2 Eylül 2019 Pazartesi

thumbnail

Mutluluk (Zülfü Livaneli) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Mutluluk

Kitabın Yazarı : Zülfü Livaneli

Kitabın Arka Kapak Bilgisi :

Barnes & Noble Büyük Yazar Ödülü / 2007

Harika bir roman!
Theo Angelopoulos

Meryem: Van Gölü kıyısındaki bir kasabada, Allah'ın kendisini sevmesinden başka bir şey beklemeyen 17 yaşında bir kız.

Prof. Dr. İrfan Kurudal: İstanbullu tanınmış bir aydın. Hayattan hiçbir beklentisi kalmamış. Sahip olduğu her şeyi geride bırakarak, teknesiyle amaçsız bir Ege yolculuğuna çıkıyor.

Cemal: Gabar Dağları'nda PKK peşinde koşmuş bir komando. Askerliğini bitirip eve döndüğünde ömrünün en zor göreviyle karşı karşıya kalıyor: Ailenin yüzkarası amca kızını töre gereği öldürmesi gerekiyor.

Her biri mutluluğu arayan Meryem, İrfan ve Cemal, kendilerinin, birbirlerinin ve ülkenin ruhunun derinlerine doğru çalkantılı bir yolculuğa çıkıyorlar. Peki, onları neler bekliyor?

Kitabın Özeti :

Mutluluk, Zülfü Livaneli’nin sevilen kitaplarından biridir. 2002 yılında yayınlanan ve 2007 yılında da filme uyarlanmıştır.

Mutluluk romanının baş karakterleri Meryem, İrfan Kurudal ve Cemal'dir. Doğu ve Güney Doğu Anadoludaki namus ve töre cinayetlerinin genç kızların hayatlarını ölüme nasıl sürüklediğini anlatır.

Meryem Van Gölü kıyılarında Suluca yöresinde yaşayan 17 yaşında bir genç kızdır. Annesi Meryem'i doğururken ölmüştür. Babası ise Döne adında genç bir kadınla evlidir. Amcası, teyzesi (teyzesi amcasıyla evli), babası, üvey annesi ve amca çocuklarından oluşan geniş bir ailesi vardır. Cemal ise amcasının Gabar dağlarında komando olarak görev yapan, PKK ile mücadele eden oğludur. Amcası evde sözü geçen tek kişidir ve Meryemin babası abisinden oldukça çekinmektedir. Meryem, Cemal'in annesini, aynı zamanda kendi annesinin ikizi olan teysesini hiç göremediği annesinin yerine koymuştur. Fakat Meryem teyzesi tarafından hep nefretle büyütülmüş bir yeğendir olmuştur. Çünkü teyzesi kızkardeşinin ölümünden Meryem'i sorumlu tutmaktadır. Zavallı Meryem ne yaparsa yapsın teyzesinin zincirlerini kıramamıştır.

Üvey annesi Döne ise Meryem'den nefret eder. Meryem onu "Yılan gözlü Döne" diye düşünür. Meryem'in çok sevdiği birde bibisi vardır, köyün ebesi. Hayatı boyunca Meryem'in kılına zarar gelmesinden korkan bir insandır o.

Bir gün Van Gölü’nün kıyında babası tarafından baygın bir şekilde bulunan Meryem, birisinin tecavüzüne uğramıştır. Babası sırtladığı gibi Meryem’i eve getirir ve eski püskü, ahırdan bozma bir yere kapatılır. Meryem’in, namuslarını kirlettiğini düşünürler ve köydeki insanların yüzüne bakamaz olurlar. Bir an önce Meryem’in intihar etmesini isterler, bu yüzden üvey annesi Döne de her akşam getirdiği bir kaşık yemeğin yanında Meryem’in önüne kendini asması için büyük bir halat fırlatıp gitmiştir. Şayet Meryem kendi intihar etmezse, onu öldürme görevi askerdeki amcasının oğlu Cemal’e kalacaktır.

Birkaç gün sonra askerden gelen Cemal’e durumu bildirirler. Fakat Cemal buna karşıdır. Her ne kadar kızı öldürmek istemese de törelere karşı gelemeyeceğinin de farkındadır. Köyde Meryem’in öldüğü duyulmasın diye Cemal ile Meryem’i İstanbul’a gönderirler. Köydekilere, Meryem’e İstanbul’dan bir talip çıktığını söyleyeceklerdir. Ertesi gün gecikmeden yola çıkan Meryem ve Cemal, uzun bir tren yolculuğunun ardından İstanbul’a varırlar. İlk gece Cemal’in ağabeyi Yakup’un evine sığınırlar. Bir gece orada kaldıktan sonra ertesi sabah erkenden yeni arayışlara koyulmak için evden ayrılırlar. Cemal’in, Meryem’i öldürmesi gerekiyordur. Bu yüzden onu bir köprüye çıkarır ve aşağıya atlamasını söyler. Meryem gözünü karartıp atlayacağı vakit de atlamasına dayanamaz. Askerde yüreği nasır tutan Cemal bu küçük kızı bi türlü aşağıya atamaz ve Meryem'i geri çeker.

Onu öldürmeden de köye dönemeyeceği için İstanbul'da balıkçılık yapan asker arkadaşının yanına sığınır. Arkadaşı ona elini uzatır ve Çeşme kıyılarında bir kulübe ayarlar ve geçimlerini sağlamaları için balıkçılığı öğretir.

Bir gece balıklarla ilgilenen Cemal’in yanına bir tekne yaklaşarak, teknenin içindeki adam bu gece orada konaklaması gerektiğini söyler. Bu adam Prof. İrfan Kurudal’dır. İrfan’ın başarılı bir kariyeri ve zengin bir yaşantısı vardır. İrfan Kurudal İzmirli fakir bir ailenin oğludur ve Harward Üniversitesinde bursla okumuş bir profesördür. İstanbul'da yaşamakta ve Aysel adında zengin bir kadınla evlidir. Bunlara rağmen son zamanlarda kendini çok kötü hissettiğinden eşi Aysel’i geride bırakıp günler sürecek bir tekne turuna çıkmıştır. Gösterişli, zengin hayatın içinde mutlu değildir. İrfan ertesi sabah tekne motorunun tamiri için Cemal’den yardım ister. Geri döndüklerinde balık çiftliğinin gerçek sahibinin geldiğini ve artık Cemal ile Meryem’in orada durmalarını istemediğini öğrenirler. Durumu gören İrfan bu iki gencin, teknesinde kendisine yardımcı olmalarını ister. Cemal de gidecekleri bir yer olmadığından İrfan’ın teklifini kabul etmek zorunda kalır.

İrfan bey Meryem'i çok sever ama Cemal her zamanki gibi çok soğuktur. İrfan, Cemal ile Meryem’i karı koca bilmektedir. Cemal de gerçek sorunu anlatmak zorunda kalmamak için İrfan’a evli olmadıklarını söylememektedir. İrfan, ilk önce kıyafetleri perişan olan bu gençlere temiz kıyafetler ayarlamakla işe koyulur. Sonra da Cemal’in kendisine, Meryem’in de yemeklere yardım etmesini söyler. Bu sıralarda Cemal’in amcası ve babası İstanbul’a gelmişler ve onları aramaktadırlar. İrfan, Cemal ile Meryem’in hayatını değiştirmiştir. İkisi de onunla çok iyi anlaşıyorlardır. Cemal ise aklının bir köşesinde, Meryem'i nasıl öldürebileceğini düşünmektedir ama gerçekleştiremeyeceğini de biliyordur.

Ege kıyılarında yaşayan bir büyükelçinin evini kiralarlar. Ve olaylar bu evde patlak verir. Orada gözleme yapan bir kadının oğlu olan Mehmet Ali, Meryem'den çok hoşlanır. Bir gün İrfan, Cemal ve Meryem’i kavga ederken görmüştür. Dahası, Meryem’i Cemal’e “Cemal Ağabey” der iken… Yalanlardan uzaklaşmak için çıktığı bu yolculukta, yalanlarla karşılaşan İrfan çok öfkelenir ve ters şeyler söyler. Bunun üzerine Meryem ve Cemal daha fazla orada duramaz, hemen yola koyulurlar. Fazla uzaklaşmadan hatasını anlayan İrfan peşlerinden gider ve onlardan özür diler. Zaten gidecek bir yeri olamayan Cemal ne kadar istemese de tekneye geri döner.

Bir dönem daha teknede yaşamaya devam ederler ve sonrasında ise Meryem’e tecavüz edenin kendi öz amcası ve Cemal’in de babası olduğu ortaya çıkar. Meryem'in öz amcası tarafından tecavüze uğradığını öğrenen Prof. İrfan, Cemal ile kavga ederken Cemal'e söyler. Cemal'in bunu öğrenmesi onu şok etmiştir. Çünkü tecavüz edip, kızı öldürtmek isteyen babasıdır. Cemal ne yaparsa yapsın Meryem ondan uzaklaşmak kendine yeni bir hayat kurmak için gözlemecinin oğlu Mehmet Ali'ye varır. Cemal bu küçük kıza karşı içinde büyük bir pişmanlık, suçluluk duyar ama boşuna.. Prof. İrfan'a gelince; o da macerasını yarıda bırakır ve eve geri dönmeye karar verir. Gitmeden önce Meryem'e yüklü bir miktar para bırakır. Meryem bu paranın bir kısmını Cemal'e vererek, hayatından çıkıp gitmesini ister.

Ve böylece, Meryem için de yepyeni bir hayat başlamaktadır.

Subscribe by Email

Follow Updates Articles from This Blog via Email

1 Comments

avatar

Yanlışınız var kitap böyle bitmiyor. İrfan kurudal intihar ediyor. İrfanın bıraktığı parayı Meryem cemalin suratına çarpıyor ve ortadan kayboluyor. Cemal ise Meryem in gitmesinden çok korkuyor ve onun yanında gitmek istiyor.

Reply Delete

About