Kitabın Adı: Bir Mikrobun Günlüğünden
Kitabın Yazarı: Sara Gündüz Özeren
Kitap Hakkında Bilgi:
Bugün kaç kişi çevresindeki insanların hayatını hiçe sayarak yere tükürüyor?
Bu gün kaç kişi hiç hak etmediği hâlde başkalarının saçtığı mikroplarla hasta oluyor?
Medeniyet, tüten fabrika bacalarında uzayıp giden asfalt yollarda, yüksek ve lüks binalarda değil, küçük ayrıntılardadır.
Bu kitapta saygısızca yere tüküren bir adamdan havaya karışan bir verem mikrobunun, dikkatsizce yıkamadan yediği meyveyle Ahmet'in vücuduna girmesini ve onun vücudunda verem imparatorluğunu ilan edinceye kadar yıllarca mücadelesini mikrobun ağzından okuyacaksınız.
Vücudun şehrinde gezinti yaparken bir yandan vücut organlarımız arasındaki harika dengeyi ve muhteşem yaratılmış sistemi keşfederken, bir yandan da mikroplarla savaşan Ahmet'in ibret dolu hayat hikâyesine tanık olacaksınız.
Kitabın Konusu:
Kitap, günlük yaşamda yapılan bir hata sonucu bir mikrobun insan vücuduna girmesini, çoğalacak ortamı bulmasını ve içinde bulunduğu kişiyi nasıl hasta ettiğini anlatmaktadır.
Kitabın Özeti:
Verem mikrobu olarak da bilinen Koch Basili, kısa boylu bir adamın boğazını temizleyip yere tükürmesiyle havaya karışır. Koch Basili esen rüzgarla bir pazarda üzüm salkımının üstüne konar. Üzümü pazarda bir kadın satın alıp evine getirir. Üzüm henüz yıkanmadan kadının oğlu iki üzüm tanesini ağzına atar. Bu tanelerle verem mikrobu Koch Basili, Ahmet’in vücuduna girer.
Kitap, günlük yaşamda yapılan bir hata sonucu bir mikrobun insan vücuduna girmesini, çoğalacak ortamı bulmasını ve içinde bulunduğu kişiyi nasıl hasta ettiğini anlatmaktadır.
Kitabın Özeti:
Verem mikrobu olarak da bilinen Koch Basili, kısa boylu bir adamın boğazını temizleyip yere tükürmesiyle havaya karışır. Koch Basili esen rüzgarla bir pazarda üzüm salkımının üstüne konar. Üzümü pazarda bir kadın satın alıp evine getirir. Üzüm henüz yıkanmadan kadının oğlu iki üzüm tanesini ağzına atar. Bu tanelerle verem mikrobu Koch Basili, Ahmet’in vücuduna girer.
Koch Basili, önce sindirim sitemine sonra da kana karışarak Ahmet'in vücudunun her organı gezer. Kendisi için en uygun yerin akciğerler olduğuna kanaat getiren Koch Basili buraya yerleşir. Ahmet annesi gibi titizdir ve kendine çok iyi bakmaktadır. Bu nedenle Koch Basili üremek için henüz uygun zaman bulmamıştır. Koch Basili, Ahmet’in zayıf ve güçsüz bir anını beklemek zorunda kalır.
Koch Basili, Ahmet'in vücudunu tamamen işgal etmeden önce birkaç kez bölünerek kendine bir kesecik oluşturur. Bu kesecik içinde uykuya çekilir. Aradan geçen yıllarda Ahmet liseyi bitirir. Üniversiteyi kazanır ve okumak için başka bir şehre gider. Ahmet burada kendine eskisi gibi bakamaz. Yanlış arkadaşlar nedeniyle kötü alışkanlıklar da edinir. Ahmet'in vücudu hassaslaşır.
Ahmet'in okulu biter ve kendine bir iş bulur. Ahmet kötü arkadaş seçimi nedeniyle yanlış alışkanlıklardan kurtulamaz. Birkaç kez işine geç kalır ve son seferinde işten kovulur. İki arkadaşı ile birlikte bir girişimde bulunarak kendilerine ambalaj fabrikası kurarlar. Ahmet kaybettiği eski iyi alışkanlıklarına dönmek için gayret sarf eder. Sonrasında güzel bir kızla evlenir.
Ahmet yıllar içinde, işlerinin bozulmasıyla iflas eder. Ahmet'in evindeki huzuru da kaçar ve eşi onu terk eder. Ahmet’in vücudunda stres nedeniyle çeşitli tahribatlar oluşur. Vücuttaki zayıflık, verem mikrobu Koch Basili'yi harekete geçirir. Koch Basili çoğalarak gün geçtikçe daha büyük bir alanı kaplar. Sinsice yayıldığı için hastalık fark edilmez. Bazı belirtileri olsa da, Ahmet bunları önemsemez.
Annesini kaybetmesiyle üzüntü içinde olan Ahmet, daha da kötüleşir. Bir akşam işten dönerken öksürdüğünde mendilinde kan görünce bunu ciddiye alır. Ertesi sabah hastaneye gider. Yapılan muayene sonucu hastaneye yatmasına karar verilir. Ahmet uzun süre hastanede yatar. Bir süre sonra Ahmet'in içinde bir umut ışığı belirir. Tedavisine psikolojik destek çok iyi gelir.
Sonunda Ahmet'in durumu düzelir ve hastanden taburcu olur. Hastanede düzenli olarak kontrolleri yapılır. Hastalığını tam olarak atlatamayan Ahmet bir sanatoryuma gönderilir. Orada kendisi gibi insanlarla karşılaşır. Annesi öldükten sonra kendini çok yalnız hisseden Ahmet, hastanede ve sanatoryumda yaşadıklarını ve gördüklerini kitap haline getirmeye karar verir.