Dijital etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Ağustos 2022 Pazartesi

thumbnail

Teknoloji Kullanımının İnsan Hafızasına Etkileri Nelerdir? Dijital Tembellik

Dijital Tembellik Nedir?: 

Teknolojik Cihazlar Hafızamızı Zayıflatıyor mu?

Ardı ardına gelişen internet arama motorları, bilgiye ulaşma hızını artırdı. Tabii bilgiyi unutma hızını da… 

Telefonunuzun şarjının bittiğini düşünün. Daha önce size gönderilen önemli bir e-postaya erişmeniz gerekiyor. Bir arkadaşınızdan yardım istiyorsunuz ve onun telefonundan internete girip e-posta adresinizi yazıyorsunuz. Peki şifreniz neydi, hatırlıyor musunuz?

İçinde yaşadığımız zamanda etrafımız dijital teknolojik cihazlarla çevrili. Bu cihazlar sayesinde pek çok işimizi kolaylıkla hallediyoruz. Bunlar;
* Sosyalleşiyoruz (facebook, instagram...), 
* Başkaları ile iletişim kuruyoruz (whatsApp, telefon görüşmesi....), 
* Fotoğraf çekiyoruz,
* Video çekiyoruz,
* Müzik dinliyoruz,
* İhtiyaç duyduğumuz bilgilere erişebiliyoruz,

Teknolojik cihazlarla , belleğimizden ve hafızamızdan da tasarruf sağlıyoruz. Mesela;
* Sevdiklerimizin doğum günlerini artık hafızamızda tutmuyoruz. 
* Telefon numaraları aklımızda değil rehberimizde kayıtlı.
* E-posta veya sosyal medya hesaplarımızın şifreleri otomatik olarak kaydedilebiliyor. 
* Navigasyon sayesinde gitmek istediğimiz yerlerin konumlarını kolayca bulabiliyor, hafızasına kaydedebiliyoruz. Daha önce ziyaret ettiğimiz bir yere tekrar gitmek istediğimizde adresi otomatik olarak karşımıza çıkarabiliyor.

Pek çok teknolojik cihaz, uygulama ve internet kullanımı hafızamızı zorlamadan ve kullanmadan işlerimizi kolayca halletmemizi sağlıyor. Bu durum hafızamızı tembelliğe itiyor. Bunu nedeni öğrendiğimiz bilgiler tekrar edilmediği için uzun süreli belleğe aktarılamıyor. Bu durum “Google etkisi” ya da “dijital tembellik” (dijital amnezi) olarak adlandırılıyor. 

Bir bilgiyi Google’dan 10 kez aratsak, hatta cevabına tekrar tekrar ulaşsak da o bilgiyi tekrar unutabiliyoruz. İşte bu unutkanlık durumu “Google Etkisi” olarak tanımlanıyor.

Günümüzde ise bir bilgiyi hafızamızda tutmak yerine genellikle internette aramayı tercih ediyoruz. Bu nedenle de kolaylıkla unutuyoruz.

Dijital tembelliğin meydana gelme nedeni bilginin dışarıda bir yerde zaten depolandığını biliyor olmamız.

Betsy Sparrow ve arkadaşları, Columbia Üniversitesi'nde Google etkisinin belleğimizi nasıl etkilediğini öğrenmek için bir araştırma yaptılar. Araştırmada katılımcılara dört farklı test uyguladılar. Bunlardan birinde katılımcılara genel kültür bilgileri içeren 40 ifade sunuldu. İki gruptan birine test aşamasında bu bilgilere erişebilecekleri söylenirken, diğer gruba test aşamasında öğrendikleri bilgilere ulaşmalarının mümkün olmadığı bildirildi. Daha sonra katılımcılardan hatırlayabildikleri kadar çok ifadeyi yazmaları istendi. Araştırma sonucunda sunulan bilgilere erişebilecekleri söylenen grubun, diğer gruba göre çok daha az bilgiyi hatırladığı tespit edildi. 

Araştırmacılara göre bunun nedeni, insanların daha sonra ulaşabileceklerini düşündükleri bilgileri belleklerine kodlamak için çaba sarf etmemeleri. Bu yüzden daha önce elde ettiğimiz bir bilgiye tekrar ihtiyaç duyduğumuzda bu bilgiyi çoğunlukla hatırlamıyoruz.

Öğrendiğimiz bilgiler ise ilk olarak kısa süreli belleğe kaydedilir. Daha sonra bilgiler tekrar edildiğinde ya da hatırlandığında uzun süreli belleğe aktarılır.

Siber güvenlik şirketi olan Kaspersky Lab tarafından yapılan bir araştırmada, internetin insanların bilgiyi hatırlama becerilerini nasıl etkilediği incelendi. ABD’de 16 yaş ve üzerindeki 1.000 katılımcı ile yapılan çalışmada, katılımcıların yaklaşık yarısının, karşılaştıkları bir sorunun cevabını hafızalarını yoklayarak hatırlamaya çalışmak yerine doğrudan internette aramayı tercih ettikleri tespit edildi. Katılımcıların yaklaşık üçte biri (%28,9’u) internette buldukları bilgileri daha sonra hatırlamayacaklarını ifade etti. Araştırmanın sonucunda, katılımcıların neredeyse tamamı (%91,2) interneti beyinlerinin dijital bir uzantısı gibi gördüklerini söyledi.

Araştırmaya uzman yorumları ile katkıda bulunan Birmingham Üniversitesi Psikoloji Bölümünden Maria Wimber, öğrenilen bilgileri tekrar etmenin bellekte kalıcı hâle gelmelerini sağladığını ancak pasif olarak tekrar etmenin, örneğin internette tekrar tekrar aramanın benzer bir etkisinin olmadığını belirtiyor. Wimber'e göre ihtiyaç duyulan bir bilgiyi hatırlamaya çalışmak yerine hemen internette aramak, bilginin bellekte kalıcı olmasını engelliyor.

Peki, dijital tembellikten korunmak için neler yapabiliriz?

Klinik psikolog Pragya Lodha göre, dijital tembellikten korunmak için dijital detoks yapmak yani zaman zaman dijital cihazları hafızamızın bir parçassı gibi kullanmaya ara vermek gerekir. Lodha bundan başka bizim için önemli olan bilgileri aklımızda tutma alışkanlığı edinmemizi öneriyor.

Geçmişte pekçok insan teknolojik gelişmelerin veya yeniliklerin bizleri doğal becerilerimizi kullanmaktan alıkoyacağından endişe etmişti.Mesela, Sokrates yazı yazmanın, bilgileri kaydetmemizi kolaylaştıracağı içinhafızamızın artık eskisi gibi güçlü olmayacağından endişe ediyordu. Teknolojinin sunduğu imkanlardan faydalanırken amacımız gelişimimize katkı sağlamak olmalı. Teknolojiyi araç olarak kullanmayı bırakıp, teknolojiye bağımlı hâle gelmeye başladığımızda dijital tembellere dönüşüyoruz.

21 Ağustos 2019 Çarşamba

thumbnail

Dijital (Sayısal) ve Analog Elektronik Nedir? Farkları Nelerdir? Karşılaştırılması Nasıldır?


Elektronik sistemler analog ve dijital (sayısal) olmak üzere iki çeşittir.

Türkçe karşılığı "Sayısal" olan "Dijital" kelimesi, Latince digitus = parmak sözcüğünden türetilmiştir. Parmakla sayılabilir anlamında kullanılan digital teriminin okunuşudur.

Analog terimi ise Yunanca “benzer” sözcüğünden gelen, örneksel benzetim anlamında kullanılan ifadedir.

Analog sistemlerde elektrik sinyalleri sürekli olarak değişir ve belli sınırlar içinde her değeri alabilirler. Gerçek dünya analog değişkenlere sahiptir. Sıcaklık, ışık şiddeti, basınç, koku, tad, yumuşak, sert gibi kavramlar nerdeyse sonsuz sayıda ara değerler gösterebilirler. Örneğin hava sıcaklığı 20 dereceden 21 dereceye birden yükselmez ara değerler alarak bir zaman aralığında yükselir. Dijital sistemlerde ise işlenen veri belli sayısal değerler alır.

Var - Yok, Açık - Kapalı, 0 - 1, 0 volt - 5 volt gibi ikili değerlendirmelerin hepsi dijital olarak değerlendirilir. Ara değerler alındığında analog olarak değerlendirilir. Bir ses siteminin sesisini potansiyometreyi istediğiniz kadar çevirerek ayarlamanız analog bir işlemdir. Bir ses siteminin sesisini tuşlara basarak ayarlamanız dijital bir işlemdir. Dijital sistemde bastığınız tuşlar size sesi açıp kapamak için belli sayıda kademe sunar, analog sistemde potansiyometreyi istediğiniz aralıkta çevirerek sesi istediğiniz değere ayarlayabilirsiniz.

Yukarıdaki şekilde analog ve dijital sinyaller görülmektedir.

Elektronikte daha önce analog teknik olarak yapılan uygulamalar günümüzde dijital teknikler kullanılarak yapılmaktadır.

Dijital ve Analog Elektroniğin Karşılaştırılması :

Sayısal tekniğin, Analog tekniğe göre tercih edilme nedenleri aşağıdaki gibi özetlenebilir:

1) Dijital sistemlerin tasarımı daha kolaydır.

2) Dijial sistemlerde bilgi saklamak kolaydır. Dijial sistemlerde bilgilerin hafızaya alınması ve gerektiği kadar tutulması, değiştirilmesi mümkündür.

3) Dijital elektronikte birbirine bağlanabilecek devrelerin sayısı daha fazladır. Analog devreler üç-dört basamaklı olabilirken, dijial devrelerde daha çok sayıda devrenin birbiriyle irtibatı mümkündür.

4) Dijial devrelerde yapılacak işlemler kolayca programlanabilir. Analog devrelerde programlanabilecek işlemlerin esnekliği ve kompleksliği oldukça sınırlıdır.

5) Analog veri iletiminde, aktarılacak olan verileri üretmek için, sürekli değişken bir gerilim ya da akım kullanılır. Bu değişken akımlardan dolayı oluşabilecek gürültü ve sinyal bozulmalarını engellemek çok zordur. Bu durum yüksek kaliteli veri aktarımının önüne geçer. Ancak dijital sistemler ikili aktarım kullanarak bunu mümkün kılar.

6) Dijial devrelerde bir entegre içerisine daha fazla sayıda sayısal devre elemanı yerleştirilebilir. Analog devre elemanları da entegre içerisine yerleştirilse de, yüksek değerli kondansatörler, bobinler, transformatörler vb. elemanların entegre içerisine yerleştirilmesi ekonomik değildir. Bu da dijial elemanların entegre içerisine yerleştirilmesini avantajlı duruma getirmektedir.

Analog Elektronik   
            
Devrenin tasarımı zordur
Bilgilerin saklanması zordur
Devrelerin boyutu büyüktür
Programlanması zordur
Gürültü ve parazitten etkilenir
Entegre içine yerleştirilmeleri zordur
İşlem sayısı azdır
Hatanın bulunması zordur

Dijtal Elektronik
 
Devre tasarımı daha kolaydır
Bilgilerin saklanması kolaydır
Daha küçük boyutta karmaşık devreler oluşturulabilir
Daha esnek ve kolay programlanabilir
Gürültü ve parazitten az etkilenir
Entegre içine yerleştirilmeleri kolaydır
İşlem sayısı fazladır
Hatanın bulunması daha kolaydır

Avantajlarının yanında dijial sistemlerin dezavantajı; günlük hayatımızda kullandığımız büyüklüklerin büyük bir kısmının analog olmasıdır.

Dijial elektronik sistemler 1950 yıllarında ilk tüplü bilgisayarın icadı ile uygulanmaya başladı. İlk elektronik kol saatleri ile küçük, ucuz hesap makinelerinin piyasaya çıkması ise ancak 1970’ li yıllarda mümkün oldu. Bu tarihten sonra sayısal elektronik devreler ve sistemler yavaş yavaş bütün alanlarda analog devrelerin yerini almaya başladı.

Dijial elektronik devreler;
• Daha güvenilirdir.
• Devreler ve sistemler aynen tekrarlanabilir. (Her benzer sistem tıpatıp aynı çalışır)
• Çok geniş çapta tümleştirilebilir.
• Gürültü ve dış etkilerden çok az etkilenir.
• Daha ucuzdur.
• Kopyalama ve iletim sırasında bozulmaz. İlk kopya ile yüzüncü kopyanın kalitesi aynıdır.

About