Şu Bizim Hortlak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Şu Bizim Hortlak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Ekim 2019 Cuma

Şu Bizim Hortlak (Oscar Wilde) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Şu Bizim Hortlak

Kitabın Yazarı : Oscar Wilde

Kitap Hakkında Bilgi :

Oscar Wilde’ın 1887 yılında yazdığı, Türkçeye Şu Bizim Hortlak adıyla çevrilen bu kitap, Amerikalı Bakan Bay Otis ve ailesinin İngiltere’deki Canterville Şatosu’nu satın almak istemesiyle başlar. Şato’da yüzyıllardır Sir Simon de Canterville adında bir hortlak yaşamaktadır. Şato’nun sahibi Lord Canterville buranın hortlaklı olduğu konusunda Bay Otis’i uyarır. Ne var ki Otis, hayaletlere inanmadığını söyleyerek Şato’yu satın alır ve ailesiyle Şato’ya yerleşir. Rahatı kaçan hortlak, Otisleri Şato’dan kaçırmaya kararlıdır. Ama karşısında Yenidünya’dan gelme, gözü pek, doğaüstü varlıklara inanmayan kişiler vardır! Böylece tümü kendilerini olağandışı ve beklenmedik bir macera içinde bulur.

Oscar Wilde’ın fantastik bir kurgu, hınzır bir mizah duygusuyla kaleme aldığı ve Nihal Yeğinobalı’nın güzel Türkçesiyle dilimize taşıdığı Şu Bizim Hortlak, okurları, heyecanlı ve eğlenceli bir yolculuğa çıkaracak.


Şu Bizim Hortlak çocuklar için yazılmış bir hikayedir. Canterville Hortlağı olarak da bilinen bu öykü gotik bir öykü özelliği taşımaktadır.
Kitabın Özeti :

Zengin bir Amerikalı olan Horace B. Otis ve ailesi İngiltere’deki Canterville Şatosu’nu satın almak ister. Lord Canterville onları bu evi almamaları konusunda uyarır. Fakat Horace B. Otis bu şatoyu alır ve ailesi ile birlikte bu şatoya taşınır. Bay Otis, bu eve büyük oğlu Washington, kızı Virginia ve iki küçük oğlu ile gelip yerleşir.

Fakat bu ev Sir Simon'un şatosudur. Bu evde yüzyıllardır Sir Simon de Canterville’nin hortlağı yaşamaktadır. Horace B. Otis ve ailesini şatonun sahibi Lord Canterville buranın hortlaklı olduğu konusundaki uyarır. Bu uyarıya rağmen Bay Otis, hayaletlere inanmadığını söyleyerek şatoyu satın alır ve ailesiyle birlikte şatoya yerleşir.

Rahatı kaçan hortlak, Otisleri şatodan kaçırmaya kararlıdır. Ama karşısında gözü pek, doğaüstü varlıklara inanmayan kişiler vardır! Fakat her şey Bay Otis’in düşündüğü gibi değildir. Şatodaki hayalet devreye girmiştir. Bay Otis ve ailesini huzursuz etmek için faaliyetlerine başlamıştır. Nitekim aile şatoya yerleştikten sonra garip şeyler de olmaya başlamıştır. Örneğin Bay Otis’in oturma odası olarak seçtiği odanın tavanından yere kan damlamaktadır.

Temizlikçi Bayan Umney, yerdeki kan lekesinin Lady Eleanore de Canterville'nin kocası Sir Simon de Canterville tarafından öldürüldüğü 1575 yılından beri bu kan lekesinin burada olduğunu iddia etmiştir. Otis bu kanları temizler, ancak kan lekesi ertesi sabah tekrar ortaya çıkmıştır. Her gün temizlenen leke her gün yeniden ortaya çıkmaktadır. Lekenin inatla yeniden ortaya çıkması ve evin etrafındaki diğer garip olaylar, onları hayalet söylentisinin tamamen temelsiz olamayacağını düşündürmeye başlamıştır.

Üstelik Bay Otis, bir gün zincir sesleri ile uyanmış uykusundan uyanıp kalktığında korkunç bir hayaletle karşılaşmıştır. Bu arada evin ikizleri de işi şakaya vurmuşlardır. Kendilerini korkutmaya gelen hayaletleri korkutmak için bir takım muziplikler de yapmaya başlamışlardır. Bu durum yüzlerce yıldır şatoya gelenleri korkutmaya alışkın olan hayaletlerin canlarını sıkmaya başlamıştır.

Fakat Bay Otis, bunun başka bir anlamı olduğundan kuşkulanmakta bu kan lekelerini kimin döktüğünü anlamaya çalışmaktadır. Nihayetinde bunun kan lekesi olmadığını ve boya olduğunu anlar. Daha sonra yaptığı araştırmalar sonucunda bu boyaların kızı Virginia Otis'in boyaları olduğu anlaşılır.

Bu arada, genç Cheshire Dükü evin genç kızı Virginya’ya aşık olmuş ve Canterville Chase’te kalmaya gelmiştir. Genç Dük, bir gece Virginya’nın odasına gizlice girmeye çalışırken tesadüfen hayaletlerin kullandığı gizlenme yerini bulur. Dük ile Virginya bu delikten geçerek kaybolurlar.

Bay Otis ve ailesi kızlarını bulamayınca hayaletlerin onu kaçırdığını düşünür. Fakat biraz sonra Dük ile Virginya ortaya çıkarak şatodaki gizemleri ve sırları keşfettiklerini anlatırlar.

Şatonun gizemleri ortaya çıkmış Dük ile Virginya’da evlenme hazırlıklarına başlamışlardır.