Kitabın Adı : Böğürtlen Kışı
Kitabın Yazarı : Saraj Jio
Kitabın Özeti :
Vera Ray ve arkadaşı Caroline yaşadıkları şehrin yoksul insanlarındandır. 1920’li yılların sonlarına doğru aynı evde yaşamaktadırlar. Caroline bir gün Vera’ya Olympic Otel’de bir davet olduğunu ve kendilerinin de bu davete bir yolunu bulup girebileceklerini söyler. Caroline ve Vera evdeki en güzel elbiselerini bulup giyinip, süslenerek Olympic Otel’in yolunu tutarlar. Caroline’in bir yalanıyla davete girmeyi başarırlar. Vera etrafındaki herkesin daha lüks kıyafetleri olduğunu ve içinde bulunduğu ortamdan hoşnut olmadığını Caroline’e söyler. Caroline ise Vera’ya anı yaşamaları gerektiğini söyler.
Vera otelde otel sahibinin oğlu Charles ile tanışır. Kendisi yoksul olduğu için Charles’a yaklaşmak istemeyen Vera’nın peşini Charles bir türlü bırakmaz. Charles diğer zenginler gibi değildir ve Vera’nın yoksul olması onu hiç rahatsız etmemektedir. Böylece görüşmeye devam ederler. Daha sonra Vera hamile kalır; fakat hamile olduğunu Charles’a söylemez. Vera, Charles’ın ne diyeceğini bilemediği için Charles’a hamile olduğunu bir türlü söyleyemez. Charles, Vera’ya evlenme teklifi eder ve Vera’yı ailesi ile tanıştırmaya götürür. Vera, fakir olduğu için Charles’ın ailesi Vera’yı istemez. Charles’in kız kardeşi Josephine, Vera ile konuşur ve onun hamile olduğunu öğrenir. Charles ile evlenirse babasının tüm mirasından mahrum kalacağını söyler. Vera kendisi yüzünden Charles’i zor durumda bırakmak istemez ve Charles’tan ayrılır.
Bu sırada Caroline evlenir ve Caroline’in evlendikten sonra Eva adında bir kızı olur. Vera’nın da Daniel adında bir oğlu olur. Vera Olympic Otel’de temizlik görevlisi olarak çalışmaya devam eder. Vera geceleri çalışmaktadır ve geceleri dört yaşına gelen oğlu Daniel’i tek başına evde bırakmak zorundadır. Yine bir mayıs ayı gecesinde kar yağıyorken Daniel’i öperek evden ayrılır. İşten eve dönen Vera, Daniel’i evde bulamaz ve çılgına döner. Oğlunun oyun oynamak için dışarı çıkabileceğini düşünen Vera hemen sokakları aramaya başlar; ama Vera’nın bulduğu tek şey oğlunun çok sevdiği ve karlar içerisinde gömülü hâlde bulduğu oyuncak ayısıdır.
Oyuncak ayıcığı alarak polise oğlunun kaçırıldığını bildiren Vera’ya polis de yardım etmez. Çünkü Vera fakirdir. Bu yüzden Vera günlerce kendine gelemez ve kendi çabasıyla oğlunu aramaya başlar. İşe gidemediği için, işten de kovulur. Otelde zengin biri olan Lon ile karşılaşan Vera’yı Lon çok beğenir. Vera’ya akşam yemeği teklifinde bulunan Lon, oğlunun kimler tarafından kaçırıldığını öğrenme sözü ile Vera’yı ikna eder. Sabah Vera, Lon’un kendisine yardımcı olacağını ümit ederek ona durumu hatırlatır. Lon ise sözünde durmaz. Bunun üzerine Vera, Lon’dan habersiz otelden kaçar ve bir kamyona binerek Charles’in evine gider. Onun evlendiğini öğrenen Vera, Charles’tan yardım istemekten vazgeçerek oradan uzaklaşır.
1933 yılında olan bu olaydan 80 yıl sonra 2013 yılının Mayıs ayında yine bir kar fırtınası yaşanır. Bilim adamları, bu mevsimsiz kışı “Böğürtlen Kışı” olarak adlandırmaktadır. Seattle Herald Gazetesi muhabiri olan Claire Aldridge’ye bu kar fırtınası ile ilgili ilgi çekici bir yazı yazması söylenir. Aynı zamanda Claire gazetenin sahibi Kensington’ların oğlu olan Ethan ile evlidir. Claire ne yazabileceğini düşünmektedir; ama son zamanlarda kendini iyi hissetmediği için ne yazacağını bir türlü bulamaz. Clairekoşmayı seven biridir ve hamile olmasına rağmen kulaklığını takıp müzik dinleyerek koşmaya başlar ve o gün olan olur. Müziğe kendini kaptıran Claire, arabanın kornasını duymaz ve bir araba Claire’e çarpar. Claire bebeğini kaybeder ve bebeklerini kaybettikten sonra Ethan ve Claire birbirinden uzaklaşmaya başlar. Bu olaydan sonra Claire koşmayı bırakır.
Gazete yazısı için konu arayan Claire 80 yıl önceki haberlere bakar ve bir kaybolma yazısı dikkatini çeker. Artık yazı konusunu bulan Claire 80 yıl önceki Daniel Ray adında dört yaşındaki çocuğun akıbetinin ne olduğunu araştırmaya başlar. Claire olayı çözmeye başladıkça kendi ailesiyle ilgili gerçekleri de öğrenmektedir.
Vera Ray ve arkadaşı Caroline yaşadıkları şehrin yoksul insanlarındandır. 1920’li yılların sonlarına doğru aynı evde yaşamaktadırlar. Caroline bir gün Vera’ya Olympic Otel’de bir davet olduğunu ve kendilerinin de bu davete bir yolunu bulup girebileceklerini söyler. Caroline ve Vera evdeki en güzel elbiselerini bulup giyinip, süslenerek Olympic Otel’in yolunu tutarlar. Caroline’in bir yalanıyla davete girmeyi başarırlar. Vera etrafındaki herkesin daha lüks kıyafetleri olduğunu ve içinde bulunduğu ortamdan hoşnut olmadığını Caroline’e söyler. Caroline ise Vera’ya anı yaşamaları gerektiğini söyler.
Vera otelde otel sahibinin oğlu Charles ile tanışır. Kendisi yoksul olduğu için Charles’a yaklaşmak istemeyen Vera’nın peşini Charles bir türlü bırakmaz. Charles diğer zenginler gibi değildir ve Vera’nın yoksul olması onu hiç rahatsız etmemektedir. Böylece görüşmeye devam ederler. Daha sonra Vera hamile kalır; fakat hamile olduğunu Charles’a söylemez. Vera, Charles’ın ne diyeceğini bilemediği için Charles’a hamile olduğunu bir türlü söyleyemez. Charles, Vera’ya evlenme teklifi eder ve Vera’yı ailesi ile tanıştırmaya götürür. Vera, fakir olduğu için Charles’ın ailesi Vera’yı istemez. Charles’in kız kardeşi Josephine, Vera ile konuşur ve onun hamile olduğunu öğrenir. Charles ile evlenirse babasının tüm mirasından mahrum kalacağını söyler. Vera kendisi yüzünden Charles’i zor durumda bırakmak istemez ve Charles’tan ayrılır.
Bu sırada Caroline evlenir ve Caroline’in evlendikten sonra Eva adında bir kızı olur. Vera’nın da Daniel adında bir oğlu olur. Vera Olympic Otel’de temizlik görevlisi olarak çalışmaya devam eder. Vera geceleri çalışmaktadır ve geceleri dört yaşına gelen oğlu Daniel’i tek başına evde bırakmak zorundadır. Yine bir mayıs ayı gecesinde kar yağıyorken Daniel’i öperek evden ayrılır. İşten eve dönen Vera, Daniel’i evde bulamaz ve çılgına döner. Oğlunun oyun oynamak için dışarı çıkabileceğini düşünen Vera hemen sokakları aramaya başlar; ama Vera’nın bulduğu tek şey oğlunun çok sevdiği ve karlar içerisinde gömülü hâlde bulduğu oyuncak ayısıdır.
Oyuncak ayıcığı alarak polise oğlunun kaçırıldığını bildiren Vera’ya polis de yardım etmez. Çünkü Vera fakirdir. Bu yüzden Vera günlerce kendine gelemez ve kendi çabasıyla oğlunu aramaya başlar. İşe gidemediği için, işten de kovulur. Otelde zengin biri olan Lon ile karşılaşan Vera’yı Lon çok beğenir. Vera’ya akşam yemeği teklifinde bulunan Lon, oğlunun kimler tarafından kaçırıldığını öğrenme sözü ile Vera’yı ikna eder. Sabah Vera, Lon’un kendisine yardımcı olacağını ümit ederek ona durumu hatırlatır. Lon ise sözünde durmaz. Bunun üzerine Vera, Lon’dan habersiz otelden kaçar ve bir kamyona binerek Charles’in evine gider. Onun evlendiğini öğrenen Vera, Charles’tan yardım istemekten vazgeçerek oradan uzaklaşır.
1933 yılında olan bu olaydan 80 yıl sonra 2013 yılının Mayıs ayında yine bir kar fırtınası yaşanır. Bilim adamları, bu mevsimsiz kışı “Böğürtlen Kışı” olarak adlandırmaktadır. Seattle Herald Gazetesi muhabiri olan Claire Aldridge’ye bu kar fırtınası ile ilgili ilgi çekici bir yazı yazması söylenir. Aynı zamanda Claire gazetenin sahibi Kensington’ların oğlu olan Ethan ile evlidir. Claire ne yazabileceğini düşünmektedir; ama son zamanlarda kendini iyi hissetmediği için ne yazacağını bir türlü bulamaz. Clairekoşmayı seven biridir ve hamile olmasına rağmen kulaklığını takıp müzik dinleyerek koşmaya başlar ve o gün olan olur. Müziğe kendini kaptıran Claire, arabanın kornasını duymaz ve bir araba Claire’e çarpar. Claire bebeğini kaybeder ve bebeklerini kaybettikten sonra Ethan ve Claire birbirinden uzaklaşmaya başlar. Bu olaydan sonra Claire koşmayı bırakır.
Gazete yazısı için konu arayan Claire 80 yıl önceki haberlere bakar ve bir kaybolma yazısı dikkatini çeker. Artık yazı konusunu bulan Claire 80 yıl önceki Daniel Ray adında dört yaşındaki çocuğun akıbetinin ne olduğunu araştırmaya başlar. Claire olayı çözmeye başladıkça kendi ailesiyle ilgili gerçekleri de öğrenmektedir.