Öğretmen ve öğrencilere yönelik kitap özetleri, kitap sınavları, kitap soruları ve eğitici hikayeler
12 Kasım 2019 Salı
Kitaplardan Korkan Çocuk (Susanna Tamaro) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili
Kitabın Adı : Kitaplardan Korkan Çocuk
Kitabın Yazarı : Susanna Tamaro
Kitap Hakkında Bilgi :
Yüreğinin Götürdüğü Yere Git adlı kitabıyla ülkemizde çok sevilen Susanna Tamaro, çocuklar için de kitaplar yazdı. Kitaplardan Korkan Çocuk, onun en sevilen çocuk kitabıdır.
Küçük Leopold, daha sekiz yaşındadır, gerçekten de kitaplardan çok korkmaktadır. Her yıl olduğu gibi sekizinci doğum gününde de, annesiyle babasının getirdikler armağan paketini heyecanla açar, ne yazık ki, o çok sevdiği, sahip olmak için can attığı bir çift koşu ayakkabısı yerine parlak kaplı iki kitapla burun buruna gelir. Hıçkırarak ağlamaya başlar. Kitapları öfkeyle yere fırlatır, gider odasına kapanır. Annenin babanın üzüntüsü büyüktür. Leopold de kendince haklıdır. Çünkü hangi kitabı açsa kara kara harfler, kara kara lekeler havalarda uçuşmakta, çocuğun başı dönmektedir. Oğullarının bu kitap korkusu hastalığını yenmek için annesi babası çareler ararlar, onu doktora götürürler, cezalandırma yoluna başvururlar. Sonunda Leopold, çareyi evden kaçmakta bulur. Kitap okumayı seven çocuklar ona kızmasınlar. Çünkü Leopold de haklı. Ama zaten bu kitabın büyüleyici yanı, onun evden kaçmasıyla başlıyor.
Kitaplardan Korkan Çocuk, gözlerinde bozukluk olduğu için kitap okuyamayan bir çocuğun hikayesini konu alır. Her yaştan, büyük bir okur kitlesine hitap eder. Özellikle anne ve babalar için güzel mesajlar içerir.
Kitabın Özeti :
Leopoldo sekiz yaşında bir çocuktur ve kitaplarla arası hiç iyi değildir. O her defasında doğum gününde hediye olarak, doyasıya koşabilmek için bir çift koşu ayakkabısı ister ama her defasında bir kitapla karşılaşır. Annesi ve babası ise onun aksine kitaplara çok düşkündürler. Bu nedenle Leopoldo'nun kendileri gibi bolca kitap okumasını isterler. Böylece ona, her doğum gününde hediye olarak kitap alırlar. Sekiz yaşına gelen Leopoldo'nun odası bu kitaplarla doludur. Ama Leopoldo bu kitapların hiçbirini okuyamaz. Çünkü hangi kitabı eline alırsa alsın, beyaz sayfadaki siyah harfler birbirine girer. Onun için kitap okumak tam bir işkenceye dönüşmüştür.
Leopoldo'nun ailesi Leopoldo'nun kitap okuması için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Hatta bu konuda bazen aşırıya da kaçarlar. Sonunda Leopoldo'nun notları da çok kötü gelince annesi onu bir ruh hekimine götürür. Doktor, anneye oğlunun çocuklar arasında dünyada hızla yayılan kitaplardan korkma hastalığına yakalandığını söyler. Bu hastalığın sebepleri olarak ise televizyon ve video oyunlarını gösterir.
Leopoldo çok fazla televizyon izlemeyen ve video oyunu oynamayan bir çocuktur. Bu yüzden annesiyle bu konuda konuşur ama bu konuşmanın hiçbir faydası olmaz. Çünkü annesi onun söylediklerini değil doktorun söylediklerini dikkate alır. Böylece Leopoldo'nun bu hastalıktan kurtulması için tedaviye başlarlar. Evde babası durumu öğrenince, oğluna bir reçete yazmaya karar verir. Leopoldo her gün belirli ağırlıklarda kitap okuyacaktır. Zamanla ağırlığı kadar kitap okumuş seviyeye gelmiş olacaktır. O günkü hedefini doldurmazsa oyun oynaması da yasaktır.
Leopoldo'nun babası tedavi için, dozajı her gün artacak bir kitap okuma planı hazırlar. Ve bu planı büyük bir hassasiyetle uygular. Ama Leopoldo bu tedavi yönteminden hiç fayda görmez. Hatta bu tedavi yüzünden kabuslar görerek çok daha kötü bir duruma düşer. Leopoldo'nun annesi oğlunun ne kadar kötüleştiğini görünce eşiyle konuşup bu tedaviden vazgeçmesini ister. Ama Leopoldo'nun babası tedavinin fayda sağlayacağından emindir. Bu yüzden de eşinin söylediklerini önemsemez.
Bir gün Leopoldo, anne ve babasına kitap okumanın neden gerekli olduğunu sorar. Leopoldo'nun anne ve babası bu soru karşısında epey şaşırırlar. Şaşkınlıkları geçtikten sonra ise kitap okumanın öneminden bahsederler. Kitap okumanın, bilgi edinmek ve mutlu olmak için zorunlu olduğunu söylerler.
Leopoldo bu cevaplara hiç inanmayarak düşünmeye başlar. En çok da mutlu olmak için kitap okumanın zorunlu olması üzerine düşünür. Böylece daha önce evlerine gittiği bir arkadaşıyla ailesinin evlerinde hiç kitap olmamasına rağmen ne kadar mutlu olduklarını hatırlar.
Ertesi sabah çantasına biraz fazla yiyecek koyarak evden çıkar. Bir süre her zamanki yolda ilerledikten sonra okul yoluna dönmek yerine önüne çıkan ilk otobüse biner. Otobüs son durağa gelince otobüsten iner ve bir mağazaya girer. Mağazada koşu ayakkabılarını inceler ama kısa süre sonra mağazadan çıkmak zorunda kalır.
Mağazadan çıkınca parka gidip biraz oynar. Ama evden kaçtığı için park hiç eğlenceli gelmez. Böylece boş bir bank bularak bir şeyler atıştırmaya karar verir. Boş bir bank bulamayınca yaşlı ve görme engelli bir adamın yanına oturur. Az sonra yaşlı adam Leopoldo'yu fark eder ve onunla konuşmaya başlar. Adam onun evden kaçtığını anlar ve ona kendi hikayesini anlatmaya başlar. Yaşadığı maceraları anlatır. Sözde o da evinden kaçmış, diyar diyar dolaşmış, adalardan adalara geçmiş, ülkeler gezmiş, sonunda Moğolistan’da ajan zannedilerek gözleri oyulmuş ve kör olmuştur. Leopoldo adamın hayat hikayesini dinler ve çok etkilenir. Daha sonra bir lokantaya gidip beraber öğle yemeği yerler. Yemeğin sonunda yaşlı adam, en büyük arzusunun görme yetisini kaybetmeden önce en son okuduğu kitabın son kısmını tamamlamak olduğunu söyler. Bunu duyan Leopoldo yaşlı adamın haline üzülerek ona kitabın devamını okuyabileceğini söyler. Yaşlı adama bir kitapçıya gitmeyi o kitabın sonunu orada ona okumayı tavsiye eder. Yaşlı adam da memnuniyetle kabul eder ve beraber kitapçıya giderler.
Böylece bir kitapçıya giderek yarım kalan kitabı bulurlar. Leopoldo kitabı okumak için açtığında her zamanki gibi harfler birbirine girer. O sırada mağaza çalışanı Leopoldo’nun o halini fark eder. Yaşlı adamı Leopoldo’nun torunu zannedip, onun gözlüklerini unutmuş olabileceğini söyler. Yaşlı adam Leopoldo’ya gözlüğüne sorar fakat zaten gözlüğü yoktur. Böylece yaşlı adam Leopoldo'nun gözlerinin bozuk olduğunu fark eder. Sonra kitabı alıp oradan ayrılırlar.
Bunun üzerine yaşlı adam Leopoldo'yu evine götürerek anne ve babasına teslim eder. Bu sırada Leopoldo'nun anne ve babasıyla konuşarak çocuğun göz bozukluğu yüzünden kitap okuyamadığını onlara anlatır. Bunu duyan Leopoldo annesinin ve babasının kızarmış ve morarmış yüzlerini görünce zevkten dört köşe olur. Kitap okuyamaması onun suçu değildir.
Böylece göz doktoruna giden Leopoldo, kalın camlı bir gözlük takmaya başlar. Gözlüğü ile bir sürü kitap okur. Okuduğu kitapları haftada bir aynı parka giderek yaşlı dostuna anlatır. Yaşlı adam da ona bir itirafta bulunur. Kendisi aslında o maceraların hiçbirini yaşamamıştır. Aslında o bir bekçidir. Geceleri sıkılmamak için, vakit geçsin diye kitap okumuştur. Gözleri bu sebeple görmez olmuştur. Hayatında hiç deniz görmese de kendisini dünyanın etrafını defalarca dolaşmış gibi hissettiğini söylemiştir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Site İçi Linkler
- 9. Sınıf Ders Notları
- 10. Sınıf Ders Notları
- 11. Sınıf Ders Notları
- 12. Sınıf Ders Notları
- Kitap Özetleri
- Kitap Sınavları
- Eğitim ve Teknoloji
- İngilizce - Türkçe Hikayeler
- A. Hamdi Tanpınar
- Ahmet Ümit
- Amin Maalouf
- Binbir Gece Masalları
- Cengiz Aytmatov
- Cemil Meriç
- Dan Brown
- Dede Korkut
- Dostoyevsky
- Fakir Baykurt
- H.G. Wells
- Halide E. Adıvar
- İskender Pala
- Jules Verne
- Kemalettin Tuğcu
- Mevlana Celaleddin Rumi
- Ömer Seyfettin
- Peyami Safa
- Reşat Nuri Güntekin
- Sabahattin Ali
- Stefan Zweig
- Tolstoy
- Y. Kemal Beyatlı
- Yaşar Kemal
- Ziya Gökalp
iyi
YanıtlaSil