Hatice Kübra TONGAR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hatice Kübra TONGAR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Eylül 2024 Cumartesi

Sıkıntıdan Patlayacağım Sınıfı (Hatice Kübra Tongar) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi



Kitabın Adı: Sıkıntıdan Patlayacağım Sınıfı

Kitabın Yazarı: Hatice Kübra Tongar

Kitap Hakkında Bilgi:

Yatırköy İlkokulu’nda… Ve Yatırköy Mahallesi’nde…Okulda öğrenciler ve öğretmenler… Evlerde babalar ve anneler… Herkes ama herkes çok sıkkın, bıkkın ve gergindi! Peki, tüm bu kötü duyguların nedeni neydi?

Uzman Psikolog Hatice Kübra Tongar, çocukları ve yetişkinleri çepeçevre kuşatan sıkıntının gerçek nedenini anlatıyor! Bu hikâyeyi okuyan herkes sıkıntıdan kurtuluyor,kıkır kıkır kırkırdıyor!

Bu Kitap Neden Okunmalı?

Çocukların Modern Dünyadaki Hâllerini Yansıtır: Günümüz çocuklarının teknoloji bağımlılığı ve bunun getirdiği sosyal izolasyonu eğlenceli ve düşündürücü bir şekilde ele alır. Bu sayede, çocukların kendi durumlarını sorgulamalarına ve bu bağımlılıktan kurtulmalarına yardımcı olur.

Geleneksel Oyunların Yeniden Keşfi: Çocukların geleneksel oyunlarla yeniden tanışmalarını sağlar. Beştaş, yakan top, körebe gibi oyunlar, çocukların fiziksel aktivitelere yönelmelerini ve sosyal becerilerini geliştirmelerini teşvik eder.

Aile İlişkilerini Güçlendirir: Teknolojinin aile ilişkilerini nasıl zayıflattığını ve bu ilişkileri yeniden nasıl güçlendirebileceğinizi anlatır. Ailelerin çocuklarıyla daha kaliteli zaman geçirmesinin yollarını göstererek, aile içi iletişimin ve bağların kuvvetlenmesine katkıda bulunur.

Toplumsal Mesajlar Verir: Teknolojinin kontrolsüz kullanımının toplumsal etkilerini mizahi bir dille ele alarak hem çocuklara hem de yetişkinlere farkındalık kazandırır. Teknolojiyi bilinçli ve dengeli kullanmanın önemini vurgular.

Çocuklar İçin İlham Verici: Çocukların kendi başlarına çözüm bulma ve üretici düşünme yetilerini teşvik eder. Okurlar, karakterlerin yaşadıkları zorluklarla nasıl başa çıktıklarını görerek, kendi hayatlarında da bu yaklaşımları uygulamaya cesaret ederle

Kitabın Konusu:

 Kitap, çocukların enerjik, meraklı ve hayal gücüyle dolu dünyalarına keyifli bir kapı aralayan okul, öğretmen ve öğrenciler arasında geçenleri anlatmaktadır.

Kitabın Özeti:

Yatırköy İlkokulu’nun neşesiz, bezgin öğrencileri ve onların hayatına ansızın giren Serdar Öğretmen’in etkileyici öyküsü, yazarın güçlü kalemiyle okurlarını hem eğlendiriyor hem de düşündürüyor.

Kitap, modern teknolojinin ve sosyal medya alışkanlıklarının çocukların hayatındaki yerini eğlenceli bir dille ele alıyor. Teknolojik cihazların bir yatırın etkisi altında kalmış gibi gösterilmesi, hem çocukların hem de yetişkinlerin yaşadığı kopukluğu mizahi bir şekilde gözler önüne seriyor. Serdar Öğretmen’in bu durumu fark edip özgün bir planla öğrencilerini tekrar oyuna ve hayata döndürmesi, kitabın merkezinde yer alan mesajı güçlendiriyor: Teknoloji hayatımızda önemli bir yer tutsa da, gerçek bağlar ve paylaşımlar hiçbir zaman onun yerini tutamaz.

Samimi ve gerçekçi bir dille bu hikâyeyi ele alan yazar, çocukların doğrudan yaşayarak öğrenmesini ve birlikte oyun oynarken sosyalleşmesini ön plana çıkarıyor. Özellikle geleneksel oyunların tekrar hatırlatılması ve ailelerin de bu sürece dâhil edilmesi, hikâyeye nostaljik ve sıcak bir dokunuş katıyor. Serdar Öğretmen’in çocuklar ve velilerle kurduğu bağ, günümüz öğretmen-öğrenci ilişkilerine dair de önemli ipuçları veriyor.

“Sıkıntıdan Patlayacağım Sınıfı”, mizahi unsurlar, canlı karakterler ve akıcı anlatımıyla hem çocuklara hem de ebeveynlere hitap eden, öğretici olduğu kadar eğlendirici bir eser. Yatırköy İlkokulu’nun serüvenine tanık olmak, okurların da kendi hayatlarındaki teknolojik alışkanlıkları gözden geçirmesine vesile olabilir. Zira “Sıkıntıdan Patlayacağım Sınıfı”, sadece çocuklara değil, yetişkinlere de çok şey söylüyor. Teknolojinin hayatımızdaki yerini sorgulatırken, gerçek bağların, paylaşılan anların ve birlikte olmanın ne kadar değerli olduğunu hatırlatıyor

27 Aralık 2023 Çarşamba

Kıl Niyazi (Hatice Kübra Tongar) Kitabın Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi


Kitabın Adı: Kıl Niyazi

Kitabın Yazarı: Hatice Kübra Tongar

Kitabın Konusu:

Kitap manga okumayı seven çocuklar için milli ve manevi değerlere uygun içeriği ile namaz konusunu ele almaktadır.

Kitap Hakkında Bilgi:

Namaz kılmanın önemini eğlenceli bir şekilde keşfetmek ister misiniz?
O zaman “Kıl Niyazi” tam da aradığınız çizgi roman!
Bu eşsiz eser, herkesin içinde devam eden nefs ve vicdan savaşını eğlenceli bir dille okuruna sunuyor. Kahramanımız Niyazi, kendisine sürekli “Namaz kıl” diyen herkese kıl olduğu bir çocukluktan sağlam bir “kul” olduğu gençliğe yürürken yanından ayrılmayan iki kişi var: Nefsi ve Vicdanı! Bakalım Niyazi kimin sözünü dinleyecek ve kıyamete kadar devam edecek bu savaşın galibi kim olacak?
Tanıtım Bülteninden


Namazın bize kazandırdıkları

Elinde bembeyaz bir kağıt olsa... Ve sen üzerine bir şeyler yazsan... her hata yaptığın yeri karalasan ... Sonunda böyle bir kağıt olur! Kalbimizde beyaz bir sayfa gibidir. Onu hatalarımız kirletir. Kopya çektiğinde... Yalan söylediğinde... İstemeden yaptığın her yanlış davranışta... Kalbin biraz daha kirlenir! Sayfanı temizlemek için... Silgi gerekir! Kalbin silgisi de... Namazdır!

Çocukların severek okuyacağı, gündemdeki gündelik savaş ve mücadelelerden sıyrılıp nefis mücadelesine odaklanacağı bir eser.

29 Şubat 2020 Cumartesi

Yarışı Yavaşlar Kazanır (Hatice Kübra TONGAR) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili



Kitabın Adı : Yarışı Yavaşlar Kazanır

Kitabın Yazarı : Hatice Kübra TONGAR

Kitap Hakkında Bilgi :

Rüzgârı olan bir çocuk oyuncağı ne yapsın…
Ormanı olan bir çocuk plastik ağaçları ne yapsın…
Oyuncağı bulutlar olan bir çocuk bilgisayar oyununu ne yapsın…
Kâinatı seyreden bir çocuk televizyonu ne yapsın…

Çocuklarımızın ‘bi tane daha’ hastalığına tutulduğu bir çağda, onlara sahip oldukları değerleri hatırlatan ve bu değerlerle mutlu olmayı öğreten bir kavram: “Tefekkür”

Allah’ı Arayan Çocuk kitabının yazarı Hatice Kübra Tongar; güneşe, aya, yıldızlara bakıp Rabbini bulmaya çalışan İbrahim Peygamberin ‘tefekkür’ mirasını çocuklara anlatıyor. Yavaşlık, yaşam, ölüm, anda olmak, elindekiyle mutlu olmak gibi kavramları ‘masal tadında’ evlatlarımızın yüreğine sunuyor.

Anne-babalar içinse, çocuklarının tefekkür gözlüğünü besleyecek pedagojik ipuçları ve oyunlar öneriyor.

Bu kitapla birlikte, bizlere de elimizdeki “3’ü bir arada” içeceğini yudumlamak kalıyor; OKU, ÖĞREN, OYNA

Kitabın Özeti :

Kitapta beş masal bulunmaktadır. Her masaldan sonra ebeveynler için, masalla çocuklara kazandırılmak istenen değerler hakkında öneriler verilmektedir. Masallar ve öneriler bittikten sonra kitapta üç gruba ayrılan oyunlar bölümü yer almaktadır.

İlk masal : Yarışı Yavaşlar Kazanır

Tavşan ile kaplumbağanın hepimizin bildiği masalı farklı anlatılmaktadır. Bir gün tavşan ile kaplumbağa yine yarışıyorlar. Tavşan kaplumbağaya yavaş koşacağına dair söz vermesine rağmen yine hızlı koşup yarışı kazanıyor. Kaplumbağa yarışı kaybettiği için yine çok üzülüyor ve ormanda çok uzak bir yere gidiyor. Orada, çok hızlı olup tüm yarışları kazandığını düşünerek hayaller kuruyor. Bu arada tavşan hatasını anlayıp kaplumbağayı arıyor. Kaplumbağayı bulduğunda, özür dileyip onun istediği bir oyunu oynamayı teklif ediyor. Barışıyorlar ve renk bulma oyunu oynuyorlar. Bu oyun tavşanın renkleri bilmediğinin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Tavşan çok üzülse de hızlı olmasının çevresindeki güzellikleri fark etmesine engel olduğunu böylece anlar. Artık kaplumbağa da hızlı olmadığı için üzülmeyi bırakıp çevresindeki güzelliklerin farkında olduğu için şükreder.

İkinci masal : En Değerli An Olduğun Andır

Çocukların hızlı büyüme isteklerine minik bir tırtılın masalıyla karşılık verilmektedir. Minik tırtıl yumurtasının içinde, dışarıya çıkacağı günü sabırsızlıkla beklemektedir. Bir gün rüyasında, tüm tırtılların yumurtalarını kırıp dışarı çıktığını, kendisinin ise yumurtasını kıramadığını görür. Annesi ve babasının yardımıyla yumurtasını kırıp dışarı çıktığında ise sürünerek yemek bulmak çok zor olduğu için kanatlanıp uçmak ister. Böylece bir kelebek olur. Kelebek olarak çok güzel bir gün geçirir. Ama akşama doğru halsizleşir ve hayatının sonuna yaklaştığını anlar. Hayatının her anının tadını çıkaramadan geçirdiği için çok pişman olur. Bu sırada annesinin sesiyle uykusundan uyanır. Bu rüya sayesinde her anının kıymetini anlayıp şükreder.

Üçüncü masal : Gözlerini Kapatan Daha İyi Görür

Hem görmenin önemini hem de gözlerin her şeyi göremeyeceğini anlatılmaktadır. Kara Kartal bir gün kendisine av ararken bir kirpi yüzünden görme yetisini kaybeder. Korkuyla, görmeden nasıl yaşayacağını düşünür. Bu sırada yanına gelen bir köstebek, Kara Kartal'a gözlerinin düzeleceğini söyler. Gözleri düzelene kadar kalp gözüyle görebilmesi için de ona, kalp gözüyle nasıl göreceğini öğretir. Kara Kartal rüzgarı ve güneşi hisseder, etrafındaki her şeyi kalp gözüyle görür. Böylece gözleriyle gördüğünden çok daha fazlası olduğunu fark eder.

Dördüncü masal : Sen Susarsan Orman Konuşur


Cennet adlı papağan ile dinlemenin önemi gözler önüne serilmektedir. Cennet hem kuşların dilini hem de insanlarını dilini konuşabilmektedir. Bu özelliğiyle çevresinden gördüğü övgü ise daha çok konuşmasına neden olur. Öyle ki artık kendisini övmeleri için diğer kuşları her an rahatsız etmekten çekinmez. Bir süre sonra çok konuştuğu için yalan söylemeye de başlar. Kuşlara yalan söyleyerek aralarını bozar. Ormandaki kavga gürültü sonrası kuşların aralarını bozanın Cennet olduğu ortaya çıkar. Ona bir ders vermek için bir hafta boyunca Cennet'i hiç dinlemezler, ne zaman yanlarına gelse ondan kaçarlar. Böylece yalnız kalan Cennet, sesini tüm kuşlara duyurmak için bağıra bağıra şarkılar söyler. Sonunda sesi kısılır. Kendi sesi olmayınca etrafındaki sesleri fark etmeye başlar. Ağaçların hışırtısını, yaprakların çıtırtısını, suların şırıltısını dinler. Bir hafta dolunca arkadaşları Cennet'i merak ederler. Cennet, ormanı dinlerken yanına gelen arkadaşlarından hataları için özür diler ve dinlemenin önemini hatırlattıkları için de teşekkür eder.

Beşinci masal : Gerçek Dünya Daha Güzeldir


Kara taşın üstünde yaşayan kara karıncanın gerçek yuvasına kavuşması anlatılmaktadır. Bir gün kara karınca, yaşadığı siyah taşın üzerine gelen hayvanlardan hiç bilmediği yerleri ve hayvanları öğrenir. Korksa da, bilmediği yerleri keşfetmek ve diğer karıncalarla tanışmak için yuvası kara taştan ayrılır. Böylece küçükken kaybolup ayrıldığı ailesine tekrar kavuşur.

Oyunlar :

İlk bölümde, çocuklara farkındalık kazandırarak tefekkür ettirmeyi amaçlayan on dört oyun yer alıyor. Bu oyunlar çocukların görme, duyma, dokunma, tat alma, koklama duyularının önemini fark etmelerini sağlamayı, bu beş duyuyu ve dikkatlerini geliştirmeyi amaçlıyor.

İkinci bölümde, çocukları çevrelerine yönelten dokuz oyun yer alıyor. Bu oyunlar çocukları güneşi, ayı, yağmuru, bitkileri, hayvanları incelemeye, çevrelerine iyilik yapmaya teşvik ediyor.

Üçüncü bölümde ise yedi oyun bulunuyor. Bu oyunlar çocuklara, yaratıcıyı fark ettirmeyi amaçlıyor. Bu oyunlarla çocuklar farklı renklerdeki meyveler ve bitkilerle Allah'ın el-Vehhab ismini, çay ve şeker deneyiyle Allah'ın varlığını, şükür kavanozu oluşturarak da hayatlarındaki şükür sebeplerini fark ediyor.