Kitabın Adı : Eyvah Kitap
Kitabın Yazarı : Mine Soysal
Kitap Hakkında Bilgi :
Cesaretle işlediği konularıyla çocuk ve gençlik edebiyatında önemli bir yer edinen yazar Mine Soysal bu kitabını, okuma eğilimleri üzerine sohbet ettiği 40 binden fazla öğrenciden esinlenerek kaleme aldı. Çocukların, gençlerin gözünden “kitap” ve “okuma” kavramlarına alışılmışın dışındaki açılardan yaklaşan deneme, aynı zamanda ülkemizde son yıllarda bu alanda yaşananları da tartışmaya açıyor. Kitapta yer alan ve gençlerin “kitap okuma” deneyimlerini içeren şaşırtıcı, düşündürücü, hatta komik öyküler eğitimcilere, ebeveynlere, çocuklara ve gençlere birlikte tartışma olanağı sunarken, çarenin bireysel haklara saygı göstermek, nitelikli seçenekler sunmak ve sınırsızca iletişim kurmak olduğuna işaret ediyor. Gençler kadar yetişkinlerin de okumaktan zevk aldığı kitap, Arnavutça’ya çevrildi.
Bu kitaptaki öyküleri anlatanlar: Klasikler’den nefret ettiğini sananlar. Sürekli, “Odana git, kitabını oku!” denenler. Bilgisayarla kitaplar arasında seçime zorlananlar. Kitap okuduğu duyulursa “karizmasının çizileceğinden” korkanlar. Yalnızca kitap okurken kendini iyi hissedenler. Ailesi hiç kitap okumazken, tatilde bile kitap okuması beklenenler. Sadece “Harry Potter” kitapları okumak isteyenler. Öğretmenin ödev verdiği kitabı “iğrenç” bulanlar ve diğerleri...
Kitabın Özeti :
Aptal mıyım Ben?
Annesi 8. sınıf öğrencisi Okan’ın hiperaktif olduğunu düşünürmüş. Ailesi Okan’a istemediği şeyleri yaptırmak istermiş. Bu da onu çok sıkarmış. 3. ve 4. sınıftayken kitap okumayı çok severmiş ama 5. sınıfta soğumuş. Çünkü okuduğu kitapları sevmemiş. Kitaplar sürekli çocuklara mesaj veriyorlarmış. Okan böyle kitaplardan hoşlanmıyormuş. Bu sene de sınava gireceği için hiç kitap okumuyormuş.
Kitaptan Kaç Alınır?
7. sınıf öğrencisi Elif’in Türkçe Öğretmeni Ayla Hanım, 2. dönemde yapacağı ilk sınavda yarıyıl tatilinde okumalarını istediği iki kitaptan soru soracakmış. Kerem öğretmene bu kitaplardan hiçbir şey anlamadığını söylemiş. Öğretmen anlamadığını daha önce kendisine söylemesi gerektiğini belirtince Kerem bu kitaplardan sınavda sorulacağını bilmediğini söylemiş. Yoksa özet sitelerinden bakabileceğini ifade etmiş. Öğretmen buna çok kızmış. Kerem kitabın konusunu sevmediği için okuyamadığını söylemiş. Öğretmen sınıftan çıkınca Tufan, Kerem’e neden internete girip kitabın özetini bulmadığını sormuş. Aslında Elif de Kerem gibi öğretmenin verdiği kitapları okumakta zorlanmış. Öğretmene söyleyince okuması gerektiği cevabını almış. Yapılan sınavdan da zayıf not almış.
Odana Git, Kitabını Oku
4. sınıf öğrencisi Cem’e ailesi sürekli odasına gitmesi ve kitap okuması yönünde uyarılarda bulunuyormuş. Anneannesi dedesinin ölümünden dolayı üzülüp ağlarken Cem’i odasına gönderiyorlarmış. Orhan amcası komik fıkralar anlatırken odasına gönderiyorlarmış. Bir gün ailesi sebepsiz yere odasına kitap okumaya gitmesini söylemiş. Cem sebebini çok merak etmiş. Bunun için odasına gider gibi yapıp mutfağa saklanmış.Anne ve babasının kendisi için tartıştıklarına şahit olmuş. Annesi, babasının da Cem’in okul işleriyle meşgul olmasını istiyormuş.
Okuma Saati Çilesi
8. sınıf öğrencisi Seda’nın okulunda yeni bir uygulama başlamış. Öğleden sonraki ilk dersten önce zil çalacak ve herkes sınıfına gidip kitap okuyacakmış. Seda bu durumdan çok sıkılıyor. Küçük sınıflar için eğlenceli olduğunu ama büyüdükçe ilginin başka konulara dağıldığını söylüyor.
Bilgisayar mı, Kitap mı?
5. sınıf öğrencisi Barışcan’ın ailesi ona sık sık bilgisayarın başında vakit geçirmemesini, eline bir kitap alıp okuması istiyormuş. Barışcan da bilgisayarla ya ödev yaptığını ya arkadaşlarıyla konuştuğunu söylüyor. Barışcan bunların bir zararı olmadığı kanısındadır. Ama bilgisayarda oyun da oynadığını itiraf ediyor. Eskiden şiddet içerikli oyunlar oynarmış ama annesi onunla bu konu hakkında konuştuktan sonra artık bu tür oyunlar oynamıyormuş. Barışcan’ın babası Almanca çeviri yapıyormuş. Babasıyla odaları karşılıklı olduğundan dolayı sürekli ders çalışmasını ve kitap okumasını istiyormuş. Barışcan daha çok bilim kurgu kitapları ve fantastik kitaplar okumayı tercih edermiş. Ayrıca yapılan işlerin yararlı ve yararsız diye ayrılmasına karşıdır.
Çok Para Gerekliymiş
4. sınıf öğrencisi Zehra’nın köyündeki öğretmende on iki, Fikret emminin oğlunun da Ankara’dan getirdiği üç kitapla birlikte toplam on beş kitap varmış. Ama öğretmen bunları az buluyormuş. Yetmiş haneli köyde beş yüz kitap olmalı diyormuş. Gazetelere, zenginlere, devlet büyüklerine mektup yazıp kitap istiyormuş. Zehra okula babasını ikna edemedikleri için geç yazılmak zorunda kalmış. Babası kızların okumasına karşıymış. Ablasının hiç okumadığını, 15 yaşında evlendiğini, üç çocuğu olduğunu söylüyor. Zehra’nın okulunda kütüphane kurulacak uygun bir yer yokmuş. Bunun için öğretmen köylülerden 50 lira toplayıp yeni bir oda yaparak orayı kütüphane olarak kullanabileceklerini söylüyor.
Bizimkiler Hep Kitap Okur
Annesi ve babası çok kitap okumasına rağmen 7. Sınıf öğrencisi Sinan, okumayı pek sevmeyen bir çocukmuş. Ailesi, özellikle annesi onun fikirlerini hiç önemsemez, Sinan’ın yerine kendisi karar verirmiş. Sinan da bundan çok rahatsız olurmuş. Abisi de çok okuyan, okumayı seven bir çocukmuş. Tıp okuyormuş. Cerrah olmak istiyormuş. Sinan ise çizgi roman sever, gezi ve bilgisayar dergilerinden hoşlanırmış.
Şimdi Keyfim Tıkırında
7. sınıf öğrencisi Özge, 4. sınıftayken çok kitap okuyormuş. Kitap okumayı öğrenmeden önce bazı akşamlar babası ona kitap okurmuş. Bazen de annesi masal anlatırmış. Özge okumayı öğrenince kitap okumayı ve masal anlatmayı bırakmışlar. Daha sonraları annesi ve babası ayrılmış. Bir süre sonra tekrar barışmışlar. Babası büyük bir trafik kazası geçirmiş. Annesi peşinden koştuğu yöneticiliği elde etmiş. Gelirleri artmış. Artık ödevlerden, arkadaşlardan, alışverişten, gezmekten tenis oynamaktan kitap okumaya vakit ayıramıyormuş. Annesi ve babası da artık ona pek karışmıyormuş. İstediği yere gidip istediği şeyi alabiliyormuş.
Duyulursa Karizmam Çizilir
6. sınıf öğrencisi Ahmet’e göre bazı erkek çocuklar kitap okumanın kız işi olduğunu düşünüp kitap okuduklarını karizmaları çizilmesin diye söylemiyorlarmış. Kendisi de öğretmeninin tavsiye ettiği bir kitabı tatilde okudu diye arkadaşları onunla dalga geçmişler.
Karar Babam Verir
7. sınıf öğrencisi Zeynep, bir Pazar günü iki kardeşi ve babasıyla kitap fuarına gitmiş. Akşama halaları misafirliğe geleceği için annesi gelememiş. Bir stanttan kendileri ne annelerine birer tane olmak üzere toplam dört kitap almışlar. Kasaya gitmeden önce babası yanına gelip aşk konulu bir kitap seçtiği için onu değiştirmesini, başka bir kitap almasını istemiş.
Aile Klasiklerimiz
6. sınıf öğrencisi Selim’in annesi Selim’e klasik kitapları okutması yönünde sürekli baskı yapıyormuş. Okuldaki öğretmenleri de bu kitapları okutuyorlarmış. Selim de bu durumdan çok rahatsız oluyormuş.
Ödev Verdiler, İğrençti!
8. sınıf öğrencisi Aslı’nın okuluna söyleşi yapmak üzere bir yazar geliyor. Yazarla diyaloğa girdiği sırada “Çalıkuşu” romanını hiç sevmediğini söylüyor. Konuk yazar da bunun normal olduğunu ilgi ve isteklerin farklı olabileceğini söylemiş. Aslı da “Çalıkuşu” yerine başka iki kitap okuduğunu söyleyince yazar, bunu öğretmenleriyle paylaşması gerektiğini anlatmış.
Konsantre Olamıyormuşum
Annesi 6. Sınıf öğrencisi Berke’nin konsantre olamadığı için kitap okuyamadığını düşünüyormuş. Çünkü Berke sevmediği kitapları yarım bırakıyormuş. Yeni öğretmeni Arzu, bunun normal olduğunu, büyüyünce bu kitapları okumayı tekrar deneyebileceğini söylemiş.
Öğrenmekle Ne İlgisi Var?
6. sınıf öğrencisi Senem’in okulunda Dünya Çocuk Kitapları Haftası için etkinlikler düzenlenmiş. Senem de bu etkinliklerde görev almış. Okulun bazı yerlerinde sergilemek için panolar hazırlamış. Arkadaşları onun çok bilgili olduğunu ima edip onunla dalga geçmişler. Özcan isimli bir arkadaşı kitaplarla çok fazla ilgilendiğini söyleyip onu arkadaşlarının arasında rezil etmiş. Senem’in annesi ve babası ayrılmış. Senem babasıyla yaşıyormuş. Annesi Turgut diye biriyle evlenmiş. Bir de kızları olmuş. Akşamları babası Senem’le pek ilgilenmezmiş. İkisi de ayrı ayrı takılırlarmış. Senem çoğunlukla odasında vakit geçirirmiş. Okuduğu kitaplar da ona bir şey öğretmeyen macera kitaplarıymış.
Kitap Okumak Zorunda Değilim!
5. sınıf öğrencisi Burak, sıkıcı bulduğu için kitap okumak zorunda olmadığını her ortamda söylüyormuş. Dersleriyle fazlasıyla ilgilendiğinden kitap okumaya vakti kalmadığını düşünüyor. Burak pinpon oynamayı, teyzesinin hediyesiyle böcek avlamayı, internette sohbet etmeyi ve teknoloji dergisi okumayı seviyor.
Zorla Şiir Okunur mu?
7. sınıf öğrencisi Damla, kendisinden üç yaş küçük kardeşiyle aynı okula gidiyormuş. Kardeşinin bütün ihtiyaçlarıyla o ilgileniyormuş. Çünkü annesi ve babası çok çalıştıklarından eve geç saatlerde geliyorlarmış. Bir öğretmeni kardeşine iki tane şiir kitabı tavsiye edip birini mutlaka alıp okumasını ödev vermiş. Bu şiir kitaplarından birini almışlar ama kardeşi bu kitabı hiç sevmemiş.sonra bir gün babalarıyla beraber okumuşlar. Şiirleri çok sevmişler.
Kitap Başına Yirmi Lira
6. sınıf öğrencisi Teoman, eniştesi Adnan’la okuduğu kitap başına 20 lira alması şeklinde bir anlaşma yapıyorlar. Kitap bittiğinde eniştesinin kitapla ilgili sorduğu sorulara doğru cevap verirse parayı hak edecekmiş. Bir ayda otuz beş lira kazanmış. İkinci kitapta eniştesi hile yaptığını düşündüğü için yani kitabın tamamını okumadığı için beş lirasını kesmiş. Eniştesinin “Paşa” adında bir Sibirya kurdu da varmış.
Böyle Armağan mı Olur?
5. sınıf öğrencisi Yağmur’un Burak diye bir arkadaşı varmış. Yağmur ve Yeliz’i doğum günü partisine davet etmiş. Yağmur Burak’a hediye olarak bir kitap almış ama Burak bu hediyeyi hiç beğenmemiş.
Ortadan Toz Olmak
6. sınıf öğrencisi Ömer, yapmaması gereken bir şey yaptığında ortadan kayboluyor, odasına gidip kitap okuyarak ailesinin sinirinin geçmesini bekliyormuş. Bunu yapması ailesinin sinirlerini daha hızlı yatıştırıyormuş.
Okurken İyiyim
7. sınıf öğrencisi Selin, zamanının çoğunu kitap okuyarak geçiriyormuş. Cumartesi günleri ailesi onu babaannesine bırakırmış. Babaannesinin Minder isminde bir kedisi varmış.
Annesi 8. sınıf öğrencisi Okan’ın hiperaktif olduğunu düşünürmüş. Ailesi Okan’a istemediği şeyleri yaptırmak istermiş. Bu da onu çok sıkarmış. 3. ve 4. sınıftayken kitap okumayı çok severmiş ama 5. sınıfta soğumuş. Çünkü okuduğu kitapları sevmemiş. Kitaplar sürekli çocuklara mesaj veriyorlarmış. Okan böyle kitaplardan hoşlanmıyormuş. Bu sene de sınava gireceği için hiç kitap okumuyormuş.
Kitaptan Kaç Alınır?
7. sınıf öğrencisi Elif’in Türkçe Öğretmeni Ayla Hanım, 2. dönemde yapacağı ilk sınavda yarıyıl tatilinde okumalarını istediği iki kitaptan soru soracakmış. Kerem öğretmene bu kitaplardan hiçbir şey anlamadığını söylemiş. Öğretmen anlamadığını daha önce kendisine söylemesi gerektiğini belirtince Kerem bu kitaplardan sınavda sorulacağını bilmediğini söylemiş. Yoksa özet sitelerinden bakabileceğini ifade etmiş. Öğretmen buna çok kızmış. Kerem kitabın konusunu sevmediği için okuyamadığını söylemiş. Öğretmen sınıftan çıkınca Tufan, Kerem’e neden internete girip kitabın özetini bulmadığını sormuş. Aslında Elif de Kerem gibi öğretmenin verdiği kitapları okumakta zorlanmış. Öğretmene söyleyince okuması gerektiği cevabını almış. Yapılan sınavdan da zayıf not almış.
Odana Git, Kitabını Oku
4. sınıf öğrencisi Cem’e ailesi sürekli odasına gitmesi ve kitap okuması yönünde uyarılarda bulunuyormuş. Anneannesi dedesinin ölümünden dolayı üzülüp ağlarken Cem’i odasına gönderiyorlarmış. Orhan amcası komik fıkralar anlatırken odasına gönderiyorlarmış. Bir gün ailesi sebepsiz yere odasına kitap okumaya gitmesini söylemiş. Cem sebebini çok merak etmiş. Bunun için odasına gider gibi yapıp mutfağa saklanmış.Anne ve babasının kendisi için tartıştıklarına şahit olmuş. Annesi, babasının da Cem’in okul işleriyle meşgul olmasını istiyormuş.
Okuma Saati Çilesi
8. sınıf öğrencisi Seda’nın okulunda yeni bir uygulama başlamış. Öğleden sonraki ilk dersten önce zil çalacak ve herkes sınıfına gidip kitap okuyacakmış. Seda bu durumdan çok sıkılıyor. Küçük sınıflar için eğlenceli olduğunu ama büyüdükçe ilginin başka konulara dağıldığını söylüyor.
Bilgisayar mı, Kitap mı?
5. sınıf öğrencisi Barışcan’ın ailesi ona sık sık bilgisayarın başında vakit geçirmemesini, eline bir kitap alıp okuması istiyormuş. Barışcan da bilgisayarla ya ödev yaptığını ya arkadaşlarıyla konuştuğunu söylüyor. Barışcan bunların bir zararı olmadığı kanısındadır. Ama bilgisayarda oyun da oynadığını itiraf ediyor. Eskiden şiddet içerikli oyunlar oynarmış ama annesi onunla bu konu hakkında konuştuktan sonra artık bu tür oyunlar oynamıyormuş. Barışcan’ın babası Almanca çeviri yapıyormuş. Babasıyla odaları karşılıklı olduğundan dolayı sürekli ders çalışmasını ve kitap okumasını istiyormuş. Barışcan daha çok bilim kurgu kitapları ve fantastik kitaplar okumayı tercih edermiş. Ayrıca yapılan işlerin yararlı ve yararsız diye ayrılmasına karşıdır.
Çok Para Gerekliymiş
4. sınıf öğrencisi Zehra’nın köyündeki öğretmende on iki, Fikret emminin oğlunun da Ankara’dan getirdiği üç kitapla birlikte toplam on beş kitap varmış. Ama öğretmen bunları az buluyormuş. Yetmiş haneli köyde beş yüz kitap olmalı diyormuş. Gazetelere, zenginlere, devlet büyüklerine mektup yazıp kitap istiyormuş. Zehra okula babasını ikna edemedikleri için geç yazılmak zorunda kalmış. Babası kızların okumasına karşıymış. Ablasının hiç okumadığını, 15 yaşında evlendiğini, üç çocuğu olduğunu söylüyor. Zehra’nın okulunda kütüphane kurulacak uygun bir yer yokmuş. Bunun için öğretmen köylülerden 50 lira toplayıp yeni bir oda yaparak orayı kütüphane olarak kullanabileceklerini söylüyor.
Bizimkiler Hep Kitap Okur
Annesi ve babası çok kitap okumasına rağmen 7. Sınıf öğrencisi Sinan, okumayı pek sevmeyen bir çocukmuş. Ailesi, özellikle annesi onun fikirlerini hiç önemsemez, Sinan’ın yerine kendisi karar verirmiş. Sinan da bundan çok rahatsız olurmuş. Abisi de çok okuyan, okumayı seven bir çocukmuş. Tıp okuyormuş. Cerrah olmak istiyormuş. Sinan ise çizgi roman sever, gezi ve bilgisayar dergilerinden hoşlanırmış.
Şimdi Keyfim Tıkırında
7. sınıf öğrencisi Özge, 4. sınıftayken çok kitap okuyormuş. Kitap okumayı öğrenmeden önce bazı akşamlar babası ona kitap okurmuş. Bazen de annesi masal anlatırmış. Özge okumayı öğrenince kitap okumayı ve masal anlatmayı bırakmışlar. Daha sonraları annesi ve babası ayrılmış. Bir süre sonra tekrar barışmışlar. Babası büyük bir trafik kazası geçirmiş. Annesi peşinden koştuğu yöneticiliği elde etmiş. Gelirleri artmış. Artık ödevlerden, arkadaşlardan, alışverişten, gezmekten tenis oynamaktan kitap okumaya vakit ayıramıyormuş. Annesi ve babası da artık ona pek karışmıyormuş. İstediği yere gidip istediği şeyi alabiliyormuş.
Duyulursa Karizmam Çizilir
6. sınıf öğrencisi Ahmet’e göre bazı erkek çocuklar kitap okumanın kız işi olduğunu düşünüp kitap okuduklarını karizmaları çizilmesin diye söylemiyorlarmış. Kendisi de öğretmeninin tavsiye ettiği bir kitabı tatilde okudu diye arkadaşları onunla dalga geçmişler.
Karar Babam Verir
7. sınıf öğrencisi Zeynep, bir Pazar günü iki kardeşi ve babasıyla kitap fuarına gitmiş. Akşama halaları misafirliğe geleceği için annesi gelememiş. Bir stanttan kendileri ne annelerine birer tane olmak üzere toplam dört kitap almışlar. Kasaya gitmeden önce babası yanına gelip aşk konulu bir kitap seçtiği için onu değiştirmesini, başka bir kitap almasını istemiş.
Aile Klasiklerimiz
6. sınıf öğrencisi Selim’in annesi Selim’e klasik kitapları okutması yönünde sürekli baskı yapıyormuş. Okuldaki öğretmenleri de bu kitapları okutuyorlarmış. Selim de bu durumdan çok rahatsız oluyormuş.
Ödev Verdiler, İğrençti!
8. sınıf öğrencisi Aslı’nın okuluna söyleşi yapmak üzere bir yazar geliyor. Yazarla diyaloğa girdiği sırada “Çalıkuşu” romanını hiç sevmediğini söylüyor. Konuk yazar da bunun normal olduğunu ilgi ve isteklerin farklı olabileceğini söylemiş. Aslı da “Çalıkuşu” yerine başka iki kitap okuduğunu söyleyince yazar, bunu öğretmenleriyle paylaşması gerektiğini anlatmış.
Konsantre Olamıyormuşum
Annesi 6. Sınıf öğrencisi Berke’nin konsantre olamadığı için kitap okuyamadığını düşünüyormuş. Çünkü Berke sevmediği kitapları yarım bırakıyormuş. Yeni öğretmeni Arzu, bunun normal olduğunu, büyüyünce bu kitapları okumayı tekrar deneyebileceğini söylemiş.
Öğrenmekle Ne İlgisi Var?
6. sınıf öğrencisi Senem’in okulunda Dünya Çocuk Kitapları Haftası için etkinlikler düzenlenmiş. Senem de bu etkinliklerde görev almış. Okulun bazı yerlerinde sergilemek için panolar hazırlamış. Arkadaşları onun çok bilgili olduğunu ima edip onunla dalga geçmişler. Özcan isimli bir arkadaşı kitaplarla çok fazla ilgilendiğini söyleyip onu arkadaşlarının arasında rezil etmiş. Senem’in annesi ve babası ayrılmış. Senem babasıyla yaşıyormuş. Annesi Turgut diye biriyle evlenmiş. Bir de kızları olmuş. Akşamları babası Senem’le pek ilgilenmezmiş. İkisi de ayrı ayrı takılırlarmış. Senem çoğunlukla odasında vakit geçirirmiş. Okuduğu kitaplar da ona bir şey öğretmeyen macera kitaplarıymış.
Kitap Okumak Zorunda Değilim!
5. sınıf öğrencisi Burak, sıkıcı bulduğu için kitap okumak zorunda olmadığını her ortamda söylüyormuş. Dersleriyle fazlasıyla ilgilendiğinden kitap okumaya vakti kalmadığını düşünüyor. Burak pinpon oynamayı, teyzesinin hediyesiyle böcek avlamayı, internette sohbet etmeyi ve teknoloji dergisi okumayı seviyor.
Zorla Şiir Okunur mu?
7. sınıf öğrencisi Damla, kendisinden üç yaş küçük kardeşiyle aynı okula gidiyormuş. Kardeşinin bütün ihtiyaçlarıyla o ilgileniyormuş. Çünkü annesi ve babası çok çalıştıklarından eve geç saatlerde geliyorlarmış. Bir öğretmeni kardeşine iki tane şiir kitabı tavsiye edip birini mutlaka alıp okumasını ödev vermiş. Bu şiir kitaplarından birini almışlar ama kardeşi bu kitabı hiç sevmemiş.sonra bir gün babalarıyla beraber okumuşlar. Şiirleri çok sevmişler.
Kitap Başına Yirmi Lira
6. sınıf öğrencisi Teoman, eniştesi Adnan’la okuduğu kitap başına 20 lira alması şeklinde bir anlaşma yapıyorlar. Kitap bittiğinde eniştesinin kitapla ilgili sorduğu sorulara doğru cevap verirse parayı hak edecekmiş. Bir ayda otuz beş lira kazanmış. İkinci kitapta eniştesi hile yaptığını düşündüğü için yani kitabın tamamını okumadığı için beş lirasını kesmiş. Eniştesinin “Paşa” adında bir Sibirya kurdu da varmış.
Böyle Armağan mı Olur?
5. sınıf öğrencisi Yağmur’un Burak diye bir arkadaşı varmış. Yağmur ve Yeliz’i doğum günü partisine davet etmiş. Yağmur Burak’a hediye olarak bir kitap almış ama Burak bu hediyeyi hiç beğenmemiş.
Ortadan Toz Olmak
6. sınıf öğrencisi Ömer, yapmaması gereken bir şey yaptığında ortadan kayboluyor, odasına gidip kitap okuyarak ailesinin sinirinin geçmesini bekliyormuş. Bunu yapması ailesinin sinirlerini daha hızlı yatıştırıyormuş.
Okurken İyiyim
7. sınıf öğrencisi Selin, zamanının çoğunu kitap okuyarak geçiriyormuş. Cumartesi günleri ailesi onu babaannesine bırakırmış. Babaannesinin Minder isminde bir kedisi varmış.
Ayın Okuyan Öğrencisi
5. sınıf öğrencisi Ozan’ın okulunda her ay en çok kitap okuyan öğrencinin adını ve fotoğrafını kütüphanenin kapısına asıyorlarmış. Ozan asla o kapıda yer alamayacağını düşünüyormuş. Ozan’ın ağabeyi çok başarılı bir öğrenciymiş. Ozan onun kadar başarılı bir öğrenci olamadığı için ağabeyine özeniyormuş.
Biz Kitapla mı Büyüdük?
4. sınıf öğrencisi Gülsüm’ün annesi öğretmeniyle görüştükten sonra Gülsüm’ün kitap okuması gerektiğini öğrenmiş. Okuldan dönerken de Gülsüm’ün hafta sonunda okuması için ona iki tane kitap vermiş. Gülsüm zamanının çok az olmasını bahane ederek kitapları okumayacağını söyleyince annesi ona terliğini fırlatmış. Sehpanın üzerindeki anneannesinden yadigâr vazoyu kırmış. Gülsüm’ü azarlayıp dövmüş. Zaten annesi sık sık dövermiş. Gülsüm babasını daha çok seviyormuş. Çünkü babası ona daha iyi davranıyormuş. Babasıyla annesi bu kitap meselesi yüzünden kavga etmişler. Babası kendilerinin kitapla mı büyüdüğünü sorarak annesine kızmış. Annesi sofrada ağlamış. Gülsüm de bu duruma çok üzülmüş. Dediklerine pişman olmuş.
Harry Potter Okumak
5. sınıf öğrencisi Can, Harry Potter serisinin birinci kitabını okuyunca fantastik kitapları okumaktan hoşlandığının farkına varmış. Fakat Can’ın babası Harry Potter kitaplarından pek hoşlanmıyormuş. Can bu kitapları okuduğu için annesine de kızıyormuş. Can’ın ablası ise bu tür kitapları okumayı hem seviyor hem de babasına da okutmak için uğraşıyormuş.
Gazetece Ailenin Gazeteci Kızı
8. sınıf öğrencisi Deniz, 6. Sınıftan beri okul dergisine yazılar hazırlıyormuş. Ailesi de gazeteci olduğu için ona fikrini sormadan yazı ekibine ekliyorlarmış. Deniz de büyüyünce gazeteci olmak istiyormuş. Deniz’in babası çok hoşgörülüymüş. Onu hiç rahatsız etmez, fikirlerini dayatmazmış.
Bari Tatilde Rahat Bırakın
5. sınıf öğrencisi Kerem’in öğretmeni yaz tatilinde okumaları için bir kitap listesi vermiş. Kerem’in annesi 14 kitaptan oluşan bu listeden her hafta bir tane olmak üzere 12 tanesini okumasını istiyor. Sonra ayda iki kitap okumak üzere anlaşıyorlar. Kerem’in annesi be babası hiç kitap okumazlarmış. Ama tatile giderken Kerem’in yanına okuması için üç kitap koymuşlar.
Büyüyünce Okursun
5. sınıf öğrencisi Buse, büyüklerin okudukları kitapları merak ediyormuş. Buse de okuduğu kitaplar hakkında büyükler gibi konuşmak istiyormuş. Ama konuşacak birini bulamıyormuş. Feyza adlı bir arkadaşıyla okudukları kitaplar hakkında tartışmak isteyince arkadaşı onunla dalga geçmiş. Buse, öğretmeninin yarıyıl tatilinde okuması için verdiği kitabı çocuksu bulup kendi kitaplığından bir kitap okumak istiyor. Ama okuyunca anlamıyor. Ailesine de kitabı ona anlata anlata okumakdıkları için kızıyor.
Televizyonla Olur mu?
8. sınıf öğrencisi Buğra’nın öğretmenlerinden Esra, apartmanlarında kapı komşularıymış. Buğra’nın 7. Sınıf karnesi iyi olduğu için ailesi ona bilgisayar almış. Ama gece dışarı çıkmasını da yasaklamışlar. Esra Öğretmen bir gece Buğralara oturmaya gelmiş. Sohbet esnasında gazete bile okumadığını söylemiş. Buğra’nın babası da onun bu davranışını ertesi sabah kahvaltıda eleştirmiş. Okuyarak öğrencilerine örnek olması gerektiğini söylemiş.
Büyükleri Anlamak
5. sınıf öğrencisi Defne, büyüklerini anlayamıyormuş. Çocuklara yasakladıkları şeyleri kendileri yapıyorlarmış. Bülent Öğretmen bir gün Defne’nin okuduğu kitabı görünce o kitapta sokak ağzıyla konuşulduğunu söyleyip okumamasını istemiş. Oysa ki Defne kitabın çok güzel olduğunu düşünüyormuş.
Önyargı da Ne Demek?
5. sınıf öğrencisi Recep’in öğretmeni tatilde okumaları için üç kitap vermiş. Recep babasını bunlardan sadece birini okumaya ikna etmeye çalışmış ama başaramamış. Sonra kitaplardan birinin sevdiği bir yazara ait olduğunu öğrenip sevinmiş ve okumaya karar vermiş.
“Oku” Demekle Olur mu?
8. sınıf öğrencisi Nihan’ın annesi kendisi kitap okumadığı hâlde ona sürekli kitap okumasını söylermiş. Babası ise ek iş olarak serbest muhasebecilik yaptığı için bütün gece çalışır çok geç yatarmış.
Okulda Yazar Var
4. sınıf öğrencisi Tunç’un okulunda kitap fuarı düzenleniyormuş. 4. Sınıflarla söyleşi yapmak için bir yazar gelmiş. Çocuklara neden kitap okuduklarını sormuş. Öğrenciler çeşitli cevaplar vermişler. En sonunda değişmek için okudukları noktasına gelmişler. Söyleşi bitince yazara kitap imzalatmak istemişler ancak zil çaldığı için öğretmenleri izin vermemiş.
Öyle Yalnızım ki
7. sınıf öğrencisi Yasemin daha önceleri kitap okumayı severmiş amabu kış çok zor okur olmuş. Okurken sıkılmaya başlamış. Yasemin genellikle evde yalnız vakit geçirmek zorundaymış. Çünkü annesi gece geç saatlere kadar çalışıyormuş. Babası ise sürekli maç seyrediyormuş. Maçları seyretmek için de kendine dev ekranlı bir televizyon almış. Televizyon izlerken kızıyla hiç konuşmazmış. Yazsemin yaz mevsimini çok severmiş. Çünkü yazın Ayvalık’a anneannesinin ve dedesinin yanına gidermiş. Dedesi tansiyon hastası olduğu için buraya taşınmışlar. Dedesi yüzücüymüş. Sabah saat yedide kalkar, yüzmeye giderlermiş. Yasemin hep anneannesi ve dedesiyle yaşamak istermiş.
Okulla Aram Yoktur
8. sınıf öğrencisi Rıza’nın sınıfında 67 öğrenci varmış. Rızalar 6 kardeşmiş. Babası halden sebze ve meyve nakliyesi yaptığı için onu okula bir sene geç göndermiş. Sefer isimli kardeşi büyüyünce Rıza’nın görevini o devralmış. Rıza okumak için çok para gerektiğini düşünüyormuş. Mahallelerindeki Zeki isimli öksüz bir çocuk dersaneye gitmeden iki sene boyunca üniversite sınavına çalışmış ama barajı bile geçememiş. Bir gün kardeşinin sorun yaşadığı çocuklarla kavga etmiş. Kaşı açılmış. Beş dikiş atılmış. İki gün rapor almış. Müdür Yardımcısı Mümtaz Hoca, onu yönlendirmeye çalışmış ama Rıza’nın pek beklentisi yokmuş. Rıza okul biter bitmez babasının arkadaşı İsmail Bey’in lokantasında işe başlayacakmış. Rıza’nın babası kaza geçirmiş ve ayağını kaybetmiş. Direksiyonda uyuduğu için bir arabayı altına almış. Arabanın içindeki üç kişi ölmüş. Rıza o yazı hastanede yatan babasına refakat ederek geçirmiş. Mümtaz Hoca’nın gönderdiği kitapları okumuş. Mümtaz Hoca Rıza’ya şimdi de derslerinde başarılı olamasa da en azından kitap okumasını tavsiye ediyormuş. Rıza kendini Mümtaz Hoca’ya borçlu hissediyormuş.
Bu da Benim Öyküm
Kitabın yazarı Mine Soysal, on yıl boyunca ilkokul üçüncü sınıftan lise son sınıfa kadar 40 bini aşan öğrenciyle okuma eylemi ve kitaplar üzerine sohbetler etmiş. Küçük bir çocukken kendisinin kitap okumayı sevmediğini düşünürmüş. Bir gün iki balasından biri ona okuması için kalın bir kitap vermiş. Yazar önce bu kitaptan korkmuş ama başlayınca birkaç günde bitirmiş. Kitabı çok sevmiş. Yazarı etkileyen ve değiştiren iki büyük güç varmış: Biri yolculuk etmek, ikincisi okumakmış. Yazar yaptığı söyleşilerde görmüş ki kendi isteğiyle kitap okuyanların sayısı çok azmış.
5. sınıf öğrencisi Can, Harry Potter serisinin birinci kitabını okuyunca fantastik kitapları okumaktan hoşlandığının farkına varmış. Fakat Can’ın babası Harry Potter kitaplarından pek hoşlanmıyormuş. Can bu kitapları okuduğu için annesine de kızıyormuş. Can’ın ablası ise bu tür kitapları okumayı hem seviyor hem de babasına da okutmak için uğraşıyormuş.
Gazetece Ailenin Gazeteci Kızı
8. sınıf öğrencisi Deniz, 6. Sınıftan beri okul dergisine yazılar hazırlıyormuş. Ailesi de gazeteci olduğu için ona fikrini sormadan yazı ekibine ekliyorlarmış. Deniz de büyüyünce gazeteci olmak istiyormuş. Deniz’in babası çok hoşgörülüymüş. Onu hiç rahatsız etmez, fikirlerini dayatmazmış.
Bari Tatilde Rahat Bırakın
5. sınıf öğrencisi Kerem’in öğretmeni yaz tatilinde okumaları için bir kitap listesi vermiş. Kerem’in annesi 14 kitaptan oluşan bu listeden her hafta bir tane olmak üzere 12 tanesini okumasını istiyor. Sonra ayda iki kitap okumak üzere anlaşıyorlar. Kerem’in annesi be babası hiç kitap okumazlarmış. Ama tatile giderken Kerem’in yanına okuması için üç kitap koymuşlar.
Büyüyünce Okursun
5. sınıf öğrencisi Buse, büyüklerin okudukları kitapları merak ediyormuş. Buse de okuduğu kitaplar hakkında büyükler gibi konuşmak istiyormuş. Ama konuşacak birini bulamıyormuş. Feyza adlı bir arkadaşıyla okudukları kitaplar hakkında tartışmak isteyince arkadaşı onunla dalga geçmiş. Buse, öğretmeninin yarıyıl tatilinde okuması için verdiği kitabı çocuksu bulup kendi kitaplığından bir kitap okumak istiyor. Ama okuyunca anlamıyor. Ailesine de kitabı ona anlata anlata okumakdıkları için kızıyor.
Televizyonla Olur mu?
8. sınıf öğrencisi Buğra’nın öğretmenlerinden Esra, apartmanlarında kapı komşularıymış. Buğra’nın 7. Sınıf karnesi iyi olduğu için ailesi ona bilgisayar almış. Ama gece dışarı çıkmasını da yasaklamışlar. Esra Öğretmen bir gece Buğralara oturmaya gelmiş. Sohbet esnasında gazete bile okumadığını söylemiş. Buğra’nın babası da onun bu davranışını ertesi sabah kahvaltıda eleştirmiş. Okuyarak öğrencilerine örnek olması gerektiğini söylemiş.
Büyükleri Anlamak
5. sınıf öğrencisi Defne, büyüklerini anlayamıyormuş. Çocuklara yasakladıkları şeyleri kendileri yapıyorlarmış. Bülent Öğretmen bir gün Defne’nin okuduğu kitabı görünce o kitapta sokak ağzıyla konuşulduğunu söyleyip okumamasını istemiş. Oysa ki Defne kitabın çok güzel olduğunu düşünüyormuş.
Önyargı da Ne Demek?
5. sınıf öğrencisi Recep’in öğretmeni tatilde okumaları için üç kitap vermiş. Recep babasını bunlardan sadece birini okumaya ikna etmeye çalışmış ama başaramamış. Sonra kitaplardan birinin sevdiği bir yazara ait olduğunu öğrenip sevinmiş ve okumaya karar vermiş.
“Oku” Demekle Olur mu?
8. sınıf öğrencisi Nihan’ın annesi kendisi kitap okumadığı hâlde ona sürekli kitap okumasını söylermiş. Babası ise ek iş olarak serbest muhasebecilik yaptığı için bütün gece çalışır çok geç yatarmış.
Okulda Yazar Var
4. sınıf öğrencisi Tunç’un okulunda kitap fuarı düzenleniyormuş. 4. Sınıflarla söyleşi yapmak için bir yazar gelmiş. Çocuklara neden kitap okuduklarını sormuş. Öğrenciler çeşitli cevaplar vermişler. En sonunda değişmek için okudukları noktasına gelmişler. Söyleşi bitince yazara kitap imzalatmak istemişler ancak zil çaldığı için öğretmenleri izin vermemiş.
Öyle Yalnızım ki
7. sınıf öğrencisi Yasemin daha önceleri kitap okumayı severmiş amabu kış çok zor okur olmuş. Okurken sıkılmaya başlamış. Yasemin genellikle evde yalnız vakit geçirmek zorundaymış. Çünkü annesi gece geç saatlere kadar çalışıyormuş. Babası ise sürekli maç seyrediyormuş. Maçları seyretmek için de kendine dev ekranlı bir televizyon almış. Televizyon izlerken kızıyla hiç konuşmazmış. Yazsemin yaz mevsimini çok severmiş. Çünkü yazın Ayvalık’a anneannesinin ve dedesinin yanına gidermiş. Dedesi tansiyon hastası olduğu için buraya taşınmışlar. Dedesi yüzücüymüş. Sabah saat yedide kalkar, yüzmeye giderlermiş. Yasemin hep anneannesi ve dedesiyle yaşamak istermiş.
Okulla Aram Yoktur
8. sınıf öğrencisi Rıza’nın sınıfında 67 öğrenci varmış. Rızalar 6 kardeşmiş. Babası halden sebze ve meyve nakliyesi yaptığı için onu okula bir sene geç göndermiş. Sefer isimli kardeşi büyüyünce Rıza’nın görevini o devralmış. Rıza okumak için çok para gerektiğini düşünüyormuş. Mahallelerindeki Zeki isimli öksüz bir çocuk dersaneye gitmeden iki sene boyunca üniversite sınavına çalışmış ama barajı bile geçememiş. Bir gün kardeşinin sorun yaşadığı çocuklarla kavga etmiş. Kaşı açılmış. Beş dikiş atılmış. İki gün rapor almış. Müdür Yardımcısı Mümtaz Hoca, onu yönlendirmeye çalışmış ama Rıza’nın pek beklentisi yokmuş. Rıza okul biter bitmez babasının arkadaşı İsmail Bey’in lokantasında işe başlayacakmış. Rıza’nın babası kaza geçirmiş ve ayağını kaybetmiş. Direksiyonda uyuduğu için bir arabayı altına almış. Arabanın içindeki üç kişi ölmüş. Rıza o yazı hastanede yatan babasına refakat ederek geçirmiş. Mümtaz Hoca’nın gönderdiği kitapları okumuş. Mümtaz Hoca Rıza’ya şimdi de derslerinde başarılı olamasa da en azından kitap okumasını tavsiye ediyormuş. Rıza kendini Mümtaz Hoca’ya borçlu hissediyormuş.
Bu da Benim Öyküm
Kitabın yazarı Mine Soysal, on yıl boyunca ilkokul üçüncü sınıftan lise son sınıfa kadar 40 bini aşan öğrenciyle okuma eylemi ve kitaplar üzerine sohbetler etmiş. Küçük bir çocukken kendisinin kitap okumayı sevmediğini düşünürmüş. Bir gün iki balasından biri ona okuması için kalın bir kitap vermiş. Yazar önce bu kitaptan korkmuş ama başlayınca birkaç günde bitirmiş. Kitabı çok sevmiş. Yazarı etkileyen ve değiştiren iki büyük güç varmış: Biri yolculuk etmek, ikincisi okumakmış. Yazar yaptığı söyleşilerde görmüş ki kendi isteğiyle kitap okuyanların sayısı çok azmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder