Öğretmen ve öğrencilere yönelik kitap özetleri, kitap sınavları, kitap soruları ve eğitici hikayeler
Faust etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Faust etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
7 Haziran 2019 Cuma
100 Temel Eser Lise Kitap Sınavı Yarışması Soruları 62-81 ve Cevap Anahtarı 4
VADİDEKİ ZAMBAK (62-65.SORULAR)
62- “Vadideki Zambak” adlı eser ile ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Roman, Felix’in, Kontes Natalie’ye yazdığı bir mektupla başlar.
B) Romanda anlatım birinci tekil kişi ağzından yapılmıştır.
C) Roman, Felix’in hayatını anlattığı uzun mektup silsilesi şeklinde yazılmıştır.
D) Romanın sonunda Natalie’nin Felix’e yazdığı mektup yer alır.
E) Romandaki olaylar 1809-1836 yılları arasında İngiltere’de geçmektedir.
63.“Vadideki Zambak” adlı romanın yazılış amacı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kendinin bilge olduğunu ispat etmektir.
B) Savaşın acımasızlığını vurgulamaktır.
C) Hazinenin fakirlere dağıtılmasını sağlamaktır.
D) Toplumda yerleşmiş kuralların neler olduğunu ortaya çıkarmaktır.
E-) Başkasına yapılan kötülük karşılıksız kalmayacağını vurgulamaktır.
64. ‘Vadideki Zambak’ adlı eserin baş kahramanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Cihangir Şah
B) Cervantes
C) Felix de Vandessne
D) Turgenyev
E) Jarvis
65. ‘Vadideki Zambak’ adlı romandaki ‘Sevmediği,sert bir adamla evlidir. Felix’e âşık olduğu halde ahlakını hep muhafaza eder. Bu uğurda Felix’i kaybetmeyi dahi göze alır.’ Karaktere sahip kadının ismi nedir?
A) Henriette de Mortsauf
B) Lorry
C) Madam Defarge
D) Luise
E) Madam Bovary
SEFİLLER (66.-70.SORULAR)
66. Madlen’in gerçek adı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Javert
B) Bay Tenardiye
C) Jan Valjan
D) Fauchelevent
E) Gavroş
67. Jan Valjan Cosette’yi (Kozet) Tenardiye’in elinden kurtardıktan sonra birlikte nerede yaşamaya başlamışlardır?
A) Fantine’nin evinde
B) Kendi evinde
C) Otelde
D) Kilisenin misafirhanesinde
E) Fauchelevent kaldığı bayanlar manastırının
arkasındaki kulübede
68. Jan Valjan’ın Myriel’e verdiği söz aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bir daha hırsızlık yapmama
B) Bir daha kasabaya uğramama
C) Çaldıklarını geri verme
D) İyi bir insan olma
E) Arkadaşlarına kötü söz söyleme
69. Sefiller adlı romanda XI. Yüz yılın üç sorununun eşleştirilmiş şekli aşağıdakilerden hangisidir?
1. Erkeğin A. Açlık yüzünden kötü yola düşmesi
2. Kadının B. Eğitimsizlik yüzünden cahil kalması
3. Çocuğun C. Yoksulluk yüzünden alçalması
A) 1-C 2-A 3-B
B) 1-A 2-B 3-C
C) 1-C 2-B 3-A
D) 1-B 2-A 3-C
E)1-A 2-C 3-B
70. Kitap hakkında aşağıdakilerden hangisi yanlıştır ?
A) Yazar kitabı gerçek olaylardan esinlenerek yazmıştır.
B) Yazar kitapta kendi hayatını anlatmıştır.
C) Kitabın yazıldığı dönemde halkın bir kısmının refah seviyesi yüksek bir kısmının düşüktür.
D) Kitabıın yazıldıgı dönemlerde işlenen suçlara ağır cezalar verilmektedir.
E) Kitap dönemine ayna olmuştur.
FAUST (71.-73.SORULAR)
71.Bu eser yazarın neredeyse tüm yaşamı boyunca yazarak tamamlayabildiği bir başyapıttır. 18 yaşında eseri yazmaya başlayan yazar ölümünden kısa bir süre önce 83 yaşında ancak eseri tamamlayabilmiştir.
Yukarda bahsedilen yazar ve eserin adı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Goethe-Faust
B) Charles Dickens-Đki Şehrin Hikayesi
C) Victor Hugo-Sefiller
D) Goethe-Genç Werther’in Acıları
E) Turgenyev-Babalar ve Oğullar
72. Ünlü Alman yazar Goethe’nin eserinin konusu çok eski bir öyküden alınmıştır. Teması şeytanla bahse giren insanoğludur. Bahsedilen eser aşağıdakilerden hangisidir?
A) Genç Werther’in Acıları
B) Faust
C) Fırtına ve Coşku
D) Renk Teorisi
E) İnsanın Öyküsü
73. Oyun, gökyüzünde mukaddime ile başlar. İsrafil, Cebrail, Mikail ve Mefistofeles arasında bir diyalog geçer. Mefistofeles ile diğer melekler arasındaki farklılık bu konuşmayla ortaya çıkar. Konuşmalardan Mefistofeles’in ...................... olduğu anlaşılır. Konuşmaya Tanrı da katılır. Mefistofeles, Tanrı ile bir yarışa girer. Gökyüzü kapanır ve melekler dağılır.
Yukarıdaki noktalı yere aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygundur?
A) İnsan
B) Azrail
C) Şeytan
D) Yazar
E) Werther
ROBİNSON CRUSOE (74-77.SORULAR)
74. Bir gemiyle ticaret yapmak için başka ülkelere giderken deniz kazasına uğrayarak bilmediği ıssız bir adada uzun yıllar kalmak ve yaşam mücadelesi vermek zorunda kalan bir adamın hikâyesini anlatan romanın adı ve yazarı hangi şıkta doğru olarak verilmiştir?
A) Adadaki Yıllarım-Robinson Crusoe
B) Captain Singleton-Charles Dickens
C) Deniz Yolculuğu-Jules Verne
D) Dünyanın Merkezine Seyahat –Jules Verne
E) Robinson Crusoe-Daniel Defoe
75. Bir gemiyle ticaret yapmak için başka ülkelere giderken deniz kazasına uğrayarak bilmediği ıssız bir adada uzun yıllar kalmak ve yaşam mücadelesi vermek zorunda kalan bir adamın hikayesinin anlatıldığı romanı başkahramanının ülkesi ve yaşadığı şehir hangi şıkta doğru olarak verilmiştir?
A) İngiltere-Londra
B) Portekiz-Lizbon
C) İngiltere-York
D) Fransa-Paris
E) Mısır-Kahire
76. Robinson Crusoe bir deniz kazası sonucu düştüğü adada kaç yıl kalmıştır?
A) 18
B) 8
C) 7
D) 35
E) 28
77. Robinson’un adada evcilleştirdiği yabani hayvan nedir?
A) Maymun
B) Keçi
C) Köpek
D) Kedi
E) Ceylan
SUÇ VE CEZA (78–81.SORULAR)
78. Dostoyevski’nin yazdığı romanların genel özelliklerine bakıldığında hangisi söylenemez?
A) Geçimini sağlamak için durmadan yazıyordu.
B) Eserlerinde güçlü psikolojik çözümlemeler vardır.
C) İnsan ruhunu kendi hayat tecrübelerini de katarak ustaca yansıtmıştır.
D) Sibirya’ya kürek mahkumluğuna gönderildiği yılları anlatmıştır.
E) Çocukluğundan beri rüyalarını dolduran yoksul,merhamete layık insanlardan bahseder.
79. Roman kahramanlarından Raskalnikov nerede yaşamaktadır?
A) Pis ve köhne bir odada
B) Malikanede
C) Rusya’da kasabada
D) Lüks ve temiz odada
E) Nehir kenarında dairede
80. Raskalnikov’un en iyi arkadaşı olan Rozumih’in kişilik özelliği olarak hangisi söylenemez?
A) Çok zeki biriydi
B) Canı istediğinde çok içki içerdi
C) Hiçbir yenilgiye üzülmez, hiçbir şey onu ezemezdi.
D) Karamsar bir karaktere sahiptir
E) Soğuğa ve açlığa dayanabilirdi
81. Raskolnikov kaç ay ev kirasını ödeyemedi?
A) 3 ay
B) 4 ay
C) 5 ay
D) 6 ay
E) 7 ay
Cevap Anahtarı :
62-E 63-D 64-C 65-A
66-C 67-E 68-D 69-A 70-B
71-A 72-B 73-C 74-E 75-C
76-E 77-B 78-D 79-A 80-C
81-B
13 Nisan 2019 Cumartesi
Faust (Johann Wolfgang von Goethe) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili ve Kişiler
Kitabın Adı : Faust
Kitabın Yazarı : Johann Wolfgang von Goethe
Kitap Hakkında Bilgi :
1749-1832 yılları arasında yaşamış olan ünlü Alman ozanı, oyun yazarı Johann Wolfgang von Goethe'nin Faust adlı şiirsel oyunu dünya klasikleri arasında önemli bir yer tutar. Faust, Goethe'nin butün eserlerinin bir birleşimi olarak kabul edilir.
Yazar, bu romanı çok genç yaşta yazmış, daha sonra olgunlaştığı zaman yeniden ele alarak son şeklini vermiştir. Goethe'nin kendi iç dünyasından ve yaşamından izler taşıyan roman, aslında manzum biçimde bir tiyatrodur. İnsanı simgeleyen Faust'la şeytanın savaşı anlatmaktadır.
Kitabın Özeti :
Roman, 'Tiyatroda ön oyun' başlıklı bölümle başlamaktadır. Bu bölümde, tiyatro müdürü, ozan ve palyaço arasında diyaloglar vardır. Tiyatro müdürü, sahnelenecek bir oyun üzerinde ozan ve palyaço ile konuşur. Her oyunda onlara yardım ettikleri için mutludur. Fakat aralarında görüş ayrılıkları vardır. Tiyatro müdürü, sahnelenecek oyunun seyirciyi merak ettirecek olaylardan oluşması gerektiğine inanmaktadır. Ona göre tiyatro, halkın ruhunu doyurmalıdır. Ozanın ise kusursuz bir yapıtın, uzun yılların ve emeğin sonucunda olunabileceğini düşünmektedir. Seyircinin beklentisi yeterli değildir ona göre. Palyaço ise seyircinin sadece eğlenceyi istediğine inanır. Neticede, tiyatro müdürü bütün imkânları kullanarak iyi bir oyun düzenlemelerini istemektedir.
Oyun, gökyüzünde mukaddime ile başlar. İsrafil, Cebrail, Mikail ve Mefistofeles arasında bir diyolog geçer. Mefistofeles ile diğer melekler arasındaki farklılık bu konuşmayla ortaya çıkar. Konuşmalardan Mefistofeles'in şeytan olduğu anlaşılır. Konuşmaya Tanrı da katılır. Mefistofeles, Tanrı ile bir yarışa girer. Bir insanı yoldan çıkartacaktır şeytan. Gökyüzü kapanır ve melekler dağılır.
Yüksek tavanlı, dar, gotik tarzında bir odada Faust tek başına oturmaktadır. Pek çok ilme vâkıf olan Faust, kendisinin aslında bir şey bilmediğini düşünmektedir. Bu yüzden, artık öğrencilere bir şeyler anlatamayacağına inanmaktadır. Ayrıca eski huzurunu yitirmiştir. İlahî olana karşı şüphe içindedir. Bugünlerde bu boşluğu doldurmak için büyülerle ilgilenmektedir. Nosrtadamus'un el yazmasını açar. Doğayı nasıl kavrayabileceğini düşünür. Doğa ruhunun işaretini söyleyince gizemli bir ruh ortaya çıkar. Ruh onun kendisine benzemediğini söyler. Aralarındaki konuşmayı duyan Wagner içeri girer. Faust'un bir tirad okuduğunu sanır. Faust, Tanrı'yı, varlığın anlamını sorgulamaktadır. Paskalya kutlamalarının olduğu o gün, o, Hristiyanlıktan uzaklaşmış durumdadır.
Şehir kapısının önünde pek çok insan törenlerde eğlenmek için gelmiştir. Neşe içinde, eğlenmeyi hayal etmektedirler. Bu ilkbahar günlerinde Faust ve Wagner de bu kalabalığa katılır. Halk, babası ve kendisi halka büyük yardımları olmuş bu doktoru yanlarında görmekten dolayı çok mutludur. Oysa Faust onların iyi niyetleri karşısında çok üzgündür. Çünkü aslında bir doktor olan babası ona göre pek çok kişinin ölümüne neden olmuştur. Wagner'le bunları konuşurken garip bir köpeğin geldiğini görür.
Faust, fino köpeği ile çalışma odasına girer. İncil'i açan Faust, onu farklı anlamlandırmaya başlar. Şüpheler içinde kıvranmaktadır. Köpek, bir öğrenci kılığına bürünür. Faust, onun kötü bir ruh olduğunu anlar. Önce köpek, sonra öğrenci kılığına bürünen varlık, Tanrı ile bir insanı yoldan çıkarma anlaşması yapan Mefistofeles'tir. Mefistofeles, Faust'la konuşarak onu kandırmaya başlar. Mefistofeles onu haz ve eylemlere sürükleyebileceğini ve mutlu anlar yaşatabileceğini söyler. Bu süreç içinde hep yoldaşı olabilecektir. Ancak bir anlaşma yapmalıdır onunla. Faust, gözünü boyayarak onu kandırabilirse anlaşmayı kabul edeceğini söyler. Mefistofeles kanla yazılmış yazılı bir anlaşma da ister ondan.
Mefistofeles önce akıl ve bilimi bırakmasını ister ondan ve çalışma odasından birlikte ayrılmaya karar verirler. Faust hazırlanmak için gittiğinde odaya gelen bir öğrenciyi Mefistofeles kısa sürede kandırır ve şeytanhğıyla onu yoldan çıkarır. Faust ve Mefistofeles pelerinlerini açarlar ve uçarak bir meyhaneye giderler. Neşeli bir topluluk içine girerler. Mefistofeles oradaki insanların nefislerini kullanarak onlara en iyi içki ve şarap mahzenlerini gösterir. Gerçekte bir hayal olan bu görüntülere ellerini uzattıklarında görüntüler ateş olur; çünkü cehennemden gelmişlerdir.
Meyhaneden sonra Faust ve Mefistofeles, cadıların kazan kaynattıkları bir mutfağa giderler. Çok çirkin görüntüleri olan bir cadı ailesi ile karşılaşırlar. Faust 30 yıl önceki gibi kendini dinç hissetmek için bu kazanda kaynatılan iksiri içmek zorundadır. Faust orada bulunan büyülü bir aynada arzularını harekete geçiren bir kadın hayali görür. Faust, büyülü iksiri içer. İksiri içtikten sonra bütün kadınları çok güzel görmeye başlar. Mefistofeles, onu yoldan çıkarmaya başlamıştır.
Caddede gezen Faust yolda Margarete'i görür, onu çok güzel bulur ve yanına yaklaşır. Ona eşlik etmek ister. Ahlaklı bir kız olan Margarete buna müsaade etmez. Faust, Mefistofeles'e o kızı kendisine ayarlamasını söyler. Mefistofeles, bunun zaman alacağını; çünkü kızın dindar olduğunu söyler. Faust, tamamen arzularının esiri olmuştur.
Mefistofeles, Margarete'i baştan çıkarmak için çok pahalı bir mücevheri gösterişli bir kutu içinde dolabına koyar. Fakir bir kız olan Margarete hayretler içinde kalır. Mücevherleri kimin koyduğunu anlayamaz. Önce nefsine çok hoş gelir, takar. Sonra annesine verir. Dini bütün bir kadın olan annesi de mücevherleri kiliseye bağışlar. Bu arada Margarete, Faust'u unutamamaktadır. Onun çok yakışıklı olduğunu düşünmektedir.
Margarete'e yeni bir mücevher daha gelmiştir. Komşusu Marthe'nın yanına gider ve bu sefer mücevherleri vermek istemediğini anlatır. Onun evine gelip canı isteyince mücevherleri takacaktır. O da yavaş yavaş yoldan çıkmaktadır. Bu arada Mefistofeles, Marthe'nın evine gelir. Ona kocasının öldüğünü söyler. Şahit olarak da arkadaşı Faust'u getirecektir. Kadına sadece ölüm yalanını uydurmakla kalmaz, kocasının onu aldattığını da söyler.
Akşam, olunca Mefistofeles ve Faust güya şahitlik yapmak için Marthe'nın evine giderler. Faust, Margarete'i kandırır. Ona onu sevdiğini söyler. Bir süre sonra Margarete'e sahip olur. Fakat arzularını yenemeyen Faust, bütün insani değerlerini kaybetmediğinden vicdan azabı duyar. Margarete'in kirlendiğini ve bir de çocuk beklediğini ağabeyi öğrenir. Mefistofeles, Faust'la Margarete'in abisinin yan yana gelmesine sebep olur ve Faust'a zorla onu öldürtür.
Faust, şeytan yüzünden her çeşit kötülüğü yapmıştır. Kendini kötü hissetmektedir. Margarete'in hapiste olduğunu ve idam edileceğini öğrenir. Onu kurtarmak için Mefistofeles'le bulunduğu hücreye giderler. Margarete, yaşadığı olaylardan sonra yarı deli hâlinde, pişmanlık içinde kıvranmakta, günahlarının bağışlanması için Allah'a dua etmektedir. Faust'la gelmeyeceğini, günahlarının cezasını bu dünyada çekmek istediğini söyler. Melekler, Margarete'in yüce katta kurtulduğunu söylerler. Faust şeytanla birlikte oradan ayrılır.
Kitap Hakkında Bilgi :
1749-1832 yılları arasında yaşamış olan ünlü Alman ozanı, oyun yazarı Johann Wolfgang von Goethe'nin Faust adlı şiirsel oyunu dünya klasikleri arasında önemli bir yer tutar. Faust, Goethe'nin butün eserlerinin bir birleşimi olarak kabul edilir.
Yazar, bu romanı çok genç yaşta yazmış, daha sonra olgunlaştığı zaman yeniden ele alarak son şeklini vermiştir. Goethe'nin kendi iç dünyasından ve yaşamından izler taşıyan roman, aslında manzum biçimde bir tiyatrodur. İnsanı simgeleyen Faust'la şeytanın savaşı anlatmaktadır.
Kitabın Özeti :
Roman, 'Tiyatroda ön oyun' başlıklı bölümle başlamaktadır. Bu bölümde, tiyatro müdürü, ozan ve palyaço arasında diyaloglar vardır. Tiyatro müdürü, sahnelenecek bir oyun üzerinde ozan ve palyaço ile konuşur. Her oyunda onlara yardım ettikleri için mutludur. Fakat aralarında görüş ayrılıkları vardır. Tiyatro müdürü, sahnelenecek oyunun seyirciyi merak ettirecek olaylardan oluşması gerektiğine inanmaktadır. Ona göre tiyatro, halkın ruhunu doyurmalıdır. Ozanın ise kusursuz bir yapıtın, uzun yılların ve emeğin sonucunda olunabileceğini düşünmektedir. Seyircinin beklentisi yeterli değildir ona göre. Palyaço ise seyircinin sadece eğlenceyi istediğine inanır. Neticede, tiyatro müdürü bütün imkânları kullanarak iyi bir oyun düzenlemelerini istemektedir.
Oyun, gökyüzünde mukaddime ile başlar. İsrafil, Cebrail, Mikail ve Mefistofeles arasında bir diyolog geçer. Mefistofeles ile diğer melekler arasındaki farklılık bu konuşmayla ortaya çıkar. Konuşmalardan Mefistofeles'in şeytan olduğu anlaşılır. Konuşmaya Tanrı da katılır. Mefistofeles, Tanrı ile bir yarışa girer. Bir insanı yoldan çıkartacaktır şeytan. Gökyüzü kapanır ve melekler dağılır.
Yüksek tavanlı, dar, gotik tarzında bir odada Faust tek başına oturmaktadır. Pek çok ilme vâkıf olan Faust, kendisinin aslında bir şey bilmediğini düşünmektedir. Bu yüzden, artık öğrencilere bir şeyler anlatamayacağına inanmaktadır. Ayrıca eski huzurunu yitirmiştir. İlahî olana karşı şüphe içindedir. Bugünlerde bu boşluğu doldurmak için büyülerle ilgilenmektedir. Nosrtadamus'un el yazmasını açar. Doğayı nasıl kavrayabileceğini düşünür. Doğa ruhunun işaretini söyleyince gizemli bir ruh ortaya çıkar. Ruh onun kendisine benzemediğini söyler. Aralarındaki konuşmayı duyan Wagner içeri girer. Faust'un bir tirad okuduğunu sanır. Faust, Tanrı'yı, varlığın anlamını sorgulamaktadır. Paskalya kutlamalarının olduğu o gün, o, Hristiyanlıktan uzaklaşmış durumdadır.
Şehir kapısının önünde pek çok insan törenlerde eğlenmek için gelmiştir. Neşe içinde, eğlenmeyi hayal etmektedirler. Bu ilkbahar günlerinde Faust ve Wagner de bu kalabalığa katılır. Halk, babası ve kendisi halka büyük yardımları olmuş bu doktoru yanlarında görmekten dolayı çok mutludur. Oysa Faust onların iyi niyetleri karşısında çok üzgündür. Çünkü aslında bir doktor olan babası ona göre pek çok kişinin ölümüne neden olmuştur. Wagner'le bunları konuşurken garip bir köpeğin geldiğini görür.
Faust, fino köpeği ile çalışma odasına girer. İncil'i açan Faust, onu farklı anlamlandırmaya başlar. Şüpheler içinde kıvranmaktadır. Köpek, bir öğrenci kılığına bürünür. Faust, onun kötü bir ruh olduğunu anlar. Önce köpek, sonra öğrenci kılığına bürünen varlık, Tanrı ile bir insanı yoldan çıkarma anlaşması yapan Mefistofeles'tir. Mefistofeles, Faust'la konuşarak onu kandırmaya başlar. Mefistofeles onu haz ve eylemlere sürükleyebileceğini ve mutlu anlar yaşatabileceğini söyler. Bu süreç içinde hep yoldaşı olabilecektir. Ancak bir anlaşma yapmalıdır onunla. Faust, gözünü boyayarak onu kandırabilirse anlaşmayı kabul edeceğini söyler. Mefistofeles kanla yazılmış yazılı bir anlaşma da ister ondan.
Mefistofeles önce akıl ve bilimi bırakmasını ister ondan ve çalışma odasından birlikte ayrılmaya karar verirler. Faust hazırlanmak için gittiğinde odaya gelen bir öğrenciyi Mefistofeles kısa sürede kandırır ve şeytanhğıyla onu yoldan çıkarır. Faust ve Mefistofeles pelerinlerini açarlar ve uçarak bir meyhaneye giderler. Neşeli bir topluluk içine girerler. Mefistofeles oradaki insanların nefislerini kullanarak onlara en iyi içki ve şarap mahzenlerini gösterir. Gerçekte bir hayal olan bu görüntülere ellerini uzattıklarında görüntüler ateş olur; çünkü cehennemden gelmişlerdir.
Meyhaneden sonra Faust ve Mefistofeles, cadıların kazan kaynattıkları bir mutfağa giderler. Çok çirkin görüntüleri olan bir cadı ailesi ile karşılaşırlar. Faust 30 yıl önceki gibi kendini dinç hissetmek için bu kazanda kaynatılan iksiri içmek zorundadır. Faust orada bulunan büyülü bir aynada arzularını harekete geçiren bir kadın hayali görür. Faust, büyülü iksiri içer. İksiri içtikten sonra bütün kadınları çok güzel görmeye başlar. Mefistofeles, onu yoldan çıkarmaya başlamıştır.
Caddede gezen Faust yolda Margarete'i görür, onu çok güzel bulur ve yanına yaklaşır. Ona eşlik etmek ister. Ahlaklı bir kız olan Margarete buna müsaade etmez. Faust, Mefistofeles'e o kızı kendisine ayarlamasını söyler. Mefistofeles, bunun zaman alacağını; çünkü kızın dindar olduğunu söyler. Faust, tamamen arzularının esiri olmuştur.
Mefistofeles, Margarete'i baştan çıkarmak için çok pahalı bir mücevheri gösterişli bir kutu içinde dolabına koyar. Fakir bir kız olan Margarete hayretler içinde kalır. Mücevherleri kimin koyduğunu anlayamaz. Önce nefsine çok hoş gelir, takar. Sonra annesine verir. Dini bütün bir kadın olan annesi de mücevherleri kiliseye bağışlar. Bu arada Margarete, Faust'u unutamamaktadır. Onun çok yakışıklı olduğunu düşünmektedir.
Margarete'e yeni bir mücevher daha gelmiştir. Komşusu Marthe'nın yanına gider ve bu sefer mücevherleri vermek istemediğini anlatır. Onun evine gelip canı isteyince mücevherleri takacaktır. O da yavaş yavaş yoldan çıkmaktadır. Bu arada Mefistofeles, Marthe'nın evine gelir. Ona kocasının öldüğünü söyler. Şahit olarak da arkadaşı Faust'u getirecektir. Kadına sadece ölüm yalanını uydurmakla kalmaz, kocasının onu aldattığını da söyler.
Akşam, olunca Mefistofeles ve Faust güya şahitlik yapmak için Marthe'nın evine giderler. Faust, Margarete'i kandırır. Ona onu sevdiğini söyler. Bir süre sonra Margarete'e sahip olur. Fakat arzularını yenemeyen Faust, bütün insani değerlerini kaybetmediğinden vicdan azabı duyar. Margarete'in kirlendiğini ve bir de çocuk beklediğini ağabeyi öğrenir. Mefistofeles, Faust'la Margarete'in abisinin yan yana gelmesine sebep olur ve Faust'a zorla onu öldürtür.
Faust, şeytan yüzünden her çeşit kötülüğü yapmıştır. Kendini kötü hissetmektedir. Margarete'in hapiste olduğunu ve idam edileceğini öğrenir. Onu kurtarmak için Mefistofeles'le bulunduğu hücreye giderler. Margarete, yaşadığı olaylardan sonra yarı deli hâlinde, pişmanlık içinde kıvranmakta, günahlarının bağışlanması için Allah'a dua etmektedir. Faust'la gelmeyeceğini, günahlarının cezasını bu dünyada çekmek istediğini söyler. Melekler, Margarete'in yüce katta kurtulduğunu söylerler. Faust şeytanla birlikte oradan ayrılır.
Kitabın Kahramanları, Kişileri :
Faust: Hukuk, felsefe, tıp ve ilahiyatla ilgilenen, doktorasını yeni bitirmiş bir kişidir. Ancak düşüncelerinde ilahî olana karşı şüpheler vardır. Gençliğinde var olan huzur ve manevi rahatlığı artık kaybetmiştir. Çekingen mizaçlı, ama genelde iyi yürekli bir insandır.
Mefistofeles: Faust'u yoldan çıkarmak için her şeyi deneyen şeytandır. Ona çeşitli biçimlere girerek görünür. Kadın, içki, büyü gibi yöntemlerle insanları tanrıdan uzaklaştıran, ayağından sakat biridir.
Margarete: Çok duygulu, fakir bir ailenin kızdır. Dinine ve ahlaki kurallara fazlasıyla önem veren; ancak nefsine yenik düştüğü için cezalandırılan bir kızdır.
Wagner: Faust'un yakın arkadaşıdır. Saf, duygularıyla hareket eden bir insandır.
Marthe: Kocası yanında olmayan, kendi hâlinde yaşayan, arabulucu fakir bir kadındır. İhtirasları ile Margarete'i de yönlendirir.
Faust: Hukuk, felsefe, tıp ve ilahiyatla ilgilenen, doktorasını yeni bitirmiş bir kişidir. Ancak düşüncelerinde ilahî olana karşı şüpheler vardır. Gençliğinde var olan huzur ve manevi rahatlığı artık kaybetmiştir. Çekingen mizaçlı, ama genelde iyi yürekli bir insandır.
Mefistofeles: Faust'u yoldan çıkarmak için her şeyi deneyen şeytandır. Ona çeşitli biçimlere girerek görünür. Kadın, içki, büyü gibi yöntemlerle insanları tanrıdan uzaklaştıran, ayağından sakat biridir.
Margarete: Çok duygulu, fakir bir ailenin kızdır. Dinine ve ahlaki kurallara fazlasıyla önem veren; ancak nefsine yenik düştüğü için cezalandırılan bir kızdır.
Wagner: Faust'un yakın arkadaşıdır. Saf, duygularıyla hareket eden bir insandır.
Marthe: Kocası yanında olmayan, kendi hâlinde yaşayan, arabulucu fakir bir kadındır. İhtirasları ile Margarete'i de yönlendirir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Site İçi Linkler
- 9. Sınıf Ders Notları
- 10. Sınıf Ders Notları
- 11. Sınıf Ders Notları
- 12. Sınıf Ders Notları
- Kitap Özetleri
- Kitap Sınavları
- Eğitim ve Teknoloji
- İngilizce - Türkçe Hikayeler
- A. Hamdi Tanpınar
- Ahmet Ümit
- Amin Maalouf
- Binbir Gece Masalları
- Cengiz Aytmatov
- Cemil Meriç
- Dan Brown
- Dede Korkut
- Dostoyevsky
- Fakir Baykurt
- H.G. Wells
- Halide E. Adıvar
- İskender Pala
- Jules Verne
- Kemalettin Tuğcu
- Mevlana Celaleddin Rumi
- Ömer Seyfettin
- Peyami Safa
- Reşat Nuri Güntekin
- Sabahattin Ali
- Stefan Zweig
- Tolstoy
- Y. Kemal Beyatlı
- Yaşar Kemal
- Ziya Gökalp