19 Kasım 2019 Salı

Büyük Tuzak (Aslı Der) Kitabın Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Büyük Tuzak

Kitabın Yazarı : Aslı Der

Kitap Hakkında Bilgi :

Aslı Der’in çok sevilen dizisi Küçük Cadı Şeroks’un ikinci macerası, anadilin insan ve toplum yaşamındaki önemi üzerine düşünmeye davet ediyor. Fantastik öyküleri dinamik kurgularla işleyen yazar bu kitabıyla 2010 yılında Uluslararası Çocuk Kitapları Kurulu (IBBY) Onur Listesi’ne girdi ve Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği (ÇGYD) tarafından 2007 Yılı En İyi Çocuk Romanı ödülüne değer görüldü. Anadilin yoksullaşması durumunda doğacak tehlikeleri, felsefî bir derinlik ve gerçekçi bir bakış açısıyla anlatan kitap, yüksek temposu, sürükleyici kurgusu, yalın anlatımı ve birbirinden ilginç kahramanlarıyla yine keyifli bir okuma sunuyor. Türkçe’nin kötü ve yanlış kullanımlarıyla sürekli mücadele eden eğitimciler, öğrencilerini anadillerini doğru ve etkili kullanmaya özendirmek için bu ilginç kitabı etkin olarak kullanabilecekler.

Eski bir laneti canlandıran Prens Milla, Masallar Ülkesi’nde bir felaketin başlamasına neden olur. Halk, kötü niyetli Milla yüzünden, hızla sözcüklerini unutarak kısa sürede konuşamaz hale gelir. Üstelik, suçlunun Şeroks olduğuna inanır. Küçük Cadı artık hem kaçmak, hem de Milla’nın tuzağına düşen Fare Pibo’nun sarayın Arşiv Odası’nda yediği masalı yeniden yazmak zorundadır. Şeroks masalı zamanında yetiştiremezse, Masallar Ülkesi dilini de özgürlüğünü de yitirecek midir?..

Büyük tuzak kitabının ana düşüncesi: Anadil toplum ve insanlar üzerinde çok etkilidir. Sözcükler unutuldukça anadil de zayıflar ve unutulur. İnsanlar ihtiyaçlarını yeterince ifade edemezler.

Kitabın Özeti :

Olayları geçtiği yer Masallar Ülkesidir. Yıllar yıllar önce, Prens Artora prensi olduğu Sesler Ülkesi'ni ve Masallar Ülkesi'ni nasıl olduysa birleştirmek istemiştir. Masallar Ülkesinda hayatını sürdürmekte olan halkı istemeyince Artora'nın bu hayali bir türlü gerçekleşmemiştir. Çok sinirlendiği için ülkeyi lanetlemiştir. Lanet; "Eğer kim Masallar Ülkesi'nin dilini yok ederse, o yok eden kişi Masallar Ülkesi topraklarına sahip olacaktır."dır. Artora'nın torunu Prens Milla işte tam da bu laneti canlandırır. Tuzağı kuran kişi Sesler Ülkesinin Prensi Milla’dır. Prens Milla’nın amacı dili yok edip Masallar Ülkesini ele geçirmektir. Eğer sözcükleri ortadan kaldırabilirse dili de yok edebileceğini düşünür. Dil yok olursa masallar da yazılamayacaktır.

Bir gün çalıların gezerken arasında bir fare bulur. Prens Milla amacına ulaşmak için fareyi kandırır. Zaten Milla başkalarını kandırmakta gayet ustadır. Fare Pibo’yu Sözcüklerin Masalı adlı kitabı yemesi konusunda teşvik eder. Fare Arşiv Odası’na gidip Sözcüklerin Masalı’nı yiyince insanlar bildikleri sözcükleri unutmaya başlar. Milla'nın yaptığı plan halk kelimeleri unutunca Milla kendi sözcüklerini öğretip Masallar Ülkesi'ne sahip olacaktır.

Başlarda bu unutkanlığı sorun etmezler ama sonraları basit ihtiyaçlarını bile ifade edemeyecek duruma gelirler. İnsanlar bu soruna çözüm üretemezler ve buna kimin sebep olduğunu bilmek isterler.

Prens Milla suçu hemen Küçük Cadı Şeroks’a atar. Küçük Cadı Şeroks kendini aklamak ve bu sorunu çözmek zorundadır. Yeni bir masal yazmaya koyulur. Yazdığı masalı Sözcükler Masalı kitabına koymayı başarırsa insanlar yeniden sözcükleri hatırlamaya başlayacaktır. Şeroks, bir gün masalı yiyen fareye bir yerde rastlar. Eski baş masalcı Lutta'nın evinde öyküsünü anlatır.

Cadı Şeroks’a fare Pibo, Başmasalcı Lutta, Prens Almina, büyücü çırağı Borga yardım eder. Ama bazı arkadaşları da Cadı Şeroks’a değil Prens Milla’ya inanmaktadır. Üstelik Milla sayesinde herkes masalı Şeroks'un sildiğine inanır. Şeroks, kendini temize çıkarmak ve Masallar Ülkesi'ni kurtarmak için masalı baştan yazmak zorundadır. Maceralar devam ettikçe Cadı Şeroks masumiyetini ispatlar. Her karşılaştığı engelde zekice bir çözüm üreterek başarıya ulaşır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder