Gönül Budak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gönül Budak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Ekim 2019 Cuma

Yenilikçi Yönetim, Yaratıcı Birey (Gönül Budak) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Yenilikçi Yönetim, Yaratıcı Birey

Kitabın Yazarı : Gönül Budak

Kitap Hakkında Bilgi :

Çalışması esnasında yüzlerce kararlar veren, bunları uygulamaya koyduran ve kararlarının isabetini kontrol eden yöneticilerin stratejik nitelikli yenilikçi kararlarında isabet kaydetmeleri halinde yönetimsel etkinliklerinin artacağı söylenebilir. Yönetime yapılan bu yaklaşımı desteklemesi amacıyla kitapta yapılmaya çalışılan örgütsel ve yönetimsel analizler, bilinen yöntem ve tekniklerin kuramsal bir tekrarı niteliğinde değildir.

Kitabın Özeti :

Yenileşme için şu anki pozisyonunuzu ve gitmek istediğiniz yeri iyi bir şekilde belirlemeniz gerekmektedir. Bulunduğunuz durumu anlayıp, ölçmek de oldukça zordur. Endüstri psikologları bu konularla oldukça ilgilenmektedirler. Yöneticilerin karakterlerini ve etkin bir yönetimi temsil eden davranış modellerinin neler olduğu tam olarak belirlenememiştir. Örneğin yöneticileri başarı ya da başarısızlığa götüren faktörler nelerdir? Etkili bir yönetimin belirtileri ve çıktıları neler olabilir? Yöneticiler genel olarak dört nedenden dolayı yenileşmeye önem vermektedirler. Bunlar;

1.Pazarla ilgili nedenler: Öncü firma olmak, öncülüğü korumak, rakipleri karşısında teknik üstünlük sağlamak, pazarda bir ürünün tek satıcısı olmak gibi nedenler.

2.Örgütsel nedenler: Yenilikçi olarak tanınmak ve bunu sürekli kılmak, seçim yapabilecek geniş bir ürün kapasitesine sahip olmak, karı yükseltme umuduna ve isteğine sahip olmak, örgütte morali yüksek tutmak ve daha fazla yenilik yapabilecek yaratıcılığa elverişli örgütsel ortamlar oluşturabilmektir.

3.Sosyal nedenler: Değişikliği bekleyen tüketicilerin bu taleplerini tatmin etmek, kamuya karşı işletmeyi yararlı göstermek, işletmenin sosyal sorumluluğunun bilincinde olduğuna ilişkin bir imaj yaratarak, özellikle büyük işletmelere karşı kamunun ön yargıya dayalı olumsuzluklarını gidermeye çalışmaktır.

4.İş görenle ilgili nedenler: Yetenekli ve istekli iş görenleri işletmeye çekebilmek ve bunların işletmede kalmasını sağlamak, örgütteki tüm iş görenlere işlerinden zevk almaları ve işlerine anlam kazandırma olanakları vermek ve örgütsel sorunların çözümünde onlardan yardım isteyerek onları işe karşı güdülemektir.

Yönetici başarısı rekabet, teknoloji ve sosyal karakterler gibi çevresel faktörlerden etkilenmekte ve sonucunda yönetimsel etkinlik artabilmektedir. Bilindiği gibi oturmuş, yani büyük işletmeler zaman içerisinde yönetimsel olarak merkezileşmektedir. Kurumsallaşma burada belki büyük ölçüde işe yarayabilir. Yönetimsel olarak etkinliği arttırmak için firma örneğin ürün ve coğrafi etkenlere göre daha küçük bölümlere ayrılarak değişime ve dolayısıyla yenilikçi yönetime daha uygun bir hale gelecektir. Merkezi yönetim bu sayede bir çok uluslar arası şirkette olduğu gibi ar-ge, pazarlama, yatırım araştırmaları yapma ve bilgi toplama gibi görevlere kanalize olabilecektir.

Özellikle katılaşmış örgütlerde her zaman yenilikçi kişiler değişimin sebebi olmuşlardır. Yenilikçi ve yaratıcı kişiler fırsatları görüp, değerlendirip ve bundan avantaj sağlamaları ile katı işletmelere canlılık getirirler. Bu kişiler yönetimsel olarak desteklenmezlerse baskı ve kontrol altında yaratıcılıklarını kullanamayıp örgüt için verimli olamazlar. Müşterilerin, hissedarların ve diğer ilgili kişilerin beklentileri yaratıcı kişiler için her zaman avantaj doğuracaktır. Önemli olan değişimi zamanında yakalayabilmektir. Değişime çabuk tepki veremeyen işetmeler, rekabetçi avantajlarını kaybederler. Değişime kapalı işletmeler yalnız kendi rekabetçi avantajlarını kaybetmeyip aynı zamanda kendi çalışanının üzerinde kuracağı baskı nedeniyle iyice durağanlaşırlar.

Bilindiği üzere büyük örgütlerin en önemli özelliği bürokratik yapıya kaymalarıdır. Yani kimin ne yapacağı ve yaptığı işlerin tanımları en baştan bellidir. İşte bu yaratıcılığı yok edip, çalışanların kendi yaratıcılıklarını da baskı altında tutmaktadır. Bunu aşmak için yenilikçi yönetimler amaçlara göre yönetim ilkesinden yararlanarak, daha az yakından gözetim, karar verme işlemlerinden daha az kaçınma ve daha çok inisiyatif kullanma alışkanlığının örgütün tüm kademelerine yayılmasını hedeflemektedirler.

Amaçlara göre yönetimin, yöneticilere kişi olarak daha çok saygınlık kazandırdığı ve yönetimsel etkinliğe daha çok yaklaştırdığı savunulmaktadır. Otomasyon uygulaması da örgütlerde önemli bir yenilik sağlayan araçtır. Bu sayede daha sağlıklı örgüt tasarımları, istenmeyen işler ve rutin görevler azaltılabilir veya tamamen ortadan kaldırılabilir. Otomasyon, mekanik, gündelik ve belirli işlemleri sistemlere bırakarak insanların özel yeteneklerinden daha fazla yararlanabilme özeliği doğurmaktadır.

Kısaca yönetimsel etkinlik için kaynaklar optimum kullanılmalı ve örgüt çevresel değişimlere hazırlıklı olmalıdır. Bu yolla koşullara göre yeni hedefler saptayan, teçhizat ve donanımları yenileştirip, geliştiren daha ekonomik mal ve hizmet üretimini sağlayan,pazara hakim olan, potansiyel pazarlardan daha iyi yararlanabilen ve daha önemlisi çalışanların yaratıcılıklarını harekete geçirebilen yönetim etkilidir. Zaten bilindiği üzere büyük işletmeler yenilik harcamaları için çok büyük paralar yatırıyorlar ve böylece yenileşme hareketinin kurumlaşmış ve örgütlü bir görüntüye sahip olmasını sağlıyorlar.

Her ne kadar yenileşmek zor gibi görünse de aslında o kadar zor değildir. Önemli olan yönetim ve çalışan uzmanlar arasında bir uyum yakalayabilmektir. Uzmanların yaratıcılıkları üst yönetim tarafından da desteklenmelidir. Günümüz koşullarında değişim hızının ve bu değişime çabuk tepki vermenin önemini anlayan büyük işletmeler, zaten çalışanlarının önerilerinden ve yaratıcılıklarından maksimum düzeyde yararlanmaktadırlar. Tabi ki bu değişimler olurken önemli olan diğer bir nokta da bu önerileri ve yaratıcılıkları destekleyebilecek sistemi kurup, verimli bir şekilde çalışmasını sağlayabilmektir.