Diriliş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Diriliş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Aralık 2019 Çarşamba

Diriliş (Lev Nikolayeviç Tolstoy) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili

Kitabın Adı : Diriliş

Kitabın Yazarı : Lev Nikolayeviç Tolstoy

Kitap Hakkında Bilgi :

Tolstoy'un en önemli üç romanından biri olan Diriliş, insanın yozlaşmış toplum içinde geçirdiği sarsıcı değişimin, vicdanla dirilişin romanıdır. Zengin Prens Nehlüdov, hizmetçi Maslova'yı baştan çıkarıp terk ederek hırs ve arzularının peşinden gider. Yıllar sonra bir mahkeme salonunda Maslova ile karşılaşır Nehlüdov. Onu bu batağa kendisinin ittiğinin farkına varan prens, adaletin yerine gelmesi için elinden geleni yapacak, bu köklü değişimin yaşamını dönüştürmesini yürekten kabullenecektir.

Diriliş, vicdan azabının ezici baskısını anlatırken, ceza hukukuna, gelir dağılımına, soylulara, mülkiyet hakkına ve sosyal adaletsizliğe de ağır eleştiriler yöneltir. Eserlerinde ahlaki değerlere vurgu yapan Tolstoy, bu romanında toplum tarafından öldürülen insan ruhu, vicdanı ve inancının yeniden diriliş ihtimalini sorgular.

"Edebiyat Tolstoy'u etkisi altına aldığı zamanlarda bir yazar olmak hayli basit ve keyiflidir; bu vakte kadar hiçbir şey başaramadıysanız ve bugün de hâlâ elinizde bir şey yoksa bile… Bu, aksi durumdan daha korkunç bir şey değildir; çünkü Tolstoy hepimiz adına başarır: Edebiyat üzerine kurulmuş tüm ümitlerin ve beklentilerin hakkını verir her defasında."
-Anton Çehov-

Eser 1899 senesinde yazılmıştır. Tolstoy'un en sevilen romanlarından biridir. Eser, Tolstoy'un toplumsal eşitsizliğe, üst sınıfların kalpsizliğine, suçluluk duygularına, Çarlık Rusya’sı bürokrasisi ve elit tabakasına yönelttiği eleştirel bir romanıdır. Eser, yüksek sınıfın aşağı sınıfı sömürmesini, toplumsal eşitsizliği ve insanların kendini yeniden var etme gayretini ve Rus ceza hukukunu eleştirmiştir.

Kitabın Özeti :

Katyuşa, hizmetçi olarak çalışan, oldukça alımlı ve yüreği iyiliklerle dolu genç bir kızdır. Annesi o üç yaşındayken ölmüştür. Pek çok iş aramış ama sarkıntılık yapan erkeklerin yüzünden düzgün iş bulamamış ve sonunda Prens Dimitry Nehludov'un halasının evine evlatlık olarak girmiştir. Prens Dimitry halasının evine gider. İlk zamanlar Katyuşa'yı fark etmeyen Dimitry, bir oyun esnasında Katyuşa'nın elini tutar ve heyecanlanır. Sonrasında ise gözü sürekli Katyuşa'dadır. Onunla evlenmesinin imkansız olduğunu bildiği halde ona aşık olmuştur. Bu aşk, saf bir aşktır. Katyuşa da prense aşık olmuştur ancak duygularını hiçbir zaman dile getirmez. Prens o yaşlardayken bazı düşünürlerin sözlerini benimsemiş, toprak mülkiyetine karşı olan, saf sevgiden yana olan bir gençtir.
Prensin bastırdığı duygu bir anda yeşerir ancak günler geçtikçe onun istediği tek şey Katyuşa'ya sahip olmaktır. Herkesin yaptığı gibi kendisinin de sadece zevkini düşünmesinin normal olduğuna kendini inandırır. Bir gece Katyuşa'ya sahip olur ve ertesi gün oradan ayrılırken Katyuşa'nın eline yüz ruble sıkıştırır. Böylece her şeyin yoluna girdiğine inanmaktadır. O günden sonra da bir daha o kız ile ilgilenmez.

Soylular hayatını zevk ve eğlencesi içinde yaşamaktadır. Katyuşa, bu ilişkiden sonra hamile kalmış çocuğunu doğurduktan sonra Prens Dimitry Nehludov’un halası Katyuşa’yı evden kovmuştur. Prens gittikten beş ay sonra hamile olduğunu anlayan Katyuşa hanımlarının yanından ayrılır. Bir süre teyzesinde idare eder. Doğum yaptıktan sonra sürekli iş aramakla vakit geçirir. İş bulur ancak, her bulduğu işte ona rahat vermeyen, sürekli ona asılan birileri olur. Bu sebepten de Katyuşa hiçbir işte devamlılık sağlayamaz. Oldukça güzel ve alımlı olan Katyuşa, ne yazık ki geneleve düşer. Artık insanların sadece zevkleri uğruna yaşadığını düşünür ve kendisini bu yeni hayatının akışına bırakır. Lüks yaşayıp, çok para kazanmak onu tatmin etmeye yeter. Dimitry'i ise çoktan unutmuştur. Bir gün otelde müşterisini uyutmak için kat görevlisinin tavsiyesi ile uyku ilacı olduğunu düşündüğü içkiyi verir. Müşteri içkiyi içtikten sonra ölür. Katyuşa cinayetten tutuklanarak cezaevine gönderilir.

Prens ise annesinin ölümünden sonra yardımcılarıyla yaşadığı kocaman evinde mutludur. Kendisine göre çevresi ve hayat tarzıyla her şeyin yolunda olduğuna inanmıştır. Evlenip evlenmemekte kararsız kaldığı asillerden birinin kızı olan Missy adlı kızla görüşmekte ve aynı zamanda bitirmeye çalıştığı bir yasak aşkı bulunmaktadır.

Her şeyi unutmuş olan Prens Nehludov ağır ceza mahkemesindeki bir dava için Jüri üyesi seçilmiştir. Fakat yer aldığı bu davada onu bekleyen çok acayip bir sürpriz vardır. Ağır ceza mahkemesinin ilk oturumunda zavallı Katyuşa'yı zehirleme zanlısı olarak karşısında görür.

Bu olay üzerine ve dinlediği Katyuşa’nın öyküsü Nehludov'un ruhunda derin bir sarsıntı açar. Olan her şeyin suçlusu esasında kendisidir. Bu duygu onun hayatında çok büyük bir değişime yol açmıştır. Bu büyük değişiklik, sadece Katyuşa'yı kurtarma isteğinden gelmemektedir. Artık bambaşka biri olmuştur.
“Bu büyük günahını bağışlatmak için hayatını baştan sona değiştirecek, boşluğuna inandığı gündelik şatafatlı yaşayışının bütün zincirlerinden kendisini kurtaracaktır. Onca asıl hayat, dış süslerden, kabuklardan temizlenmiş olan ruhun, kurtuluşu aşk yolunda araması, başkaları için kendisine kıymasıdır.”

Aradan on yıl geçmesine rağmen Katyuşa'yı tanır. Bir taciri zehirleyip öldürmekle ve parasını çalmakla suçlanmaktadır. Yanında iki sanık daha vardır ve bunlar da kendilerinin suçsuz olduğunu söyleyip bütün suçu Katyuşa'ya atmaya çalışmaktadır. Uzun süren bir mahkemenin ardından karar aşamasında jürinin toplantı yapması söylenir ve herkes Katyuşa'nın suçsuz olduğuna inanır. Ancak gözden geçirilmesi gerekilen bazı şeyler unutulur ve Katyuşa kürek cezasına mahkum edilir. Mahkemeden sonra ise unutulan şeylerin farkına varılır ancak elden bir şey gelmez. Prens, Katyuşa'nın yaşadığı hayatı öğrenince kendini suçlar ve yapılan hatayı telafi edebilmek için Katyuşa'ya bir avukat tutmaya karar verir. Karar temyize giderse Katyuşa'nın kurtulabileceğini düşünür. Jürinin yanlış yazdığı bir cümle yüzünden bir iki ay ceza ile kurtulacakken mahkemede yapılan hatalar nedeniyle Katyuşa’ya çok ağır bir ceza verilmiş zavallı kız dört yıl sürecek olan kürek mahkûmu olmuştur.

Prens Nehludov ne pahasına olursa olsun Katyuşa'yı kurtarmayı aklına koyar. Bu olan biten her şeyin kendi suçu olduğunu düşünmektedir. Vicdanı ona büyük baskı yapmaktadır. Katyuşa'ya yaptığı kötülük aklına geldikçe her şeyden iğrenmeye başlar. Zevk duyduğu her şey ona öyle itici gelmeye başlar ki kimseye tahammül edemez. Görkemli evine, hizmetçilerine, asil arkadaşlarına hatta Missy'e bile. Böylece Katyuşa ile evlenerek bu hatalarını örtbas edecek vicdanını rahatlatacaktır. Prens Nehludov validen aldığı özel izinle Katyuşa ile sık sık görüşmeye başlar. Ona evlenme teklifinde bulunur ama çok zeki bir kadın olan Katyuşa kendisiyle sadece vicdanını rahatlatmak için evlenmek istediğini anlamıştır.
Katyuşa'nın koğuşundaki kadınlar Nehludov'un kendilerine de yardım etmesi için Katyuşa'dan yardım ister. Nebludov, mahkûmlarla yakınlaşmaya başladıkça, onların kötü insanlar olmadıklarını yaptıkları şuçları hayat şatlarından dolayı işlediklerini anlamaya başlamıştır. Mahkûmların pek çoğunun gerçek suçlu olmadıklarını gerçek suçlunun eşitsizlik adaletsizlik ve kötü hayat şartları olduğunu anlamıştır. Katyuşa'nın evlilikle ilgili fikri hala değişmemiştir. Kendice Dimitry'nin hayatını mahvetmek istememektedir. Bu sebepten de onu hep reddeder.
Prens artık çok hoşlanmadığı soylu tanıdıklarından da yardım ister. Ancak temyiz başvurusu reddedilir. İkinci bir şans olarak Çar'a af dilekçesi gönderir. Prens Nehludov’un bütün çabasına rağmen Katyuşa Sibirya’ya sürülmüştür. Nehludov da elindeki mal varlığını harcayarak Katyuşa ile Sibirya’ya gitmeye karar verir. Sibirya yolculuğu mahkûmlar için dayanılmaz geçmekte, gardiyanlar mahkûmlara çok kötü davranmaktadır. Nehludov bu kötü muameleleri önlemek için elinden geleni yapsa da bunu başaramamaktadır.

Prens Nehludov, Katyuşa’nın, siyasi suçluların arasında kalmasını sağlar. Katyuşa, Nehludov'u çok sevmekte onun her dediğini yerine getirmektedir. Prens Nehludov istedi diye içkiyi ve sigarayı da bırakmıştır. Simonson adlı bir siyasi bir suçlu Katyuşa'nın son derece iyi, gururlu ve çok acılar çekmiş bir kadın olduğunu fark etmiş ve ona karşı çok iyi hisler duymaya başlamıştır. Katyuşa ise Simonson gibi bir adamın sevgisini kazanmaktan çok mutludur. Simonson, Katyuşa'ya evlenme teklifi eder. Katyuşa da kabul eder. Simonson'la evlenmesi Nehluvon'un da kurtuluşu olacaktır.

Bu arada Prens Nehludov, Çar'a ulaşmış ve Katyuşa'nın suçsuzluğu belgelenmiştir. Prens Nehludov bu haberi Katyuşa'ya verir ve hemen evlenmek ister. Katyuşa evlenme teklifini reddederek Simonson ile evleneceğini söyler. Bunlar Prens Nehludov'u bir yandan çok rahatlatmış ama bir yandan da hüzün ile doldurmuştur. Siyasi suçluların yanında yetişen Katyuşa, onun olmasını istediği gibi hayran olunacak, sevilecek üstün niteliklere sahip bir kadın olmuştur. Katyuşa'nın bir başka adamı seviyor olması ve onun tarafından reddedilmesi onu boşluğa itmiştir.