Oyunlaştırma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Oyunlaştırma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Mart 2019 Cumartesi

Sudoku Nasıl Oynanır? Kuralları Nelerdir? Nasıl Çözümlenir? Örnek Sudoku Bulmacaları

Sudoku oyunu 9 satır ve 9 sütundan oluşan bir tablodan ibarettir.

Ayrıca tabloda 3x3 lük 9 ayrı bölge bulunur.

Amaç 1 de 9 a kadar rakamları satır, sütun ve 3x3'lük bölgelere dizmektir.

Yalnız rakamları dizerken aynı rakamı satır, sütun ve 3x2'lük bölgelerde sadece 1 kere kullanmak gerekir.

Sudoku matematiksel ve mantıksal düşünmeyi geliştiren güzel bir zeka oyunudur.

Çocuklarımızın ve yetişkinlerin boş vakitlerini değerlendirirken zihin cimnastiği yapmalarını sağlamaktadır.

Örnek Sudoku Bulmacası - 1

Çözümü - 1


Örnek Sudoku Bulmacası - 2

Örnek Sudoku Bulmacası - 3

İnternet üzerinde pek çok sudoku uygulaması bulunmaktadır. Bunlardan birini indirerek veya online olarak sudoku oynayabilirsiniz.

31 Ağustos 2018 Cuma

Oyunlaştırma - Gamification nedir? Eğitimde Oyunlaştırma


Oyunlaştırma (Gamification) nedir?

Oyunlaştırma herşeyden önce “oyun” değildir. Ancak oyunlarda kullanılan ödüllendirme sistemleri ve rekabet unsurlarını, dijital oyun tasarım tekniklerini de kullanarak iş dünyası başta olmak üzere oyun dışı unsurlara dahil edip, onları etkileşimli ve cazip hale getirmektir.

Neden Oyunlaştırma?

Geleneksel motivasyon unsurlarının günümüz dünyasında geçerliliğinin kalmadığı bir süredir yayınlanan iş dünyası ve kişisel gelişim kitaplarıyla vurgulandığı gibi, yapılan bilimsel araştırmalarla da kanıtlanıyor. Herhangi bir unsuru oyunlaştırmak, ona karşı olan algıyı değiştirerek içsel bir tetikleme yaratıyor ve bu da onu daha cazip hale getiriyor.

Daniel H. Pink’in Drive: Nasıl Motive Oluruz? Nasıl Motive Ederiz? (2009) kitabında yer alan ifade, oyunların içsel motivasyonumuzu nasıl tetiklediğini çok iyi özetliyor:

“İş, birinin yapmaya mecbur olduğudur. Oyun ise birinin yapmaya mecbur olmadığıdır.”

Oyunlaştırma nasıl uygulanıyor?

Oyunlarda kullanılan seviye, rütbe, ödül gibi motive edici ve rekabete yöneltici unsurlar; oyunla ilgisi olmayan internet siteleri, sosyal medya, yazılım ve yakın bir gelecekte örneklerini sıkça görmeyi beklediğimiz iş dünyası alanlarında uygulanıyor.

E-Ticaret sitelerinde yorum ve tavsiye yazılarına verilen puanlar, bankaların yeterli hediye puan toplamanız halinde kartlarınızı bir üst seviyeye çıkarması, Foursquare gibi uygulamaların siz yer bildirimi yaptıkça rozet vermesi gibi, standart deneyimin içine ödül ve seviye yükseltmeleri ekleyerek yapılabiliyor.

Oyunlaştırma uygulamalarında tıpkı oyunlardaki gibi ilerleme çubukları, puan tabloları, seviye göstergeleri ve rozetler gibi dijital görsel oyun teknikleri kullanılıyor.

Genellikle fast-food restoranları ve perakende marketlerde yapılan “Ayın Elemanı” uygulaması oyunlaştırmanın iş dünyasındaki kullanımına örnek olarak gösterilebilir. Bu örnekte çalışanlar herhangi bir zorunluluk olmadan her ay en iyi performansı göstererek listede adlarının ve fotoğraflarının yer alması için bir rekabete dahil oluyorlar. Bu da firmaya daha yüksek verimlilik olarak geri dönüyor.

Eğitimde Oyunlaştırma

Eğitim Oyunlaştırma, eğitim ve öğretim için sıradan bir süreç olarak görülmemenin yanı sıra, öğrencilerin ilgisini çekmek, ilgi alanlarına teşvik etmek, dikkatlerini korumak ve besleyici bir çevrede olumlu bir tutum sağlamak görevlerini içerir. Bu hedeflerin anahtarı, yalnızca eğitmen ve öğrenciler arasında değil aynı zamanda öğrencilerin kendileri arasında da geri beslemeyi ve takviyeyi teşvik eden zengin bir iletişim ortamı sürdürme çabasıdır. Bu sosyal etkileşimli mekanizmalar, teşvik ve disiplin için uygun kontrol seviyesiyle eğlenceli öğrenme durumları yaratmak için etkili yollarla tasarlanabilir.

İngilizce’de ‘play’ ve ‘game’ kavramları Türkçe’de isim olarak ‘oyun’ diye çevriliyor ancak arada önemli bir fark var. ‘Game’de bir kural, bir amaç varken; ‘play’de yok. Play’in insanların rahat bir şekilde, herhangi bir amaç ya da kural olmadan oynaması olduğu söylenebilir.

Şöyle düşünelim, bir balon, balonu sınıfın ortasına bırakıyoruz, “çocuklar oynayın” diyoruz, elleriyle balona vuruyorlar ve oynuyorlar. Ne zaman ki çocuklara, “balonu yere değdirmeyin” denilirse o zaman ‘play’ birden ‘game’ oluyor. Hatta daha eğlenceli hale getirmek için aralarından iki kişi seçip, “sizler de balonu yere düşürmeye çalışacaksınız” denilirse oyuna ‘engel’ eklenmiş oluyor. Hatta buna süre de ekleyip, “1 dakikanız var, bu süre içinde balon yere değmeyecek” talimatı da verilebilir. Şimdi düşünün ki bu balonlar farklı özelliklere sahip, her bir balonun üzerinde değişik konular ya da cevaplar yazıyor ve çocuklar doğru balonu özellikle yere düşürmemeye çalışıyor. Böylelikle oyun eğitsel hale geliyor.

Oyunlaştırma; elementlerin oyun olmayan bir ortamda kullanılması olarak ifade edilebilir. Puanlar, başarılar, ödüller, geri bildirim, içerik açma, liderlik tablosu, koleksiyon, rozetler, avatar, seviyeler, kombolar, rastgelelik, hikâye gibi. Bunlar birbirleriyle uyumlu ve pedagojik olarak uygun bir şekilde eğitimde kullanıldığında da eğitimde oyunlaştırma yapılmış oluyor.

Öğrencilerin birbirleri ile yarıştırılmaları bunun rekabete, hırsa ve çıkar çatışmasına dönüşmesine, birbirleriyle dalga geçmelerine neden olabilir. Özellikle küçük yaşlarda, öğrencilerin henüz bu gibi durumları duygusal olarak anlamlandıramadıkları ya da yanlış anlamlandırabilecekleri seviyede oyun elementlerini derslere entegre etmemek daha doğru olur. Ancak daha büyük çocuklarda ve yetişkinlerde oyunlaştırmanın işe yaradığını kanıtlayan örnekler ve akademik çalışmalar da mevcut. 

Eğitimde oyunlaştırmadan ille de yararlanacaksak becerilere odaklanmak daha akılcı olabilir. Problem çözme, eleştirel düşünme, yaratıcılık gibi becerileri teşvik etmek için oyunlaştırmadan yararlanılabilir.

2 Kasım 2016 Çarşamba

Satranç Oyunu İçin 70 Altın Öğüt




1- Yaptığınız her hamlenin bir amacı olsun.

2- Mantıklı olmak şartıyla merkez piyonlarını iki kare sür.

3- Rakibinin oynadığı taşın gidebileceği yerlere iyi bak ve analiz et.

4- Merkezi piyonları ele geçirmeye çalış.

5- Merkezi elde tutmak için gerekirse savaş ve koru.

6- Açılışta mümkün olduğunca az piyon hamlesi yaparak gelişimini tamamla.

7- Farklı bir açılış denemediğin sürece açılışta sadece merkez piyonlarını oyna.

8- Rakibin bütün tehditlerine yanıt bul. Bunu yaparken kendi konumunu geliştir ve karşı tehdit yap.

9- Değiş tokuşlarda en azından verdiğin kadar al.

10- Gereksiz yere şah çekme. Anlamı varsa şah çek.

11- İnisiyatifi ele almaya çalış, zaten varsa koru.

12- Değiş tokuşlarda başka bir geçerli nedeni yoksa en değersiz taş ile almaya başla.

13- Kayıpları en aza indir. Taş kaybediyorsan mümkün olduğunca az kaybetmeye çalış.

14- Taş kaybediyorsan karşılığında olabildiğince çok taş almaya çalış.

15- Hata yaparsan oyundan kopma. Rakip avantaj elde ettikten sonra gevşeyip senin kurtulmana imkan verebilir.

16- Oyunu kaybetmek üzere değilsen sakın rakip görmez diye riskli hamle yapma.

17- Oyunu kaybetmek üzereysen getirisi fazla ise riskli oynayabilirsin.

18- Geçerli bir nedeni yoksa taşlarını feda etme.

19-Eğer rakibin taş fedasını kabul etmek veya etmemek konusunda kararsız kaldıysan taşı al.

20- Rakibin her hamlesinin amacını anlamaya çalışın.

21- Rakibin hamlesini anlayamadıysan bir amaç taşımadığını varsay.

22- Girişken ama amaçlı oyna.

23- Gereksiz taş değiş tokuşundan kaçının.

24- Rakibin çifte tehditlerine dikkat et.

25- Çok sayıda taş ile hücum et, bir iki taşla hücum etme.

26- Dikkatsiz piyon hamleleri yama.

27- Rakibin stilini biliyorsan bundan yararlan.

28- Rakibin hamlelerini göz ardı etme.

29- Fillerinizi piyonlar ile önlerini kapamadan önce geliştirmeye çalışın.

30- Özellikle atları mümkün olduğunca çabuk merkeze konumlandırın.

31- Açık hatları kale ve vezir ile le geçirin.

32- Bir sakıncası yok ise erken rok atın.

33- Eğer açılış için gerekli değilse veziri erken oynamayın.

34- Avantajlı değiş tokuşlar ile gelişmeye çalışın.

35- Taşlarınızı amaçlı bir şekilde geliştirin, anlamsızca taşları ileri sürmeyin.

36- Açılışta bir nedeni yosa aynı taşı iki defa oynamayın.

37- Her dafasında farklı bir taş oynayarak gelişiminizi farklı taşlar ile tamamlayın.

38- Taşları geliştirirken tehditlerde oluşturmaya çalışın.

39- Anlamsız ve gereksiz taş tehditleri ile hamle ve zaman kaybetmeyin.

40- Piyon hamlelerinden sonra önce atları, sonra filleri, daha sonra diğer taşları geliştirin.

41- Gelişim avantajınız varsa hucüm edin, rakibin taş geliştirmesine imkan tanımayın.

42- Taşlarınıza olabildiğince alan açmaya çalışın.

43- Rakibin rok atmasına engel olmaya çalışın.

44- Rakibin taşlarını açmaza alın.

45- Kendi taşlarınızın rakip tarafından açmaza alınmasına dikkat edin.

46- Rakip taşınızı açmaza aldıysa en kısa zamanda açmazdan çıkın.

47- Rok attıktan sonra mecbur kalmadıkça şahın önündeki piyonları oynamayın.

48- Rakip şaha hücum etmek için zayıf kareler tespit edin.

49- Rakibin sizin filinizle aynı renk karelerde hareket eden fili yoksa (karşıtsız fil) bu filinizle hücum geliştirin.

50- Hücum eden taşlarını diğer taşların ile detekle.

51- Oyun içinde çatal hamlelerini araştır ve kaçırma.

52- Oyun içinde şiş hamlelerini araştır ve kaçırma.

53- Rakibin çatal ve şiş hamlelerine gelmemek için dikkatli ol.

54- Hücumlarda rakip şaha çifte şah çekmeye çalış.

55- Aşırı güçlü durumdayken rakibin kalan taş hareketlerine, şahın hareketlerine dikkat et. Rakibin oynayacak yeri kalmadığı için oyun pat bitmesin. Mümkün olduğunca şah çek.

56- Oyunu analiz et. Açık oyun mu, kapalı oyun mu irdele.

57- Açık oyunlarda fillerini koru atları değiştir, kapalı oyunlarda atları koru filleri değiştir.

58- Fillerini etkin hale getirmek için piyonlarını diğer renge hareket ettir.

59- Kalelerini ve gerekirse vezirini arka arkaya getirerek batarya oluştur.

60- Sıkışık durumdaysan değiş tokuşlarla oyununu açmaya çalış.

61- Eğer taş gelişiminde rakibinden geri isen oyunu özellikle merkezi kapalı tut.

62- Taş olarak öndeysen karşılıklı değiş tokuşlar yap.

63- Rakip hücum yapıyorsa ve zor durumda kalıyorsan değiş tokuş yaparak kurtulmaya çalış.

64- Taş olarak geri isen değiş tokuşlardan kaçın.

65- Hücum yapıyorsan gereksiz değiş tokuş yapma.

66- Planını rakibe hissettirmeyecek hamleler yap. Asıl hamleni sona sakla.

67- Küçük avantajlar elde etmeye çalış. Tek bir avantaj oyunu kazandırmaya yetmeye bilir ama bir kaç avantaj oyunu kazanmanı sağlayabilir.

68- Yedinci yatayı ele geçirip rakibin şahını son kareye hapsedin.

69- Bir plan yapın ve uygulayın, gerekmedikçe planınıza sadık kalın.

70- Etkin olmayan sıkışık taşlarınızı rakibin etkin taşlarıyla değiş tokuş yapın.