Kuklacı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Ocak 2020 Cumartesi

thumbnail

Puppeteer - Kuklacı - İngilizce Türkçe Hikaye


Puppeteer
Kuklacı

Villages, towns, cities and puppet moving entertain people walking about saying that there was a puppeteer. When the game ends extend puppeteer hat, if the money collected from the audience, but it would have been less than that money. When playing a giant puppet of the puppet state of joyful, sad state of the game is finished, if separated from the square looking headlong. I just applaud him who, though pitying look.

Köy, kasaba, şehir demeden gezip dolaşan ve kukla oynatarak insanları eğlendiren bir kuklacı varmış. Kuklacı oyun bittiğinde şapkasını uzatır, seyircilerden para toplarmış ama para veren az olurmuş. Kukla oynatırken devleşen kuklacının neşeli hali, oyun bitince üzgün bir hal alır, başı önde seyir meydanından ayrılırmış. Az önce onu alkışlayanlar, acıyarak bakarmış.

One day while playing this puppet puppeteer in a town starving, dizzy, eyes blackened stone hit his head and fell dead on the spot. The audience that you are a part of the game, have applauded the puppeteer. Five hundred people came to watch the puppeteers had five people at the funeral.

Bir gün bu kuklacı bir kasabada kukla oynatırken, açlıktan başı dönmüş, gözleri kararmış, düşüp kafasını taşa çarpmış ve oracıkta ölmüş. Olanları oyunun bir parçası sanan seyirciler, kuklacıyı çılgınca alkışlamışlar. Seyretmeye beş yüz kişinin geldiği kuklacının cenazesinde beş kişi varmış.

The puppet on roadsides, playing guitar, singing do not empty If you see street performers, give them money. Art can not be purchased with money, but the art is not done on an empty stomach, forget it.

Yol kenarlarında kukla oynatan, gitar çalan, şarkı söyleyen sokak sanatçıları görürseniz boş geçmeyin, onlara para verin. Sanat parayla satın alınmaz ama aç karnına da sanat yapılmaz, bunu unutmayın.

26 Mart 2019 Salı

thumbnail

Kuklacı (Kemalettin TUĞCU) Kitap Sınavı Soruları ve Cevap Anahtarı


1. Kuklacı adlı kitabın şahıs kadrosunda yapılan yanlışlık aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir?

A) Hayri, Perihan’la Bedri’nin oğludur.
B) Yıldız, Recai Bey’le Sahire Hanım’ın kızıdır.
C) Hayri, Recai Bey ile Sahire Hanım’ın oğludur.
D) Yıldız, Hayri Bey’le Calibe Hanım’ın kızlarıdır.

CEVAP:D

2. Aşağıdakilerden hangisi Kuklacı adlı kitabın şahıslarından biri değildir?

A) Recai Bey
B) Hayri Bey
C) Fahrünnisa
D) Yıldız

CEVAP:C

3. Aşağıdakilerin hangisi Kuklacı adlı kitapta geçen Recai Bey’in özelliklerinden biri değildir?

A) 75 yaşındadır
B) Vali kâtipliğinden emeklidir.
C) Okumaya düşkün bir insandır.
D) Maddi durumu iyidir.

CEVAP:B

4. Aşağıdakilerden hangisi Kuklacı adlı eserde adı geçen Recai Bey’in eğitimle ilgili görüşüdür?

A) Bir çocuğu en iyi şekilde eğitmek için sıkı bir disiplin uygulamak gereklidir.
B) Çocuğun eğitiminde gerektiğinde şiddete başvurmak gereklidir.
C) En iyi eğitim çocuğun her istediğini istediği anda yapmaktır.
D) En iyi eğitim çocukla arkadaşça konuşmakla elde edilir.

CEVAP:D

5. Aşağıdakilerden hangisi Kuklacı adlı eserde adı geçen Recai Bey’in dükkan komşusu olan eczacı ile ilgili görüşlerindendir?

A) Yüksek tahsil yapmasına karşın sanatı ve sanatçıyı küçümseyen birisidir.
B) Eczacı olmasına karşın işini iyi yapamamaktadır.
C) Çevresindeki insanlar hakkında konuşmayı çok sever.
D) Sanata ve sanatçıya karşı gösterdiği ilgiye hayrandır.

CEVAP:A

6. Kuklacı adlı kitapta geçen aşağıdaki olayların doğru sıralaması aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?
I. Yıldız’ın diploma töreni
II. Hayri Bey’in trafik kazasında ayağının alçıya alınması.
III. Calibe’nin Cevat Bey’le evlenmesi
IV. Recai Bey’in Kuklacı dükkanını açması


A) I, II, III, IV
B) I, III, IV, II
C) IV, I, III, II
D) IV,II, III, I

CEVAP:D

7. “Kuklacı” adlı eserin yazarı kimdir?

A) Kemalettin Kamu
B) Kemalettin Tuğcu
C) Kemal Bilbaşar
D) Mimar Kemalettin

CEVAP:B

8. Kuklacı adlı eserde adı geçen Recai Bey hiç tanımadığı bir müşterisine niçin el işi Mimar Sinan büstünü verir?

A) Onun zevk sahibi biri olduğuna inandığı için.
B) Kendisine çok yüksek bir ücret teklif ettiği için.
C) Aile dostlarından birinin ahbabı olduğu için.
D) Almakta çok ısrar ettiği ve onu kıramadığı için.

CEVAP:A

9. Kuklacı adlı kitapta geçen apartmanın adı nedir?

A) Yakut
B) Lal
C) Zümrüt
D) Safir

CEVAP:C

10. Kuklacı adlı eserde adı geçen Recai Bey‘in kuklacı dükkanına ilk olarak çocuklarından hangisi gelmiştir?

A) Bedri
B) Perihan
C) Calibe
D) Yıldız

CEVAP:A

11. Yıldızın dedesinin adı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Bedri Bey
B) Cevdet Bey
C) Recai Bey
D) Ömer Bey

CEVAP:C

12. Recai beyin hanımının adı aşağıdakilerden hangisidir?


A) Zarife Hanım
B) Yıldız Hanım
C) Calibe Hanım
D) Sahire Hanım

CEVAP:D

13. Sahire hanımın kızının adı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Safiye Hanım
B) Ayşe Hanım
C) Calibe Hanım
D) Yıldız Hanım

CEVAP:C

14- Aşağıdakilerden hangisi kuklacı eserinin kahramanlarındandır?

A) Ömer Bey
B) Calibe Hanım
C) Hayrullah Bey
D) Aliye Hanım

CEVAP:B

15. Recai Bey hangi meslekten emekli olmuştur?

A. Polis
B. Doktor
C. Vali Muavini
D.Avukat

CEVAP:C

Kuklacı (Kemalettin TUĞCU) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili için tıklayınız....
thumbnail

Kuklacı (Kemalettin TUĞCU) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili

Kitabın Adı : Kuklacı

Kitabın Yazarı : Kemalettin Tuğcu

KİTABIN KONUSU: 

Kitapta, eski bir bürokrat emeklisi olan Recai Bey’in ailesinin, torunu hariç, kendisinden devamlı faydalandıkları halde; onu hiçe saymaya çalışan eşi, damadı, oğlu ve gelini ile olan çekişmeleri neticesinde, onlardan uzak kalarak kafasını dinlemek için, sakın bir liman vazifesi gören kuklacılık ile meşgul olması anlatılır.

KİTABIN ÖZETİ:

Vali Yardımcılığından emekli Recai Bey, kendisine ait apartmanın bir dairesinde, hanımı Sahire, damadı banka müdürü Hayri Bey, kızı Calibe, Recai Bey’in çok sevdiği ve en çok konuştuğu torunu Yıldız, avukat oğlu Bedri, kayınvalidesi ve görümcesi tarafından hor görülen evin gelini Perihan ve hizmetçi Fatma ile birlikte oturmaktadır. 

Tüm mal varlığı kendisine ait olmasına rağmen, evde bir sığıntı muamelesi görmektedir. Ancak bir gün, eşi Sahire Hanım’ın, Recai Bey’in eşyalarını kömürlüğe indirtip, odasını misafir odası yapması, bardağı taşıran son damla olmuş, Recai Bey, hepsine özellikle de eşine tavır koyarak, yönetimi ele almıştır.

En çok da eşine kızmaktadır. Çünkü, evlenirken kendisine yalan söylemiş, evlendikten sonra, küçümsediği ailesi ile bağını kesmiş, kocasının sırtından havalara girmiş olan Sahire Hanım’ın yaptıkları affedilir gibi değildir.

Recai Bey’in bu çıkışı, ailenin diğer fertlerinin biraz kendilerine çekidüzen vermelerini sağlamıştır…

Recai Bey, her gün sabah erkenden çıkıp, geç vakitlerde gelmektedir. Torunu Yıldız merak edip sorunca, dedesinin bir dükkân tuttuğunu ve kuklacılık yapacağını öğrenir. Dedesi ona kukla oyununun bütün karakterlerini ve özelliklerini anlatır.

Dedesinin sırdaşı ve arkadaşı olan Yıldız da okuldan çıktığında, dedesinin dükkânına uğramakta ve ona yardım etmektedir.

Aile içinde, bu gelişmeler sürekli konuşulmakta, Recai Bey’in aklını yitirdiğine hükmedilmektedir. Fırsat çıkmıştır. Şayet Recai Bey’i akıl hastanesine yatırabilirlerse, bütün ipleri ellerine geçirebileceklerdi, özellikle Sahire Hanım bunu çok istiyordu.

Oğlu Bedri, babasına sorunca, bir kuklacı dükkânı açtığını anlatır. Ailenin kimi fertleri güler, kimi ise itiraz eder; ancak işe yaramaz. Recai Bey biraz daha ipleri sıkar.
Artık, torunu Yıldız herkesin parasını dağıtmaktadır. Sahire Hanım bu işe çok bozulmaktadır.

Bu arada, gelini ve torunu hariç herkes Recai Bey’e “kuklacı” demektedir. Recai Bey ise, tüm bunlara gülüp geçmektedir.

Dükkâna, ilk olarak oğlu Bedri geldi, biraz dertleşirler. Bedri babasının yaptığı kuklalara hayran kalır. Recai Bey, kayınvalidesi ve kayınbabasına her ay uğrayıp, yardım ettiğini anlatınca, Bedri babasını daha çok taktir eder. 

Bu arada, Recai Bey zaman zaman halsiz düştüğü için, dükkânını açamıyordu. Damadı, kızı ve hanımı bir an önce ölsün diye bekliyorlardı. Damadı Hayri, ayağını kırmış, hanımı ile arası bozulmuş, Recai Bey’den bir şeyler kopartmanın peşine düşmüştü. Gelişmeler damat Hayri Bey’in aleyhine oldu eşinden de ayrılmak zorunda kalarak, uzak bir yere tayin edildi.

Recai Bey ise halinden memnundu. Özenle, nadide ürünler yapıyor, yavaş yavaş büyük küçük herkesin ilgisini ve takdirini kazanıyordu. Yoksul çocuklara topacı bedava veriyor, beğeni sahibi insanlara ise ürünlerini hediye ediyordu.

Yıldız da dedesine yardım ediyor, birlikte keyifle çalışıyorlardı.

Bu arada da, Calibe Hanım, Cevat Bey diye kibar bir adamla evlenmiş, onlar da, annesi Huriye Hanım’la birlikte, yan daireye yerleşmişlerdi.

Yıldız ortaokulu başarı ile bitirmişti. Mezuniyet töreni vardı. Dede İle torun harıl harıl hazırlık yapıyorlardı. Çünkü mezuniyet töreni programında, Recai Bey’in yapmış olduğu eserler de sergilenecekti.

Beklenen gün geldi. Kültür Bakanlığı temsilcisi, ilin önde gelenleri, müdürler, öğretmenler, öğrenciler, gazeteciler hepsi vardı. Sergiyi gezmeye başladıkları vakit, hemen hepsinin hayranlıktan dilleri tutuldu, mest oldular. Türk Orta Oyunu’nun bütün tipleri, tarihi kişilikleri, halk kahramanları, daha neler neler. Hepsi sıraya girip, Recai Bey’e tebriklerini bildirdiler. Ertesi gün bütün gazeteler bu sergiden bahsediyordu.

Recai Bey, “Yaptığım her işte ve görevde daima faydalı ve iyi şeyler yaptım, bir türlü tanınamadım. Sanatçı kimliğimle birdenbire herkes tarafından tanınan bir insan oldum” diyerek hep seviniyor, hem hayıflanıyordu.

“Artık dükkânı kapatacağım. Çünkü antikacılar ve koleksiyoncular beni rahat bırakmazlar.”

Bazı eşyaları ve aletleri evine getirdi, diğerlerini dağıttı. Anahtarları götürüp mal sahibine teslim etti.

Çocuklar, meraklılar, antika sevenler, koleksiyoncular her zaman uğradıkları dükkâna gelince, “kiralık dükkân” yazısını görüp üzüldüler.

Kuklacı (Kemalettin TUĞCU) Kitap Sınavı Soruları ve Cevap Anahtarı için tıklayınız...

About