Makale etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Mart 2020 Pazar

thumbnail

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Notları - VI. Ünite Öğretici Metinler, Makale, Deneme, Fıkra, Röportaj, Hatıra, Otobiyografi

IV. ÜNİTE - ÖĞRETİCİ METİNLER

Tanım:
Bilgi ve haber vermek, ikna etmek, kanıları değiştirmek, uyarmak, üşündürmek, yönlendirmek, tanıtmak gibi amaçlarla yazılan metinlere denir.

Özellikleri:
* Bu metinler ele aldığı konuya göre deneme, makale, fıkra gibi farklı isimler alır.
* Hepsi düzyazı şeklindedir ancak konuyu ele alış şekilleri farklıdır.
* Bu tür metinlerde okuyucuya verilmek istenen mesaj genellikle doğrudan aktarılır.Bu mesaja ana düşünce denir.
* Öğretici metinlerde amaç bilgi vermek, öğretmek... olduğu için daha çok günlük dil kullanılır.
* Sanatsal anlatıma,mecaz anlamlı kelimelere fazla yer verilmez.

GAZETE ÇEVRESİNDE GELİŞEN METİNLER

Makale:
Bir gerçeği açıklamak, bir konuda görüş ve düşünceler öne sürmek ya da bir tezi savunmak, desteklemek için yazılan yazılara makale denir.

*Anlatım yalın ve yoğundur, nesnel bir nitelik taşır.
*Öne sürülen düşünce ve tez kanıtlanır.
* Gazete ve dergilerde yayımlanır.

Deneme:
Yazarın herhangi bir konudaki görüşlerini, kesin kurallara varmadan, kanıtlamaya kalkmadan, okuyucuyu inanmaya zorlamadan anlattığı yazı türüdür.

* Yazar, kendisiyle konuşuyormuş gibi bir hava sezdirir.
* Samimi bir dil kullanılır.
* Yazar, öne sürdüğü görüşleri ispatlamak zorunda değildir.
* Yazarın kesin bir sonuca varma zorunluluğu yoktur.
* Yazar anlatımda ve konu seçiminde özgürdür.

Fıkra:
Yazarın, gündelik olayları, özel bir görüşle, güzel bir üslupla,
kanıtlama gereği duymadan yazdığı kısa, günübirlik yazılardır.

* Gazete yazısıdır.
* Yazar düşüncelerini kanıtlama yoluna gitmez.
* Dil tabiidir.
* Günlük deyimlere, yer yer nükteli sözlere yerverilir.

Sohbet (Söyleşi) :
Yazarın, gündelik olaylarla ilgili düşüncelerini, okuyucu ile karşı karşıya oturup konuşuyormuş gibi içten bir hava içinde yazdığı yazılara sohbet denir..

* Herkesi ilgilendiren konular seçilir.
* Yazar, sorulu-cevaplı cümlelerle karşısındakiyle konuşuyormuş hissi verir.
* İçtenlik, samimilik,doğallık sohbetin özelliklerindendir.

Eleştiri :
Sanat, edebiyat, düşünce eserlerini hem öz hem yapı yönünden açıklayan, başarılı ve başarısız ya da değerli ve değersiz yönlerini gösteren, bunları örneklerle somutlaştırıp belirten yazı türüdür.

* Eleştiri objektif olmalıdır.
* Eleştiride amaç okura ve yazara yol göstermektir.
* Eleştirmenin kişisel duygularını kattığı eleştirilere özneleleştiri, kişisel duygularını katmadığı, objektif olduğu eleştirilere de nesnel eleştiri denir.

Röportaj :
Yazarın okuyucularına bir konuyu inandırmak için kişi, eşya, eser ya da bir yerle ilgili olarak yaptığı incelemeleri, fotoğraflarla süsleyerek, kendi görüşlerini de katarak yazdığı gazete ve dergi yazılarına röportaj denir.

* Röportaj, bir çeşit haberdir. Fakat, röportajda bilgiden başka, yazarın izlenimleri, düşünceleri, görüşleri de yer alır.
* Röportajı hazırlayan kişi, konuyu iyice öğrenmeli, yerinde ve gerekli incelemeleri yapmalı, gerekli belgeleri toplamalıdır.
* Röportaj türü, gazeteciliğin gelişmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, röportaj, özellikle gazetecilerin uyguladığı bir türdür.

KİŞİSEL HAYATI KONU ALAN METİNLER

Hatıra (Anı) :
Bir yazarın kendisini yaşadığı yada tanık olduğu olayları, sanat değeri taşıyan bir üslupla anlattığı yazılardır.
* Geçmişteki olay üzerine yazılır.
* Yazar, olayları kendi bakış açısından anlatır.
* Anılar, yaşandığı dönem hakkında bilgi verir.
* Anı yazarken önce konu tespit edilmeli; sonra ya günü gününe tutulan notlar ya da hafızada saklanan olaylar zinciri, plâna göre düzenlenmelidir.

Günlük (Günce) :
Yaşanan olayların, izlenimlerin, tarih atılarak, günü gününe yazılması ile oluşan türe günlük denir.

* Kısa yazılardır.
* Olayı yaşayan kişi tarafından yazılır.
* Yazarın hayatından izler taşır.
* İçten ve sevecendir.
* Divan edebiyatında Ruzname denir.

Gezi Yazısı :
Yazarın yurt içinde ve yurt dışında gezip gördüğü yerlerin ilgi çekici özelliklerini anlattığı yazı türüdür.

* Gezi yazısında yazar daima, gezdiği yerleri anlatmalı, uydurma, yanlış bilgiler vermemelidir.
*Yazar gördüklerini, okuyucusunun daha iyi algılaması için, karşılaştırma yapar.Okur sanki o yerleri sanatçıyla gezer gibi olur.
* Eskiden gezi yazılarına seyahatname, seyahat yazıları denirdi.

Biyografi (Yaşam öyküsü) :
Edebiyat, sanat, siyaset, ticaret vb. alanlarda haklı bir üne kavuşmuş, tanınmış insanların hayatlarını, eserlerini, başarılarını okuyucuya duyurmak amacıyla yalın bir dille, tarafsız bir görüşle yazılan inceleme yazılarına (biyografi) denir.

* Kişiyi tüm yönleriyle tanıtır.
* Açık, sade bir dil kullanılır.
* Divan edebiyatında şairleri anlatan bu eserlere, "Tezkire" denirdi.

Otobiyografi (Özyaşam öyküsü) :
Kişinin kendi hayatını anlattığı yazıya otobiyografi denir.

* Çoğu zaman bunlarda, sanatçı kendisiyle beraber aile büyüklerinden, çevreden, aile içi durumlardan da söz eder.

Mektup : 
Bir düşünce veya duygunun birilerine iletilmesi amacıyla yazılan özel yazılara mektup denir.

* Mektupta kullanılacak anlatım, bunu okuyacak kişinin kültür düzeyine göre ayarlanır.
* Edebiyatımızda mektup türü, Tanzimat Edebiyatı döneminde gelişmeye başlar.
* Mektuplar, dört grupta sınıflanmaktadır:
(1) Özel Mektuplar
(2) Edebî Mektuplar
(3) Resmî ve İş Mektupları

22 Mart 2020 Pazar

thumbnail

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Notları 4. Ünite Makale, Özellikleri Nelerdir? Münazara Tanımı

4.ÜNİTE: MAKALE

Makale Nedir?

Bilimsel ve toplumsal konularda; siyaset, ekonomi, sanat, spor vb. alanlarda yazılan, açıklayıcı veya yorumlayıcı niteliği olan gazete veya dergi yazılarına makale denir. Bilimsel dergilerde yayımlanan makalelerde tıp, ekonomi, sosyoloji, felsefe gibi bilim dallarıyla ilgili konular işlenir.

Makalelerin Genel Özellikleri

* Makalelerin konuları, toplumun büyük bir bölümünü ilgilendirir.
* Hemen hemen her konuda makale yazılabilir.
* Makalede bir konuya yeni bir açıdan bakılır.
* Konuyla ilgili ortaya atılan tez, örnek ve kanıtlarla ispatlanır.
* Makalenin yazılış amacı bir konuyu açıklamak, konuyla ilgili bilgi vermektir.
* Diğer yazı türlerinin çoğunda olduğu gibi giriş, gelişme, sonuç bölümlerinden oluşan bir planı vardır.
* Makalede mecazlı, süslü anlatım ile konuşma dili havasından kaçınılır. Ciddi, ağırbaşlı, yalın, pürüzsüz, açık ve anlaşılır anlatım esas alınır.
* Örnekleme, karşılaştırma, tanık gösterme, tanımlama gibi düşünceyi geliştirme yollarına başvurulur. Alıntılardan yararlanılır; alıntı yapılan kaynak, kaynakçada gösterilir.
* Makaleler gazete ve dergi makaleleri olmak üzere iki şekilde karşımıza çıkar.
* Gazete makalelerinde genellikle günlük siyasi, toplumsal sorunlar ele alınır.
* Dergi makaleleri ise akademik konulardan oluştuğu için daha çok uzmanlık gerektirir.
* Bilimsel bulgu ve terimler bu makalelerde daha çok yer alır.
* Edebiyat, dil, sanatsal özelliği ön planda olan makaleler edebi makale; ekonomi, tıp, sosyoloji gibi bilime dayalı meslekleri dile getiren makaleler de mesleki makaleler olarak adlandırılır.

Şinasi'nin "Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi" edebiyatımızdaki ilk makale örneğidir.

BİLİMSEL MAKALELERİN BÖLÜMLERİ

(Bu kısımdaki bilgi kaynağı: MEB 11. Sınıf Türk Dili Ve Edebiyatı Ders Kitabı, Sayfa 113-114)

Bilimsel makaleler; başlık, özet, giriş, yöntem, bulgular, sonuç ve tartışma, kaynakça bölümlerinden oluşur. Metnin özelliğine göre bu bölümlerden bazıları bulunmayabilir veya başlıkla belirtilmeyebilir.

Başlık: Konunun ilgilileri tarafından okunacak ilk bölümdür. Bu nedenle başlık düzenlenirken kelimeler dikkatle seçilmeli, makalenin içeriğini yansıtan en az sayıda kelime kullanılmalıdır. Uygun bir başlığı olmayan makale, hedef okuyucu kitlesine ulaşmayabilir.

Özet : Metnin bütününde anlatılanların ana hatlarıyla ifade edildiği bölümdür. Araştırmanın kapsamı, amacı, araştırmada kullanılan yöntemler, elde edilen bulgular, araştırma sonunda ulaşılan sonuçlar ve metindeki anahtar kelimeler bu bölümde verilir.

Giriş : Temel bilgilerin sunulduğu bölümdür. Bu bölümde konuyla ilgili daha önce yapılan çalışmalar hatırlatılır. Bu çalışmaya neden gerek duyulduğu ortaya konur.

Yöntem : Bu bölümde araştırmada tercih edilen yöntem ve söz konusu yöntemin tercih edilme nedenleri anlatılır. Yazarın neyi, nasıl ve niçin kullandığını açıkladığı bu bölüm, konuyu bilen bir uzmanın aynı çalışmayı kendi imkânlarıyla tekrar etmesini sağlar nitelikte olmalıdır.

Bulgular : Bu bölümde araştırmada elde edilen bulgular ve bu bulguların ne anlama geldiği dile getirilir.

Sonuç ve Tartışma : Bu bölümde araştırmada elde edilen bulguların araştırmanın amaçları ile ilişkileri kurulur. Elde edilen bulgulardan birtakım nesnel genellemelere ulaşılmaya çalışılır. Ulaşılan sonuçlar, daha önce aynı veya benzer konularda yapılmış çalışmaların sonuçlarıyla karşılaştırılır. Araştırmanın bilim dünyasına katkısı belirtilir. Yapılan bilimsel çalışmayla ulaşılan sonuçların günlük hayattaki olası etkileri değerlendirilir.

Kaynakça : Makalenin sonunda, yararlanılan kaynaklar liste hâlinde gösterilir. Makalede yer alan her kaynağa, kaynakçada yer verilir; kaynakçada yer alan her kaynağa metin içinde gönderme yapılır. Kaynakça hangi bilginin hangi kaynaktan alındığını göstermez. Bilginin hangi kaynaktan alındığı, metnin içinde kaynağa gönderme yapılarak belirtilir. Kaynakçada her kaynağa yalnız bir kez yer verilir.

Makalenin Türk Edebiyatındaki Gelişimi ve Önemli Temsilcileri

Makaleler günümüzde bilimsel makaleler ve gazete makaleleri olmak üzere iki grupta toplanabilir. Fakat makalenin Türk edebiyatındaki serüveni gazetenin yayın hayatımıza girmesiyle başlar. Türk edebiyatının ilk gazetesi 1831 ‘de çıkarılan Takvîm-i Vekâyi’dir. Tamamen hükümet denetiminde çıkarılan gazeteyi 1840′ta yarı resmî yarı özel olarak çıkarılan Cerîde-i Havadis izler. Şinasi’nin Agâh Efendi’yle birlikte 1860′ta çıkardığı Tercümân-ı Ahvâl ise Batılı anlamdaki ilk gazete kabul edilir.

Türk edebiyatında ilk makaleyi, İbrahim Şinasî ilk sayısı 22 Ekim 1860′ta çıkan Tercüman-ı Ahval gazetesinde yayımlamıştır. (Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi)
Hüseyin Cahit Yalçın’ın Fransızcadan çevirdiği (Servetifünun dergisinin kapatılmasına sebep olan) Edebiyat ve Hukuk adlı makale ile
Ömer Seyfettin’in Genç Kalemler dergisinde yayımlanan (Millî Edebiyat’ın dil anlayışını ortaya koyan) “Yeni Lisan” makalesi türün tanınmış örneklerindendir.

Makale türünün Türk Edebiyatı’ndaki önemli temsilcileri şunlardır:

Namık Kemal, Ziya Paşa, Şemseddin Sami, Muallim Naci, Beşir Fuat, Hüseyin Cahit, Fuat Köprülü, Mehmet Kaplan, Samiha Ayverdi, Ahmet Hamdi Tanpınar, Yahya Kemal Beyatlı, Peyami Safa, Nurettin Topçu, Cemil Meriç…

Türk Edebiyatında Önemli Makale Yazarları Ve Eserleri

Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi - İbrahim Şinasi

Şiir ve İnşa - Ziya Paşa

Evrak-ı Eyya, Nesr-i Harp, Nesr-i Sulh - Cenap Şahabettin

Edebiyat ve Hukuk (Servetifünun dergisinin kapatılmasına sebep olan makaledir) - Hüseyin Cahit Yalçın

Yeni Lisan (Millî Edebiyat’ın dil anlayışını ortaya koyan makaledir) - Ömer Seyfettin

Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak - Ziya Gökalp

Sanata Dair - H. Ziya Uşaklıgil

Milli Edebiyat Meseleleri, Cenap Bey’le Münakaşalarım - Ali Canip Yöntem

Çal Çoban Çal, Süleyman Nazif

Aziz İstanbul, Eğil Dağlar (makale-sohbet) - Yahya Kemal Beyatlı

Edebiyatımızın Bugünkü Meseleleri - Yaşar Nabi Nayır

Pazartesi Konuşmaları, İyi Vatandaş İyi İnsan - Hasan Ali Yücel

Büyük Türkiye Rüyası (makale- eleştiri), Kültür ve Dil (makale-eleştiri), Nesillerin Ruhu (makale-eleştiri) - Mehmet Kaplan

Üç Tarz-ı Siyaset, Yusuf Akçura

Edebiyat Üzerine Makaleler, Ahmet Hamdi Tanpınar

Yusufçuk, Samiha Ayverdi

Enikli Kapı - Arif Nihat Asya

MAKALE - FIKRA (KÖŞE YAZISI) FARKLARI

* Makale yazarı ele aldığı fikirleri bilimsel bir yaklaşımla incelerken fıkra yazarı kişisel görüşle ele alıp inceler.
* Makalelerde yazılanları ispatlama kaygısı vardır; ancak fıkralarda yazılanları ispatlama kaygısı yoktur.
* Makalede dil ciddi, ağırbaşlı, bilimsel bir dil ve nesnel tutum; fıkrada ise günlük konuşma dili ve öznel bir tutum söz konusudur.
* Makalede yazar doğruyu; fıkrada ise yazar kendi doğrusunu anlatır.
* Makalede kullanılan cümlelerin kesinlik taşıması şarttır. Bu yüzden makalelerde, kurallı cümle kullanılır. Fakat fıkra yazarı, anlatımını rahatlatmak için, devrik cümle kullanabilir ve komik (güldürücü) unsurlara yer verebilir.
* Makale fıkraya göre daha uzun bir yazı türüdür.

MAKALE - DENEME FARKLARI 

* Makalede ortaya atılan düşünce iddia ya da görüş, kanıtlara dayanır.
* Denemede ise konu kişisel düşünceler, yorum ve bakış açısıyla desteklenir.
* Denemede öznellik, makalede nesnellik hakimdir
* Makalede düşünce kesin bir sonuca bağlanır. Denemede ise böyle bir zorunluluk yoktur.
* Makalenin üslup ve anlatımı ciddi, kurallı ve ağırbaşlıdır. Denemenin üslubu yazarına göre değişir.
* Makalede söz oyunlarına yer verilmez, açık ve anlaşılır bir anlatımı vardır.
* Deneme yazarı ise konusuna uygun olarak söz sanatlarına ve anlam oyunlarına yer verebilir. Denemede dilin doğru ve güzel kullanımı çok önemlidir

MAKALE - SOHBET YAZISI FARKLARI

* Makalede konu, ayrıntılı bir şekilde; sohbet yazılarında ise konu ayrıntılara girilmeden yüzeysel bir şekilde işlenir.
* Makalelerde konuyu ispatlamak esasken sohbette ise ispat zorunluluğu bulunmaz.
* Makalelerde bilimsel, ağırbaşlı nesnel bir anlatım; sohbette samimi, içten bir anlatım esastır.

MÜNAZARA (EYTİŞME) 

Karşıt görüşlü iki grubun önceden belirlenen bir tez ya da konu hakkında düşüncelerini jüri veya dinleyici önünde savunmasına münazara denir.

Tartışmalarda yarışma kaygısı olmadığı halde, münazaralar birer fikir ve söz yarışmasıdır.

Münazaralarda bir grup “tez”i diğer grup “antitez”i alır. Gruplar, bunlardan hareketle de argümanları belirler.

Tez: Öne sürülen herhangi bir yargıdır.
Antitez: Ön sürülen herhangi bir yargıya karşı konan başka bir yargıdır.
Argüman: Ön sürülen tezin doğruluğunun, inandırıcılığının dayandığı nedenlerdir.

Bir başkan yönetiminde, jüri önünde yapılan münazarada gruplardaki konuşmacı sayısı bir ile dört arasında değişebilir. Genellikle sınıf ortamında yapılır.

About