu, çamaşır yıkamak için yerleri hatta alafranga tuvaletleri vardır.

Aile kahvaltı yaptıktan sonra All, baba ve Jon amca kamyonete atlayarak iş aramaya koyulurlar. Ama geçtikleri yerde ”yardıma ihtiyaç yoktur“ yazısını görürler akşama doğru iş bulamayacaklarını anlayarak tekrar kampa dönerler.

Cumartesi günü kampın eğlence günüdür akşam olunca meydana bir orkestra kurulur ve kam sakinleri dans eder, eğlenirler. O günde günlerden cumartesidir. Sabah kadınlar çamaşırları yıkar ve kurutur akşama herkes temiz elbiselerini giyecektir. Fakat o gün diğer günlerden farklı olacaktır. Bölge polislerinin kampa girip hesap sormaları yasaktır ancak bir kavga, olay olursa girebilirler polisler bu durumdan rahatsızdır. Eğlence esnasında bir kavga çıkmasını sağlayarak kampa girmeyi planlarlar. Bunun için kampa kendi adamlarını sokacak ve onlarda kavga çıkaracaktır. Kampında bir kontrol komitesi vardır bu durumu öğrenirler ve kavga çıkmaması için önlem alırlar. Kamptan seçilen erkekler olay anında hemen müdahale ederek ve kavga çıkarmak isteyenleri yakalayıp kamp dışına atacaklardır.

Akşam olunca bütün hazırlıklar tamamlanmıştır. Orkestra müziğe insanlarda dans etmeye başlamıştır. Bu sırada üç yabancı meydana çıkarak dans edenlere sataşmaya kalkışır, bir diğeri bir ıslık çalarak dışarıda bekleyen polislere haber verir. Polisler kapıya gelerek bekçiye içerde kavga olduğunu içeri gireceklerini söyler. Bu arada kavga çıkarmak isteyen yabancılar seçilen kişilerce yakalanıp orta taraftan kamptan çıkartılmıştır bile. Bekçi kavga olmadığını insanların dans ettiğini söyler, gürültü duyamayan polisler planlarının işe yaramadığını anlayarak kızgın bir şekilde oradan ayrılırlar.

Kampa geleli bir ay olmuştur. Paraları ve yiyecekleri tükenmek üzeredir. Bu durumun farkında olan ana bir akşam durumlarını konuşmak için aileyi toplar. Erkeklerde bu durumun farkındadır, ama herkes konuşmaktan kaçmaktadır. Hiçbiri doğru dürüst bir iş bulamamıştır. Çalıştıkları işlerde de çok düşük ücretler almışlardır. Kazandıkları para yiyecek almaya bile yetmemektedir.

24 Mart 2019 Pazar

thumbnail

İnci (John STEINBECK) Kitabının Özeti, Tahlili, Kişiler


KİTABIN ADI : İNCİ

KİTABIN YAZARI : John STEINBECK

KİTABIN KONUSU

Yoksul bir denizcinin bebeğini bir akrebin sokması ve ardından büyük bir inci bulmasıyla gelişen olaylar.

KİTABIN ÖZETİ

Kino; Salinas’ta, deniz kıyısında, saz evlerde yaşayan yoksul denizcilerden biridir. Evleneli çok olmamıştır. İlk çocukları maalesef tedavi edemedikleri bir hastalıktan dolayı ölür. Artık umutları ikinci çocukları olmuştur. Bir sabah bebeği bir akrep sokar. Kino hızla davranır ve akrebi öldürür. O ve eşi bebeği alır ve şehirdeki doktora götürürler. Doktor zengin ve acımasız bir insandır ve paraları olmadığını bildiği için çifti başından savar.

Eve döndükten sonra Kino, bambudan yapılmış kayığını alır ve inci avına çıkar. Kıyıdan açıldıktan sonra dalar ve dipten o güne kadar görülmüş en büyük incilerden birini çıkarır. Evine döner ve eşine gösterir. Bu inciyi satarak kazanacakları parayla bebeği tedavi ettireceklerini sonra onu okutup bu yaşamdan kurtulacaklarını planlarlar. O gün Kino’nun kardeşi ve karısı da evlerine gelirler ve tavsiyelerde bulunurlar.

Büyük incinin haberi tüm şehre ulaşmıştır. Doktorun ise inciye sahip olup Salinas gibi bir taşra kentinden kurtulup Paris’e gitmeyi planlamaktadır. Ertesi gün doktor uşağıyla tedavi için Kino’nun saz evine gelir. Bebek iki gündür iyi durumda olduğu için Kino doktoru reddeder. Doktor ise çocuğa bir ilaç içirir ve çocuğun ateşlenebileceğini söyler. Dediği gibi bebek ateşlenir ve doktor o esnada yeniden gelir ve çocuğun ateşini geçirir. Doktorun asıl amacı Kino’nun inciyi nereye sakladığını öğrenmektir.

Gerçekten konuşurlarken Kino’nun gözü inciyi gömdüğü yere kaçar ve doktor incinin yerini öğrenir. Gece uyurlarken birinin geldiğini hisseder ve boğuşurlar. Boğuşma esnasında Kino adamı bıçakla öldürür. Hırsızlar ayrıca yangın çıkartmıştır ve bazı saz evler yanmıştır. Kino ve eşi kaçamaya karar verirler ama kayıklarının da delindiğini görürler. Kino’nun karısı ona devamlı bu incinin uğursuz olduğunu ve ondan kurtulmaları gerektiğini söylemektedir. Yürüyerek kaçmaya karar verirler.

Yürüyüş esnasında kayalık bir arazide mola verirler. Dinlenirlerken yoldan birilerinin geçtiğini farkederler. Sessizce dinlerler ve bunların peşlerine düşen kelle avcıları olduklarını anlarlar. Artık arazide daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Gece olunca bir kaya kovuğuna yerleşirler. Kelle avcıları ise elli metre ileride su başında yatmaktadır. Kino adamları öldürmek için harekete geçer. Yaklaştığı esnada bebeğin ağladığını duyar. Avcılar da duymuştur ve bunu bir kurdun sesi sanmışlardır. Zarar vermesin diye sesin geldiği yöne nişan alırlar ve ateş ederler.

Ertesi sabah köylüler Kino ve eşinin köye döndüklerini görürler. Yanlarında bebekleri yoktur. Kino’nun karısının elinde kanlı bir şal durmaktadır. Köylüler bebeğin öldüğünü anlarlar. Kino ve karısı deniz kıyısına giderler ve onlara devamlı uğursuzluk getirmiş olan bu inciyi denize,geldiği yere geri gönderirler.

KİTABIN ANA FİKRİ

Yoksul ve cahil insanlar yaşamın kendileri için hazırladığı yaşam çizgisinin dışına çıkamazlar.

KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE SAHIŞLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Bebeğin akrep tarafından sokulması büyük talihsizliktir. Kino’nun çevresindekilerin inciyi ele geçirmek her türlü yola başvurmaları insanların para için herşeyi yapabileceği gerçeğini yansıtır.

ŞAHISLAR

Kino : Dürüst,fakir,devamlı ezilmiş ama umutlarını hala kaybetmemiş biridir. Ailesini düşkündür ve onlar için kendisini tehlikeye atmaktan kaçınmaz.

Kino’nun Eşi: Fedakar bir kadındır. Romanda kocası bir kez ona vurur. Ama bundan dolayı gücenmez. İncinin uğursuz olduğuna inamakta ve ondan kurtulmaları gerektiğine inanmaktadır.

Doktor : İnsanları küçümseyen, paraya düşkün ve para için her türlü kötülüğü yapmaya hazır olan biridir.

KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ


1902′de California’da doğan, John Steinbeck, 1968′de New York’ta öldü. 1962 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi John Steinbeck dünya edebiyatına ölümsüz yapıtlar kazandırmış bir yazardır. İnsan-doğa ve insan-insan ilişkilerini, özellikle de, çalışan tüm kesimlerin yaşamlarını anlatmadaki başarısıyla ünlüdür.

ÖNEMLİ ESERLERİ

ROMAN: Yukarı Mahalle (1935), Fareler ve İnsanlar (1937), Gazap Üzümleri (1939), Sardelye Sokağı (1945), Cennet Yolu (1952)

İnci (John STEINBECK) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı için tıklayınız...

About