Recaizade Mahmut EKREM etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Mart 2019 Cumartesi

thumbnail

Araba Sevdası (Recaizade Mahmut EKREM) Kitap Sınavı ve Cevap Anahtarı


1. “Araba Sevdası” romanı hangi edebiyat dönemimize aittir?

a) Servet-i Fünun Edebiyatı
b) Tanzimat Edebiyatı
c) Milli Edebiyat
d) Cumhuriyet Dönemi
e) Fecr-i Ati Edebiyatı

2. Romanla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
a) İlk edebi romanımızdır.
b) İlk tarihi romanımızdır
c) İlk realist(gerçekçi) romanımızdır.
d) İlk köy romanımızdır
e) İlk polisiye romanımızdır.

3. Yazarın edebi kişiliği olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

a) Tüm edebî hayatı boyunca gençlere edebiyatı öğretme gayreti içinde olmuştur.
b) Edebiyatın yenileşmesi üzerinde yoğun çalışmaları olan bir sanatçıdır.
c) Eski edebiyatı savunanlara karşı yeni edebiyatı savunmuştur. Döneminde üstat olarak tanınır.
d) Tek romanı vardır o da Araba Sevdası’dır
e) Toplum için sanat anlayışını benimsemiştir.

4. …Araba durduğu gibi Bihruz Bey “siyeh-çerde”si geldiği zaman nasıl davranarak konuşmak için de ne önlemler almak gerekeceği konusunda zihnini bir daha işletmeye başladı. Zihni bu planları düzenlemekle uğraştığı kadar gözleri de yokuşun başından birer ikişer gelen arabalara dikkat ediyordu…
Romandan alınmış olan yukarıdaki parçada hangi anlatıcı bakış açısı kullanılmıştır?

a) Kahraman anlatıcı bakış açısı
b) Gözlemci anlatıcı bakış açısı
c) Çoğul bakış açısı
d) Hepsi
e) İlahi anlatıcı bakış açısı

5. Romanda mekan kavramıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

a) Bihruz Bey, yazın Çamlıca’daki köşkte, kışın Süleymaniye’deki konakta yaşar.
b) Bihruz Bey, yazın Süleymaniye’deki konağında kışın Çamlıca’daki köşkte yaşar
c) Bihruz Bey, yaz-kış Çamlıca’da yaşar
d) Bihruz Bey yaz-kış Süleymaniye’de yaşar.
e) Bihruz Bey ve ailesi yaz-kış Beyoğlu’ndaki konaklarında yaşarlar

6. Keşfi Bey romanda yalancılığıyla ünlü bir tip olarak karşımıza çıkar. Hatta iş arkadaşları ona “Kırk Yalan” lakabını vermişlerdir. Yazar romanda işlemiş olduğu tiplerin kısaca geçmişlerinden bahsederek o tipin, tip özelliklerini nasıl edindiğiyle ilgili bizlere bilgiler vermiştir.
Bu bilgilerden yola çıkarak Keşfi Bey’in yalancı bir kimliğe dönüşmesinin altında yatan asıl sebep nedir?


a) Aslında Keşfi Bey fakir bir ailenin çocuğudur. Zengin tabaka içinde yer edinebilmek için kendisini zengin gibi göstermiş bu durum da onda yalan söyleme alışkanlığına sebep olmuştur
b) Keşfi Beyin babası da yalancıdır ve babasındaki bu özellik kan yoluyla oğluna da geçmiştir.
c) Keşfi Bey’in dayısı tüccardır. Keşfi Bey de uzun bir süre dayısının yanında çalışmıştır. Tüccar olan dayısının alacaklılarına yalan söyleyip onları başından savuşturması yöntemini Keşfi Bey de zamanla öğrenmiş böylece yalan söyleme alışkanlığını kazanmıştır.
d) 3-5 yaşlarından itibaren ebeveynleri ve dadıları tarafından çocuğun isteklerinin yerine getirilmemesi ya da getirilememesi konusunda çocuğun kandırılarak oyalanması biçimindeki eğitim politikaları buna neden olmuştur.
e) Keşfi Bey aslında daha önceden doğru konuşmayı ilke haline getirmiş dürüst bir kişi iken arkadaşları tarafından sürekli aldatılıp sömürülmüştür. Bu durum da onda hınç ve öfkeye neden olmuş bunun üzerine doğruluk ilkesini karşısına alarak yalancı bir insan olup çıkmıştır.

7. Aşağıda roman kişileri ile ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
a) Bihruz Bey eski vezirlerden artık hayatta olmayan bir paşanın oğludur.
b) Periveş Hanım Bihruz’a aşık olmuş bir kadındır.
c) Keşfi Bey Bihruz Bey’in daire arkadaşıdır.
d) Mösyö Piyer Bihruz Bey’in Fransızca öğretmenidir.
e) Periveş Hanım ve Çengi Hanım düşük tabakadandır.

8. Bihruz Bey yazdığı mektubu Periveş’e nasıl ulaştırır?

a) Yazdığı mektubu bir gün sokakta rastladığı Çengi Hanım’a verir ve mektubu Periveş Hanım’a ulaştırmasını ister
b) Yazdığı mektubu uşağı aracılığıyla gönderir.
c) Periveş Hanımların arabasına gelir ve dışarıdan mektubu Gülşeker Hanımın eline tutuşturur.
d) Bir çiçek demeti yaptırır ve yazdığı mektubu çiçek demetinin arasına koyarak onu çiçekçiden Periveş Hanım’ın oturduğu adrese götürmesini ister.
e) Yazdığı mektubu Periveş’e ulaştıracak cesareti kendinde bulamayıp platonik aşkıyla avunmaya çalışır.

9. Romanda aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
a) Doğu değerleriyle Batı’nın ilim ve tekniğini birleştirme.
b) Bilinçsiz Batılılaşma
c) Batı hayranlığı
d) Mirasyedilik.
e) Yozlaşma

10. Okuduğunuz romanla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi doğrudur?
a) Romanın sonunda Bihruz Bey ile Periveş Hanım evlenmişler roman mutlu bir sonla bitmiştir.
b) Bihruz Bey Periveş’e kavuşamamanın derdiyle yatağa düşmüş ölmüştür. İkisi de mezarlıkta yan yana gömülmüşlerdir
c) Bihruz Bey hastayken annesi oğlunun durumuna dayanamamış vereme yakalanmıştır. Bihruz Bey iyileşmiş annesi ölmüştür.
d) Bihruz Bey, bütün bu olup bitenlerde Keşfi’nin parmağı olduğunu anlamış ve Keşfi’yi öldürmüştür.
e) Bihruz Bey Periveş Hanım’ın kız kardeşi değil de onun gerçekten Periveş Hanım olduğunu öğrendiğinde korkunç bir hayal kırıklığı yaşamıştır.

11. Bihruz Bey neden doğru düzgün eğitilememiş, bilgiden yoksun yetiştirilmiştir?
a) Babası görev icabı vilayet vilayet dolaştığından onun eğitimiyle fazla ilgilenemediği için. Sonradan özel hocalar tutsa da bu pek işe yaramamıştır.
b) Ticaretle uğraşan babası iflas ettiğinden çocuğunu eğitimine maddi olanak sağlayamadığı için…
c) Babasını 5 yaşlarındayken kaybetmiş babadan yoksun büyüdüğü için…
d) Küçük yaşlarındayken annesiyle babası ayrılıp boşandıklarından ihmal edildiği için…
e) Annesi ve babasını çok küçük yaşlarındayken kaybettiğinden akrabalarının himayesinde büyütüldüğü için…

12. Romanda Periveş Hanımın geçmişiyle ilgili verilen bilgilerden hangisi doğrudur?
a) 16 yaşındayken babasını yitirmiş kötü yola düşmüştür.
b) Annesi ölünce bir başına kalmış hayat tecrübesinden yoksun olduğundan dolayı kötü yola düşmüştür.
c) Eşini aldattığından dolayı eşi onu evden atmış ve kötü yola düşmüştür.
d) Daha öncesinde namuslu bir hayat sürerken tesadüfen Çengi Hanımla tanışınca kötü yola düşmüştür.
e) Annesi ve babasını sekiz yaşlarındayken kaybetmiş ve sokaklarda dilencilik yaparken kötü insanların eline düşmüştür.

13. Bihruz’un Kalem’deki mesai arkadaşlarındandır. Lakabı Bilgin’dir. “Ayaklı Kütüphane” diye nitelendirilecek kadar bilgilidir. Doğu ve Batı edebiyatları hakkında çok şey bilir. Hatta Bihruz’un yanlış anlam verdiği “Bir siyeh-çerde civandır” mısrasında geçen ‘siyeh-çerde’ sözcüğünün doğru anlamını o söylemiştir.
Yukarıda belirgin özellikleri verilen kişi kimdir?

a) Keşfi Bey
b) Naim Efendi
c) Hüsnü Bey
d) Atıf Bey
e) Salih Bey

14. Bihruz Bey, Periveş Hanım’a yazacağı mektup için aklına bir şey gelmeyince hangi çareye başvurur?
a) Arkadaşı Keşfi’den yardım ister.
b) Hocası Mösye Piyer’e yazdırır.
c) Kitaplardan yararlanır.
d) Tavan arasındaki eşyaları karıştırırken annesinin evlenmeden önce babasına yazmış olduğu bir aşk mektubu eline geçer ve ondan yararlanır.
e) Dadısından mektup konusunda fikir vermesini ister


15. Bir dönemin zihniyet unsurları (sosyal, siyasi, kültürel vs.) o dönemde yazılmış bir esere şu veya bu şekilde yansır.
Aşağıdakilerden hangisi o dönemden romana yansıyan zihniyet unsurlarından biri değildir?

a) Fransızca hayranlığı
b) Mösyö Piyer’in okumakta olduğu gazetelerdeki Süveyş Kanalı meselesi ve Fransızların askeri düzenlemelerle ilgili haberleri.
c) Mektubun bir iletişim vasıtası olmasındaki işlevselliği
d) İstanbul’un otomobille tanışması ve otomobil sahibi olmanın alafranga tiplerde bir tutkuya dönüşmesi
e) Kalem denilen devlet dairesinde şiirde geçen sözcüğün anlamı konusunda yaşanan tartışmalardan o dönemde Arap alfabesinin kullanılıyor olması.

16. Bihruz Bey romanda bir Periveş’i kimden kıskanmıştır?

a) Mösyö Piyerden
b) Keşfi’den
c) Fabrika Sahibi Jak Kondaraki’den
d) Uşağı Andon’dan
e) Kalemdeki mesai arkadaşlarından biri olan Naim Efendiden

17. Keşfi Bey’den Periveş Hanımın öldüğünü öğrenmesinden itibaren Bihruz Bey’in durumuyla ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
a) Keşfi kızın tifodan öldüğünüz söyler. Oysa Bihruz Bey’e göre kız tifodan değil veremden ölmüştür. Vereme neden olan da kızın kendisini çok sevmesi ve kederlenmesidir. Kendisini bu şekilde avutur.
b) Kızın mezarını arayıp bulmak için çabalar, ama yerini bilmediğinden dolayı bulamaz.
c) Fransızca kitaplarda kendi ruh durumuna uygun şiirler okur kitaplar satın alır.
d) Kız mezarda yatarken eğlence alemlerine karışmayı kalabalık ortamlarda gezmeyi kendisine yakıştırmaz ve Ramazan orucu tutar, camilere gider ve namaz kılar.
e) Sevdiği kızı unutabilmek için İstanbul’u terk ederek başka şehirde yaşamaya karar verir

18. Bihruz Bey bir gün vapurla karşıya geçmek için Üsküdar İskelesi’ne gider. Memur vapurun hemen kalkacağı için ona acele etmesini söyler. Bihruz Bey buna aldırış etmez ve bekleme salonundan geçerken vapur hareket etmeye başlar, koşup iskelenin ucuna vardıysa da yetişemez, vapur iskeleden epeyi açılmıştır. Vapurdaki insanlar iskelede bekleyen Bihruz’u elleriyle göstererek haline gülüşmektedirler. Bu gülüşen insanlar arasında Periveş Hanım’ın yüzünü görünce gözlerine inanamaz.
Bihruz Bey vapurdaki yüzler arasında Periveş’i görünce ne yapar?

a) Bir kayık kiralar ve onunla gider.
b) Vapurla iskele arasındaki mesafeye aldırmayarak vapura ulaşmak için suya atlar.
c) Periveş Hanım’ın vapurla döneceği düşüncesiyle akşama kadar İskele’nin bekleme salonunda kızı bekler.
d) Gördüğü kişi Periveş Hanım olamaz. Çünkü Periveş ölmüştür. Bilincinin kendisine oyun oynadığını düşünür ve oradan ayrılır.
e) Vapurda gülüşen insanlar arasında Periveş de vardır. Sevdiği kızın haline gülmesi onu bir hayli üzmüş, rencide etmiştir. Artık Periveş Hanım onun için bitmiştir. Zihninden ve kalbinden söküp atar.

19. Yazar, romanının bir yerinde Keşfi Bey’den bahsederken onun şahsında alafrangalılığın özelliklerini bir bir saymıştır.
Aşağıdakilerden hangisi bunlardan biri değildir?

a) Avrupalılar gibi süslü gezmek
b) Türkçe sözcüklerin arasına Fransızca sözcükler serpiştirmek
c) Koltuğun altında roman taşımak.
d) Caka satmak amacıyla Türk-Müslüman değerlerinin yoğun olarak yaşandığı yerlerde gezip dolaşmak.
e) Savurganlığa ve sefahate, borç etmeye özenmek

20. Bihruz Bey’in valide dediği annesiyle ilgili diyalogları romanda iki yerde geçer. Bihruz Bey’in annesine, annesinin de oğluna karşı tutumuyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?

a) Annesi oğlu için her türlü fedakarlığı yapan bir kadındır.
b) Annesi Bihruz Bey’in konuşurken araya Frenkçe sözcükler kullanmasından hoşlanmaz.
c) Oğluna karşı sevgisini hiçbir zaman kaybetmemiştir.
d) Annesi, oğlunun halinden anlayan bir duyarlı bir kadındır.
e) Bihruz Bey, annesine karşı daima saygısızlık etmiş bir tiptir. Bu tavırlarıyla kadını hep kırıp ağlatmıştır.

Cevap Anahtarı

1-b,       2-c,      3-e,     4-e,     5-a,     6-d,     7-b,     8-c,     9-a,   10-e,   
11-a,   12-d,   13-b,   14-c,   15-d,  16-b,   17-e,   18-a,   19-d,   20-e

Araba Sevdası (Recaizade Mahmut EKREM) Kitap Özeti, Tahlili, Kişiler için tıklayınız...
thumbnail

Araba Sevdası (Recaizade Mahmut EKREM) Kitap Özeti, Tahlili, Kişiler


Kitabın Adı : Araba Sevdası

Kitabın Yazarı : Recaizade Mahmut EKREM

Kitabın Konusu :


Fransız hayranı olan savurgan bir şahsın bir görüşte aşık olması ve kendi kendine gelin-güvey olarak yaşadıkları anlatılmaktadır.

Kitap yazılan ilk realist roman olmasına rağmen okuyucuyu dili yönünden zorlamaktadır. Kitapta yabancı hayranlığı, dış görünüşe önem verme, maddiyatçılık, önyargılı davranma vb. gibi toplumda o zamanlarda sık görünen sorunlar ele alınmıştır.

Kitabın Özeti :


Bihruz Bey zamanındaki İstanbul’da yaşayan, pek şık giyinmesini seven biridir. Validesinin yardımıyla geçinen, kibirli ve kendini dekolte gören, genç bir beydir. Her yıl olduğu gibi, baharın gelmesiyle Bihruz Bey’in de içi hoş olur ve sık sık gezintilere çıkar. Bir gün gelir ve lando diye tabir edilen ve bir o kadar da şık olan sarı renkli at arabasına biner. Arabasından indiğinde güzel bir lando daha gelir ve içerisinden iki hanım iner. Biri Periveş adında güzel, yirmi yaşlarında, sarışın bir hanım ve diğeride Bihruz Bey’in sarışın hanımın hizmetkarı sandığı yaşlıca bir kadındır. Bihruz Bey, blond diye tabir ettiği sarışın hanıma gönlünü kaptırır. Bu hanımların arakalarından yürür ve hanımların bu yere bir sonraki Cuma geleceklerini öğrense de gelecekleri saati öğrenmek nasip olmaz. Bir anda Keyfi Bey’in çıkması ile Periveş hanım hızlıca kaçar ve Bihruz Bey her ne kadar takip etmeye çalışsa da izini kaybeder. O günden sonra bu sarışın güzel, Bihruz Bey’in aklından hiç çıkmaz.

Bihruz Bey sarışın hanım için bir mektup ve alıntı bir şiir yazıp, gönderir. Fakat daha sonra şiirde anlamını bilmediği bir sözcüğün, ona değil de sarışın yerine esmere hitap ettiğini öğrenince kahrolur. Bu sırada borçlarının kabarması üzerine paraya ihtiyaç duymaktatır. Bu yüzden köşkü satmayı düşünse de validesi buna izin vermemektedir. Keyfi Bey ile konuşurken Keyfi Bey’in yalandan söylediği sarışın güzelin (blondun) öldüğü haberini alır. Bunun üzerine Bihruz Bey sanki çok büyük bir aşk yaşamışlar gibi kendini kahreder, günlerce ağlar.

Daha yeni kendine geldiği anda dışarı gezintiye çıkmıştır. Üsküdar vapuruna yaklaşır fakat onu kaçırır. Vapur henüz iskeleden ayrıldığı anda Periveş hanımın vapurda oturduğunu görür. Bir anda büyük bir heyecana kapılır ve sevinçten gözleri ışıldar. Keyfi Bey’in yalanını suratına çarpmak hevesiyle Keyfi Bey’in yanına gider fakat Keyfi Bey ikinci bir yalanla o gördüğü kişinin Periveş hanım olmadığını ve ona çok benzeyen bir çalışanı olduğunu söyler. Bunu üzerine Bihruz Bey tekrar yıkılır. Bu esnada alıcaklılar Bihruz Bey’i sıkıştırmaktadır.

Bihruz Bey’in arabacısı olan Andon bir gün Bihruz Bey’in emri üzerine onu bekler ve Bihruz Bey’in geri dönmemesi üzerine köşke doğru yola koyulur. Bu esnada arabayı çizdirerek ufak bir kaza yapar. Bundan Bihruz Bey’in haberi olmadan kurtulmak amacıyla arabayı tamir fabrikasına götürür. Fabrikasında Bihruz Bey’in arabasını gören Kondaraki, onca uyarılara rağmen Bihruz Bey’in borcunu ödememesi üzerine arabaya ve hayvanlara el koyar. Bunun üzerine Andon çaresiz köşke gider ve olanları Bihruz Bey’e anlatınca işten kovulur. Kondaraki daha sonra Bihruz Bey’e nisbet olurcasına Andon’u işe alır.

Bihruz Bey validesinin isteği üzerine İstanbul’dan ayrılmayı düşünürken bir yıl daha burda geçirmeye karar verir. Bu esnada Müsyü Piyer ara sıra gelmekte ve beraber çalışmaktadırlar. Bir gün Bihruz Bey çarşıda gezerken o sarışını tekrar görür ve blondunun çalışanı olarak sandığından aşık olduğu sarışın kadının mezarını öğrenmek maksadıyla hanımın peşine koyulur. Ara bir sokaktan geçerken nazik bir şekilde durumu izah eder. Sonra da aşık olduğu o sarışın hanımın aslında o çalışan kadın olduğunu ve o gün geldikleri güzel arabayı kiraladıklarını diyer bir tabir ile zengin olmadıklarını öğrenir. Bunun üzerine yalan aşkından dolayı Bihruz Bey bir daha yıkılır. Sarışın hanım da alay ederek yoluna devam eder.

KİTABIN ANAFİKRİ


Bu eserden dış görünüşün insanı yanıltabileceği ve dış görünüşe fazla aldanılmaması gerektiği yargısı çıkarılmaktadır. Bunun yanında insanın olayları kendi istediği gibi agılamayıp gerçeği görmesinin gerektiği, o zamanlarda görülen ve yabancı hayranlığından kaynaklanan Fransızca ile karışık bir dil kullanma durumunun kişilerin anlaşmasında zorluklar yarattığı ve önyargılı davranışların insanı ne derece hataya sürüklediği anlatılmaktadır.

KİTAPTAKİ ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Bihruz Bey: Şık görünmeyi seven, valide parasını yiyen tutarsız ve savurgan bir gençtir. İnsanların dış görünümüne önem verir. Kendi kendine gelin ve güvey olur. Olayları işine geldiği şekilde algılar. Umursamaz ve düşüncesiz bir karaktere sahiptir. Gittiği heryerde tanıştığı her insanla Fransızca konuşarak tiraj yapmaya çalışır.

Periveş Hanım (blond):
Bihruz Beyin zengin bir hanım sanıp, gönlünü kaptırdığı kişidir. Gerçekte zengin değildir. Alaycı bir karaktere sahiptir. Sarışın, yirmi yaşlarında, orta boylu ve güzel bir kızdır.

Keşfi Bey: Bihruz Bey’e yalan söylemiştir. Şakacı bir yapısı vardır.

Mişel: Bihruz Bey’in hizmetkarıdır. Her zaman kibar görünür ve Bihruz Bey gibi Fransızca ile karışık bir dil konuşur.

Andon: Bihruz Bey’in arabacısıdır. Bihruz Bey’in sarı renkli şık arabasını verilen emirler doğrultusunda kullanır. Bihruz Bey’den oldukça korkar.

Müsyü Piyer: Bihruz Bey’e öğretmenlik yapan, ona kitaplar getirip, okuyan orta halli bir profesördür. Geçimini biraz da Bihruz Bey’in yardımıyla sağlar.

Kondaraki: Araba tamir fabrikasının müdürüdür. Bihruz Bey’in arabasını pek beyenmiş ve göz koymuştur.

YAZAR HAKKINDA KISA BİLGİ


Recaizade Mahmut EKREM; “Araba Sevdası” romanıyla Türk roman tarihimizde, romantizmden realizme geçen ilk romancımız ünvanını kazanır. Tanzimat edebiyatımızın en önemli şairleri ve yazarları arasındadır. İsatnbul’da Vaniköy’de doğdu (1 Mart 1847), Takvimhane Nazırı Recai Efendinin oğludur. İlk öğrenmini, zamanın bilim ve sanat adamlarından olan, babasından aldı. Beyzıt Rüştüyesi’nde Harbiye İdadisi’nde okudu. Hariciye nezareti Mektubi Kalemine memur olarak girdi (1862). Fransızcasını iyice geliştirdi. Namık Kemal’le tanıştı; eski şiirden vazgeçip Batı edebiyatına yöneldi. “Tasvir-i Efkar” gazetesine yazmıya başladı. Namık Kemal Avrupa’ya kaçarken gazatenin idaresini ona bıraktı (1867). Şura-yı Devlet (Danıştay) üyesi oldu (1877); Mekteb-i Mülkiye’de, Mekteb-i Sultani (Galatasaray Lisesi) de edebiyat öğretmenliği yaptı (1880-1887) ve Maarif Nazırlığında bulundu (1908). Ayan Meclisi’ne (Senatoya) seçildikten bir süre sonra öldü (31 Ocak); vasiyeti üzerine, Küçüksu’da oğlu Nijad’ın yanına gömüldü (1914).
Reacaizade Mahmut Ekrem; şiir, eleştiri, hatıra, çeviri, inceleme, hikaye, roman, tiyatro alanında 25’i aşkın eser vermiştir. En tanınmışları: Afife Anjelik (piyes, 1870); Yadigar-ı Şebap (Gençlik Hatırası, şiirler, 1872); Atala (çeviri roman, 1872); Vuslat-yahut-süreksiz Sevinç (piyes, 1875); Talim-I Edebiyat (edebiyat bilgileri, 1879); Zemzeme (şiirler, 3 cilt, 1882-85); Takdir-i “Elhan” (eleştiri, 1886); Muhsin Bey (hikaye, 1890); Pejmürde (şiirler, 1893); Şemsa (hikaye, 1893); Araba Sevdası (roman, 1896); Nijat Ekrem (mensur, manzum şiirler, anılar, 1911); Çok Bilen Çok Yanılır (piyes, 1914).

Araba Sevdası (Recaizade Mahmut EKREM) Kitap Sınavı ve Cevap Anahtarı için tıklayınız...

About