Muhakemet-ül Lügateyn etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Kasım 2019 Cumartesi

thumbnail

Muhakemetü'l Lügateyn (Ali Şir Nevai) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili, Özellikleri

Kitabın Adı : Muhakemetü'l Lügateyn

Kitabın Yazarı : Ali Şir Nevai

Kitap Hakkında Bilgi :

Ali Şir Nevai’nin yazdığı, Muhakemetü'l Lügateyn kelime anlamıyla “İki dilin kıyaslanması” anlamına gelmektedir.

Muhakemetü'l Lügateyn, Orta Asya edebiyatının Çağatay sahasının en önemli temsilcisi tarafından yazıldı. Neredeyse tek başına koca bir Çağatayca döneminin klasik dönemini oluşturan Ali Şir Nevai, sadece şair değil dönemin siyasetçisi ve aydınıdır. Dile olan düşkünlüğü de daha çok dönemin baskın dili Farsçanın şiir diline hakim olması ve Türk şairlerinin Türkçeyi bırakıp Farsça şiirler yazmasıyla ortaya çıktı. Kendi dönemindeki şairlere bir ders vermek, onlara Türkçeyle yazmanın bir aşağılık duygusu yaratmadığını ifade etmek için Muhakemetü'l Lügateyn adlı eserini yazdı. Ali Şir Nevai’nin bu son eseridir. Ölümünden bir yıl önce yazmıştır. Elbette şimdiki gibi bir bilim adamı titizliğinde oluşturmamıştır. Muhakemetü'l Lügateyn, etimolojiden ya da şimdiki teknolojinin velinimetlerinden habersizce, Türkçenin kıymetinin bilinmesi için yazdığı bir eserdir.

Neden Farsça ile kıyaslama yapılıyor?

1441 yılında doğan Ali Şir Nevai, 15.yy döneminde yaşamış bir alim. Bu yüzyıl önemli çünkü artık Türklük ve Müslümanlık birlikte anılır hale gelmiştir bu dönemde. Karahanlı dönemindeki acemi Müslümanlar gitmiş, yerini Arapçaya hakim, Arap ve Fars edebiyatında bir ekol oluşturacak kadar iyi olan bir Türk – Müslüman olgusu almıştır. Tabii her zaman olduğu gibi bir din asla sadece din olguları ile gelmemiş, dil ve edebiyatıyla da Türk düşünce ve kültür hayatını şekillendirmeye başlamıştır. 15.yy bu karmaşanın daha doğrusu Türlük – Müslümanlık çatışmasında dil olarak Müslümanlık dili olan Arapçanın ve edebiyat dili olarak da Farsçanın galip geldiği bir dönemdir. Türkçe hem Anadolu sahasında Osmanlı ulemalarınca hem de Orta Asya’da Çağatay üdebalarınca geri plana itilmişti. Ali Şir Nevai, Farsçanın Türkçeye üstünlüğünden değil; herhangi bir dilin Türkçeye üstünlüğünden ve bir Türk’ün anadilinden başka bir dilde eser vermesinden yakınmaktaydı. Ama karşılaştırmayı sadece Farsça üzerinden yapmasının nedenleri vardı.

Ali Şir Nevai, Muhakemetü'l Lügateyn eserinin başlangıcında dört büyük dilden bahseder. Hintçe, Türkçe, Arapça ve Farsça. Arapça, Allah kelamını taşıyan kutsal bir dildir; ayrıca Hz. Muhammed hadislerini de bu dille söylemiştir; bu yüzden Arapça herhangi bir dille kıyas kabul etmez. Türkçe, Farsça ve Hintçe için de bir hikayeden bahseder Ali Şir Nevai..

Ali Şir Nevai bu üç dili Hz. Nuh’un üç oğlu ile ilişkilendirir. Yafes Türkçeyi, Sam Farsçayı ve Ham ise Hintçeyi temsil eder. Ham, saygısız bir evlattır bu bakımdan Allah onun temsil ettiği kargacık burgacık bir hale getirip en zor anlaşılan dil yapmıştır. Bu bakımdan Türkçe ile Hintçenin yarıştırılamayacağı kanısına varıyor Ali Şir Nevai.

Nevai Farsça ile Türkçeyi kıyaslayacak yetkinlikte mi?

Bu soruyu daha Muhakemetü'l Lügateyn’in ilk sayfalarında yani takdim yazısında veriyor Ali Şir Nevai. 15 yaşından beri Farsça şiirler yazdığını, bu bakımdan Farsçayı kendi devrinden ondan daha iyi bilen kimse olmadığından bahsediyor. Ayrıca eserinin son kısmında anadilleri Farsça ve Türkçe olanların yazdıkları şiirleri ona getirdiği ve onun kendilerini düzeltmesini istediklerini belirtir. Bu bakımdan bu iki dil için otorite sayıldığını vurgular.

Muhakemetü'l Lügateyn’de sadece Türkçe ve Farsça mı Kıyaslanıyor?

Eserin genelinde dil kıyaslaması olsa da dil kıyaslamasından önce kültür karşılaştırması da yapıyor. Ona göre Türkler, Farslardan daha pratik, işlerini kolaylıkla halledebiliyorlar ve sorunlarını pratik zekalarını kullanarak çözüyorlar. Farsların ise bu konuda daha donuk olduğundan bahsediyor Ali Şir Nevai. Yine Türklerin, Farslara göre daha saf ve iyi yürekli olduğundan bahsediyor. Ayrıca Türklerin kavrama ve algılama yeteneğinin Farslardan daha yüksek olduğunun altını çiziyor. Ali Şir Nevai Muhakemetü'l Lügateyn’de Farsların ise kültür hayatı, fikir ve edebiyat hayatı, yönünden Türklerden çok daha üstün olduğunun altını çiziyor. Tamı tamına “ilim, marifet ve tefekkür” alanlarında Farslardan çok daha geride bir yerde konumlandığımızı dile getiriyor Nevai.

Muhakemetü'l Lügateyn nasıl bir eserdir?

Muhakemetü'l Lügateyn’de fiiller kıyaslanır. Türkçe 100 fiil ile Farsça 100 fiil kıyaslanır. Mesela Ali Şir Nevai, Türkçede ağlamanın 100 çeşidi vardır ama Farslar bir şekilde ağlar. Türkler bağırarak ağlar, zırlayarak ağlar, sessizce ağlar vs. Böyle ağlama çeşitlerini Farsların, Arapçanın yardımını almadan söyleyemediklerini de sözlerine ekler.

Muhakemetü'l Lügateyn’de Ali Şir Nevai fiillerden sonra, Türkçenin Farsçaya göre cinasa daha uygun olduğunu, ayrıca sesli harflerin de fazla olması nedeniyle daha kolay uyak yapılacağını dile getirir.

Söz dağarcığı meselesine de değinen Nevai, Türkçenin ihtiyaç halinde ekler sayesinde yeni kelimelerin çok kolay bir şekilde türetebildiğini ama maalesef Farsça için kelime türetmenin bu kadar kolay olmadığını vurgulamıştır. Bunun yanı sıra, Türkçenin akrabalık adları, kuş ve diğer av hayvanları ile hayvancılık terimleri, giyim kuşam hakkındaki sözcükler bakımından Farsçadan daha zengin olduğunu kanıtlamaya çalışmıştır ve bu dediklerini de tanık sözcüklerle desteklemiştir.

Ali Şir Nevai, Muhakemetü'l Lügateyn’de Türkçenin, şiir diline daha uygun olduğundan bahsetmiş ve bunun nedeni olarak da Türkçenin ünlüler sisteminin cinasa daha yatkın olduğunu göstermiştir.

Muhakemetü'l Lügateyn’in Önemi Nedir?

Muhakemetü'l Lügateyn’i iki bakımdan önemli bir eser olarak değerlendirebiliriz. Dil ve edebiyat bakımından dönemin edebiyat dünyasının ahvalini yansıtmaktadır. Ayrıca dönemde kullanılan Türkçeyle alakalı önemli bilgiler edinmekteyiz. Nevai, sözlüğünü tanıklarla desteklemeye çalışmaktadır.

Tarih bakımından Ali Şir Nevai yaşadığı dönem hakkında önemli ipuçları vermektedir. Ayrıca dönemin imparatoru Hüseyin Baykara ile olan münasebetini de buradan öğrenmekteyiz.

Muhakemetü'l Lügateyn, Kaşgarlı Mahmud’un yazdığı Divanü Lügatit Türk adlı eserinden sonra Türk dilinin başka bir dilden daha üstün olduğunu kanıtlamaya çalışan ilk eserdir. Bu bakımdan Divanü Lügatit Türk ile Muhakemetü'l Lügateyn karşılaştırılmalı çalışıldığında Türkçenin iki yüzyıllık zaman diliminde kaybettiği ve kazandığı sözcükler görülebilir.

Muhakemetü'l Lügateyn’de Yapılan Eleştiriler Bilimsel midir?

Dönemin dil incelemeleri Doğu ilim adamları tarafından genelde Kuran’ı anlamak üzerine yapılmaktadır. Günümüzdeki bilimsel yöntemleri bir kenara bırakalım, dilbilimsel olarak bir dilin zengin olması ya da başka bir dilin başka bir dile üstün olması söz konusu değildir. Kıyaslanacak bile olsa bu kıyaslamada aynı sözcük türleri kullanılmalıdır. Mesela Ali Şir Nevai, ağlamak fillerini sağlıklı bir şekilde kıyaslamamıştır. Ağlamak fillerini kıyaslarken “bağırarak, sessizce, içten içe (ağlamak)” ifadelerini kullanmıştır. Bunlar zarftır, fiili niteleyen sözcüklerdir ( daha ayrıntılı bilgi için Sözcük Türleri Nelerdir makalesine bakınız). İkisinin kıyaslanması doğru değildir.

Bir dilde akrabalık adlarının fazla olması ya da avcılık ile ilgili terimlerin fazla olması, daha fazla hayvan adının kullanılması tamamen dille alakalı bir durum değildir. Akrabalık adlarının ve avcılık terimlerinin fazla olması kültürel hayatla; hayvan adlarının fazla olması da coğrafî konumla alakalıdır. Eminiz Türkçede de çölle alakalı terimler azdır. Buna bakarak bir dilin başka bir dilden üstün ya da alçak olması gibi bir kanıya varamayız.

Son olarak Farsça ile Türkçenin dil aileleri ve dil yapıları birbirlerinden farklıdır. Farsça ile İngilizce aynı dil ailesine mensuptur mesela ve bükünlü dil ailesindendir ama Türkçe sondan eklemeli dillerdendir. Bu bakımdan zaten Farsça ile Türkçenin kelime türetmeleri kıyaslanamaz; iki dil ayrı dil ailelerindendir ve ayrı kelime türetme yolları vardır.
thumbnail

Edebiyat İslam Dönemi İlk Kitap Eserler İle İlgili Sınav Soruları ve Cevap Anahtarı


1. Hakaniye Türkçesiyle yazılan İslamiyet’in etkisinde gelişen bir eserdir. Dörtlüklerle ve hece ölçüsüyle yazılmıştır, "bilgece söz" anlamına gelir. Din felsefesini (tasavvufu) yalın Türkçesiyle dile getirmiştir.
Yukarıda sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?


A) Divan-ı Hikmet
B) Kutadgu Bilig
C) Atabet-ül Hakayık
D) Risalet-ün Nushiyye
E) Bengü Bade

2. Dede Korkut Hikâyeleri için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Şiirle nesir iç içedir.
B) İslamiyet'in derin izleri vardır.
C) Destanımsı anlatımlar vardır.
D) İslam öncesi Türk yaşayışına ait bilgiler de vardır.
E) Hikâyelerde Türklerin Çinlilerle yaptıkları savaşlar anlatılmaktadır.

3. Sözlükte, kelimeler dışında şiirlere, atasözlerine de yer verilmiştir. Arap harfleriyle yazılan Türkçe sözcükler yine Arap alfabesine göre sıralanmıştır. Türkçe sözcüklerin anlamı örnekler verilerek açıklanmıştır.
Yukarıda sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?


A) Divan-u Lügati't Türk
B) Atabetül Hakayık
C) Divan-ı Hikmet
D) Kutadgu Bilig
E) Muhakemet-ül Lügateyn

4. (I) Arapçanın Türkçeden üstün bir dil olduğu anlatılır Divan-u Lügati't Türk'te. (II) Kutadgu Bilig mesnevi tarzında yazılmış didaktik bir eserdir. (III) Atabetül Hakayık din ve ahlak kurallarını anlatan öğretici bir eserdir. (IV) Divan-ı Hikmet dörtlükler ve hece ölçüsüyle yazılmıştır. (V) Dede Korkut Hikâyeleri on iki hikâyeden oluşur.
Yukarıdaki parçada numaralı cümlelerden hangisinde bilgi yanlışı vardır?


A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.

5. Dede Korkut Hikâyeleri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Arı bir Türkçeyle yazılmıştır.
B) Oğuzların Gürcü, Ermeni, Rum ve Diğer Türk boylarıyla yaptıkları savaşlar anlatılmıştır.
C) 15.yüzyılın sonunda yazıya geçirilmiştir.
D) Dede Korkut tarafından yazılmıştır.
E) Nazımla nesir iç içedir.

6. Destandan halk hikâyesine geçiş ürünüdür. İslam öncesi devrin özelliklerini anlattığı halde İslami özellikler de taşır. Anlatım düz yazı şeklindedir, arada şiirler de vardır.
Yukarıda özellikleri verilen eser aşağıdakilerden hangisidir?


A) Divan-ı Hikmet
B) Harname
C) Divan-u Lügati't Türk
D) Sohbet-ül Esmar
E) Kitab-ı Dede Korkut

7. Eserde, cömertlik, ilim, doğruluk, dindarlığın üstünlükleri gibi konular anlatılmıştır. Eser aruz ölçüsüyle yazılmıştır. Edip Ahmet Yükneki tarafından kaleme alınmıştır.
Yukarıda sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?


A) Divan-ı Lügati't Türk
B) Divan-ı Hikmet
C) Kutadgu Bilig
D) Atabet'ül Hakayık
E) Selçukname

8. Aşağıdakilerden hangisi Kutadgu Bilig ve Atabet-ül Hakayık'ın özelliklerinden biri değildir?

A) Mesnevi tarzında yazılmış olmaları
B) Didaktik eser olmaları
C) Hakaniye Türkçesiyle yazılmış olmaları
D) Sembolik eser olmaları
E) Hem beyit hem de dörtlükten oluşmuş olmaları

9. Eserde Türkçenin Arapça kadar zengin bir dil olduğu anlatılmıştır. Türkçe sözcüklerin kaynakları, destan örnekleri, şiir örnekleri, deyimler, atasözleri, koşuk, sagu örnekleri eserde yer almıştır. Devrin dili, coğrafyası ve sosyolojisi hakkında bilgi verir.
Yukarıdaki parçada sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kutadgu Bilig
B) Divan-u Lügati't Türk
C) Divan-ı Hikmet
D) Atabetü'l Hakayık
E) Kitab-ı Dede Korkut

10. İslamiyet’in ve İran edebiyatının etkisinde yazılan, eldeki en eski Türk eseridir. Hakaniye Türkçesiyle yazılan bu eser "hakanlar için bilgi verme" anlamındadır.
Yukarıda sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?


A) Atabetü'l Hakayık
B) Kutadgu Bilig
C) Divan-u Lügati't Türk
D) Göktürk Yazıtları
E) Divan-ı Hikmet

11. 12. yüzyılda mesnevi tarzında yazılmıştır. Didaktik bir eserdir. 46 beyit ve 101 dörtlükten oluşmaktadır. Din ve ahlak kuralları anlatılmıştır.
Yukarıda sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?


A) Divan-ı Hikmet
B) Kutadgu Bilig
C) Atabetü'l Hakayık
D) Divan-u Lügati't Türk
E) Kitab-ı Dede Korkut

12. Türkçenin ilk gramer kitabı olarak kabul edilir. Kitapta Türk lehçeleri hakkında da bilgiler vardır. Eser Araplara Türkçeyi öğretmek için yazılmıştır.
Yukarıda sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?


A) Muhakemet-ül Lügateyn
B) Kutadgu Bilig
C) Divan-ı Hikmet
D) Atabetül Hakayık
E) Divan-u Lügati't Türk

13. Tabgaç Buğra Han'a sunulan eser Türk edebiyatında yazılan ilk siyasetname özelliği taşımaktadır. Eserin dili oldukça sadedir.
Yukarıda sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?


A) Kutadgu Bilig
B) Atabetü'l Hakayık
C) Divan-u Lügati't Türk
D) Göktürk Yazıtları
E) Irk Bitik

14. Bu eser, Türk uygarlığının bir belgesidir. O günkü dönemi, tarihi, dili, edebiyatı, folkloru ile tanıtmaktadır. Ancak eserden yararlanabilmek için Arapçayı bilmek gerekmektedir.
Yukarıda içeriği hakkında bilgi verilen eser aşağıdakilerden hangisidir?


A) Kutadgu Bilig
B) Atabetü'l Hakayık
C) Divan-u Lügati't Türk
D) Divan-ı Hikmet
E) Sekiz Yükmek

15. Mesnevi şeklinde yazılmıştır. Alegorik (sembolik) bir eserdir. İçerisinde 173 dörtlük de bulunmaktadır.
Yukarıda sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?


A) Divan-u Lügati't Türk
B) Atabetü'l Hakayık
C) Kutadgu Bilig
D) Altun Yaruk
E) Dede Korkut Hikâyeleri

16. 11. yüzyılın başlarında Türkistan'ın Balasagun kentinde doğdu. İyi bir öğrenim gördü. Edebiyatımızda ilk mesneviyi yazdı. Eserini Karahanlı hükümdarına sundu. Bilim ve sanata önem veren şair, bilginler arasında da yer alır.
Yukarıda sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?


A) Kaşgarlı Mahmut
B) Yusuf Has Hacip
C) Edip Ahmet Yükneki
D) Ahmet Yesevi
E) Kadı Burhanettin

17. Eserde konuşma, tartışma ve öğütler arasında toplumu oluşturan sınıfların niteliklerinin, bunlara karşı hakanın tutum ve davranışlarının nasıl olması gerektiğini göstermiştir. Hakan, vezir, vezirin oğlu ve vezirin kardeşi somutlaştırılmıştır.
Bu parçada özellikleri verilen eser aşağıdakilerden hangisidir?


A) Divan-ı Hikmet
B) Divan-u Lügati't Türk
C) Atabetü'l Hakayık
D) Dede Korkut Hikâyeleri
E) Kutadgu Bilig

Cevap Anahtarı :

1-A      2-E      3-A      4-A      5-D
6-E      7-D      8-D      9-B     10-B
11-C   12-E    13-A    14-C    15-C
16-B   17-E

About