Mektup etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mektup etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Eylül 2020 Cumartesi

11. Sınıf Dil ve Anlatım Ders Notları - II. Ünite Öğretici Metinler Mektup, Dilekçe

II. ÜNİTE ÖĞRETİCİ METİNLER 

1. MEKTUP 

Uzakta bulunan herhangi dosta, arkadaşa gönderilen ya da kamu kuruluşları arasında haberleşmeyi sağlayan bir yazı türüdür. 

Mektuplarda dilek ve arzu bildiren duygu ve düşüncelere yer verilir. Mektupta kullanılacak anlatım, bunu okuyacak kişinin kültür düzeyine göre ayarlanır. Arkadaşa yazılacak bir mektupta kullanılacak dil, büyüğe yazılacak mektuptaki dilden elbette farklı olmalıdır. 

Edebiyatımızda mektup türü, Tanzimat Edebiyatı döneminde gelişmeye başlar. Özellikle Abdülhak Hamit TARHAN ile Namık Kemal'in birbirlerine yazdıkları mektuplar, bu gelişmenin önemli ve tipik örnekleridir. Bilim, edebiyat ve siyaset adamlarının mektupları, ayrıca çağının özelliklerini yansıttığı için, birer "belge" niteliği de taşırlar. 

Mektuplar, dört grupta sınıflanmaktadır: 
1. Özel Mektuplar 
2. Edebî Mektuplar 
3. Resmî ve İş Mektupları 
4. Açık Mektuplar 

1. Özel Mektuplar :

Akraba ve dost gibi yakın çevredeki insanlara yazılan mektup çeşididir. Bu tür mektuplarda doğal ve samimi anlatım ön plândadır. Sanatçı ve edebiyatçıların, daha çok genel konular üzerinde yazdıkları özel mektuplara "edebî mektup" da denmektedir. 

Özel mektupları yazarken dikkat edilecek özellikler şunlardır: 

a. Mektup yazılacak kâğıt, şekil yönünden düzenli ve temiz olmalıdır. 
b. Mektup, mürekkepli ya da tükenmez siyah renkli kalemle yazılmalıdır. 
c. Mektubun sağ üst köşesine "tarih", yanına da yazıldığı "yerin adı" konmalıdır. 
d. Mektubu göndereceğimiz kişinin genel özelliklerine göre (yaşı, kültür düzeyi, yakınlık derecesi vb.) "hitap cümlesi" bulunmalıdır. 
e. Mektubun sağ alt köşesine "ad-soyad" yazılmalı ve "imza" atılmalıdır. 
f. Mektubun sol alt köşesine "adres" yazılmalıdır. 

2. Edebî Mektuplar: 

Edebî mektuplar; yazarları, içerikleri ve ifade şekilleri ile özel mektuplar içinde ayrı yer tutar ve ayrı şekilde ele alınırlar. Edebî mektuplarda, mektubun yazıldığı dönemin edebiyat ve düşünce olayları yer alır. Yazar, karşısındakine öğüt verir, yol gösterir. 

Eski dönemlerde, bu tür kişisel edebî mektuplar, "Mektûbât = Mektuplar" adı altında toplanır ve geniş kitlelerin de okuyabilmesi için yayımlanırdı. Düşünce ve edebiyat alanındaki görüşleri sergilemeleri bakımından mektupları yayımlanan yazar ve şairlerimizden bazıları şunlardır: Ali Şir Nevaî (XV. yy.) Kınalızade Ali (XVI. Yy.) Veysî (XVII. yy.) Ragıp Paşa (XVIII. yy.) Namık Kemal (XIX. yy.) Ahmet Hamdi Tanpınar (XX. yy.) 

NOT: Ayrıca mektup tarzında eleştiri, seyahatname, roman, hikâye, şiir gibi yazılı kompozisyon türlerinin (edebî türler) de yazıldığı görülmektedir. 

3. Resmî ve İş Mektupları: 

a. Resmî Mektuplar: Resmî dairelerin ve tüzel kişilik taşıyan kuruluşların birbirlerine yazdıkları resmî yazılarla; bunların, vatandaşların başvurularına verdikleri yazılı cevaplara denir. İş mektuplarına benzerler. Bu mektupların hitap başlığı, yazılan dairenin ya da tüzel kişilik sahibi kuruluşun kanun ve tüzüklerdeki tam adıdır. 

Bu mektuplarda tarih ile birlikte mektubun sıra numarası ve konusu belirtilir. Mektup, cevap mahiyetinde ise "ilgi" hanesine cevabı olduğu mektubun sayı ve tarihi, "konu" hanesine de kısaca amaç yazılır. Bu yapıldıktan sonra iki ya da üç satır aralığı bırakılarak mektup yazılır. 

Resmî mektuplarda açık, kesin, anlaşılır bir dil kullanılır. Mektubun sonu, alt makama yazılıyorsa "... rica ederim.", üst makama yazılıyorsa "... arz ederim." şeklinde biter. Mektup metninin sağ altında ise mektubu yazanın makamı, adı ve soyadı ile imzası bulunur. 

b. İş Mektupları: Özel kişilerle iş kurumları ve iş kurumlarının kendi arasında, işle ilgili olarak yazılan mektuplara denir. Bu mektuplarda konusu ne olursa olsun bir iş ya da hizmet söz konusudur. Bu bir sipariş, satış, şikâyet, borç alıp verme isteği, tavsiye ya da bilgi isteme olabilir. 

İş mektuplarını, konularına göre altı başlık altında inceleyebiliriz: 

1- Sipariş mektupları 
2- Satış mektupları 
3- Şikâyet mektupları 
4- Alacak mektupları 
5- Tavsiye mektupları 
6- Başvuru mektupları vb. 

İş mektuplarına, kendisine mektup yazılan kişi ya da kurumun ad ve adresi ile başlanır. Kâğıdın sağ tarafına tarih yazılır. Adres ve tarihten sonra uygun bir aralık bırakılır, paragraf yapılarak doğrudan istek yazılır. Son bölüme saygı ifade eden bir söz eklenerek mektup bitirilir. 

Mektup metninin sağ altında mektubu yazanın adı ve soyadı ile imzası yer alır. İş mektuplarında şekil birliğini sağlamak için, son zamanlarda satır başı yapılmamakta, satır başları, satır aralıkları daha da açılarak gösterilmektedir. Böylece yazı, sol ve sağ yanlardan bir blok hâlinde ve aynı ölçüler içinde kalmaktadır. 

Resmî ve iş mektuplarında dikkat edilecek özellikler şunlardır: 
Mektup yazılacak kâğıt şekil yönünden düzenli ve temiz olmalıdır. 
Bu tür mektuplar, mümkünse daktilo ya da bilgisayarla yazılmalıdır. 
Mümkün değilse, özel mektuplarda olduğu gibi siyah mürekkep ya da tükenmez kalemle yazılmalıdır. 
Resmî mektuplarda yazının çıktığı kurumun adı, kâğıdın üstüne ortalanarak büyük harflerle yazılmalıdır. 
Kâğıdın sağ üst köşesine tarih yazılmalıdır. 
Mektubun gideceği makamın adı ve yeri ise kâğıdın orta üst yerine ortalanarak yazılmalıdır. 
Yazı metnine başlamadan hangi tarih ve sayılı yazının cevabı olduğu yazılmalıdır. 
Mektubun giriş paragrafında sorun ya da konu kısaca belirtilmelidir. 
Gelişme paragraflarında ise konu ve sorun açılmalıdır. 
Sonuçta ise, arz / rica ifadelerine yer verilmelidir. 

4. Açık Mektup: Her hangi bir düşünceyi, görüşü açıklamak, bir tezi savunmak için bir devlet yetkilisine ya da halka hitaben, bir kişi ya da kurum tarafından yazılan, gazete, dergi aracılığı ile yayımlanan mektuplardır. Açık mektuplarda sadece yazanı değil, geniş kitleleri ilgilendiren önemli konular ele alınır. Açık mektubun türü; makale, fıkra, inceleme yazılarından birine uygun olabilir. Açık mektup örneklerine zaman zaman gazete ve sanat dergilerinde rastlanmaktadır. 

NOT: ” Halide Edip; Handan Hüseyin Rahmi; Sevda Peşinde Reşat Nuri; Bir Kadın Düşmanı Yakup Kadri; Bir Serencam” adlı eserler mektup tarzında yazılmıştır. 

DİLEKÇE 

Dilekçeler bir iş mektubu olarak da kabul edilebilir. Bir dileği, isteği, ihbar ve şikâyeti bildirmek üzere ya da her hangi bir konuda soru sormak için resmî, özel kurum ve kuruluşlara, gerçek ya da tüzel kişilere yazılan imzalı ve adresli bir çeşit iş mektubudur. 

Dilekçeler genellikle çizgisiz ve beyaz dosya kâğıdına dolma kalemle ya da daktilo / bilgisayarla yazılır. Kâğıdın üstünde üç, solunda üç, sağında bir santimetre boşluk bırakılır. Dilekçeler, ana hatlarıyla dört kısımdan ibarettir: 

Hitap: Dilekçeye gönderilen makamın adı ve yeri yazılarak başlanır. Hitaptaki kelimelerin tamamı ya da ilk harfleri büyük yazılır. 

Dilekçe Metni: İş mektuplarında olduğu gibi dilekçelerde de anlatılmak istenen ifadenin açık, anlaşılır, kesin, net ve öz olması gerekir. Yanlış anlaşılmalara meydan verilmemelidir. İfadeler bitirildikten sonra dilekçe, "... arz ederim" cümlesi ile bitirilmelidir. 

Tarih ve İmza: İmzasız dilekçeler dikkate alınmadığı için dilekçe metninin biraz altında kâğıdın sağ alt tarafında tarih ve imzanın mutlaka bulunması gerekir. Tarih kısmı, kâğıdın sağ üst köşesinde de bulunabilir. 

Gönderenin Adresi: Adres; tarih ve imza kısmından biraz aşağıda kâğıdın sol alt kısmına yazılmalıdır. Adresin ilk satırında ad ve soyad, ikinci satırında cadde, sokak ve apartman numarası yer alır. Üçüncü satırda ise ilçe ve ilin adı bulunur. 

Dilekçeye eklenmiş belge var ise adres kısmının altına EK ya da EKLER başlığı açılır ve belgelerin adları yazılır. 

NOT: Özel mektup, iş mektubu ve dilekçede dil daha çok göndergesel işlevde kullanılır; Ayrıca akıcılık, duruluk, yalınlık bakımından açık bir anlatım özelliği taşır.

11. Sınıf Dil Anlatım Ders Notları - I. Ünite Metinlerin Sınıflandırılması, Öğretici ve Sanatsal Metinler, Mektup, Günlük, Anı, Biyografi, Gezi Yazısı, Sohbet, Fıkra, Deneme, Eleştiri, Tiyatro, Masal, Roman

I. ÜNİTE

METİNLERİN SINIFLANDIRILMASI


Bilgi alanının genişlemesiyle birlikte bilimde sınıflandırmaya ihtiyaç duyulmuştur. Bu sınıflandırmayla konuların birbirine bağlanması ve anlaşılması kolaylaştırılmıştır.

Edebiyatta gerçeklik: Somut olarak var olan bir durumun hiçbir müdahaleye uğramadan ifade edilmesidir.

Kurmaca: Bu ifadeye duygu ve hayallerin katılmasıdır.

NOT: Dil günlük hayatta göndergesel işlevde kullanılır.

Öğretici ve sanatsal metinler:

1- Öğretici metinlerde amaç, okuyucuya bilgi vermektir.

2- Sanatsal metinlerde amaç, yazarın okuyucuya kendi dünyasını yansıtmak
istemesidir.

3- Öğretici metinlerde üslup kaygısı ön planda değildir.

4- Sanatsal metinlerde üslup ön plandadır.

5- Öğretici metinlerde dil göndergesel işlevde kullanılır.

6- Öğretici metinlerde kelimeler gerçeklik anlamında kullanılmıştır.

7- Sanatsal metinlerde ise kelimeler daha çok yan ve mecaz anlamlarında kullanılır.

NOT: Edebi metinlerde dil şiirsel işlevde kullanılır.

Anlatmaya ve göstermeye bağlı metinlerin ortak yönleri:

1- Metinlerin yapısının zaman, mekân, olay örgüsü ve kişiler unsurları üzerine kurulması

2- Hem anlatmaya hem de göstermeye bağlı metinlerin birer edebi metin olması.

METİNLERİN SINIFLANDIRILMASI

1. Sözlü anlatım:


* Konferans

* Açık oturum

* Sempozyum

* Forum

* Münazara

2. Yazılı anlatım:

A) Öğretici metinler:


* Mektup

* Günlük

* Anı

* Biyografi

* Gezi yazısı

* Sohbet

* Fıkra

* Deneme

* Eleştiri

B) Sanatsal metinler:

* Göstermeye bağlı metinler (tiyatro)

* Anlatmaya bağlı metinler (fabl, masal, roman, hikâye)

Metinler gruplandırılırken;

* Gerçeklikle ilişkilerine,

* Kullanılan dilin işlevine,

* Yazılış amacına,

* Kullanılan anlatım türüne bakılır.

Öğretici metinlerin özellikleri:

* Dilin daha çok göndergesel işlevde kullanılması

* Hikâye öğelerine yer verilmesi

* Kaynağını gerçek dünyadan alması

* Anlatımın akıcı, duru, açık ve yalın olması

* Kelimelerin gerçek anlamda kullanılması

* Ağırlıklı olarak öyküleyici ve betimleyici anlatım türünün kullanılması.

* Amacının bilgi vermek olması.

Göstermeye bağlı metinlerin özellikleri:

* Genellikle sahnede sergilenmek üzere yazılması

* Amacının okuyanlara bilgi vermek olması

* Monologlardan ve diyaloglardan oluşması

* Kahramanlarının karakterlerinin parantez içinde verilen açıklamalar ile belirtilmesi

29 Mart 2020 Pazar

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Notları - VI. Ünite Öğretici Metinler, Makale, Deneme, Fıkra, Röportaj, Hatıra, Otobiyografi

IV. ÜNİTE - ÖĞRETİCİ METİNLER

Tanım:
Bilgi ve haber vermek, ikna etmek, kanıları değiştirmek, uyarmak, üşündürmek, yönlendirmek, tanıtmak gibi amaçlarla yazılan metinlere denir.

Özellikleri:
* Bu metinler ele aldığı konuya göre deneme, makale, fıkra gibi farklı isimler alır.
* Hepsi düzyazı şeklindedir ancak konuyu ele alış şekilleri farklıdır.
* Bu tür metinlerde okuyucuya verilmek istenen mesaj genellikle doğrudan aktarılır.Bu mesaja ana düşünce denir.
* Öğretici metinlerde amaç bilgi vermek, öğretmek... olduğu için daha çok günlük dil kullanılır.
* Sanatsal anlatıma,mecaz anlamlı kelimelere fazla yer verilmez.

GAZETE ÇEVRESİNDE GELİŞEN METİNLER

Makale:
Bir gerçeği açıklamak, bir konuda görüş ve düşünceler öne sürmek ya da bir tezi savunmak, desteklemek için yazılan yazılara makale denir.

*Anlatım yalın ve yoğundur, nesnel bir nitelik taşır.
*Öne sürülen düşünce ve tez kanıtlanır.
* Gazete ve dergilerde yayımlanır.

Deneme:
Yazarın herhangi bir konudaki görüşlerini, kesin kurallara varmadan, kanıtlamaya kalkmadan, okuyucuyu inanmaya zorlamadan anlattığı yazı türüdür.

* Yazar, kendisiyle konuşuyormuş gibi bir hava sezdirir.
* Samimi bir dil kullanılır.
* Yazar, öne sürdüğü görüşleri ispatlamak zorunda değildir.
* Yazarın kesin bir sonuca varma zorunluluğu yoktur.
* Yazar anlatımda ve konu seçiminde özgürdür.

Fıkra:
Yazarın, gündelik olayları, özel bir görüşle, güzel bir üslupla,
kanıtlama gereği duymadan yazdığı kısa, günübirlik yazılardır.

* Gazete yazısıdır.
* Yazar düşüncelerini kanıtlama yoluna gitmez.
* Dil tabiidir.
* Günlük deyimlere, yer yer nükteli sözlere yerverilir.

Sohbet (Söyleşi) :
Yazarın, gündelik olaylarla ilgili düşüncelerini, okuyucu ile karşı karşıya oturup konuşuyormuş gibi içten bir hava içinde yazdığı yazılara sohbet denir..

* Herkesi ilgilendiren konular seçilir.
* Yazar, sorulu-cevaplı cümlelerle karşısındakiyle konuşuyormuş hissi verir.
* İçtenlik, samimilik,doğallık sohbetin özelliklerindendir.

Eleştiri :
Sanat, edebiyat, düşünce eserlerini hem öz hem yapı yönünden açıklayan, başarılı ve başarısız ya da değerli ve değersiz yönlerini gösteren, bunları örneklerle somutlaştırıp belirten yazı türüdür.

* Eleştiri objektif olmalıdır.
* Eleştiride amaç okura ve yazara yol göstermektir.
* Eleştirmenin kişisel duygularını kattığı eleştirilere özneleleştiri, kişisel duygularını katmadığı, objektif olduğu eleştirilere de nesnel eleştiri denir.

Röportaj :
Yazarın okuyucularına bir konuyu inandırmak için kişi, eşya, eser ya da bir yerle ilgili olarak yaptığı incelemeleri, fotoğraflarla süsleyerek, kendi görüşlerini de katarak yazdığı gazete ve dergi yazılarına röportaj denir.

* Röportaj, bir çeşit haberdir. Fakat, röportajda bilgiden başka, yazarın izlenimleri, düşünceleri, görüşleri de yer alır.
* Röportajı hazırlayan kişi, konuyu iyice öğrenmeli, yerinde ve gerekli incelemeleri yapmalı, gerekli belgeleri toplamalıdır.
* Röportaj türü, gazeteciliğin gelişmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, röportaj, özellikle gazetecilerin uyguladığı bir türdür.

KİŞİSEL HAYATI KONU ALAN METİNLER

Hatıra (Anı) :
Bir yazarın kendisini yaşadığı yada tanık olduğu olayları, sanat değeri taşıyan bir üslupla anlattığı yazılardır.
* Geçmişteki olay üzerine yazılır.
* Yazar, olayları kendi bakış açısından anlatır.
* Anılar, yaşandığı dönem hakkında bilgi verir.
* Anı yazarken önce konu tespit edilmeli; sonra ya günü gününe tutulan notlar ya da hafızada saklanan olaylar zinciri, plâna göre düzenlenmelidir.

Günlük (Günce) :
Yaşanan olayların, izlenimlerin, tarih atılarak, günü gününe yazılması ile oluşan türe günlük denir.

* Kısa yazılardır.
* Olayı yaşayan kişi tarafından yazılır.
* Yazarın hayatından izler taşır.
* İçten ve sevecendir.
* Divan edebiyatında Ruzname denir.

Gezi Yazısı :
Yazarın yurt içinde ve yurt dışında gezip gördüğü yerlerin ilgi çekici özelliklerini anlattığı yazı türüdür.

* Gezi yazısında yazar daima, gezdiği yerleri anlatmalı, uydurma, yanlış bilgiler vermemelidir.
*Yazar gördüklerini, okuyucusunun daha iyi algılaması için, karşılaştırma yapar.Okur sanki o yerleri sanatçıyla gezer gibi olur.
* Eskiden gezi yazılarına seyahatname, seyahat yazıları denirdi.

Biyografi (Yaşam öyküsü) :
Edebiyat, sanat, siyaset, ticaret vb. alanlarda haklı bir üne kavuşmuş, tanınmış insanların hayatlarını, eserlerini, başarılarını okuyucuya duyurmak amacıyla yalın bir dille, tarafsız bir görüşle yazılan inceleme yazılarına (biyografi) denir.

* Kişiyi tüm yönleriyle tanıtır.
* Açık, sade bir dil kullanılır.
* Divan edebiyatında şairleri anlatan bu eserlere, "Tezkire" denirdi.

Otobiyografi (Özyaşam öyküsü) :
Kişinin kendi hayatını anlattığı yazıya otobiyografi denir.

* Çoğu zaman bunlarda, sanatçı kendisiyle beraber aile büyüklerinden, çevreden, aile içi durumlardan da söz eder.

Mektup : 
Bir düşünce veya duygunun birilerine iletilmesi amacıyla yazılan özel yazılara mektup denir.

* Mektupta kullanılacak anlatım, bunu okuyacak kişinin kültür düzeyine göre ayarlanır.
* Edebiyatımızda mektup türü, Tanzimat Edebiyatı döneminde gelişmeye başlar.
* Mektuplar, dört grupta sınıflanmaktadır:
(1) Özel Mektuplar
(2) Edebî Mektuplar
(3) Resmî ve İş Mektupları