İSLAMİ DÖNEMDE İLK DİL VE EDEBİYAT ÜRÜNLERİ (XI. - XII. yy)
Türkler onuncu yüzyıldan itibaren kitleler halinde İslamiyet'i kabuletmeye başlamışlardır. İslam kültürünün etkisiyle yavaşa yavaş yeni bir edebiyat ortaya çıkmıştır. Kendine özgü nitelikleri ve kurallarıyla "Divan Edebiyatı" adını verdiğimiz dönemin oluşumu 13. yüzyıla kadar gelir.
Daha sonra bu edebiyat anlayışı 19.yüzyıla kadar etkin bir şekilde varlığını sürdürür. Diğer yandan, İslamiyet'ten önceki "Sözlü Edebiyat Dönemi", İslam kültürünün etkisiyle içeriğinde küçük değişimlere uğrayarak "Halk Edebiyatı" adıyla gelişimini sürdürür. Yani, bir anlamda "Halk Edebiyatı" dediğimiz edebiyat, İslamiyet'ten önceki edebiyatımızın İslam uygarlığı altındaki yeni biçimlenişidir. Oysa "Divan Edebiyatı" tamamen dinin etkisiyle şekillenmiş bir edebiyattır.
Türklerin Müslüman olduğunu kabul ettiğimiz 10.yüzyılla, Divan edebiyatının başlangıcı olarak kabul edilen 13. yüzyıl arasında İslamiyet'in etkisi altında verilmiş olan, bir anlamda geçiş dönemi ürünlerimiz sayılan eserler yer almaktadır.
İLK İSLAMİ ÜRÜNLER
1- KUTADGU BİLİG:
Kutadgu Bilig, Türk dilinin en temel eserlerinden ve Türk dili araştırmalarının en mühim kaynaklarındandır. İslâmî Türk edebiyatının adı bilinen ilk şair ve düşünürü Balasagun'lu Yusuf Has Hacib tarafından kaleme alınmıştır.
Eserini Balasagun'da yazmaya başlayan Yusuf, 1068 yılında memleketinden ayrılarak Doğu Karahanlı Devleti'nin merkezi olan Kaşgar'a gitmiş ve eserini 18 ay sonra, 1069 (Hicrî 462) yılında burada tamamlamıştır. Kitabını bitirince bunu, Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han'a sunmuş, Han da eseri çok beğendiği için Yusuf'u, takdiren "Hâs Hâcib (Ulug Hâcib)" tayin etmiştir.
Kutadgu Bilig'deki kahramanların temsil ettikleri değerler:
Kutadgu Bilig, dört ana karakter arasında geçen diyaloglardan oluşmaktadır. Eserdeki bu dört ana karakterin her birinin belirli bir sosyal rolü vardır ve her biri belirli bir değeri temsil eder.
Küntogdı hükümdardır ve hukuku/adaleti temsil eder;
Aytoldı vezirdir ve saadeti/devleti temsil eder;
Ögdülmiş de vezirdir ve aklı temsil eder;
Odgurmış ise akibeti/kanaati temsil eder.
"Kutadgu" kelimesi, "saadet, kut" manasındaki "kut" kelimesinin üzerine isimden fiil yapan "+ad -" ekiyle fiilden isim yapan "-gu" ekinin eklenmesi sonucu oluşmuştur ve "bilig"le beraber "saadet, mutluluk veren bilgi/ilim" anlamını taşımaktadır.
Eser, insanlara dünyada tam anlamıyla kutlu olmak için gereken yolu göstermek amacıyla kaleme alınmıştır. Yusuf Hâs Hacib, eserinde aruz ölçüsünü kullanmıştır. İlâveler ile birlikte yaklaşık 88 başlık altında toplanan eserin esas kısmını oluşturan bölüm kısaltılmış mütekarip yani fa'ulun fa'ulun fa'ulun fa'ul ve vezniyle yazılmıştır.
Kaside tarzında ve aa ba ca şeklinde devam etmektedir. Zamanenin bozukluğundan ve dostların cefasından bahseden 40 beyitlik bir parça ise evvelki parçanın vezninde ve tarzındadır. Kitap sahibi Ulu Hâs Hâcib Yusuf'un kendi kendisine nasihat vermesinden bahseden 41 beyitlik parça da kaside tarzındadır.
O dönem için Türk edebiyatında yeni olduğu tahmin ve tasavvur edilen aruz ölçüsünün ilâve parçalardaki kafiye dışında, şair tarafından pürüzsüz bir şekilde kullanıldığı görülmektedir. Eser, yarı hikâye ve yarı temsil tarzında yazılmış olup, arada hareketi hazırlayıcı ve izah edici monologlara ve canlı tasvirlerin bulunduğu sahnelere yer verilmiştir.
Kaşgârlı Mahmut ve onun eseri Divânü Lügati't-Türk ile çağdaştır, hatta hemen
hemen aynı yıllarda yazılmış olması o dönem Türkçenin gördüğü itibar açısından da dikkate değer.
2- DİVAN-I LUGAT-İT TÜRK:
Eserin adı, "Türk Dili'nin toplu (genel) Sözlüğü" anlamına gelir. Adından da anlaşılacağı gibi, eser bir sözlüktür; Araplara Türkçeyi öğretmek amacıyla yazılmıştır. Bundan dolayı, Türkçenin Arapça karşısında savunulduğu bir eser olarak değerlendirilir. Eserde Türkçe sözcüklerin anlamları Arapçayla açıklanmakta ve her maddeden sonra birtakım Türkçe metinler örnek olarak verilmektedir. Kaşgarlı Mahmut tarafından XI. yüzyılda yazılan eserin asıl önemi de, işte bu derleme Türkçe metinlerden ileri gelmektedir. Eserine bir de Türk illerinin haritasını koyan Kaşgarlı Mahmut, Türkçe sözcüklerin açıklamalarını yaparken dört yüze yakın dörtlükten oluşan şiirlerle atasözlerini (sav) örnek olarak verir.
Divan-ı Lügat-it Türk, Türk dilinin ana eseri, Türk edebiyatının ve folklorunun bir hazinesi olarak kabul edilmektedir.
Edebiyatımızda aruz ölçüsünün ilk kullanıldığı eser olarak kabul edilmektedir. Eserde adaleti, aklı, saadeti ve devleti temsil eden dört kahramanın çevresinde gelişen olaylarla yazar, devlet idaresinin ve sosyal düzenin nasıl olması gerektiğini anlatır. Hakaniye Türkçesiyle yazılmış olan eserde 7500 civarında Türkçe sözcük Arapça olarak açıklanmıştır. Ayrıca Türk boylarının dilleri ve Türk illeri hakkında bilgi verir.
3- ATABETÜ'L-HAKAYIK:
12. yüzyılda Edip Ahmet Yükneki tarafından aruz ölçüsü ve dörtlüklerle yazılmıştır.
Atabetü'l Hakayık (Gerçeklerin Eşiği), Edip Ahmet Yükneki'nin, Karahanlı beylerinden Muhammed Dâd Sipehsalar'a hediye ettiği, hadis ve Arapça beyitlere dayanarak yazdığı şiirlerle, ahlaklı insan olmanın yollarını, ahlak ilkelerini açıklamış, çeşitli ahlakî öğütlerde bulunmuş, İslamî düşünce ve görüşlere yol gösterici olmuştur. 'Hibetü'l-Hakayık', veya 'Aybetü'l-Akayık' olarak da isimlendirilir.
Eserde dünyayı, tanrıyı, insanı bilmenin sadece bilim yoluyla olabileceği anlatılır. Bilginin faydası ve bilgisizliğin zararı hakkında olan konuyu işlemiştir.
Türk nazım birimi dörtlüklerle oluşan bu eserini şair, Yusuf Has Hacib'in 'Kutadgu Bilig'i gibi aruz vezniyle ve Kaşgar diliyle yazmıştır.
Şairin bu eserini nerede ve ne zaman yazdığı kesin olarak bilinmemektedir. Atabetü'l Hakayık'ın Kaşgar diliyle, Uygur harfleriyle yazılmış ilk yazması İstanbul'da Ayasofya Kütüphanesi'nde bulunmaktadır.
Özellikleri:
. Gerçeklerin eşiği anlamına gelir.
. Konusu din ve ahlaktır.
. Didaktik (öğretici) bir eserdir.
. Mesnevi tarzında yazılmıştır.
. Nazım birimi olarak beyit ve dörtlük kullanılmıştır.
. Aruz ölçüsüyle yazılmıştır.
. Arapça ve Farsça kelimeler vardır.
. Telmih (hatırlatma) sanatı kullanılmıştır.
. Eserin Konusu: Eser 14 bölümden oluşur.
Baştaki 5 bölüm giriş, şairin adını verdiği 8 bölüm asıl konu, sondaki 1 bölüm de bitiriş bölümüdür.
Giriş bölümleri kaside biçimiyle (aa ba ca da...) ,asıl konu ile ilgili bölümler ve bitiriş bölümü dörtlüklerle [aaba] yazılmıştır. Giriş bölümünde 80 beyit, asıl konu ve bitiriş bölümlerinde 101 dörtlük vardır. Eserin tamamı 484 dizeden oluşur.
4- DİVAN-I HİKMET:
12. yüzyılda Ahmet Yesevi tarafından dörtlüklerle ve hece ölçüsüyle yazılmış dini, tasavvufi ve öğretici bir eserdir. Dörtlüklerin her birine "hikmet" adı verilmiş ve bu hikmetler Orta Asya ve Anadolu'da yayılarak halkı derinden etkilemiştir. Yesevilik tarikatının da kurcusu olan Ahmet Yesevi daha sonra Anadolu'da kurulan pek çok tarikata kaynak olmuştur.
Genel olarak dervişlik hakkında övgülerden bu dünyadan şikâyetten cennet ve cehennem tasvirlerinden, peygamberin hayatından ve mucizelerinden bahsedilir. Dini ve ahlaki öğütler veren şiirlere de yer vermiştir. Hece ölçüsü olarak 4+3 ve 4+4+4 kullanılmıştır.
Özellikleri:
* Kitapta Allah aşkı Peygamber sevgisi işlenmiştir.
* Hikmet: Hoş, hayırlı anlamlarına gelir
* Sade ve yalın bir dil kullanılmıştır.
* Aruz ve hece ölçüsü kullanılmıştır.
* Dörtlük ve beyitle yazılmıştır.
* 144 hikmet ve 1 münacaat 'tan oluşur.
* Eser karahanlı türkçesinin hakaniye lehçesiyle yazılmıştir
* İstifham (soru sorma) ve Tecahul-i Arif (bilmezlikten gelme) sanatları kullanılmıştır.
* Ahmet Yesevinin hikmetlerinin birleşmesiyle oluşmuştur.
* Ahmet Yesevi hikmetleri Karahanlı Türkçesiyle söylemiştir.
* Hikmetler dini tasavvufi şiirlerdir.
* Allah'a yakın olma isteği vardır.
* Şiirlerde ulusal öğeler (ölçü, nazım biçimi, yarım uyak) ile İslamlıktan gelme yabancı ögeler (din ve tasavvuf konuları, yabancı sözcükler) bir arada kullanılmıştır.
* Eserin uyaklanışı abcd dddb eeeb şeklindedir. Dördüncü dizelerin birbiriyle uyaklı oluşu hatta zaman zaman aynen tekrarlanışı bu şiirlerin musiki ile okunmak için söylendiğini gösterir.
* Divan-ı Hikmet'i Ahmet Yesevi yazmamıştır. Ahmet Yesevi'nin kurduğu tarikattaki Şaban Durmuş, Ahmet Yesevi'nin görüşlerini ve düşüncelerini kitap haline getirmişlerdir.
* Didaktiktir ve manzum bir eserdir.
5- DEDE KORKUT HİKAYELERİ
Dede Korkut öyküleri, Oğuz Türklerinin 9-11. yüzyıllardaki yaşayışları, inançları ve toplumları hakkında önemli ipuçları içerir.
Oğuz Türklerini, onların inanışlarını, yaşayışlarını, gelenek ve göreneklerini, yiğitliklerini, sağlam karakteri ve ahlâkını, ruh enginliğini, saf, arı - duru bir Türkçe ile dile getirir. Destanlarındaki şiirlerinde, çalınan kopuzların kıvrak ritmi, yanık havası vardır.
Dede Korkut, Türk sözlü edebiyatının önemli öğelerindendir. Destanları uzun süre boyunca sözlü aktarılmış, Akkoyunlular Devleti zamanında (1378-1508) yazıya dökülmüştür.
Yazılan Türk Destanları'nın iki orijinal kopyası vardır. Bu kopyalardan biri Almanya'da Dresden'de öteki ise Vatikan'dadır.
Destan özellikli pek çok halk kahramanının mücadeleleri anlatılan Dede Korkut hikâyelerinde; güzel ve hikmetli sözler, Türklerin tarihine ait rivayetler, han ve beyler hakkında methiyeler, Türk töresine ait pek çok konular işlenerek, iyilere övgü kötülere eleştiri vardır.
Dede Korkut Kitabında (Dede Korkut Ala Lisan-i Taife-i Oğuz Han - Oğuzların Diliyle Dede Korkut Kitabı) 12 destan özellikli hikâye yer alır ve bu kitap, İslâm öncesi ve sonrasında Türklerin yaşayışını, dilini, tarihini, edebiyatını ve kültürünü içerir. Akıcı ve halkın kullandığı Türkçe ile yazılmış olan bu kitap; gerçek bir şaheserdir. Kitapta, "Dede" ve "Ata" olarak geçen ve "Korkut Ata" olarak da bilinen Dede Korkut, Türkmen, Kazak, Özbek ve Karakalpak boyları arasında bu adlarla bilinmektedir. Türk dünyasının bilge atası olan Dede Korkut ve onun hikâyelerinde; Türk toplumunun savaşları ve barışları ile birlikte, aile ve eğitim yapısıyla üstün ahlâk ve karakter sağlamlığına dikkati çeker. Türk milletiyle özdeşleşmiş olan doğruluk, sözünde durmak, mukaddes değerler uğruna ölmek gibi çeşitli karakterler, hikâyelerin ana temasıdır.
Dede Korkut hikâyelerindeki tüm kahramanların aile, cemaat ve insan sevgisini ön planda tutması, millet olarak ahlâk ve yaşam anlayışımızı göstermesi bakımından önemlidir. Kahramanların çoğu gençtir ve mutlaka bir yiğitlik gösterdikten sonra ad verilir. Pek çoğumuz biliriz, Dirse Han oğlu bir boğayı öldürünce Dede Korkut o gencin adını "Boğaç" koyar ve onu şan, şeref, mal ve rütbe ile ödüllendirir. Dikkat edilirse, hikâyelerde, gençliğe son derece önem verilmekte, onların, ailesine, milletine ve devletine bağlı, cesur ve çalışkan olmalarına işaret edilmektedir. Savaş, av, toy vb. eğlencelere Hz. Peygambere salâvat getirilerek başlanması da Türk Kavimleri'nin dinî yönden şuurlu olduğunu ve devlet millet birliğinin sağlam temellere dayandığını göstermektedir.
Dede Korkut hikâyelerinde özellikle göçebe Oğuz Türklerinin tabiat şartlarına karşı dirençleri, düşmanlarına karşı sürekli üstünlüğü ve birlik şuurundan doğan kuvvetlilikleri dikkati çeker. Korkut Ata olarak saygı gören Dede Korkutun hikâyeleri yaşlı ve bilginlere büyük değer verildiğini de göstermesi açısından, son derece önemlidir.
Allah, doğum, din ve ölüm düşüncesi, hayatin her anında kendisini gösterir. Bugün Dede Korkut ve onun hikâyelerinden ve destanlarımızdan alacağımız önemli dersler vardır. Fertler arasında saygı, sevgi, karşılıklı hoşgörü ve mertlik bunların başında gelmektedir. Dede Korkut aslında büyük bir vatanseverdir ve milletinin sonsuza dek güçlü ve mutlu yaşamasını gerçekleştirme mücadelesi içindedir. Hikâyelerindeki örnek şahsiyetler olan Bayındır Han, Kazan Han, Bamsı Beyrek, Boğaç Han, Selcen Hatun, Seğrek ve diğerleri toplumda olması gereken ideal insan karakterlerini temsil ederler. Bu insanlar, milleti ve vatanı için ölümü göze alan ve tüm zorlukların üstesinden gelebilen kahramanlardır.
Dede Korkut, bütün Türk kavimlerinin fert fert kahraman olmasını arzu etmiş olmalı ki, hikâyelerinde zayıflığa, çaresizliğe ve ümitsizliğe yer vermemiştir. Rivayetlere göre Onun ölümü bile evliyalığını, bilge kişiliğini göstermektedir: Çeşitli Türk boylarının kanaatine göre o, rüyasında mezarının hazırlandığını görmüş ve gittiği her yerde öleceği ona rüyasında bildirilmiştir. Seyhun Irmağı'nın Aral Gölü'ne döküldüğü yerin yakınlarında, ırmağın üzerine hırkasını sererek orada ruhunu Allah'a teslim etmiştir. Bugün pek çok yerde onun mezarının olduğu söylenmektedir. Tıpkı Yunus Emre ve Karaca oğlan gibi milletimiz, onun mezarına da sahip çıkarak kahramanlarını kendi içinde görmek istemektedir.
Türk ve dünya edebiyatının şaheserleri arasına giren ve çeşitli tarihî filmlere de konu olan Dede Korkut Hikâyeleri, insani ve yaşadığı dünyayı tüm özellikleriyle ele almıştır.
Dede Korkutun yaygınlıkla bilinen hikâyeleri şunlardır:
1- Dirse Han Oğlu Boğaç Han
2- Salur Kazanın Evinin Yağmalanması
3- Kam Büre Beg Oğlu Bamsi Beyrek
4- Kazan Beg Oğlu Uraz Beg'in Tutsak Olması
5- Duha Koca Oğlu Deli Dumrul
6- Kanlı Koca Oğlu Kan Turali
7- Kadılık Koca Oğlu Yegenek
8- Basatın Tepegöz'ü Öldürmesi
9- Begel Oğlu Emren
10- Usun Koca Oğlu Seğrek
11- Salur Kazanın Tutsak Olması
12- Dış Oğuz'un iç Oguz'a İsyanı
Dede Korkutun hayatı ve onun hikâyeleri, geçmişten geleceğe uzanan mücadelede varlığımızın, birliğimizin ve dirliğimizin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymakta, kahramanlık ruhumuzu coşkun bir üslupla dile getirmekte ve geleceğe ümit ve sevgiyle bakmamızı sağlamaktadır.
Öğretmen ve öğrencilere yönelik kitap özetleri, kitap sınavları, kitap soruları ve eğitici hikayeler
Divan-ı Hikmet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Divan-ı Hikmet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
27 Mart 2020 Cuma
23 Kasım 2019 Cumartesi
Edebiyat İslam Dönemi İlk Kitap Eserler İle İlgili Sınav Soruları ve Cevap Anahtarı
1. Hakaniye Türkçesiyle yazılan İslamiyet’in etkisinde gelişen bir eserdir. Dörtlüklerle ve hece ölçüsüyle yazılmıştır, "bilgece söz" anlamına gelir. Din felsefesini (tasavvufu) yalın Türkçesiyle dile getirmiştir.
Yukarıda sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?
A) Divan-ı Hikmet
B) Kutadgu Bilig
C) Atabet-ül Hakayık
D) Risalet-ün Nushiyye
E) Bengü Bade
2. Dede Korkut Hikâyeleri için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Şiirle nesir iç içedir.
B) İslamiyet'in derin izleri vardır.
C) Destanımsı anlatımlar vardır.
D) İslam öncesi Türk yaşayışına ait bilgiler de vardır.
E) Hikâyelerde Türklerin Çinlilerle yaptıkları savaşlar anlatılmaktadır.
3. Sözlükte, kelimeler dışında şiirlere, atasözlerine de yer verilmiştir. Arap harfleriyle yazılan Türkçe sözcükler yine Arap alfabesine göre sıralanmıştır. Türkçe sözcüklerin anlamı örnekler verilerek açıklanmıştır.
Yukarıda sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?
A) Divan-u Lügati't Türk
B) Atabetül Hakayık
C) Divan-ı Hikmet
D) Kutadgu Bilig
E) Muhakemet-ül Lügateyn
4. (I) Arapçanın Türkçeden üstün bir dil olduğu anlatılır Divan-u Lügati't Türk'te. (II) Kutadgu Bilig mesnevi tarzında yazılmış didaktik bir eserdir. (III) Atabetül Hakayık din ve ahlak kurallarını anlatan öğretici bir eserdir. (IV) Divan-ı Hikmet dörtlükler ve hece ölçüsüyle yazılmıştır. (V) Dede Korkut Hikâyeleri on iki hikâyeden oluşur.
Yukarıdaki parçada numaralı cümlelerden hangisinde bilgi yanlışı vardır?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
5. Dede Korkut Hikâyeleri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Arı bir Türkçeyle yazılmıştır.
B) Oğuzların Gürcü, Ermeni, Rum ve Diğer Türk boylarıyla yaptıkları savaşlar anlatılmıştır.
C) 15.yüzyılın sonunda yazıya geçirilmiştir.
D) Dede Korkut tarafından yazılmıştır.
E) Nazımla nesir iç içedir.
6. Destandan halk hikâyesine geçiş ürünüdür. İslam öncesi devrin özelliklerini anlattığı halde İslami özellikler de taşır. Anlatım düz yazı şeklindedir, arada şiirler de vardır.
Yukarıda özellikleri verilen eser aşağıdakilerden hangisidir?
A) Divan-ı Hikmet
B) Harname
C) Divan-u Lügati't Türk
D) Sohbet-ül Esmar
E) Kitab-ı Dede Korkut
7. Eserde, cömertlik, ilim, doğruluk, dindarlığın üstünlükleri gibi konular anlatılmıştır. Eser aruz ölçüsüyle yazılmıştır. Edip Ahmet Yükneki tarafından kaleme alınmıştır.
Yukarıda sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?
A) Divan-ı Lügati't Türk
B) Divan-ı Hikmet
C) Kutadgu Bilig
D) Atabet'ül Hakayık
E) Selçukname
8. Aşağıdakilerden hangisi Kutadgu Bilig ve Atabet-ül Hakayık'ın özelliklerinden biri değildir?
A) Mesnevi tarzında yazılmış olmaları
B) Didaktik eser olmaları
C) Hakaniye Türkçesiyle yazılmış olmaları
D) Sembolik eser olmaları
E) Hem beyit hem de dörtlükten oluşmuş olmaları
9. Eserde Türkçenin Arapça kadar zengin bir dil olduğu anlatılmıştır. Türkçe sözcüklerin kaynakları, destan örnekleri, şiir örnekleri, deyimler, atasözleri, koşuk, sagu örnekleri eserde yer almıştır. Devrin dili, coğrafyası ve sosyolojisi hakkında bilgi verir.
Yukarıdaki parçada sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kutadgu Bilig
B) Divan-u Lügati't Türk
C) Divan-ı Hikmet
D) Atabetü'l Hakayık
E) Kitab-ı Dede Korkut
10. İslamiyet’in ve İran edebiyatının etkisinde yazılan, eldeki en eski Türk eseridir. Hakaniye Türkçesiyle yazılan bu eser "hakanlar için bilgi verme" anlamındadır.
Yukarıda sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?
A) Atabetü'l Hakayık
B) Kutadgu Bilig
C) Divan-u Lügati't Türk
D) Göktürk Yazıtları
E) Divan-ı Hikmet
11. 12. yüzyılda mesnevi tarzında yazılmıştır. Didaktik bir eserdir. 46 beyit ve 101 dörtlükten oluşmaktadır. Din ve ahlak kuralları anlatılmıştır.
Yukarıda sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?
A) Divan-ı Hikmet
B) Kutadgu Bilig
C) Atabetü'l Hakayık
D) Divan-u Lügati't Türk
E) Kitab-ı Dede Korkut
12. Türkçenin ilk gramer kitabı olarak kabul edilir. Kitapta Türk lehçeleri hakkında da bilgiler vardır. Eser Araplara Türkçeyi öğretmek için yazılmıştır.
Yukarıda sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?
A) Muhakemet-ül Lügateyn
B) Kutadgu Bilig
C) Divan-ı Hikmet
D) Atabetül Hakayık
E) Divan-u Lügati't Türk
13. Tabgaç Buğra Han'a sunulan eser Türk edebiyatında yazılan ilk siyasetname özelliği taşımaktadır. Eserin dili oldukça sadedir.
Yukarıda sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kutadgu Bilig
B) Atabetü'l Hakayık
C) Divan-u Lügati't Türk
D) Göktürk Yazıtları
E) Irk Bitik
14. Bu eser, Türk uygarlığının bir belgesidir. O günkü dönemi, tarihi, dili, edebiyatı, folkloru ile tanıtmaktadır. Ancak eserden yararlanabilmek için Arapçayı bilmek gerekmektedir.
Yukarıda içeriği hakkında bilgi verilen eser aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kutadgu Bilig
B) Atabetü'l Hakayık
C) Divan-u Lügati't Türk
D) Divan-ı Hikmet
E) Sekiz Yükmek
15. Mesnevi şeklinde yazılmıştır. Alegorik (sembolik) bir eserdir. İçerisinde 173 dörtlük de bulunmaktadır.
Yukarıda sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?
A) Divan-u Lügati't Türk
B) Atabetü'l Hakayık
C) Kutadgu Bilig
D) Altun Yaruk
E) Dede Korkut Hikâyeleri
16. 11. yüzyılın başlarında Türkistan'ın Balasagun kentinde doğdu. İyi bir öğrenim gördü. Edebiyatımızda ilk mesneviyi yazdı. Eserini Karahanlı hükümdarına sundu. Bilim ve sanata önem veren şair, bilginler arasında da yer alır.
Yukarıda sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kaşgarlı Mahmut
B) Yusuf Has Hacip
C) Edip Ahmet Yükneki
D) Ahmet Yesevi
E) Kadı Burhanettin
17. Eserde konuşma, tartışma ve öğütler arasında toplumu oluşturan sınıfların niteliklerinin, bunlara karşı hakanın tutum ve davranışlarının nasıl olması gerektiğini göstermiştir. Hakan, vezir, vezirin oğlu ve vezirin kardeşi somutlaştırılmıştır.
Bu parçada özellikleri verilen eser aşağıdakilerden hangisidir?
A) Divan-ı Hikmet
B) Divan-u Lügati't Türk
C) Atabetü'l Hakayık
D) Dede Korkut Hikâyeleri
E) Kutadgu Bilig
Cevap Anahtarı :
1-A 2-E 3-A 4-A 5-D
6-E 7-D 8-D 9-B 10-B
11-C 12-E 13-A 14-C 15-C
16-B 17-E
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Site İçi Linkler
- 9. Sınıf Ders Notları
- 10. Sınıf Ders Notları
- 11. Sınıf Ders Notları
- 12. Sınıf Ders Notları
- Kitap Özetleri
- Kitap Sınavları
- Eğitim ve Teknoloji
- İngilizce - Türkçe Hikayeler
- A. Hamdi Tanpınar
- Ahmet Ümit
- Amin Maalouf
- Binbir Gece Masalları
- Cengiz Aytmatov
- Cemil Meriç
- Dan Brown
- Dede Korkut
- Dostoyevsky
- Fakir Baykurt
- H.G. Wells
- Halide E. Adıvar
- İskender Pala
- Jules Verne
- Kemalettin Tuğcu
- Mevlana Celaleddin Rumi
- Ömer Seyfettin
- Peyami Safa
- Reşat Nuri Güntekin
- Sabahattin Ali
- Stefan Zweig
- Tolstoy
- Y. Kemal Beyatlı
- Yaşar Kemal
- Ziya Gökalp