Abum Rabum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Kasım 2019 Cumartesi

thumbnail

Abum Rabum Bir Hz. İbrahim Romanı (İskender Pala) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili



Kitabın Adı : Abum Rabum

Kitabın Yazarı : İskender Pala

Kitap Hakkında Bilgi :

Karısı Saray, Avram’a çocuk verememişti. Saray’ın Hacer adında Mısırlı bir cariyesi vardı. Saray Avram’a, (…) “Lütfen cariyemle yat, belki bu yolla bir çocuk sahibi olabilirim” dedi. Avram Saray’ın sözünü dinledi. (…) Rabb’ın meleği (hamile kalan Hacer’e) (…) “Bir oğlun olacak, adını İsmail koyacaksın. (…) Herkes ona karşı çıkacak, kardeşleri onunla hep çekişme içinde yaşayacak” dedi. (Tevrat, Tekvin, Bâb 16).

İbrahim’in biri köle, biri de özgür kadından iki oğlu vardır. (…)

Bu kadınlar iki antlaşmayı simgelemektedir. Biri Sina Dağı’ndandır, köle olacak çocuklar doğurur; bu Hacer’dir. Oysa göksel Yeruşelim özgürdür, annemiz odur. (…) İşte böyle kardeşler, bizler cariyenin değil, özgür kadının (Sara’nın) çocuklarıyız (İncil, Galatyalılar 4/21-31).

Dünyanın en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapan Ortadoğu… İnsanlığın beşiği ve Hz. İbrahim’in ayak izlerini taşıyan yurtlar… Ve Müslümanlar üzerinden süregiden savaşlar… Bir bakıma Hz. İbrahim’in mirası peşindeki evlatlarının amansız mücadelesi…

Ortadoğu’da yalnızca fikirler, inanışlar, canlar değil, tarih de bir katliamın pençesinde. Artık hakikati görenler, Irak ve Suriye’de birinin kanı toprağa akarken uzaklarda kanı bitlenen birilerini, burada bir kurşun namludan fırladığında meçhul ülkelerde kabaran cüzdanları, burada annelerin ağıtları gözyaşlarına karışırken bir yerlere gizlice kaçırılan tarihi mirası fark edebiliyorlar. Oynanan oyuna insanlığın geçmişiyle hesaplaşması deniyor ama hakikatte geleceğini belirleme potansiyeline sahip.

Elinizdeki kitabı yalnızca Roma, Kudüs ve İstanbul ekseninde bir casusluk romanı olarak değil, aynı zamanda Mezopotamya’nın sosyal, siyasi ve sanatsal tarihi gibi de okuyacaksınız. İskender Pala’nın her zamanki yetkin kaleminden nefes nefese bir polisiye...

Kitabın Özeti :

İskender Pala, bu zamana kadar yazdığı en uzun romanı olan Abum Rabum da bazen CIA ajanlarının kendi içlerindeki diyaloglarla, bazen MİT’in soruşturmasını derinleştirdikçe ulaştıklarını okuyucuyla birlikte bir bir açarak, bazen de Selim Hoca’nın Sümerolog olmasından mütevellit uzmanlık alanında konuşmasına olanak vererek yarım asırdır Ortadoğu’da hiç dinmeyen savaşın karakterle birlikte şehir şehir, müze müze dolaşarak ta Sümerlere, Nemrut’a ve dönüp dolaşıp Hz. İbrahim’de düğümlendiğini tüm incelikleriyle kaleminden akıtıyor.

Kitap; Roma, Kudüs ve İstanbul’da geçen bir polisiye, casusluk hikâyesidir. Ayrıca kitabın içeriğinde Mezopotamya’nın siyasi, tarihi içeriği de geçmektedir. Olaylar Tokyo’da bir üniversitenin 100.yıl kutlamaları sırasında üniversitede asistan olan Japon Sümerolog’un sıra dışı ölümü ile başlar. Japon polisinin olay yerini araştırırken bulduğu ipuçları ile İstanbul’a gelmesi, Mossad, CIA, MIT ve Türk Emniyeti’nin de katılmasıyla sıradan bir cinayet olmadığı anlaşılır. Roma’dan Kudüs’e, Kudüs’den Tokyo’ya, Tokyo’dan İstanbul’a, İstanbul’dan Adıyaman’a, Adıyaman’dan Urfa’ya… Peygamberler şehrine kadar giden bilgi dolu, sıra dışı, soluksuz okunabilecek bir roman. Cinayet arkasında hiçbir iz bırakmadan yaşanmış olmakla birlikte birkaç şüphe barındırmaktadır.

Kral Antiochos ölmeden önce hazinesini ve mezarını içine alacak, eşi benzeri olmayan bir Anıt Mezar yaptırmak ister. Kral Antiochos, bu anıt mezarı kimsede olmayan ve olamayacak bir şekilde ister. Bunun için Sin Ammar’ı görevlendirir. Dünyanın en güzel ve ihtişamlı mezarını yapan Sin Ammar, bu mezarın içine bin bir bilmece koyar. Her bilmeceden önce de krala 7 ilke sayar. 5. bilmeceyi açıklamak için bir sonraki günü bekler çünkü diğer bilmeceler ve anıtın ihtişamı kralı yormuştur. Kral Antiochos, kimsenin bu mezar gibi bir mezara sahip olmamasını ister ve buna benzer bir şey yapmaması için ünlü mimarı öldürür. 5. bilmeceyi söyleyemediği için mezar bir süre sonra yerle bir olmuştur. İşte hikâye de çeşitli ülkelerdeki farklı kahramanlar bu hazineyi aramaya koyulur.

Japonya’da başlayan roman Adıyaman’da son buluyor.

About