Frances Hodgson Burnett etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Mart 2020 Pazar

thumbnail

Küçük Prenses (Frances Hodgson Burnett) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Küçük Prenses

Kitabın Yazarı : Frances Hodgson Burnett

Kitap Hakkında Bilgi :

Sara Crewe, Hindistan’da dünyaya gelen ve babasından başka hiç kimsesi olmayan zengin bir kız çocuğudur. Onun en büyük zevki hayal kurmaktır.

Yedi yaşına kadar Hindistan’da yaşadıktan sonra babası tarafından Londra’da bulunan bir yatılı okula yerleştirilir. Başlarda okulda prenses muamelesi görür ve el üstünde tutulur. Fakat bir gün babasından gelen acı bir haberle hayatı tepe taklak olur. Prenseslik günleri sona ermiştir artık...

Sara’nın hayatının değişmesiyle insanların ona karşı tavırları da değişmeye başlar. Fakat o, kalan birkaç dostuna ve hayallerine tutunarak, başını asla öne eğmeden yaşamaya devam eder. Asaletinden ödün vermeden iki yıl boyunca her zorluğa, her aşağılamaya sabırla göğüs gerer. Sonrasında ise büyük bir sürpriz yaşar. Hayatını baştan sona, tekrar değiştirecek bir sürpriz...

Kitabın Özeti :

Sara Crewe, Hindistan’da oturan küçük ve sevimli bir kızdır. Yaşından büyük davranıyor, babasıyla birlikte yaşıyordu. Sara’nın annesi o doğarken ölmüştü ve babası Albay Crew ona annesinin yokluğunu hissettirmemeye çalışıyordu. Kızının iyi bir eğitim alması için elinden geleni yapıyordu.

Sara Crewe'nin devam etmeye başladığı okulun müdiresi olan Bayan Minchin de kendisine iyi davranıyordu. Sara’nın babası zengin bir adamdı. Sara, Fransızca ve Hintçe biliyordu ama okula yeni geldiği için okulda hiç bir arkadaşı yoktu. Bir müddet sonra Ermenaar adındaki, kısa boylu ve şişman bir kız ile arkadaş oldu. Herkes Ermenaar ile dalga geçiyordu. Sara ise buna çok üzülüyordu.

Sara bu okula gelmeden önce okulun en iyi öğrencisi gözdesi Lavinia adında biriydi. Ama Sara gelince bütün dikkatler onun üzerine çekilmiş, Sara okulun en iyi öğrencisi olmuştu. Bu yüzden de Lavinia rakibi olan Sara’ya öfke duymaya başlamıştı.

Sara 11 yaşına geldiğinde uzakta olan babası ona bir mektup göndermiş, bir elmas madeni aldığını ve işletmeye başladığını yazmıştı. Sara bu habere çok sevindi. Sara’nın doğum günü partisi geldiğinde babası ona bir sandık içinde güzel kıyafetler ile bir bebek göndermişti. Sara bebeğin adını Emilly koydu.
Bay Barrow, Sara’nın babasının iş ortağıydı. Bay Barrow okula gelmiş ve müdire hanıma, Sara’nın babasının dolandırıldığını ve bu olaya üzülen Sara’nın babasının üzüntüden öldüğünü söyledi. Tam bu sırada ise Sara arkadaşları ile doğum gününü kutluyordu.

Para düşkünü bir kadın olan okul müdürü Bayan Minchin doğum günü partisinin tam ortasında kötü haberi Sara’ya ileterek “Baban öldüğü için artık okul paran ödenemeyecek o yüzden bundan sonra okulda bir hizmetçi olarak çalışacaksın“ demişti. Artık Sara okulun eski hizmetçisi Bekc gibi hizmetçi olarak bu okulda çalışmaya başlayacaktı.

Sara üzerindeki güzel kıyafetleri çıkarıp eski püskü elbiseleri giymek ve okulda hizmetçi olarak çalışmak zorunda kalmıştı. O güzel odasından taşınarak diğer hizmetli Bekc’in yanındaki odaya yerleşti. Bu oda okulun tavan arasındaki bir odaydı. Sara hala olayın şokunu yaşıyor ve tavan arasındaki farelerin çıkardığı seslerden gözüne uyku girmiyordu.

Sara’nın okulunun yan tarafına bir aile taşınmıştı. Bu aile çok geçemeden Sara ile tanışmış ve Sara’yı kendi öz kızları gibi sevmeye başlamıştı. Kimsesi kalmayan Sara da bu aileyi oldukça çok seviyordu.

Okullarının yanına Hintli bir genç de taşınmış ve Sara ile arkadaş olmuştu. Sara’yı çok seven komşuları bu Hintli gençle de tanıştı. Bu Hintli genç elmas madeni satın alıp sonra dolandırılan bir adamdı. Fakat daha sonra bu genç davaları kazanmış ve yeniden servetine kavuşmuştu. Hintli gencin adı Carwis For idi ve Sara’nın babası Albay Crewe’nin de ortağıydı. Crawis For iki yıldır Albay Crewe’nin kızını yani Sara’yı arıyor ve Sara’nın mirasını Sara’ya vermek istiyordu. Sara’yı tanımadığı için de onun hemen yan binada oturduğunu bilmiyordu.

Bay Carwis For, kısa zamanda gerçeği anlamış Sara’nın aradığı kız olduğunu öğrenmişti. Daha sonra emin olmak için Sara'ya babası hakkında birçok sorular sordu ve aradığı kızın Sara olduğuna emin olmuştu. Carwis For şaşırıp kalan avukata bütün olan biteni ve Sara’nın kim olduğunu anlattı. Daha sonra Sara ile Bekc okuldan ayrıldı. Sara artık eskisi gibi zengin biri olmuştu.

13 Kasım 2019 Çarşamba

thumbnail

Gizli Bahçe (Frances Hodgson Burnett) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Gizli Bahçe

Kitabın Yazarı : Frances Hodgson Burnett

Kitap Hakkında Bilgi :

Babası tarafından yetiştirilen, mutsuz ve somurtkan bir kız çocuğu olan Mary Lennox, hayatının ilk yıllarını Hindistan’da geçirir. Annesi kendisi ile neredeyse hiç ilgilenmez. Bir süre sonra koleradan annesini, savaşta da babasını kaybeder. Mary ise hayatta kalabilmeyi ve İngiltere’de amcasının yanına yerleşebilmeyi başarmıştır. Ancak burada her şey çok farklı ve yabancıdır. Amcası sürekli yolculuk halindedir ve kaldığı ev de küçük bir çocuğun yaşamasına hiç uygun değildir.

Marta ve erkek kardeşi Dickon ile tanıştığında, Mary’nin hayatının akışı tamamen değişecektir. Girilmesi yasak olan bir bölgede terk edilmiş bir bahçeye girdiğinde, ötüşü neşeli ve dostça olan bir kuşun sesini dinler. Bu güzel sesli kuş, içinde yaşadığı büyk evin, çıplak bozkırın ve soğuk görünümlü bahçelerin onda oluşturduğu yalnızlık hissini daha da güçlendirir. Amcasının seyahatte olduğu günlerden bir akşam, evin arka odalarından bir ağlama sesi gelir. İçeri girdiğinde karşılaştıkları ve öğrendikleri, hayatının daha öncesine ait bir dizi sırrın da çözülmesi yardımcı olur. Can sıkıcı ev yaşamı sona ermiş, belki artık güzel günler başlamıştır...

Kitabın Özeti :

Mary Lennox; sıska, sarı yüzlü, hep somurtan, çirkin ve mutsuz bir kızdır. Çünkü Mary doğduğundan beri anne, baba sevgisi görmemiştir. Babası Hindistan’da İngiliz ordusunda önemli görevi olan bir subay, annesi ise eğlence düşkünü ve çok güzel bir kadındır. Babasının Hindistan’da görev yapması nedeniyle Hindistan’da yaşamaktadırlar.

Mary dokuz yaşına girdiğinde yaşadıkları köyde baş gösteren bir kolera salgınında annesini kaybetmiştir. Babası ise bir ayaklanmada Hintli birisi tarafından tuzağa düşürülerek öldürülür. Mary, ailesini kaybettikten sonra Hindistan’dan İngiltere’ye giderek eniştesinin yanına yerleşir. Yine huysuz, şımarık ve terbiyessizdir. Fakat Martha adında genç bir hizmetçi ve Dickon adındaki bir hayvan eğiticisi sayesinde hayata bağlanmayı, doğayı sevmeyi, hayvanlara ilgi duymayı, insanlarla yakınlaşabilmeyi hatta yardım etmeyi öğrenir.

Çok geçmeden içindeki “Gizli Bahçeyi” keşfeder. Artık hayat dolu bir insan haline gelen Mary bu gizli bahçe ile ilgilenmeye başlar ve hep onu arar olur. Çevresindeki bazı insanlar gizli bahçenin gerçekte var olduğunu ve babası tarafından kapısının kilitlendikten sonra anahtarının toprağa gömüldüğünü, bunu ancak kendisinin bulabileceğini söylerler. Bu Mary’i iyice doğanın içine sokabilmek içindir.

Dickon’ın Mary’e yapmış olduğu en büyük iyilik ona doğanın sırlarını öğretmek olur. Dickon Mary’e hayvanlarla, özellikle kuşlarla konuşmasını öğretir. Sonra kendisine çok yakın ve sadık olan hayvan dostlarıda doğrunun kendi içindeki gizli bahçenin içinde olduğunu söylerler. Mary artık yepyeni bir kişilik sahiptir. Doğanın dilini de tamamen öğrenen Mary artık bencillikten ve şımarıklıktan tamamen sıyrılmıştır. Sorunlarının çözümlerini doğada bulan birisidir artık. Dickon’nun öğrettikleri ile hasta hala oğlu Colin’i bile iyileştirir.

Mary; Dickon sayesinde, yaşamı, doğayı, manevi duyguları, aile kavramını ve herşeyden önemlisi kendi benliğini öğrenmişse de, esas olan her insanın kendi içinde var olan bir gizli bahçesinin olduğunu bilmesi ve bunu hayata geçirebilmek için uğraş vermesidir.

Bahçeniz olduğu sürece, geleceğiniz var demektir, geleceğiniz varsa yaşıyorsunuzdur.

About