Kitabın Adı : Babaannem Geri Döndü
Kitabın Yazarı : Şermin Yaşar
Kitap Hakkında Bilgi :
Dedemin Bakkalı ve Abartma Tozu kitaplarıyla her yaştan yüz binlerce çocuğun en sevdiği yazarlardan biri olan Şermin Yaşar'ın son kitabı Babaannem Geri Döndü yine bol bol ironi, kahkaha ve katıksız sevgi içeriyor.7’den 70’e tüm okurların sayfalarında kendilerinden bir parça bulacağı Babaannem Geri Döndü, aslında son derece tonton ve şefkatli bir babaanne olan Hasibe Hesapoğlu’nun hiç beklenmedik bir şekilde çocuklarının evine yerleşme macerasını anlatıyor. Torununun ağzından dinleyecek olursak olaylar tam olarak şöyle gelişiyor:
Her şey babaannemin âniden kapıda belirmesiyle başladı. Ayağında pateni, üstünde balerin eteği ve pembe saçlarıyla bir babaanne ancak bu kadar kapıda belirebilirdi! Neredeyse bir barınağı dolduracak kadar evcil hayvanın yanı sıra legolar, yapraklar, taşlar, hayalî bir arkadaş ve daha bir sürü tuhaf şeyle dolu 15 valiziyle bize yerleşmeye karar verdi!
İnsanın babaannesinin yaramaz bir çocuğa dönüşmesi çok acayipti. Bazen oturup bağıra çağıra ağladı, bazen de olur olmadık kahkahalar attı! Kıyafetleri de arkadaşları da fikirleri de oyuncakları da birbirinden garipti.
Babaannem yüzünden ne uyuyabildik ne oturabildik ne de eğlenebildik.
Tek istediğimiz eski tonton, şefkatli babaannemizdi. Gerçek babaannemi o kadar özlemiştik ki...
Ve tam da artık ümidimizi kestiğimiz anda işler değişti.
Ne mi oldu?
Babaannem geri döndü! (Tanıtım Bülteninden)
Kitabın Özeti :
Kitabımızın baş karakteri olan Çınar çok yaramaz ve meraklı bir çocuktur. Çınar, kendisi yaramazlığının nedeni olarak can sıkıntısını söyler.Çınar gerek okulda gerekse evde çeşitli yaramazlıklar yapar. Çınar'ın annesi Leyla ve babası Yusuf'un ikisi de çalışmaktadırlar. Anne ve babası eve geldiklerinde de çoğunlukla yorgun oldukları için Çınar'la ilgilenememektedirler. Anne ve babası Çınar'la oynamadıkça Çınar'ın canı daha çok sıkılır.
Anne ve babası ise sürekli Çınar'ın yaramazlıklarından şikayet ederler. Çınar'ın bir an önce büyümesini isterler. Çınar'ın halası Ayşe, onun eşi olan eniştesi Murat ve Çınar'ın kuzeni olan Beren ile birlikte yanlarındaki evde oturmaktadırlar. Beren ile Çınar çok fazla anlaşamasa da sonuç olarak yaşıt kuzenlerdir. Ayşe kızı Beren'i, babası Yusuf ise Çınarı sürekli olarak Çınar'ın babaannesi olan Hasibe hanım'a şikayet ederler. Hasibe hanım onların da bir zamanlar çocuk olduklarını hatırlatmak üzere onlara bir oyun oynamaya karar verir.
Bir gün kapıyı açtıklarında Hasibe hanım iki kedi, bir köpek, muhabbet kuşları, balıklar ve kaplumbağa ile birlikte on beş valiz ile kapıya gelir ve artık Çınarlar da yaşayacağını söyler. Ancak her zamanki halinden çok farklıdır. Bir çocuk gibi davranmaya başlar. Sürekli mızmızlanan, evi batıran, dağıtan, yaramazlık yapan küçük bir çocuk haline dönmüştür. Yusuf, Ayşe, Leyla ve Murat ne yapacaklarını bilmez halde Hasibe hanımın peşinde dolanırlar. Çınar ve Beren de çok şaşkındır. Günboyu Hasibe Hanım'ın yaramazlıklarını temizlemeye çalışırlar. Hasibe hanımı normal haline döndürmeye çabalarlar ancak tüm çabalar yetersiz kalmıştır. Hasibe hanım gün sonunda hala küçük bir çocuk gibi davranmaktadır.
Getirdiği valizlerin içerisinde taş, sopa, küçük kağıt parçaları, eski bir gelinlik, boya gibi farklı ve çeşitli şeylerle on beş tane valiz ile gelmiştir. Tüm zamanı boyunca duvarlarda resim yapmış, sürekli çizgi film izlemiş, evin içinde futbol oynamış, Çınar'ın anne ve babası olan Yusuf ile Leyla'nın aralarında uyumuş, yemekleri beğenmemiş, yeniden yapılmalarını istemiş, sofraya geç gelmiş, taş boyamış bu taşları sokakta satmaya çalışmış, eski bir gelinlik giyip gün boyu onunla gezmiş, dışarıya külotlu çorap ve atlet ile çıkmak gibi birçok şey istemiş ve yapmaya çalışmıştır. Yusuf, Leyla, Ayşe, Murat, Çınar ve Beren Hasibe Hanım’ı durdurmak için birçok yol denemişlerdir.
Ayşe'nin psikolog arkadaşına gitmişler o ise Hasibe Hanım'ın uslu çocuk sendromuna yakalandığını söylemiştir. İnternette ise bu sendromla ilgili herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Ne yapacaklarını şaşırmış haldeyken Çınar kendisini anne ve babasının nasıl davranmasını istiyorsa Hasibe Hanım’a da öyle davranmaya karar vermiş ve ailecek yapılan etkinlikleri çoğaltmıştır. Orman yürüyüşleri, çeşitli piknikler, ormanı tanıma, babaannesi ile birlikte resim yapma gibi hem ailecek hem de babaannesi Hasibe Hanım ile birlikte çok fazla etkinlik yapmıştır.
Bir haftanın sonunda ise Hasibe Hanım artık evlatlarının ve torunlarının yorulup, kendisinin öz halini özlediklerini anladıktan sonra bir kahvaltı sofrası hazırlayarak ebeveynlere kendilerinin de bir zamanlar çocuk olduklarını ve Çınar ile Beren'in yaptıklarının çok normal şeyler olduklarını çocukların bu şekilde büyüdüklerini Yusuf, Leyla, Murat ve Ayşe'ye göstermiştir. Hasibe Hanım onların yanından gitse de artık Çınar ve Beren'in aileleri onları daha iyi anlamakta ve onlarla birlikte vakit geçirmektedir.
Bir gün kapıyı açtıklarında Hasibe hanım iki kedi, bir köpek, muhabbet kuşları, balıklar ve kaplumbağa ile birlikte on beş valiz ile kapıya gelir ve artık Çınarlar da yaşayacağını söyler. Ancak her zamanki halinden çok farklıdır. Bir çocuk gibi davranmaya başlar. Sürekli mızmızlanan, evi batıran, dağıtan, yaramazlık yapan küçük bir çocuk haline dönmüştür. Yusuf, Ayşe, Leyla ve Murat ne yapacaklarını bilmez halde Hasibe hanımın peşinde dolanırlar. Çınar ve Beren de çok şaşkındır. Günboyu Hasibe Hanım'ın yaramazlıklarını temizlemeye çalışırlar. Hasibe hanımı normal haline döndürmeye çabalarlar ancak tüm çabalar yetersiz kalmıştır. Hasibe hanım gün sonunda hala küçük bir çocuk gibi davranmaktadır.
Getirdiği valizlerin içerisinde taş, sopa, küçük kağıt parçaları, eski bir gelinlik, boya gibi farklı ve çeşitli şeylerle on beş tane valiz ile gelmiştir. Tüm zamanı boyunca duvarlarda resim yapmış, sürekli çizgi film izlemiş, evin içinde futbol oynamış, Çınar'ın anne ve babası olan Yusuf ile Leyla'nın aralarında uyumuş, yemekleri beğenmemiş, yeniden yapılmalarını istemiş, sofraya geç gelmiş, taş boyamış bu taşları sokakta satmaya çalışmış, eski bir gelinlik giyip gün boyu onunla gezmiş, dışarıya külotlu çorap ve atlet ile çıkmak gibi birçok şey istemiş ve yapmaya çalışmıştır. Yusuf, Leyla, Ayşe, Murat, Çınar ve Beren Hasibe Hanım’ı durdurmak için birçok yol denemişlerdir.
Ayşe'nin psikolog arkadaşına gitmişler o ise Hasibe Hanım'ın uslu çocuk sendromuna yakalandığını söylemiştir. İnternette ise bu sendromla ilgili herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Ne yapacaklarını şaşırmış haldeyken Çınar kendisini anne ve babasının nasıl davranmasını istiyorsa Hasibe Hanım’a da öyle davranmaya karar vermiş ve ailecek yapılan etkinlikleri çoğaltmıştır. Orman yürüyüşleri, çeşitli piknikler, ormanı tanıma, babaannesi ile birlikte resim yapma gibi hem ailecek hem de babaannesi Hasibe Hanım ile birlikte çok fazla etkinlik yapmıştır.
Bir haftanın sonunda ise Hasibe Hanım artık evlatlarının ve torunlarının yorulup, kendisinin öz halini özlediklerini anladıktan sonra bir kahvaltı sofrası hazırlayarak ebeveynlere kendilerinin de bir zamanlar çocuk olduklarını ve Çınar ile Beren'in yaptıklarının çok normal şeyler olduklarını çocukların bu şekilde büyüdüklerini Yusuf, Leyla, Murat ve Ayşe'ye göstermiştir. Hasibe Hanım onların yanından gitse de artık Çınar ve Beren'in aileleri onları daha iyi anlamakta ve onlarla birlikte vakit geçirmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder