Kutadgu Bilig etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Mart 2020 Cuma

thumbnail

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Notları - İslami Dönemde İlk Dil ve Edebiyat Ürünleri

İSLAMİ DÖNEMDE İLK DİL VE EDEBİYAT ÜRÜNLERİ (XI. - XII. yy)

Türkler onuncu yüzyıldan itibaren kitleler halinde İslamiyet'i kabuletmeye başlamışlardır. İslam kültürünün etkisiyle yavaşa yavaş yeni bir edebiyat ortaya çıkmıştır. Kendine özgü nitelikleri ve kurallarıyla "Divan Edebiyatı" adını verdiğimiz dönemin oluşumu 13. yüzyıla kadar gelir.

Daha sonra bu edebiyat anlayışı 19.yüzyıla kadar etkin bir şekilde varlığını sürdürür. Diğer yandan, İslamiyet'ten önceki "Sözlü Edebiyat Dönemi", İslam kültürünün etkisiyle içeriğinde küçük değişimlere uğrayarak "Halk Edebiyatı" adıyla gelişimini sürdürür. Yani, bir anlamda "Halk Edebiyatı" dediğimiz edebiyat, İslamiyet'ten önceki edebiyatımızın İslam uygarlığı altındaki yeni biçimlenişidir. Oysa "Divan Edebiyatı" tamamen dinin etkisiyle şekillenmiş bir edebiyattır.

Türklerin Müslüman olduğunu kabul ettiğimiz 10.yüzyılla, Divan edebiyatının başlangıcı olarak kabul edilen 13. yüzyıl arasında İslamiyet'in etkisi altında verilmiş olan, bir anlamda geçiş dönemi ürünlerimiz sayılan eserler yer almaktadır.

İLK İSLAMİ ÜRÜNLER 

1- KUTADGU BİLİG: 

Kutadgu Bilig, Türk dilinin en temel eserlerinden ve Türk dili araştırmalarının en mühim kaynaklarındandır. İslâmî Türk edebiyatının adı bilinen ilk şair ve düşünürü Balasagun'lu Yusuf Has Hacib tarafından kaleme alınmıştır.

Eserini Balasagun'da yazmaya başlayan Yusuf, 1068 yılında memleketinden ayrılarak Doğu Karahanlı Devleti'nin merkezi olan Kaşgar'a gitmiş ve eserini 18 ay sonra, 1069 (Hicrî 462) yılında burada tamamlamıştır. Kitabını bitirince bunu, Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han'a sunmuş, Han da eseri çok beğendiği için Yusuf'u, takdiren "Hâs Hâcib (Ulug Hâcib)" tayin etmiştir.

Kutadgu Bilig'deki kahramanların temsil ettikleri değerler:
Kutadgu Bilig, dört ana karakter arasında geçen diyaloglardan oluşmaktadır. Eserdeki bu dört ana karakterin her birinin belirli bir sosyal rolü vardır ve her biri belirli bir değeri temsil eder.

Küntogdı hükümdardır ve hukuku/adaleti temsil eder;
Aytoldı vezirdir ve saadeti/devleti temsil eder;
Ögdülmiş de vezirdir ve aklı temsil eder;
Odgurmış ise akibeti/kanaati temsil eder.

"Kutadgu" kelimesi, "saadet, kut" manasındaki "kut" kelimesinin üzerine isimden fiil yapan "+ad -" ekiyle fiilden isim yapan "-gu" ekinin eklenmesi sonucu oluşmuştur ve "bilig"le beraber "saadet, mutluluk veren bilgi/ilim" anlamını taşımaktadır.

Eser, insanlara dünyada tam anlamıyla kutlu olmak için gereken yolu göstermek amacıyla kaleme alınmıştır. Yusuf Hâs Hacib, eserinde aruz ölçüsünü kullanmıştır. İlâveler ile birlikte yaklaşık 88 başlık altında toplanan eserin esas kısmını oluşturan bölüm kısaltılmış mütekarip yani fa'ulun fa'ulun fa'ulun fa'ul ve vezniyle yazılmıştır.

Kaside tarzında ve aa ba ca şeklinde devam etmektedir. Zamanenin bozukluğundan ve dostların cefasından bahseden 40 beyitlik bir parça ise evvelki parçanın vezninde ve tarzındadır. Kitap sahibi Ulu Hâs Hâcib Yusuf'un kendi kendisine nasihat vermesinden bahseden 41 beyitlik parça da kaside tarzındadır.

O dönem için Türk edebiyatında yeni olduğu tahmin ve tasavvur edilen aruz ölçüsünün ilâve parçalardaki kafiye dışında, şair tarafından pürüzsüz bir şekilde kullanıldığı görülmektedir. Eser, yarı hikâye ve yarı temsil tarzında yazılmış olup, arada hareketi hazırlayıcı ve izah edici monologlara ve canlı tasvirlerin bulunduğu sahnelere yer verilmiştir.

Kaşgârlı Mahmut ve onun eseri Divânü Lügati't-Türk ile çağdaştır, hatta hemen
hemen aynı yıllarda yazılmış olması o dönem Türkçenin gördüğü itibar açısından da dikkate değer.

2- DİVAN-I LUGAT-İT TÜRK: 

Eserin adı, "Türk Dili'nin toplu (genel) Sözlüğü" anlamına gelir. Adından da anlaşılacağı gibi, eser bir sözlüktür; Araplara Türkçeyi öğretmek amacıyla yazılmıştır. Bundan dolayı, Türkçenin Arapça karşısında savunulduğu bir eser olarak değerlendirilir. Eserde Türkçe sözcüklerin anlamları Arapçayla açıklanmakta ve her maddeden sonra birtakım Türkçe metinler örnek olarak verilmektedir. Kaşgarlı Mahmut tarafından XI. yüzyılda yazılan eserin asıl önemi de, işte bu derleme Türkçe metinlerden ileri gelmektedir. Eserine bir de Türk illerinin haritasını koyan Kaşgarlı Mahmut, Türkçe sözcüklerin açıklamalarını yaparken dört yüze yakın dörtlükten oluşan şiirlerle atasözlerini (sav) örnek olarak verir.

Divan-ı Lügat-it Türk, Türk dilinin ana eseri, Türk edebiyatının ve folklorunun bir hazinesi olarak kabul edilmektedir.

Edebiyatımızda aruz ölçüsünün ilk kullanıldığı eser olarak kabul edilmektedir. Eserde adaleti, aklı, saadeti ve devleti temsil eden dört kahramanın çevresinde gelişen olaylarla yazar, devlet idaresinin ve sosyal düzenin nasıl olması gerektiğini anlatır. Hakaniye Türkçesiyle yazılmış olan eserde 7500 civarında Türkçe sözcük Arapça olarak açıklanmıştır. Ayrıca Türk boylarının dilleri ve Türk illeri hakkında bilgi verir.

3- ATABETÜ'L-HAKAYIK: 

12. yüzyılda Edip Ahmet Yükneki tarafından aruz ölçüsü ve dörtlüklerle yazılmıştır.

Atabetü'l Hakayık (Gerçeklerin Eşiği), Edip Ahmet Yükneki'nin, Karahanlı beylerinden Muhammed Dâd Sipehsalar'a hediye ettiği, hadis ve Arapça beyitlere dayanarak yazdığı şiirlerle, ahlaklı insan olmanın yollarını, ahlak ilkelerini açıklamış, çeşitli ahlakî öğütlerde bulunmuş, İslamî düşünce ve görüşlere yol gösterici olmuştur. 'Hibetü'l-Hakayık', veya 'Aybetü'l-Akayık' olarak da isimlendirilir.

Eserde dünyayı, tanrıyı, insanı bilmenin sadece bilim yoluyla olabileceği anlatılır. Bilginin faydası ve bilgisizliğin zararı hakkında olan konuyu işlemiştir.

Türk nazım birimi dörtlüklerle oluşan bu eserini şair, Yusuf Has Hacib'in 'Kutadgu Bilig'i gibi aruz vezniyle ve Kaşgar diliyle yazmıştır.

Şairin bu eserini nerede ve ne zaman yazdığı kesin olarak bilinmemektedir. Atabetü'l Hakayık'ın Kaşgar diliyle, Uygur harfleriyle yazılmış ilk yazması İstanbul'da Ayasofya Kütüphanesi'nde bulunmaktadır.

Özellikleri:
. Gerçeklerin eşiği anlamına gelir.
. Konusu din ve ahlaktır.
. Didaktik (öğretici) bir eserdir.
. Mesnevi tarzında yazılmıştır.
. Nazım birimi olarak beyit ve dörtlük kullanılmıştır.
. Aruz ölçüsüyle yazılmıştır.
. Arapça ve Farsça kelimeler vardır.
. Telmih (hatırlatma) sanatı kullanılmıştır.
. Eserin Konusu: Eser 14 bölümden oluşur.

Baştaki 5 bölüm giriş, şairin adını verdiği 8 bölüm asıl konu, sondaki 1 bölüm de bitiriş bölümüdür.

Giriş bölümleri kaside biçimiyle (aa ba ca da...) ,asıl konu ile ilgili bölümler ve bitiriş bölümü dörtlüklerle [aaba] yazılmıştır. Giriş bölümünde 80 beyit, asıl konu ve bitiriş bölümlerinde 101 dörtlük vardır. Eserin tamamı 484 dizeden oluşur.

4- DİVAN-I HİKMET: 

12. yüzyılda Ahmet Yesevi tarafından dörtlüklerle ve hece ölçüsüyle yazılmış dini, tasavvufi ve öğretici bir eserdir. Dörtlüklerin her birine "hikmet" adı verilmiş ve bu hikmetler Orta Asya ve Anadolu'da yayılarak halkı derinden etkilemiştir. Yesevilik tarikatının da kurcusu olan Ahmet Yesevi daha sonra Anadolu'da kurulan pek çok tarikata kaynak olmuştur.

Genel olarak dervişlik hakkında övgülerden bu dünyadan şikâyetten cennet ve cehennem tasvirlerinden, peygamberin hayatından ve mucizelerinden bahsedilir. Dini ve ahlaki öğütler veren şiirlere de yer vermiştir. Hece ölçüsü olarak 4+3 ve 4+4+4 kullanılmıştır.

Özellikleri:

* Kitapta Allah aşkı Peygamber sevgisi işlenmiştir.
* Hikmet: Hoş, hayırlı anlamlarına gelir
* Sade ve yalın bir dil kullanılmıştır.
* Aruz ve hece ölçüsü kullanılmıştır.
* Dörtlük ve beyitle yazılmıştır.
* 144 hikmet ve 1 münacaat 'tan oluşur.
* Eser karahanlı türkçesinin hakaniye lehçesiyle yazılmıştir
* İstifham (soru sorma) ve Tecahul-i Arif (bilmezlikten gelme) sanatları kullanılmıştır.
* Ahmet Yesevinin hikmetlerinin birleşmesiyle oluşmuştur.
* Ahmet Yesevi hikmetleri Karahanlı Türkçesiyle söylemiştir.
* Hikmetler dini tasavvufi şiirlerdir.
* Allah'a yakın olma isteği vardır.
* Şiirlerde ulusal öğeler (ölçü, nazım biçimi, yarım uyak) ile İslamlıktan gelme yabancı ögeler (din ve tasavvuf konuları, yabancı sözcükler) bir arada kullanılmıştır.
* Eserin uyaklanışı abcd dddb eeeb şeklindedir. Dördüncü dizelerin birbiriyle uyaklı oluşu hatta zaman zaman aynen tekrarlanışı bu şiirlerin musiki ile okunmak için söylendiğini gösterir.
* Divan-ı Hikmet'i Ahmet Yesevi yazmamıştır. Ahmet Yesevi'nin kurduğu tarikattaki Şaban Durmuş, Ahmet Yesevi'nin görüşlerini ve düşüncelerini kitap haline getirmişlerdir.
* Didaktiktir ve manzum bir eserdir.

5- DEDE KORKUT HİKAYELERİ

Dede Korkut öyküleri, Oğuz Türklerinin 9-11. yüzyıllardaki yaşayışları, inançları ve toplumları hakkında önemli ipuçları içerir.

Oğuz Türklerini, onların inanışlarını, yaşayışlarını, gelenek ve göreneklerini, yiğitliklerini, sağlam karakteri ve ahlâkını, ruh enginliğini, saf, arı - duru bir Türkçe ile dile getirir. Destanlarındaki şiirlerinde, çalınan kopuzların kıvrak ritmi, yanık havası vardır.

Dede Korkut, Türk sözlü edebiyatının önemli öğelerindendir. Destanları uzun süre boyunca sözlü aktarılmış, Akkoyunlular Devleti zamanında (1378-1508) yazıya dökülmüştür.

Yazılan Türk Destanları'nın iki orijinal kopyası vardır. Bu kopyalardan biri Almanya'da Dresden'de öteki ise Vatikan'dadır.

Destan özellikli pek çok halk kahramanının mücadeleleri anlatılan Dede Korkut hikâyelerinde; güzel ve hikmetli sözler, Türklerin tarihine ait rivayetler, han ve beyler hakkında methiyeler, Türk töresine ait pek çok konular işlenerek, iyilere övgü kötülere eleştiri vardır.

Dede Korkut Kitabında (Dede Korkut Ala Lisan-i Taife-i Oğuz Han - Oğuzların Diliyle Dede Korkut Kitabı) 12 destan özellikli hikâye yer alır ve bu kitap, İslâm öncesi ve sonrasında Türklerin yaşayışını, dilini, tarihini, edebiyatını ve kültürünü içerir. Akıcı ve halkın kullandığı Türkçe ile yazılmış olan bu kitap; gerçek bir şaheserdir. Kitapta, "Dede" ve "Ata" olarak geçen ve "Korkut Ata" olarak da bilinen Dede Korkut, Türkmen, Kazak, Özbek ve Karakalpak boyları arasında bu adlarla bilinmektedir. Türk dünyasının bilge atası olan Dede Korkut ve onun hikâyelerinde; Türk toplumunun savaşları ve barışları ile birlikte, aile ve eğitim yapısıyla üstün ahlâk ve karakter sağlamlığına dikkati çeker. Türk milletiyle özdeşleşmiş olan doğruluk, sözünde durmak, mukaddes değerler uğruna ölmek gibi çeşitli karakterler, hikâyelerin ana temasıdır.

Dede Korkut hikâyelerindeki tüm kahramanların aile, cemaat ve insan sevgisini ön planda tutması, millet olarak ahlâk ve yaşam anlayışımızı göstermesi bakımından önemlidir. Kahramanların çoğu gençtir ve mutlaka bir yiğitlik gösterdikten sonra ad verilir. Pek çoğumuz biliriz, Dirse Han oğlu bir boğayı öldürünce Dede Korkut o gencin adını "Boğaç" koyar ve onu şan, şeref, mal ve rütbe ile ödüllendirir. Dikkat edilirse, hikâyelerde, gençliğe son derece önem verilmekte, onların, ailesine, milletine ve devletine bağlı, cesur ve çalışkan olmalarına işaret edilmektedir. Savaş, av, toy vb. eğlencelere Hz. Peygambere salâvat getirilerek başlanması da Türk Kavimleri'nin dinî yönden şuurlu olduğunu ve devlet millet birliğinin sağlam temellere dayandığını göstermektedir.

Dede Korkut hikâyelerinde özellikle göçebe Oğuz Türklerinin tabiat şartlarına karşı dirençleri, düşmanlarına karşı sürekli üstünlüğü ve birlik şuurundan doğan kuvvetlilikleri dikkati çeker. Korkut Ata olarak saygı gören Dede Korkutun hikâyeleri yaşlı ve bilginlere büyük değer verildiğini de göstermesi açısından, son derece önemlidir.

Allah, doğum, din ve ölüm düşüncesi, hayatin her anında kendisini gösterir. Bugün Dede Korkut ve onun hikâyelerinden ve destanlarımızdan alacağımız önemli dersler vardır. Fertler arasında saygı, sevgi, karşılıklı hoşgörü ve mertlik bunların başında gelmektedir. Dede Korkut aslında büyük bir vatanseverdir ve milletinin sonsuza dek güçlü ve mutlu yaşamasını gerçekleştirme mücadelesi içindedir. Hikâyelerindeki örnek şahsiyetler olan Bayındır Han, Kazan Han, Bamsı Beyrek, Boğaç Han, Selcen Hatun, Seğrek ve diğerleri toplumda olması gereken ideal insan karakterlerini temsil ederler. Bu insanlar, milleti ve vatanı için ölümü göze alan ve tüm zorlukların üstesinden gelebilen kahramanlardır.

Dede Korkut, bütün Türk kavimlerinin fert fert kahraman olmasını arzu etmiş olmalı ki, hikâyelerinde zayıflığa, çaresizliğe ve ümitsizliğe yer vermemiştir. Rivayetlere göre Onun ölümü bile evliyalığını, bilge kişiliğini göstermektedir: Çeşitli Türk boylarının kanaatine göre o, rüyasında mezarının hazırlandığını görmüş ve gittiği her yerde öleceği ona rüyasında bildirilmiştir. Seyhun Irmağı'nın Aral Gölü'ne döküldüğü yerin yakınlarında, ırmağın üzerine hırkasını sererek orada ruhunu Allah'a teslim etmiştir. Bugün pek çok yerde onun mezarının olduğu söylenmektedir. Tıpkı Yunus Emre ve Karaca oğlan gibi milletimiz, onun mezarına da sahip çıkarak kahramanlarını kendi içinde görmek istemektedir.

Türk ve dünya edebiyatının şaheserleri arasına giren ve çeşitli tarihî filmlere de konu olan Dede Korkut Hikâyeleri, insani ve yaşadığı dünyayı tüm özellikleriyle ele almıştır.

Dede Korkutun yaygınlıkla bilinen hikâyeleri şunlardır:

1- Dirse Han Oğlu Boğaç Han
2- Salur Kazanın Evinin Yağmalanması
3- Kam Büre Beg Oğlu Bamsi Beyrek
4- Kazan Beg Oğlu Uraz Beg'in Tutsak Olması
5- Duha Koca Oğlu Deli Dumrul
6- Kanlı Koca Oğlu Kan Turali
7- Kadılık Koca Oğlu Yegenek
8- Basatın Tepegöz'ü Öldürmesi
9- Begel Oğlu Emren
10- Usun Koca Oğlu Seğrek
11- Salur Kazanın Tutsak Olması
12- Dış Oğuz'un iç Oguz'a İsyanı

Dede Korkutun hayatı ve onun hikâyeleri, geçmişten geleceğe uzanan mücadelede varlığımızın, birliğimizin ve dirliğimizin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymakta, kahramanlık ruhumuzu coşkun bir üslupla dile getirmekte ve geleceğe ümit ve sevgiyle bakmamızı sağlamaktadır.

23 Kasım 2019 Cumartesi

thumbnail

Edebiyat İslam Dönemi İlk Kitap Eserler İle İlgili Sınav Soruları ve Cevap Anahtarı


1. Hakaniye Türkçesiyle yazılan İslamiyet’in etkisinde gelişen bir eserdir. Dörtlüklerle ve hece ölçüsüyle yazılmıştır, "bilgece söz" anlamına gelir. Din felsefesini (tasavvufu) yalın Türkçesiyle dile getirmiştir.
Yukarıda sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?


A) Divan-ı Hikmet
B) Kutadgu Bilig
C) Atabet-ül Hakayık
D) Risalet-ün Nushiyye
E) Bengü Bade

2. Dede Korkut Hikâyeleri için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Şiirle nesir iç içedir.
B) İslamiyet'in derin izleri vardır.
C) Destanımsı anlatımlar vardır.
D) İslam öncesi Türk yaşayışına ait bilgiler de vardır.
E) Hikâyelerde Türklerin Çinlilerle yaptıkları savaşlar anlatılmaktadır.

3. Sözlükte, kelimeler dışında şiirlere, atasözlerine de yer verilmiştir. Arap harfleriyle yazılan Türkçe sözcükler yine Arap alfabesine göre sıralanmıştır. Türkçe sözcüklerin anlamı örnekler verilerek açıklanmıştır.
Yukarıda sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?


A) Divan-u Lügati't Türk
B) Atabetül Hakayık
C) Divan-ı Hikmet
D) Kutadgu Bilig
E) Muhakemet-ül Lügateyn

4. (I) Arapçanın Türkçeden üstün bir dil olduğu anlatılır Divan-u Lügati't Türk'te. (II) Kutadgu Bilig mesnevi tarzında yazılmış didaktik bir eserdir. (III) Atabetül Hakayık din ve ahlak kurallarını anlatan öğretici bir eserdir. (IV) Divan-ı Hikmet dörtlükler ve hece ölçüsüyle yazılmıştır. (V) Dede Korkut Hikâyeleri on iki hikâyeden oluşur.
Yukarıdaki parçada numaralı cümlelerden hangisinde bilgi yanlışı vardır?


A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.

5. Dede Korkut Hikâyeleri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Arı bir Türkçeyle yazılmıştır.
B) Oğuzların Gürcü, Ermeni, Rum ve Diğer Türk boylarıyla yaptıkları savaşlar anlatılmıştır.
C) 15.yüzyılın sonunda yazıya geçirilmiştir.
D) Dede Korkut tarafından yazılmıştır.
E) Nazımla nesir iç içedir.

6. Destandan halk hikâyesine geçiş ürünüdür. İslam öncesi devrin özelliklerini anlattığı halde İslami özellikler de taşır. Anlatım düz yazı şeklindedir, arada şiirler de vardır.
Yukarıda özellikleri verilen eser aşağıdakilerden hangisidir?


A) Divan-ı Hikmet
B) Harname
C) Divan-u Lügati't Türk
D) Sohbet-ül Esmar
E) Kitab-ı Dede Korkut

7. Eserde, cömertlik, ilim, doğruluk, dindarlığın üstünlükleri gibi konular anlatılmıştır. Eser aruz ölçüsüyle yazılmıştır. Edip Ahmet Yükneki tarafından kaleme alınmıştır.
Yukarıda sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?


A) Divan-ı Lügati't Türk
B) Divan-ı Hikmet
C) Kutadgu Bilig
D) Atabet'ül Hakayık
E) Selçukname

8. Aşağıdakilerden hangisi Kutadgu Bilig ve Atabet-ül Hakayık'ın özelliklerinden biri değildir?

A) Mesnevi tarzında yazılmış olmaları
B) Didaktik eser olmaları
C) Hakaniye Türkçesiyle yazılmış olmaları
D) Sembolik eser olmaları
E) Hem beyit hem de dörtlükten oluşmuş olmaları

9. Eserde Türkçenin Arapça kadar zengin bir dil olduğu anlatılmıştır. Türkçe sözcüklerin kaynakları, destan örnekleri, şiir örnekleri, deyimler, atasözleri, koşuk, sagu örnekleri eserde yer almıştır. Devrin dili, coğrafyası ve sosyolojisi hakkında bilgi verir.
Yukarıdaki parçada sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kutadgu Bilig
B) Divan-u Lügati't Türk
C) Divan-ı Hikmet
D) Atabetü'l Hakayık
E) Kitab-ı Dede Korkut

10. İslamiyet’in ve İran edebiyatının etkisinde yazılan, eldeki en eski Türk eseridir. Hakaniye Türkçesiyle yazılan bu eser "hakanlar için bilgi verme" anlamındadır.
Yukarıda sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?


A) Atabetü'l Hakayık
B) Kutadgu Bilig
C) Divan-u Lügati't Türk
D) Göktürk Yazıtları
E) Divan-ı Hikmet

11. 12. yüzyılda mesnevi tarzında yazılmıştır. Didaktik bir eserdir. 46 beyit ve 101 dörtlükten oluşmaktadır. Din ve ahlak kuralları anlatılmıştır.
Yukarıda sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?


A) Divan-ı Hikmet
B) Kutadgu Bilig
C) Atabetü'l Hakayık
D) Divan-u Lügati't Türk
E) Kitab-ı Dede Korkut

12. Türkçenin ilk gramer kitabı olarak kabul edilir. Kitapta Türk lehçeleri hakkında da bilgiler vardır. Eser Araplara Türkçeyi öğretmek için yazılmıştır.
Yukarıda sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?


A) Muhakemet-ül Lügateyn
B) Kutadgu Bilig
C) Divan-ı Hikmet
D) Atabetül Hakayık
E) Divan-u Lügati't Türk

13. Tabgaç Buğra Han'a sunulan eser Türk edebiyatında yazılan ilk siyasetname özelliği taşımaktadır. Eserin dili oldukça sadedir.
Yukarıda sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?


A) Kutadgu Bilig
B) Atabetü'l Hakayık
C) Divan-u Lügati't Türk
D) Göktürk Yazıtları
E) Irk Bitik

14. Bu eser, Türk uygarlığının bir belgesidir. O günkü dönemi, tarihi, dili, edebiyatı, folkloru ile tanıtmaktadır. Ancak eserden yararlanabilmek için Arapçayı bilmek gerekmektedir.
Yukarıda içeriği hakkında bilgi verilen eser aşağıdakilerden hangisidir?


A) Kutadgu Bilig
B) Atabetü'l Hakayık
C) Divan-u Lügati't Türk
D) Divan-ı Hikmet
E) Sekiz Yükmek

15. Mesnevi şeklinde yazılmıştır. Alegorik (sembolik) bir eserdir. İçerisinde 173 dörtlük de bulunmaktadır.
Yukarıda sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?


A) Divan-u Lügati't Türk
B) Atabetü'l Hakayık
C) Kutadgu Bilig
D) Altun Yaruk
E) Dede Korkut Hikâyeleri

16. 11. yüzyılın başlarında Türkistan'ın Balasagun kentinde doğdu. İyi bir öğrenim gördü. Edebiyatımızda ilk mesneviyi yazdı. Eserini Karahanlı hükümdarına sundu. Bilim ve sanata önem veren şair, bilginler arasında da yer alır.
Yukarıda sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?


A) Kaşgarlı Mahmut
B) Yusuf Has Hacip
C) Edip Ahmet Yükneki
D) Ahmet Yesevi
E) Kadı Burhanettin

17. Eserde konuşma, tartışma ve öğütler arasında toplumu oluşturan sınıfların niteliklerinin, bunlara karşı hakanın tutum ve davranışlarının nasıl olması gerektiğini göstermiştir. Hakan, vezir, vezirin oğlu ve vezirin kardeşi somutlaştırılmıştır.
Bu parçada özellikleri verilen eser aşağıdakilerden hangisidir?


A) Divan-ı Hikmet
B) Divan-u Lügati't Türk
C) Atabetü'l Hakayık
D) Dede Korkut Hikâyeleri
E) Kutadgu Bilig

Cevap Anahtarı :

1-A      2-E      3-A      4-A      5-D
6-E      7-D      8-D      9-B     10-B
11-C   12-E    13-A    14-C    15-C
16-B   17-E
thumbnail

Kutadgu Bilig (Yusuf Has Hacip) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı


1- Kutadgu Bilig ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? (YKS 2017)

A) Geçiş Dönemi ürünleri arasında yer almaktadır.
B) Alegorik söyleyişe sahip didaktik bir metindir.
C) İçeriği bakımından nasihatname türüne girer.
D) Yoğun Arapça ve Farsça kelimelerden dolayı dili ağırdır.
E) Hem dörtlük hem de beyitlerden oluşmaktadır.

2- Eserde konuşma, tartışma ve öğütler arasında toplumu oluşturan sınıfların niteliklerinin, bunlara karşı hakanın tutum ve davranışlarının nasıl olması gerektiğini göstermiştir. Hakan, vezir, vezirin oğlu ve vezirin kardeşi somutlaştırılmıştır.
Bu parçada özellikleri verilen eser aşağıdakilerden hangisidir?


A) Divan-ı Hikmet
B) Divan-u Lügati't Türk
C) Atabetü'l Hakayık
D) Dede Korkut Hikâyeleri
E) Kutadgu Bilig

3- 11. yüzyılın başlarında Türkistan'ın Balasagun kentinde doğdu. İyi bir öğrenim gördü. Edebiyatımızda ilk mesneviyi yazdı. Eserini Karahanlı hükümdarına sundu. Bilim ve sanata önem veren şair, bilginler arasında da yer alır.
Yukarıda sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?


A) Kaşgarlı Mahmut
B) Yusuf Has Hacip
C) Edip Ahmet Yükneki
D) Ahmet Yesevi
E) Kadı Burhanettin

4- Aşağıdakilerden hangisi Kutadgu Bilig'in özelliklerinden biri değildir?

A) Mesnevi tarzında yazılmış olması
B) Didaktik eser olması
C) Hakaniye Türkçesiyle yazılmış olması
D) Sembolik eser olması
E) Hem beyit hem de dörtlükten oluşmuş olması

Cevap Anahtarı :

1-D      2-E      3-B      4-D

25 Soruluk Test

1. Kutadgu Bilig edebiyatımızın hangi dönemine aittir? 

A) İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı
B) Destan Dönemi
C) İslami Dönem Türk Edebiyatı
D) Milli Edebiyat Dönemi

2. Aşağıdakilerden hangisi Kutadgu Bilig için doğru değildir? 


A) Kafiye şeması: Her beytin mısraları kendi arasında kafiyelenmiştir.
B) Her beyti birer vecize niteliğindedir.
C) Eserin tamamı 6670 beyittir.
D) Aruz ölçüsüyle yazılan ilk Türkçe eserlerden olduğu için imale çoktur.

3. Eser fa’ûlün fa’ûlün fa’ûlün fa’ûl kalıbıyla yazılmıştır. Bu kalıp hece ölçüsündeki hangi kalıba uyum göstermektedir? 

A) 7’li
B) 8’li
C)11’li
D)14’lü

4. Kutadgu Bilig'in konusu nedir? 

A) Dünya ve ahret mutluluğunu elde etme yolları
B) Dünyada mutlu olmanın yolları
C) Cennete kavuşma yolları
D) Devleti iyi yönetmenin yolları

5. –Güneş dünyayı aydınlattığı gibi ben de insanları aydınlatırım.
- Güneş ışığından ve ısısından bir şey kaybetmediği gibi benim de doğru sözüm eksilmez.
- Güneşin bütün insanları eşit ısıttığı gibi benim de hareketim ve sözüm bütün insanlar için eşittir.
- Güneşin girdiği her yer renk renk çiçeklerle dolduğu gibi benim olduğum yerde de düzen ve güzellik olur.
Bu sözler kime aittir?


A) Odgurmuş
B) Öğdülmüş
C) Aytoldu
D) Gündoğdu

6. Alegorik bir eser olan Kutadgu Bilig’ deki kahramanlar ile temsil ettikleri kavramlar hangisinde yanlış verilmiştir? 

A) Gündoğdu- yasa
B) Aytoldu- mutluluk
C) Öğdülmüş- adalet
D) Odgurmuş- akıbet

7. Bu esere “Edebü’l- Mülûk (ülkelerin düzenini sağlama yolları)” adını kimler vermiştir? 

A) Farslar
B) İranlılar
C) Araplar
D) Çinliler

8. Esere göre “atadan kalan en değerli miras” nedir?

A) Para
B) Mal mülk
C) Saygınlık
D) Öğüt

9. Karahanlı Türkçesinde “insan” kelimesinin karşılığı olan “yalnguk” sözcüğünün anlamı nedir?
A) Yaratılan
B) Yanıltan
C) Yanılıcı
D) Yaratılmış

10. “Ben şunu bilir şunu söylerim: İnsanlar arasında çok büyük farklılıklar vardır, bu farklılık ………..… ileri gelir.” cümlesindeki noktalı yer hangi sözcükle doldurulmalıdır? 


A) asaletten
B) bilgiden
C) paradan
D) İyilikten

11. “İnsan ölümsüz değil, ölümsüz olan onun …… “cümlesine göre ölümsüz olan nedir? 

A) iyi adıdır
B) yaptığı işlerdir
C) eserleridir
D) çalışmasıdır

12. Aşağıdaki cümlelerden hangisi doğrudur? 

A) Okuduğumuz bu kitap asıl eserin aynen günümüz Türkçesine çevirisidir.
B) Bu eserdeki ayet ve hadisler eserin orijinalinde de vardır.
C) Eseri yayımlayan kurum Türkiye Diyanet Vakfıdır.
D) Bu eser didaktik değildir.

13. “İsmimin bir anlamını daha söyleyeyim size. Dinle ve iyi anla. Ay bildiğin gibi yerini hep değiştirir. Sürekli yer değiştiren ne yaparsa yapsın yersiz yurtsuz kalır.Hangi eve girerse girsin ay oradan çabuk çıkar. Benim özüm de ona benzer, ya yukarıda ya da aşağıdayım. Gelirim, giderim, dünyayı dolaşırım ama yerim yurdum yoktur. Bu nedenle bilgeler bana ince bir söz ustalığı ile bu adı vermiştir. İşte ben ikbalim. Kusur ve erdemlerimi söyledim. Haastalığı ve ilacını söyledim. Açıkça söyledim, şimdi bana inan. Elden kaçırmak istersen bırak, kalmamı istersen tut.”
Bu sözler eserin kahramanlarından hangisine aittir? 


A) Odgurmuş
B) Aytoldu
C) Öğdülmüş
D) Gündoğdu

14. Kutadgu Bilig hangi özelliği ile bir siyasetnamedir? 

A) Devlet yönetiminin nasıl olması gerektiğini anlattığı için
B) İnsanlarla anlaşmanın yollarını öğrettiği için
C) Ahrette mutlu olmanın yollarını gösterdiği için
D) Çocuk eğitimiyle ilgili bilgi verdiği için

15. Esere göre aşağıdakilerden hangisi “iyi insan”ın özelliklerinden değildir?

A) Halka çok yayarı dokunur.
B) Halka iyilik eder; fakat başa kakmaz.
C) Kendi çıkarını düşünmez, karşılık beklemez.
D) Her zaman yöneticilerinin koyduğu kurallara uyar.

16. Gündoğdu’ya göre aşağıdakilerden hangisi doğru insanların özelliklerinden biri değildir? 

A) Doğru insan söylediği ile düşündüğü bir olandır.
B) Doğru insan gönlünü çıkarıp avucuna alarak utanmadan dolaşabilendir.
C) Doğru insan, düşündüğünü söyleyendir.
D) Doğru insan, hep insanlara iyilik yapandır.

17. “İyi insan iki türlüdür: Doğuştan iyi olan ve ödünç iyi olan. Kötü insan da iki türlü olur ki bunların ikisini de denk tutup aynı derecede kötü saymamak gerekir. Bunlardan birisi doğuştan, diğeri de taklit yoluyla kötü olur.”
Aydoldu’ ya göre aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? 


A) Doğuştan iyi olanlar her zaman doğru ve dürüst bir hayat sürerler.
B) Doğası kötü olanlar dünyanın belası, halkın felaketidir.
C) Taklit yoluyla kötü olanların kurtuluşu yoktur.
D) Taklit yoluyla kötü olanlar kötüye uyarsa kötü, iyiye uyarsa iyi olur.

18. “Hükümdar bir gün Aydoldu’ yu ünledi. Yer gösterdi, otur diye imledi. Aydoldu usulca, edeple oturdu. Gözünü yere dikti, dilini tuttu. Hükümdar Gündoğdu:
---Ey vezir, bir iki söz söyle. Neden suskun durursun, sana ne oldu böyle?
Aydoldu:
---Ey beyler beyi, bilge bir kişi ne demiş, hiç itirazsız dinle: …”
Yukarıdaki konuşmanın sonunda hangi cümlenin söylenmesi uygun olmaz? 


A) Sana sorulmadan söz söyleme
B) Biri bir adamı çağıracak olursa söze çağıran adam başlar.
C) Kırmızı dil ömür kısaltır, esenlik dilersen onu sıkı tut.
D) Doğru sözü kimseden esirgeme.

19. “Fazla söz ........... ve gönlü daraltan sözdür. Az söz, sorulduğunda bir ihtiyacı karşılayacak kadar söylenendir.”
Esere göre yukarıdaki noktalı yere hangi ifade getirilmelidir? 


A) çok tekrarlanan
B) sormadan söylenen
C) yüksek sesle söylenen
D) yavaş yavaş söylenen

20. “ Çok …………. bilgin olunmaz; ancak çok dinlemekle bilgin baş köşeye geçebilir, sözü dinlenen birisi olabilir. “
Esere göre noktalı yere hangi sözcük getirilmelidir? 


A) konuşmakla
B) kitap okumakla
C) gezmekle
D) ders almakla

21. “Ey oğul, sakın ha ölümü unutma… Bu dünya hayatına inanma, yel gibi geçer gider. Gaflete dalma, uyanık ol, bu dünyadan çabuk göçersin. Seni Yüce Rabbime emanet ettim. O dilerse seni gözetir, rızkını çoğaltır, nimetini arttırır. …”
Yukarıdaki öğütler eser kahramanlarından hangisine aittir? 


A) Gündoğdu
B) Öğdülmüş
C) Aytoldu
D) Odgurmuş

22. “ Bir gün hükümdar, vezirin oğlunu yanına çağırır ve şu soruyu sorar: İnsanlar için yararlı olan üç şey nedir?”
Aşağıdakilerden hangisi bu üç şeyden değildir? 


A) İyilik
B) Doğruluk
C) Utanma duygusu
D) Vefa

23. “Hükümdarın, vezirin oğluna sorduğu sorulardan biri de şudur: İnsanlar için zararlı olan üç şey nedir?”
Aşağıdakilerden hangisi bu üç şeyden değildir?


A) Haşin tabiatlı ve inatçı olmak, çünkü böyle insanların işleri hep ters gider.
B) Yalan söylemek; çünkü insan böyle tanınırsa bir daha bundan kurtulamaz.
C) Hasislik (cimrilik); çünkü onlar yemeyi de bilmez ihtiyacı olanlara vermeyi de.
D) İnsanların yaptığı kötülüklere aynen karşılık vermek

24. Hükümdara ait şu cümle nasıl tamamlanmalıdır?
“İyi memur kendi nefsinin değil …… menfaatlerini düşünendir.


A) ailesinin
B) arkadaşlarının
C) anne babasının
D) devletin

25. Aşağıdakilerden hangisi Hükümdar’ın, Odgurmuş ile görüştükten sonra düşündükleri arasında yer almaz?

A) Hükümdar olduğu için pişmanlık duyuyor.
B) Halkın vebali altında ezileceğini düşünüyor.
C) Bu kadar insana hizmet edebilmek için malın mülkün gerekli olduğu sonucuna varıyor.
D) Tacı tahtı bırakıp zahid oluyor.

Cevap Anahtarı :

1-C      2-C      3-C      4-A      5-D
6-C      7-D      8-D      9-C     10-B
11-A   12-C    13-B    14-A    15-D
16-D   17-C    18-D    19-B    20-A
21-C   22-D    23-D    24-D    25-D
thumbnail

Kutadgu Bilig (Yusuf Has Hacip) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili, Özellikleri


Kitabın Adı : Kutadgu Bilig

Kitabın Yazarı : Yusuf Has Hacip

Kitap Hakkında Bilgi :

Kutadgu Bilig, Türkçenin en temel ve Türk dili araştırmalarının en önemli kaynak eserlerindendir. İslâmî Türk edebiyatının adı bilinen ilk şair ve düşünürü Balasagun'lu Yusuf Has Hacib tarafından yazılmıştır.

Eserini Balasagun'da yazmaya başlayan Yusuf, 1068 yılında memleketinden ayrılarak Doğu Karahanlı Devleti'nin merkezi olan Kaşgar'a gitmiş ve eserini 18 ay sonra, 1069 (Hicrî 462) yılında burada tamamlamıştır. Kitabını bitirince bunu, Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han'a sunmuş, Han da eseri çok beğendiği için Yusuf'u, takdiren "Hâs Hâcib (Ulug Hâcib)" tayin etmiştir. İyi bir eğitimden geçen Yusuf Has Hacip, eserini hükümdara sunduktan sonra devlette önemli görevlere getirilmiştir. 1077 yılında Kaşgar’da vefat eden Yusuf Has Hacip’in türbesi de bu şehirde bulunmaktadır.

Arapça ve Farsçanın, Türkçe üzerinde etkili olduğu dönemde eserin Türkçe yazılmış olması eseri ayrıca kıymetli kılmaktadır. Türkçeyi çok iyi kullanan yazarın eserde Türkçemizi öven sözlerine de rastlamak mümkündür.

Eserin başında bir kaside vardır. Daha sonra “ Kitab adı urdum Kutadgu Bilig” ismi ile bir bölüm gelir. Bu bölüm, kitabın adından bahseder. Daha sonra da kahramanlar devreye girer. Kahramanların hikâyesi bittiğinde ise söze Yusuf Has Hacip girer ve biraz kendinden bahsettikten sonra dua ile eserini bitirir.

Kutadgu Bilig'deki kahramanların temsil ettikleri değerler:

Kutadgu Bilig, dört ana karakter arasında geçen diyaloglardan oluşmaktadır. Eserdeki bu dört ana karakterin her birinin belirli bir sosyal rolü vardır ve her biri belirli bir değeri temsil eder. Yusuf Has Hacip eserinde devlet adamlarında olması gereken özellikleri sembolik olarak dört kavram üzerinden ele almıştır. Eser, alegorik olarak ele alınmıştır. Eserin bu 4 ana karakteri şunlardır:

1- Kün Togdı : Gün anlamındadır. Temsil ettiği soyut öğe Adalet, görevi ise Hükümdarlıktır.

2- Ay Togdı : Gece anlamındadır. Vezirdir. Devleti ve mutluluğu temsil eder.

3- Ögdülmüş : Övgüye mazhar olan, övülmüş anlamındadır. Vezirin oğludur ve aklı temsil eder.

4- Odgurmuş : Biraz tartışmalı bir konu olmakla birlikte “Uyanmış” ya da “ Uyandırılmış” anlamındadır. Kanaati ve akibeti temsil eder.

"Kutadgu" kelimesi, "mutluluk, saadet" manasındaki "kut" kelimesinin üzerine isimden fiil yapan "+ad-" ekiyle fiilden isim yapan "-gu" ekinin eklenmesi sonucu oluşmuştur ve "bilig"le beraber "saadet, mutluluk veren bilgi" anlamını taşımaktadır.

Eser, insanlara dünyada tam anlamıyla mutlu olmak için gereken yolu göstermek amacıyla kaleme alınmıştır. Yusuf Hâs Hacib, eserinde aruz ölçüsünü kullanmıştır. İlâveler ile birlikte yaklaşık 88 başlık altında toplanan eserin esas kısmını oluşturan bölüm kısaltılmış mütekarip yani fa'ulun fa'ulun fa'ulun fa'ul ve vezniyle yazılmıştır. Eserde yalnız bir dörtlük içinde tam mütekarip geçmektedir. Beyitler mesnevi tarzında kendi arasında kafiyelidir. Eserin sonuna eklenmiş olan parçalardan gençliğine acıyıp ihtiyarlığından bahseden 44 beyitlik bir kısım (beyit 6521-6564) tam mütekarip ( fâilün fâilün fâilün fâilün) vezninde olup, kaside tarzında ve aa ba ca şeklinde devam etmektedir. Zamanenin bozukluğundan ve dostların cefasından bahseden 40 beyitlik bir parça (beyit 6565-6604) ise evvelki parçanın vezninde ve tarzındadır. Kitap sahibi Ulu Hâs Hâcib Yusuf'un kendi kendisine nasihat vermesinden bahseden 41 beyitlik parça da (6605-6645. beyitler) eserin aslı gibi, kısaltılmış mütekarip vezninde ve kaside tarzındadır.

O dönem için Türk edebiyatında yeni olduğu tahmin ve tasavvur edilen aruz ölçüsünün ilâve parçalardaki kafiye dışında, şair tarafından pürüzsüz bir şekilde kullanıldığı görülmektedir. Eser, yarı hikâye ve yarı temsil tarzında yazılmış olup, arada hareketi hazırlayıcı ve izah edici monologlara ve canlı tasvirlerin bulunduğu sahnelere yer verilmiştir.

Kaşgârlı Mahmut ve onun eseri Divânü Lügati't-Türk ile çağdaştır, hatta hemen hemen aynı yıllarda yazılmış olması o dönem Türkçenin gördüğü itibar açısından da dikkate değer.

Kutadgu Bilig'in Özellikleri :

1- 11. yy'da (1069 - 1070) Yusuf Has Hacip tarafından yazılmıştır.
2- Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han'a sunulmuştur.
3- Kutadgu Bilig "mutluluk veren bilgi", "hükümet olma bilgisi" gibi anlamlara gelir.
4- Didaktik (öğretici) bir eserdir.
5- Mesnevi şeklinde ve aruz vezniyle 6645 beyit olarak yazılmıştır.
6- Eserde 173 de dörtlük vardır.
7- Eserde, toplum hayatındaki bozuklukları düzeltecek, insanı mutlu edecek yolların neler olduğu belirtilmiş; bunun yolları, devrin hükümdarına öğütler halinde gösterilmiştir.
8- Eserde ahlak ve dinin önemi, devlet idaresi gibi konulara da değinilmiştir. Bu açıdan esere bir siyaset kitabı da denebilir.
9- Edebiyatımızda aruz ölçüsünün kullanıldığı ilk eser olarak kabul edilmektedir. 10- Eserde adaleti, aklı, saadeti ve devleti temsil eden dört kahramanın çevresinde gelişen olaylarla yazar, devlet idaresinin ve sosyal düzenin nasıl olması gerektiğini anlatır.
11- Eserde dört sembolik şahsiyet yer alır. (Ögdülmiş, Odgurmış, Aytoldı, Güntogdı)
12- Eserde “adalet, akıl, akıbet ve mutluluk” gibi dört soyut kavram ele alınmıştır.
13- Karahanlı Türkçesiyle yazılmıştır.
14- Eserde dönemine göre yalın bir Türkçe kullanılmıştır. (Hakaniye Türkçesi)
15- Bilinen üç nüshası, bugün Fergana, Viyana ve Mısır'da bulunmaktadır.
16- Atasözü gibi özlü sözlere yer vermesinden dolayı Türk kültürü açısından önemli bir değeri vardır.
17- Eserde karşılıklı konuşmaların olmasından dolayı bir tiyatro havası da vardır.
18- Kitap, Türk dilinin araştırmaları konusunda en temel ve önemli kaynak eserlerin başında gelmektedir.


Kutadgu Bilig'den Seçme Sözler: 

* Akıl senin için iyi ve yeminli bir dosttur. Bilgi senin için çok merhametli bir kardeştir.
* Akıl süsü dil, dil süsü sözdür. İnsanın süsü yüz, yüzün süsü gözdür. İnsan sözünü dil dili ile söyler; sözü iyi olursa, yüzü parlar.
* Anlayış ve bilgi çok iyi şeydir; eğer bulursan, onları kullan ve uçup göğe çık.
* Bir insan bütün dünyaya tamamen sahip olsa bile, sonunda dünyada kalır; onun kısmetine ancak iki top bez (kefen) düşer.
* Bu dünya renkli bir gölge gibidir, onun peşine düşersen kaçar; sen kaçarsan o seni kovalar..
* Bu dünyanın kusuru bin, meziyeti ise birdir. İnsan bunu nasıl geçirirse, o öyle geçer.
* Bütün halka içten gelen merhamet göster.
* Bütün iyilikler bilginin faydasıdır. Bilgi ile göğe dahi yol bulunur.
* Büyüklük taslayan, kibirli ve küstah adam, tatsız ve sevimsiz olur; kibirli insanın itibari günden güne azalır.
* Eğer kendine candan bağlı birisini arıyorsan, sözün kısası, kendinden daha candan birini bulamazsın.
* Dâima iyilik yap ki, kendin de iyilik bul.
* Doğan ölür, ondan eser olarak söz kalır. Sözünü iyi söyle, ölümsüz olursun.
* Elini uzatarak gökteki yıldızları tutsan ve başın göğe değse bile, sonunda sen yine yerdesin.
* Ey asil insan! insanlığı elinden bırakma; insanlığa karşı daima insanlıkla muamele et.
* İşi adaletle yap, buna gayret et; hiç bir zaman zulüm etme.
* Hangi iş olursa olsun, sen onu tatlı dille karşıla; her işte tatlı dil kullanırsan saadet sana bağlanır.
* Hiç bir işte acele etme, sabırlı ol, kendini tut; sabırlı insanlar arzularına erişirler.
* Diline ve gözüne sahip ol, boğazına dikkat et; az ye, fakat helal ye.
* Hangi işe girersen, önce sonunu düşün; sonu düşünülmeyen işler, insana zarar getirir.
* Başkasının zararını isteme, kendin de zarar verme; hep iyilik yap, kendi heva ve heveslerine hakim ol.
* Bak, doğan ölür; ondan, eser olarak, söz kalır; sözünü iyi söyle! ölümsüz olursun.
* İnsanın bunca zahmet çekmesi hep boğazı ve sırtı içindir; mal toplar, yiyemez; öldükten sonra da vebali altında kalır.
* İnsan nadir değil, insanlık nadirdir. İnsan az değil, doğruluk azdır.
* İnsanın bunca zahmet çekmesi hep boğazı ve sırtı içindir. Mal toplar, yiyemez; öldükten sonra da vebalı altında kalır.
* Çok mal aç gözlüyü doyurmaz. Ecel gelince pişman olur, fakat artık işini yoluna koyamaz.
* Akıl bir meşaledir. Kör için göz, ölü vücut için can, dilsiz için sözdür.
* Kötülük edersen, kötülüğün karşılığı pişmanlıktır. Elinden gelirse, kötülüğün inadına iyilik yap.
* Çok dinle fakat az konuş. Sözü akıl ile söyle ve bilgi ile süsle.
* Fenalık cahillikten doğar, hastalıklar kötülükler hep aynı noksanlıktan ileri gelir. Fakat tedavi ile hastalara şifa verilebilir; terbiye ile kötüler iyi edilebilir; okumak yoluyla da bilgisizlere bilgi verilmiş olur.
* Gönlünü ve dilini doğru tut!
* Gurur faydasızdır, o insanları kendinden soğutur. Alçak gönüllülük ise insanı yükseltir.
* Halka faydalı ol, onlara zarar verme!
* Her mahlûk kendi nasibini alır. Yürüyenler yiyeceklerini ve uçanlar da yemlerini bulurlar.
* Her sözü söz diye ağzından çıkarma. Lüzumlu olan sözü düşünerek ve ihtiyatla söyle.
* Her bakımdan tam zengin olmak istersen, kanaatkâr ol. Böylece kendi nasibini elde etmiş olursun.
* Huzur istersen zahmet ile birlikte gelir. Sevinç istersen kaygı ile birlikte bulunur.
* İşe acele ile girme, sabır ve teenni ile hareket et. Acele yapılmış olan işler yarın pişmanlık getirir.
* İnen yükselir, yükselen iner, parlayan söner ve yükselen durur.
* İnsan süsü, yüz; yüzün süsü, göz; aklın süsü, dil; dilin süsü, sözdür.
* İnsan, binlerce yaşasa, arzu ettiği şeylere kavuşsa bile, yine dileği bitmez.
* İnsana insanlığı nisbetinde mukabelede bulun. Böyle mukabelede bulunduğu için, insana insan adı verilmiştir.
* İnsanı dil kıymetlendirir ve insan onunla saadet bulur. İnsanı dil kıymetten düşürür ve insanın dili yüzünden başı gider.
* İnsanların seçkini insanlığa faydalı olan insandır. Halk nazarında muteber kimse, merhametli olan insandır.
* İyi hareket et, kötülerin zararlarını ortadan kaldır!
* Kara toprak altındaki altın, taştan farksızdır. Oradan çıkınca, beylerin başında tuğ tokası olur.
* Kimin sana biraz emeği geçerse, sen ona karşılık daha fazlasını yapmalısın.
* Kötülük değersiz bir şey olduğu için, onu yapan da değersizdir.
* Menfaat sandalyeye benzer; başında taşırsan seni küçültür, ayağının altına alırsan seni yükseltir.
* Öfke ve gazapla işe yaklaşma; eğer yaklaşırsan, ömrü heder edersin.
* Söz ağızda iken sahibinin esiridir, ağızdan çıktıktan sonra sahibi onun esirdir.
* Yalnız kendi menfaatini gözeten dosta gönül bağlama. Fayda görmezse, sana düşman olur, ondan vazgeç.

7 Haziran 2019 Cuma

thumbnail

100 Temel Eser Lise Kitap Sınavı Yarışması Soruları 1-20 ve Cevap Anahtarı 1


KUTADGU BİLİGDEN SEÇMELER (1–3. SORULAR)

1. Kutadgu Bilig ile ilgili olarak verilen aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?

A) Eser 6645 beyittir
B) Beyit birimiyle ve aruz vezniyle yazılmıştır.
C) Hakaniye lehçesiyle yazılmıştır.
D) Gazel nazım şekliyle yazılmıştır.
E) Ahlak, din, devlet idaresi gibi konulara değinilmiştir.

2. Aşağıdakilerden hangisi Kutadgu Bilig’in özelliklerinden biri değildir? 

A) 11. yüzyılda Yusuf Has Hacip tarafından kaleme alınmıştır.
B) Eser Tabgaç Buğra Han’a sunulmuştur
C) Aytoldı adlı vezir, saadeti temsil eder.
D) Didaktik bir eserdir, sembolik bir anlatımı vardır.
E) Bazı bölümlerde nazımla nesir iç içedir.

3. Aşağıdakilerden hangisi Kutadgu Bilig’in sembolik öğelerinden hangisi “adaleti” sembolize eder? 

A) Kün Togdı
B) Ay Toldı
C) Ögdilmiş
D) Odgurmiş
E) Şehname

DEDE KORKUT HİKÂYELERİ (4–7.SORULAR)

4. Dede Korkut Hikâyeleri hangi iki kavmin mücadelesini konu edinmiştir?

A) Araplar-Oğuzlar
B) Kıpçaklar-Oğuzlar
C) Çinliler-Araplar
D) Çinliler-Kıpçaklar
E) Kırgılar-Oğuzlar

5. Dede Korkut hikâyeleri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? 

A) On iki hikâyeden oluşması
B) Geçiş döneminin ilk ve en önemli eseri olması
C) Hikâyelerin Dede Korkut tarafından yazılması
D) Nazım ve nesrin iç içe olması
E) Duru, yalın bir halk Türkçesinin kullanılması

6. Dede Korkut Hikâyelerinde anlatıcı kimdir? 

A) Deli Dumrul
B) Boğaç Han
C) Dedem Korkut
D) Salur Kazan
E) Dirse Han

7. Ne yerse doymayan, halkına zarar veren Dede Korkut Hikayesi’nin dev kahramanı kimdir? 

A) Basat
B) Tepegöz
C) Bamsı Beyrek
D) Kanturalı
E) Boğaç Han

YUNUS EMRE DİVANINDAN SEÇMELER (8.-10.SORULAR)

8. Allah ve din sevgisi işlenir. Duygusallık ön plandadır. Bu şiir türünü Yunus Emre geliştirmiştir. Yunus Emre’nin yazdığı bu tür şiirler günümüzde de söylenmektedir.
Yukarıda bahsedilen nazım şekli aşağıdakilerden hangisidir? 

A) Kaside
B) Şathiye
C) Semai
D) İlahi
E) Nutuk

9. Yunus okur diller ile
Ol kumru bülbüller ile
Hakk’ı seven kullar ile
Çağırayım Mevla’m seni
Yukarıdaki dörtlüğün nazım şekli aşağıdakilerden hangisidir? 

A) İlahi
B) Şathiye
C) Ağıt
D) Nefes
E) Devriye

10. Yıllar boyunca Tekke şiirinin önderi sayılmış, şiirleriyle kafalara ve gönüllere Türkçe ile seslenmiştir. Tasavvuf akımını, taşkın ve gür lirizmi ile halka yansıtmıştır. Aruzla da şiirler yazmakla birlikte genellikle heceyi kullanmıştır. Bu şiirlerde kullanılan ana tema, Allah aşkı ve insan sevgisidir.
Yukarıda özellikleri belirtilen şair kimdir?

A) Mevlana
B) Yusuf Has Hacib
C) Hacı Bayram-ı Veli
D) Sultan Veled
E) Yunus Emre

MEVLANA’NIN MESNEVİSİNDEN SEÇMELER (11-13.SORULAR)

11. Aşağıdakilerden hangisi Mevlana’nın eserlerinden biri değildir? 

A) Fîhi Mâ-Fîh
B) Dîvân-ı Hikmet
C) Divan-ı Kebîr
D) Mecâlis-i Seb'a
E) Mesnevî

12. Mevlana ile ilgili aşağıda nakledilenlerden hangisi yanlıştır? 

A) Mesnevi gibi dünya çapında bir eserin yazılmasına Mevlana’nın oğlu Sultan Veled vesile olmuştur.
B) Babası sultanu’l-ulema Bahâüddîn Veled’in vefatı üzerine Bahâüddîn Veled'in öğrencisi Seyyid Burhâneddîn Muhakkik, Mevlânâ'ya hocalık yapmıştır.
C) 30 Eylül 1207 tarihinde Horasan'ın Belh şehrinde doğmuştur.
D) Mevlânâ'nın mutasavvıf kimliğini ve edebî kişiliğini kazanmasında payı olan, 1244 yılında Şam'dan Konya'ya gelen Şems-i Tebrîzî ile görüşür ve tanışır.
E) Mevlana da 17 Aralık 1273'de Konya'da vefat etmiştir.

13. Mevlana hangi isimlerle anılmamıştır? 

A) Mevlana
B) Molla Hünkar
C) Mevlay-ı Rum
D) Mevlevi
E) Şems-i Tebrizi

NASREDDİN HOCA FIKRALARI (14-16.SORULAR)

14. Nasreddin Hoca ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

A) 13.-14.yy’da yaşamıştır.
B) Komik fıkralarıyla tanınan bir bilgedir.
C) Nasreddin Hoca sadece bize ait bir figürdür.
D) Din ve dünya işlerini tam ve birlikte yürütürdü.
E) Konya Akşehir’de doğmuştur.

15. Aşağıdakilerden hangisi Nasreddin Hoca fıkralarının özelliklerinden biri olamaz? 

A) Verilmek istenen mesaj o çağ Anadolu’sunun gerçekleriyle örtüşür
B) Arapça, Farsça kelimelere de yer verildiği görülür
C) Bayağılık, müstehcenlik, ayıp ve küfür laf söz konusu değildir.
D) Süssüz ve bol tasvirli bir anlatım görülür.
E) Eleştirilerde bir zümreyi veya bir kimseyi karalamak, kötülemek, aşağılamak söz konusu değildir.

16. Unesco kaç yıllarını Nasreddin Hoca yılı olarak ilan etmiştir? 

A) 1996-1997
B) 2006-2007
C) 1998-1999
D) 2008-2009
E) 1994-1995

DİVAN ŞİİRİNDEN SEÇMELER (17-20.SORULAR)

Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
Felekler yandı âhımdan murâdım şem'i yanmaz mı
17.Yukarıdaki beyitten hareketle 16. yy’da yaşamış ve “Leyla vü Mecnun” adlı eserin de sahibi olan Divan şairi kimdir? 

A) Baki
B) Nedim
C) Fuzuli
D) Necati
E) Nabi

Bu şehr-i Sitanbul ki bî misl ü bahâdır
Bir sengine yek-pâre Acem mülkü fedâdır
Nedim
18. Yukarıdaki beyitte ismi geçen (Acem) millet aşağıdakilerden hangisidir? 

A) Türk
B) Arap
C) İngiliz
D) Hint
E) İran

Umarım rehber ola bize Ebubekr ü Ömer
Ey Muhibbi yürüyüp şarka sipahi çekelim
19. Divan Şiirinden Seçmeler adlı eserden alınmış yukarıdaki beyit Muhibbi’ye aittir. Muhibbi mahlasıyla anılan padişah-şair kimdir? 

A) Kanuni Sultan Süleyman
B) Yavuz Sultan Selim
C) Fatih Sultan Mehmet
D) Orhan Bey
E) Yıldırım Beyazıt

Yüz yere koydu lutf ile gülbeng- i ter gibi
Sanduka saldı hazin-idevran Güher gibi 
20. Kanuni Mersiyesi’nden alınmış yukarıdaki beytin şairi kimdir? 

A) Nedim
B) Baki
C) Fuzuli
D) Hoca Dehhani
E) Şeyh Galib

Cevap Anahtarı :
1-D      2-E      3-A      4-B      5-C
6-C      7-B      8-D      9-A     10-E
11-B   12-A    13-E    14-C    15-D
16-A   17-C    18-E    19-A    20-B 

About