19 Mayıs 2020 Salı

10. Sınıf Dil ve Anlatım Ders Notları - III. Ünite Anlatım Türleri, 4- Destansı (Epik) Anlatım, Fiil


4. DESTANSI ANLATIM - FİİL

Destansı (Epik) Anlatım Özellikleri:

1- Olağanüstü olaylar ve kişiler anlatılır.
2- Destan türünün yiğitçe havası vardır.
3- Yapıp etmeler yani fiiller ön plandadır.
4- Tarihi konular ve kahramanlıklar işlenir.
5- Etkileyici bir özellik taşır.
6- Sürekli hareket vardır.
7- Kelimeler mecaz ve yan anlamlarda kullanılabilirler.
8- Şiir, destan roman, hikâye, tiyatro, destansı anlatımın kullanıldığı türlerdir.
9- Anlatımda abartıya yer verilebilir.
10- Sanatlı bir dil kullanılır.

Fiil (Eylem)

İsimler varlıkları, kavramları karşılayan sözcüklerdir. Fiiller ise hareketleri, oluşları, durumları karşılar. Fiiller genel olarak mastar hâlinde ifade edilir.

Mastar hâlinde bir hareketin adı olurlar: "yürümek, olmak, düşünmek vs."

Fiil Çekimi
Fiillerin kip ve şahıs bildirecek biçimde düzenlenmesine fiil çekimi denir. Fiil çekiminde kip mutlaka bulunur, ancak şahıs bazen bulunmayabilir.

Fiil çekiminin daha iyi anlaşılabilmesi için kip ve kişi kavramları üzerinde durmak gerekir.

Fiillerde Kip
Eylemlerin bir hareketi, oluşu, durumu ortaya koyuşu farklı şekillerde olur. Bazen bunlar bir başkasına haber verme şeklinde aktarılır, bazen bir koşula bağlanır, bazen istenen bir durum anlatılır. Buna fiilin kipi denir.

Türkçe'de kipler iki grupta incelenir. Bunlar haber kipleri ve dilek kipleridir.

1. Haber (Bildirme) Kipleri

Çekiminde kesin bir zaman ifadesi olan fiiller haber kipindedir.

Haber kiplerinin beş çekimi vardır.

a. Bilinen Geçmiş Zaman: Eyleminyapılışının kesin olarak bilindiğini gösteren kiptir.

Bu kip "-dı, -di, -du, -dü; -tı, -ti, -tu, -tü.." eki ile yapılır.

Türkçede üçü tekil, üçü çoğul olmak üzere altı kişi vardır.

Kal-dı-m
Kal-dı-n
Kal-dı
Kal-dı-k
Kal-dı-nız
Kal-dı-lar
Fiiller altı kişiye göre çekimlenir.

b. Öğrenilen Geçmiş Zaman: Bildirilen işin yapıldığını, başkasından duyma şeklinde anlatan kiptir.

Bu çekimin eki "-mış, -miş, -muş, -müş"tür.
Dal-mış-ım
Dal-mış-sın
Dal-mış
Dal-mış-ız
Dal-mış-sınız
Dal-mış-lar

c. Şimdiki Zaman: Eylemin söylendiği anla yapıldığı ânın bir olduğunu gösterir.

Bu çekimin eki "-yor"dur.
Alış-(ı)yor-um
Alış-(ı)yor-sun
Alış-(ı)yor
Alış-(ı)yor-uz
Alış-(ı)yor-sunuz
Alış-(ı)yor-lar

Parantez içinde gösterilen yardımcı ses, ünlüyle biten fiillerde görülmez: "uyu-yor"
Fiile şimdiki zaman anlamı veren bir diğer ek de "-makta, -mekte" dir. Mastar ekiyle "-de" hal ekinin kaynaşmasından oluşan bu ek günümüzde tamamen şimdiki zaman anlamı veriyor.

Ver-mekte-y-im
Ver-mekte-sin
Ver-mekte
Ver-mekte-y-iz
Ver-mekte-siniz
Ver-mekte-ler

d. Gelecek Zaman: Eylemin, söylendiği andan sonra yapılacağını ifade eden kiptir.

Bu çekimin eki "-acak, -ecek"tir.

Bul-acak-ım (bulacağım)
Bul-acak-sın
Bul-acak
Bul-acak-ız (bulacağız)
Bul-acak-sınız
Bul-acak-lar

Not : "k" sesinin "ğ"ye dönüştüğüne dikkat etmelisiniz.

e. Geniş Zaman: Fiilin herhangi bir zamanda yapılabildiğini gösteren kiptir.

Bu çekimin eki "-r, -ar, -er"dir.

Koş-ar-ım
Koş-ar-sın
Koş-ar
Koş-ar-ız
Koş-ar-sınız
Koş-ar-lar

2. Dilek (İsteme) Kipleri

Bu kiplerde zaman anlamı yoktur. Bu kipler bir isteği, arzuyu vs. bildirir.

Örneğin; "gitmeliyim" sözünde bu işin ne zaman yapılacağı değil, gitmenin arzu edildiği anlatılmak isteniyor.

Dilek kiplerinin dört çekimi vardır.

a. Gereklilik Kipi: Eylemin yapılması gerektiğini anlatan kiptir.

Al-malı-y-ım
Al-malı-sın
Al-malı
Al-malı-y-ız
Al-malı-sınız
Al-malı-lar

Gereklilik kipi bazen cümleye ihtimal anlamı katar.

"Soruları bir saatte çözmeliyiz."
cümlesine gereklilik anlamı katan kip,

"Soruları şimdiye kadar çözmüş olmalı."
cümlesine ihtimal anlamı katmıştır.

b. Şart Kipi (Dilek-Koşul): Bazı cümlelerde dilek, bazılarında koşul anlamı katan fiil çekimidir.

Sor-sa-m
Sor-sa-n
Sor-sa
Sor-sa-k
Sor-sa-nız
Sor-sa-lar

Şart kipi cümleye bazı anlamlar da katar.

"Şu işler bir bitse de rahatlasak."
cümlesinde istek,

"Balkona çıksa beni görecekti."
cümlesinde koşul anlamı verir.

c. İstek Kipi: Fiillere "-a, -e" eki getirilerek yapılır.

Sev-e-y-im (-eyim)
Sev-e-sin
Sev-e
Sev-e-lim
Sev-e-siniz
Sev-e-ler

Bunlardan en çok birinci tekil ve birinci çoğul şahıslar kullanılır.

"Sizinle sonra görüşelim."
"Ben de sizinle geleyim."
cümlelerinde bu kipi görüyoruz.

d. Emir Kipi: Eylemin yapılması gerektiğini buyruk şeklinde bildiren çekimdir.
Birinci tekil ve birinci çoğul şahsın emir çekimi yoktur.

Emir kipinin çekimi kişi ekleri ile yapılır.
1. tekil kişi ......
2. tekil kişi Koş
3. tekil kişi Koş-sun
1. çoğul kişi ........
2. çoğul kişi Koş-un (koş-unuz)
3. çoğul kişi Koş-sunlar

Görüldüğü gibi emir kipinin birinci tekil ve birinci çoğul şahıslarında çekimi yoktur.

"Bu soruları hemen çöz."
"Gelin de yaptığınıza bir bakın."
cümlelerinde altı çizili fiiller emir kipiyle çekimlenmiştir.

Fiil Çekimlerinde Olumsuzluk
Fiillerin olumlusu olduğu gibi olumsuzu da vardır.
Fiillerin olumsuz biçimleri, kip eklerinden önce "-ma, -me" olumsuzluk ekinin getirilmesiyle yapılır.

Ara-dı–m > ara-ma-dı-m
Bil-miş–sin > bil-me-miş-sin
Bak–acak > bak-ma-y-acak
Koş-malı-y–ım > koş-ma-malı-y-ım

Not: Fiillerin olumsuz çekiminde geniş zaman farklı özellik gösterir.
Geniş zaman çekiminde olumsuzluk eki, kaynaşmış olarak karşımıza çıkar.

Gül-er–im> gül-me-m
Gül-er–sin > gül-mez-sin
Gül–er > gül-mez
Gül-er–iz > gül-me-y-iz
Gül-er-sin–iz > gül-mez-siniz
Gül-er–ler > gül-mez-ler

Fiil Çekimlerinde Soru
Fiil çekiminin soru şekli "mı, mi" soru eki ile yapılır.

Fiil çekiminde "mi", bazen kip ekiyle kişi eki arasında, bazen kişi ekinden sonra gelir.

Bildin > bildin mi?
Bilmişiz > bilmiş miyiz?
Biliyorsun > biliyor musun?
Bilmeliyim > bilmeli miyim?
Bilsek > bilsek mi?
Bileyim > bileyim mi?

Fiillerde Anlam (Zaman) Kayması
Fiil çekimlerinde kullanılan kip ve zaman ekleri her zaman kendi anlamlarında kullanılmaz. Bu ekler birbirlerinin yerlerine de geçebilir. Bu durum sadece kip ekleriyle değil, cümlenin anlamıyla da ilgilidir.

Cümlede yüklemin çekimlendiği kip veya zamanla işin yapıldığı kip veya zamanın farklı olmasına anlam kayması denir.

"Babamlar geliyor."
cümlesinde şimdiki zaman eki "-yor" kendi anlamında kullanılmıştır. Eylemlerin söylenme ve yapılma zamanı aynıdır.

"Babamlar yarın geliyor."
cümlesinde ise "-yor" eki kullanılmış, fakat ek kendi anlamında değildir. Çünkü eylem "şu an" yapılmıyor, "sonra" yapılacak. O hâlde bu cümlede şimdiki
zaman, gelecek zamanın yerine kullanılmıştır.

"Pazar günleri balık tutmaya gidiyor."
cümlesinde fiil şimdiki zamanla çekimlenmiş; ama yüklemin bildirdiği eylem her pazar yapılıyor yani tekrar ediyor. Öyleyse şimdiki zaman geniş zamanın yerine kullanılmıştır.

"O, henüz çok küçük yaşta annesini kaybediyor."
cümlesinde fiil şimdiki zamanla çekimlenmiş, iş geçmiş zamanda olmuş.

"Bu soruları daha sonra çözeriz."
cümlesinde fiil geniş zamanda çekimlenmiş, iş gelecek zamanda yapılacak.

"Keloğlan'ın yolu bir gün bir kasabaya düşer."
cümlesinde geniş zaman, geçmiş zaman yerine kullanılmış.

Bazı cümlelerde ise haber kipleri dilek kiplerinin yerine kullanılır.

"Bu cami de Selçuklulardan kalma bir eser olacak."
cümlesinde gelecek zaman, gereklilik kipi (olmalı) anlamında kullanılmıştır.

Ek Fiil (Ek Eylem)
Mastar olarak bir anlamı olmayan, isim ve isim soylu sözcüklere gelerek onları cümlede yüklem olarak kullandıran ve çekimlenmiş fiillere gelerek bileşik çekimli fiiller oluşturan "imek" fiiline ek fiil denir.

Ek fiilin iki görevi vardır:

1. İsim soylu sözcükleri yüklem yapmak.
Ek fiil, isim soylu sözcükleri yüklem yaparken dört kip ekinden yararlanır. Bu kip ekleri şunlardır:
a. Görülen geçmiş zaman: -di
b. Duyulan geçmiş zaman: -miş
c. Geniş zaman: -r
d. Dilek şart kipi: -sa, -se

a. Bilinen geçmiş zaman (idi) : İsimlere (-idi) eki getirilerek yüklem yapılır. Özneyi oluş üzerinde gördüğünü anlatır.

Çalışkandım (çalışkan-i di-m)
Çalışkandın
Çalışkandı
Çalışkandık
Çalışkandınız
Çalışkandılar

"Metin çalışkandı."
cümlesinde "çalışkan" sözcüğü ek fiilin görülen geçmiş zamanı ile yüklem olmuştur.

b. Öğrenilen geçmiş zaman (imiş) : Öznenin başkasından duyulan bir oluş içinde bulunduğunu gösterir.

Çalışkanmışım (çalışkan-i miş-ler)
Çalışkanmışsın
Çalışkanmış
Çalışkanmışız
Çalışkanmışsınız
Çalışkanmışlar

"Metin çalışkanmış."
cümlesinde "çalışkan" sözcüğü ek fiilin öğrenilen geçmiş zamanı ile yüklem olmuştur.

c. Şart kipi (ise) : İsimlere getirilen (-ise) eki cümleye koşul anlamı katar.

Çalışkansam (çalışkan-ise-m)
Çalışkansan
Çalışkansa
Çalışkansak
Çalışkansanız
Çalışkansalar

"Metin ya çok çalışkansa."
cümlesinde "çalışkan" sözcüğü ek fiilin şart kipi ile yüklem olmuştur.

d. Geniş zaman : Bu zaman çekiminde ek fiil diğer çekimlerinde olduğu kadar belirgin değildir.

Diğerleri, eklendiği sözcükten "idi", "imiş", "ise" diye ayrılabildiği hâlde, geniş zamanda ayrılmaz.

Çalışkan-ım
Çalışkan-sın
Çalışkan-dır
Çalışkan-ız
Çalışkan-sınız
Çalışkan-dırlar

"Metin daha çalışkandır."
cümlesinde "çalışkan" sözcüğü ek fiilin geniş zamanı ile yüklem olmuştur.

Ek Fiilin Olumsuzu
Ek fiille çekimlenmiş sözcüklerin olumsuzu "değil" sözcüğü ile yapılır.

Çalışkandım > çalışkan değildim.
Çalışkanmış > çalışkan değilmiş.
Çalışkansa > çalışkan değilse.
Çalışkanım > çalışkan değilim.

Yukarıdaki örneklerde ek fiilin olumsuz çekimi görülmektedir. Diğer fiillerin "-ma, -me" ile, ek fiilin "değil" ile olumsuz yapılması, ek fiilin bulunmasını oldukça kolaylaştırır.

"Kısa sürede eve vardı."
"Sınıfta on kişi vardı."
cümlelerinde altı çizili sözcüklerden hangisinin ek fiil aldığını bulmak için cümleleri olumsuz yaparız.

Birinci cümlenin yüklemi, "Kısa sürede eve varmadı." şeklinde olumsuz yapılabilir. İkinci cümlenin yüklemi, "Sınıfta on kişi varmadı." şeklinde söylenemeyeceğine göre, ikinci cümle ek fiil almıştır.

Ek fiilin Soru Şekli
Bu fiilin soru şekli de diğer fiillerde olduğu gibi "mi" ile yapılır. "mi" sözü isimle ek fiil arasına girerek kullanılır.

Çalışkanım > çalışkan mıyım?
Çalışkanmış > çalışkan mıymış?
Çalışkandım > çalışkan mıydım?

2. Ek fiilin ikinci görevi birleşik zamanlı fiillerin oluşmasını sağlamaktır.

Birleşik Zamanlı Fiiller
Basit zamanlı fiil, fiilin tek bir zaman veya kip bildirecek şekilde çekimlenmesiydi. Bileşik zamanlı fiil ise, fiilin birden çok kip ve zaman bildirecek biçimde çekimlenmesiyle oluşur. Basit çekimli fiillere ek fiilin getirilmesiyle yapılır.

Birleşik zamanlı fiiller üç grupta incelenir.

a. Hikâye Birleşik Zaman: Fiilin basit çekiminden sonra ek fiilin "idi" şekli getirilerek yapılır.

gel-miş-idi-m > gelmiştim
örneğinde, fiilin çekimini adlandırırken "gelmek fiilinin öğrenilen geçmiş zamanının hikâyesi" deriz.

Biliyorduk (bilmek fiilinin şimdiki zamanının hikâyesi)
Bildiydik
Bilmiştik
Bilirdik
Bildiydik
Bilmeliydik (bilmek fiilinin gereklilik kipinin hikâyesi)
Bilseydik
Bileydik

b. Rivayet Birleşik Zaman: Fiilin basit çekiminden sonra ek fiilin "imiş" şekli getirilerek yapılır.

gel-ecek-imiş-m > gelecekmişim
Biliyormuşum (bilmek fiilinin şimdiki zamanının rivayeti)
Bilecekmişim
Bilmişmişim
Bilirmişim
Bilmeliymişim (bilmek fiilinin gereklilik kipinin rivayeti)
Bilseymişim
Bileymişim

c. Şart Bileşik Çekim: Fiilin basit çekiminden sonra ek fiilin "ise" şekli getirilerek yapılır.

Bil-ecek-ise > bilecekse
Biliyorsanız (bilmek fiilinin şimdiki zamanının şartı)
Bildiyse
Bilmişse
Bildiyse
Bilirse
Bilmeliyse (bilmek fiilinin gereklilik kipinin rivayeti)

FİİLİMSİLER

Fiillerden türemiş olmakla birlikte bir fiil gibi çekimlenemeyen olumlu, olumsuz şekilleri yapılabilen ve cümlede isim, sıfat, zarf gibi görevlerde kullanılan sözcüklerdir.

Fiilimsiler üç grupta incelenir.
a. İsim - fiil: Fiillere "-mak, -mek" , "-ma, -me", "-ış, -iş, -uş, -üş" eklerinin getirilmesiyle yapılır.

"Kitap okumayı severim."
"Soru çözmek zevkli bir uğraş."
"Onun şiir okuyuşunu görmeliydiniz."
cümlelerindeki altı çizili sözcükler isim-fiildir.

Bazı sözcükler aslında isim-fiil ekleriyle türediği hâlde, zamanla isimleşmiş, yani fiilimsi özelliğini kaybetmiş olabilir.

"Biraz daha yemek alabilir miyim?"
"Bu kazmayı içeri götür."
"Derste yağış türlerini inceledik."
cümlelerinde altı çizili sözcükler isim-fiil değildir. Artık bir kalıcı isim oluşturmuştur.

b. Sıfat-fiil : Fiillere "-an, -ası, -mez, -ar, -dik, -ecek, -miş" eklerinin getirilmesiyle yapılır. Sıfat fiiller çoğunlukla sıfat görevinde kullanılır.

"Görünen köy kılavuz istemez."
"Öpülesi elleri vardı analarımızın."
"Bu şehirde anlaşılmaz olaylar oluyor."
"Görür gözüm görmez oldu."
"Size biraz bilinmedik fıkralar anlatayım."
"Çözülecek soruları da yanında getir."
"Kızarmış ekmekler ne güzel kokuyor."
cümlelerinde altı çizili sözcükler sıfat-fiildir.

Kimi zaman sıfat-fiiller çekimli fiillerle karışabilir.

"Gideceğim bu şehirden artık."
"Gideceğim herkes tarafından biliniyor."
cümlelerinde altı çizili sözcüklerin yazılışları aynıdır. Ancak birincisinde,
"Ben gideceğim" ifadesi olduğundan çekimli fiildir. İkincisi ise
"Benim gideceğim" anlamında olduğundan, yani fiilin sonunda iyelik eki
kullanıldığından fiil, sıfat-fiildir.

c. Bağ-Fiil (zarf-fiil) : Fiillere, bağ-fiil eki dediğimiz eklerin getirilmesiyle yapılır. Bağ-fiiller cümlede genellikle zarf olarak kullanılır.

"Çalışınca elbette başarılı olursun."
"Gittikçe artıyor yalnızlığımız."
"Okumadan nasıl karar verebilirim?"
"Eve gidip gelecekti."
"Kitap okurken sanki kendinden geçerdi."
"İçeri girer girmez konuşmaya başladı."
"Gözlerimin içine bakarak konuşuyordu."
"Bu şehre geleli tam altı yıl olmuştu."
"Kardeşim yanımıza koşa koşa gelmişti."
cümlelerinde altı çizili sözcükler bağ-fiildir.

Görüldüğü gibi yüklemin durumunu ya da zamanını bildirerek onun zarfı olmuşlardır.

Fiilde Çatı
Çekimli bir fiilden oluşan yüklemin nesne ve özneye göre gösterdiği durumlara çatı denir. Bundan hareketle, yüklemin isim soylu sözcüklerden oluştuğu cümlelerde çatının aranmayacağını söyleyebiliriz.

Çatı; yüklemin nesne ve özneyle ilgisi olduğundan, sorularda karşımıza çoğu kez,
nesne-yüklem ve
özne-yüklem ilişkisi olarak çıkar.

Nesne-Yüklem İlişkisi
Fiiller nesne alıp almamalarına göre değişik şekillerde adlandırılır. Bunları dört grupta inceleyebiliriz.
1. Geçişli Fiil : Nesne alabilen fiillerdir. Bir fiilin nesne alıp almadığının nasıl anlaşılacağını cümle ögelerinde "nesne" konusunda işlemiştik. Buna göre, fiil nesne alıyorsa geçişli olacaktır.

Örneğin; "Öğretmen konuyu çok güzel anlattı." cümlesinde "anlattı" yüklemdir; "öğretmen" öznedir. Nesneyi bulmak için "Öğretmen neyi anlattı?" diye soruyoruz. "Konuyu" cevabı geliyor. Öyleyse yüklem nesne almıştır; "anlatmak" fiili geçişli bir fiildir.

Fiilin geçişli olması için cümlede mutlaka nesnesinin bulunması gerekmez. Bazen fiil geçişli olduğu hâlde cümlede nesne kullanılmamış da olabilir. Örneğin;
"Durakta tam iki saat beklemiş." cümlesinde "bekledim" yüklemine "Neyi beklemiş?" diye sorduğumuzda cümlede herhangi bir ögenin cevap vermediğini görüyoruz. Ancak biz cümleye "onu" gibi bir nesne ilâve edebiliriz. Öyleyse bu cümlenin yüklemi geçişlidir, ancak cümlede nesne yoktur. Böyle cümlelerde bir tür "gizli nesne" nin varlığı söz konusudur. Bu durumun görüldüğü cümleleri daima "onu" sözüyle kontrol edin, çünkü bu söz yalnızca nesne olabilir.

2. Geçişsiz Fiil : Nesne almayan fiillerdir. Bu fiillerin yüklem olduğu cümlelere dışarıdan da herhangi bir nesne getirilemez.

Örneğin; "Küçük çocuk bütün gün uyudu." cümlesinin yüklemine "Neyi uyudu, kimi uyudu?" diye sorduğumuzda mantıklı bir soru olmadığını görüyoruz. Çünkü bu fiil nesne almaz; yani geçişsizdir.

Fiiller değişik eklerle çatı özelliğini değiştirebilir. Bu durumda "oldurganlık, ettirgenlik" durumu ortaya çıkar.

Filin bazı ekleri alarak geçişsiz durumdan geçişli duruma gelmesine  "oldurganlık" diyoruz.

"Yemek pişti." cümlesinde "yemek" özne, "pişti" ise yüklemdir. Nesne almadığı için "pişti" eylemi geçisizdir. "Yemeği pişirdi." cümlesinde "o" gizli özne, "yemeği" nesne, "pişirdi" ise yüklemdir. Bu cümlede "pişmek" eylemi, "-ir" ekini alarak "pişirmek" şekline gelmiş ve geçişli olmuş. İşte bu örnekte olduğu gibi fiillerin "-r, -t, -dır, -tır" eklerini alarak geçişsiz durumdayken geçişli olmalarına oldurganlık denir.

Ettirgenlik daha çok öznenin durumuyla ilgili olduğu için bu durumu özne yüklem ilişkisinde inceleyeceğiz.

Özne-Yüklem İlişkisi
Öznenin yüklemle ilişkisi dört grupta incelenir.

1. Etken Fiil : Yüklem durumundaki fiilin bildirdiği işi, öznenin kendisi yapıyorsa fiil etkendir.

Örneğin; "Elbiselerini dolaba güzelce yerleştirdi." cümlesine "Yerleştiren kim?" diye sorduğumuzda "o" cevabı geliyor. Yani özne, yüklemin bildirdiği işi kendisi yapmıştır. Öyleyse fiil etkendir.

"Sokaklar bir bir sessizleşti."
"Camı çocuklar kırmış."
"Türkiye geleceğe emin adımlarla yürüyor."
"Gençlik çok iyi yetişmeli."
"Ülkemizi çok seviyoruz."
"Annem bize börek yaptı."
"Ayvaçiçek açtı." cümlelerinin yüklemleri de etken fiildir. Çünkü bu cümlelerin hepsinde işi yapan, gizli veya açık bir özne vardır.

2. Edilgen Fiil
Fiilin bildirdiği işi özne değil de başkası yapıyorsa, özne bu işten etkileniyorsa, fiil edilgendir.

Bu fiiller, etken fiillere "-l-" ve "-n-" eklerinin getirilmesiyle yapılır. Etken fiilin nesnesi olan öge, fiil edilgen yapıldığında özne durumuna geçer ve bu öznelere "sözde özne" adı verilir.

Örneğin etken fiilde örnek verdiğimiz cümleyi edilgen yapalım;
"Elbiseler dolaba güzelce yerleştirildi." cümlesini incelersek; "yerleştirildi" yüklemdir. "Yerleştirilen ne?" diye sorduğumuzda "elbiseler" öznesi cevap veriyor. "İşi yapan kim?" diye sorduğumuzda, "başkası" cevabı gelir. Yani işi yapan özne değil, başkasıdır. Çünkü dolaba kendi kendisine yerleşmez. Öyleyse fiil edilgendir, öznesi de sözde öznedir.

"Sokaklar temizlendi."
"Öğrenciler tiyatroya götürüldü."
"Seçim sonuçları açıklandı."
"Futbol maçı ertelendi."
"Alt yapı çalışmaları kısa sürede bitirildi."
cümlelerinde filler "-l veya -n" eklerinden birini alarak türemiş ve edilgen olarak kullanılmıştır.

3. Dönüşlü Fiil
Fiilin bildirdiği işi özne kendi üzerinde yapıyorsa, yani özne hem işi yapan, hem de yaptığı işten etkilenense, bu anlamı veren fiil dönüşlüdür.

Dönüşlü fiiller de etken fiillere "-l-" ve "-n-" ekleri getirilerek yapılır.

"Her sabah ılık suyla yıkanır."
cümlesinde "yıkama" işini öznenin kendi üzerinde yaptığı bellidir. Dolayısıyla fiil dönüşlüdür.

"Aynanın karşısında saatlerce taranmış."
"Yazılıdan zayıf alınca üzüldü."
"Toplantıdaki sözümden alındın mı?"
"Okulu bitirince hayata atıldım."
cümlelerindeki altı çizili filler "-l veya -n "ekerini alarak dönüşlü fiil olarak kullanılmıştır.

4. İşteş Fiil
En az iki özne tarafından yapılabilen fiillerdir. Bu fiiller, fiillere "-ş-" eki getirilerek türetilir. Bazı fiiller ise kök olarak "-ş-" ile bitmiştir ve işteş özellik gösterir.

İşteş fiiller işin yapılışına göre iki grupta incelenir.

a. Karşılıklı yapılma bildirir: Yüklem durumundaki fiilin anlamında öznelerin işi birbirlerine karşı yaptıkları görülür.

"İki yıldıryazışıyoruz."
cümlesine baktığımızda "yazışmak" eyleminin kişilerin karşılıklı yaptıkları bir iş olduğunu görürüz. İki kişi birbirine yazmaktadır.

"Ülkeler sonunda anlaştı."
"Gereksiz yere şoförle tartışmış."
"Rehber öğretmenimle görüşeceğim."
cümlelerindeki altı çizili yüklemler karşılıklı yapılan işteş fiillerdir.

b. Birlikte yapılma bildirir: Bunlarda özneler işi birbirlerine karşı değil hep birlikte yaparlar. Yani karşıdan bir hareketin olduğu görülmez.

"Kuşlar yem kabının başına üşüştü."
cümlesinde "üşüşme" işini kuşlar hep birlikte yapmışlardır.

"Kelebekler özgürce uçuşuyor."
"Analar şehitlere ağlaşıyor."
"Çocuklar kırlardakoşuşuyor."
cümlelerindeki yüklemler birlikte yapılma bildiren işteş fiillerdir.

"Çocuklar serv ise son anda yetiştiler."
cümlesinde de yüklem birlikte yapılma bildirir, ancak biz buna işteş diyemeyiz. Çünkü işteş fiiller, tek özne tarafından gerçekleştirilemez. "Bir çocuk servise son anda yetişti." cümlesinde olduğu gibi bir özne tek başına yüklemde ki işi yapabiliyorsa orada işteşlik yoktur.

Ettirgen Fiil
Bu tür fiillerde işi özne bir başkasına yaptırır. Ayrıca geçişli bir fiilin tekrar geçişli hâle gelmesi söz konusudur.

"Köpeği üzerimize saldırttı."
cümlesinde "saldırma" işini yapan "köpektir", özne ona işi yapmasını söylemiştir. Ayrıca geçişli olan "sal" fiili "-dır ve -t" eklerini alarak tekrar tekrar geçişli yapılmış, geçişlilik derecesi artırılmıştır.

"Odayı güzelce temizletti."
"Babam kendisine koltuk yaptırdı."
"Bütün ışıkları kapattırdı."
cümlelerinde altı çizili filer "-t, -tır, -dır" eklerinden birini alarak geçişlilik derecesini artırmış ve ettirgen fiil olmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder