Teknolojik Cihazlar Hafızamızı Zayıflatıyor mu?
Ardı ardına gelişen internet arama motorları, bilgiye ulaşma hızını artırdı. Tabii bilgiyi unutma hızını da…
Telefonunuzun şarjının bittiğini düşünün. Daha önce size gönderilen önemli bir e-postaya erişmeniz gerekiyor. Bir arkadaşınızdan yardım istiyorsunuz ve onun telefonundan internete girip e-posta adresinizi yazıyorsunuz. Peki şifreniz neydi, hatırlıyor musunuz?
İçinde yaşadığımız zamanda etrafımız dijital teknolojik cihazlarla çevrili. Bu cihazlar sayesinde pek çok işimizi kolaylıkla hallediyoruz. Bunlar;
İçinde yaşadığımız zamanda etrafımız dijital teknolojik cihazlarla çevrili. Bu cihazlar sayesinde pek çok işimizi kolaylıkla hallediyoruz. Bunlar;
* Sosyalleşiyoruz (facebook, instagram...),
* Başkaları ile iletişim kuruyoruz (whatsApp, telefon görüşmesi....),
* Fotoğraf çekiyoruz,
* Video çekiyoruz,
* Müzik dinliyoruz,
* İhtiyaç duyduğumuz bilgilere erişebiliyoruz,
Teknolojik cihazlarla , belleğimizden ve hafızamızdan da tasarruf sağlıyoruz. Mesela;
* Sevdiklerimizin doğum günlerini artık hafızamızda tutmuyoruz.
* Telefon numaraları aklımızda değil rehberimizde kayıtlı.
* E-posta veya sosyal medya hesaplarımızın şifreleri otomatik olarak kaydedilebiliyor.
* Navigasyon sayesinde gitmek istediğimiz yerlerin konumlarını kolayca bulabiliyor, hafızasına kaydedebiliyoruz. Daha önce ziyaret ettiğimiz bir yere tekrar gitmek istediğimizde adresi otomatik olarak karşımıza çıkarabiliyor.
Pek çok teknolojik cihaz, uygulama ve internet kullanımı hafızamızı zorlamadan ve kullanmadan işlerimizi kolayca halletmemizi sağlıyor. Bu durum hafızamızı tembelliğe itiyor. Bunu nedeni öğrendiğimiz bilgiler tekrar edilmediği için uzun süreli belleğe aktarılamıyor. Bu durum “Google etkisi” ya da “dijital tembellik” (dijital amnezi) olarak adlandırılıyor.
Günümüzde ise bir bilgiyi hafızamızda tutmak yerine genellikle internette aramayı tercih ediyoruz. Bu nedenle de kolaylıkla unutuyoruz.
Betsy Sparrow ve arkadaşları, Columbia Üniversitesi'nde Google etkisinin belleğimizi nasıl etkilediğini öğrenmek için bir araştırma yaptılar. Araştırmada katılımcılara dört farklı test uyguladılar. Bunlardan birinde katılımcılara genel kültür bilgileri içeren 40 ifade sunuldu. İki gruptan birine test aşamasında bu bilgilere erişebilecekleri söylenirken, diğer gruba test aşamasında öğrendikleri bilgilere ulaşmalarının mümkün olmadığı bildirildi. Daha sonra katılımcılardan hatırlayabildikleri kadar çok ifadeyi yazmaları istendi. Araştırma sonucunda sunulan bilgilere erişebilecekleri söylenen grubun, diğer gruba göre çok daha az bilgiyi hatırladığı tespit edildi.
Araştırmacılara göre bunun nedeni, insanların daha sonra ulaşabileceklerini düşündükleri bilgileri belleklerine kodlamak için çaba sarf etmemeleri. Bu yüzden daha önce elde ettiğimiz bir bilgiye tekrar ihtiyaç duyduğumuzda bu bilgiyi çoğunlukla hatırlamıyoruz.
Öğrendiğimiz bilgiler ise ilk olarak kısa süreli belleğe kaydedilir. Daha sonra bilgiler tekrar edildiğinde ya da hatırlandığında uzun süreli belleğe aktarılır.
Siber güvenlik şirketi olan Kaspersky Lab tarafından yapılan bir araştırmada, internetin insanların bilgiyi hatırlama becerilerini nasıl etkilediği incelendi. ABD’de 16 yaş ve üzerindeki 1.000 katılımcı ile yapılan çalışmada, katılımcıların yaklaşık yarısının, karşılaştıkları bir sorunun cevabını hafızalarını yoklayarak hatırlamaya çalışmak yerine doğrudan internette aramayı tercih ettikleri tespit edildi. Katılımcıların yaklaşık üçte biri (%28,9’u) internette buldukları bilgileri daha sonra hatırlamayacaklarını ifade etti. Araştırmanın sonucunda, katılımcıların neredeyse tamamı (%91,2) interneti beyinlerinin dijital bir uzantısı gibi gördüklerini söyledi.
Araştırmaya uzman yorumları ile katkıda bulunan Birmingham Üniversitesi Psikoloji Bölümünden Maria Wimber, öğrenilen bilgileri tekrar etmenin bellekte kalıcı hâle gelmelerini sağladığını ancak pasif olarak tekrar etmenin, örneğin internette tekrar tekrar aramanın benzer bir etkisinin olmadığını belirtiyor. Wimber'e göre ihtiyaç duyulan bir bilgiyi hatırlamaya çalışmak yerine hemen internette aramak, bilginin bellekte kalıcı olmasını engelliyor.
Peki, dijital tembellikten korunmak için neler yapabiliriz?
Klinik psikolog Pragya Lodha göre, dijital tembellikten korunmak için dijital detoks yapmak yani zaman zaman dijital cihazları hafızamızın bir parçassı gibi kullanmaya ara vermek gerekir. Lodha bundan başka bizim için önemli olan bilgileri aklımızda tutma alışkanlığı edinmemizi öneriyor.
Geçmişte pekçok insan teknolojik gelişmelerin veya yeniliklerin bizleri doğal becerilerimizi kullanmaktan alıkoyacağından endişe etmişti.Mesela, Sokrates yazı yazmanın, bilgileri kaydetmemizi kolaylaştıracağı içinhafızamızın artık eskisi gibi güçlü olmayacağından endişe ediyordu. Teknolojinin sunduğu imkanlardan faydalanırken amacımız gelişimimize katkı sağlamak olmalı. Teknolojiyi araç olarak kullanmayı bırakıp, teknolojiye bağımlı hâle gelmeye başladığımızda dijital tembellere dönüşüyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder