20 Aralık 2019 Cuma

Mesnevi’den (Mevlana Celaleddin Rumi) Nasihatler ve Özlü Sözler



Mesnevî’den Nasihatler ve Özlü Sözler


-Ey oğul, bağı çöz; özgür ol! Ne zamana kadar altın ve gümüşün esiri olacaksın? (I,19)

-Merhamete nâil olmak istersen, zayıflara merhamet et! (I,822)

-İçinde pusu kurmuş olan nefis, kibir ve kin bakımından bütün insanlardan beterdir (I,906)

-Koyunun kurttan kaçmasına şaşılmaz; şaşılacak şey koyunun kurda gönül vermesidir. (I,1292)

-İnsan dostunu göremiyor, ayırt edemiyorsa kör olsun daha iyi. (I,1407)

-Sözün faydası yoksa söyleme! (I,1524)

-Söz söylemek için önce dinlemek gerekir. (I,1627)

-Şekilde-surette kalırsan putperestsin; her şeyin dış yüzünü bırak, mânâya bak!(I,2893)

-İnsanların savaşı, çocukların kavgasına benzer; hepsi de anlamsız ve saçmadır.(I,3435)

-Maksada sabırla erişilir, aceleyle değil! Sabret, doğrusunu Allah daha iyi bilir. (I,4003)

-Türk sağ oldukça mutlaka kendine bir otağ(ülke) bulur, hele bu Türk Hak kapısının değerli bir kulu olursa? (II,455)

-Çalışıp, kazanmak define bulmaya engel değil ya! Sen çalışmana devam et; eğer nasibin varsa define de arkandan gelsin. (II,735)

-Ben, bu çalışıp-çabalama dünyasında iyi huydan daha üstün bir şey görmedim.(II,810)

-Akılsız dost zaten düşmandır. (II,1734)

-Zafer için yardımcısı Allah olmayan kişiye tavşan bile aslan gibi görünür.(II,2298)

-Ey rüşvet alan! Sen fil yavrusu yemektesin; düşmanın olan o fil sonunda kökünü kazır, mahveder seni. (III,159)

-Nefis üç köşeli dikendir; nasıl koyarsan koy yine sana batar; ondan kurtulmanın imkânı var mı?(III,375)

-Buğday için, gökyüzünden buğday gönderenden ayrıldın ha!(III,431)

-Yer, gökyüzüyle düşmanlığa kalkışırsa çoraklaşır, ölü haline gelir.(III,,936)

-Adımımı nereye atacaksam bakar da öyle atarım; işte bu yüzden yanlıştan da kurtulurum, düşmekten de.(III,1753)

-Bütün bilimlerin özü “Mahşer günü ben kimim, ne hale geleceğim” ilmini bilmektir. (III,2654)

-Vay o kişiye ki nefsine uyar da lüzumsuz fetvalar verir. (III,3246)

-Helva kime nasipse o yer; parmakları uzun olan değil! (III,4532)

-Evlilikte iki kişinin birbirine denk olması lâzım; yoksa iş bozulur, geçim kalmaz.(IV,197)

-İyi huylu, kötü huylulara tahammül edip, onların kötülüğünü söylemeyendir. (IV,774)

-Belâların çoğu peygamberlere gelir. Çünkü ham kişileri yola getirmek zaten bir belâdır.(IV,2009)

-Otu ha çağırmışsın, ha çağırmamışsın ne fark eder? Ayağı toprağa çakılmış kalmıştır. (IV,2896)

-Kim işin sonunu görürse, yolda hiçbir zaman ayağı takılmaz. (IV,3371)

-Demircilik sanatını bilmeyen kişi, demirci ocağına yaklaşırsa sakalını, bıyığını yakar.(V,1381)

-Rızkı Allah’tan ara; ondan bundan değil!(V,1496)

-Allah sana bir el vermişse, bir iş yap, kazan da dostlarına yardımın dokunsun.(V,2420)

-Gönlün nâmertlikle dolu olduktan sonra sakalına ve bıyığına gülünür ancak!(V,2511)

-Tilki bir eşeği baştan çıkarıyorsa bırak çıkarsın. Sen eşek olma da üzülme! (V,2537)

-İyilik aradımı insanda kötü şey kalmaz ki! (VI,124)

-Allah için hizmette bulun; halkın kabul edip etmemesiyle ne işin var senin! (VI,845)

-Söz, dinleyene göre söylenir; terzi elbiseyi adamın boyuna göre diker. (VI,1241)

-Adaleti bilmeyen, kurt yavrusunu emziren keçiye benzer. (VI,1576)

-Kıyamet kurban gününe benzer; Mü’minlere bayram, öküzlere ise helâk olma günü. (VI,1876)

-Kurt çok zalimdir; ama hiç değilse hilesi yoktur. (VI,2472)

-Aynada çirkinliğini görünce aynaya kızma! (VI,3154)

-Evin içindeki acı su çeşmesi, dışarıdaki tatlı su ırmağından daha üstündür. (VI,3603)

-Niceleri kadın alarak Kârun gibi zengin oldu; niceleri de kadın yüzünden borçlandı gitti! (VI,3689)

-Hazırlığın olmadan bir madene bile girersen bir kuruş elde edemeden geri çıkarsın. (VI,4425)

-Sen ört ki, senin de ayıbını örtsünler. (VI,4526)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder