4 Aralık 2019 Çarşamba

Siyasetname (Nizamülmülk) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Siyasetname

Kitabın Yazarı : Nizamülmülk

Kitap Hakkında Bilgi :

Her şeyin kanlı ve kirli bir iktidar imgesinde odaklandığı modern zamanların en netameli kavramlarından biridir siyaset. Modern siyasetin doğası, egemen olma ve sahiplik güdüsünü aşırı biçimde kışkırtır.

Böyle bir dönemde "bilgelik sanatı" olarak siyasetin esaslı metinlerinden biri, ünlü Selçuklu veziri Nizamülmülk’ün olan Siyasetnamesi daha da çok önem kazanıyor. Alp Arslan ve Melik Şah’ın saltanat devirlerinde devlet idaresinin zirvesinde bulunan Nizamülmülk, bir tür anayasa sayılabilecek bu eserle yüzyıllar öncesinden sesleniyor.

Selçuklu veziri olarak otuz yıl boyunca devlet yönetiminde söz sahibi oldu, görüşleriyle sultanların kararlarını etkiledi. Siyasi bir suikasta kurban gitmesinden kısa bir süre önce hükümdarlık sanatı konusunda düşüncelerini kaleme aldı. Melikşah'ın devlet yönetimi hakkında kapsamlı bir rapor istemesi üzerine yazılan Siyasetname, Nizamü'l-Mülk'ün devlet adamı olarak deneyimlerini aktardığı bir el kitabı olmasının yanı sıra, edebi değeriyle de yüzyıllardır dikkati çeken bir eserdir. Bu yapıt, sadece onun fikirlerini anlamak için değil, aynı zamanda döneminin özelliklerini de yansıtması itibariyle hala tarihçiler ve siyaset bilimciler için önemli bir kaynaktır. Orijinal dili Farsça olup, 51 bölümden (fasıldan) oluşmaktadır.

Kitabın Özeti :

Nizamü’l-Mülk yönetimin gerekliliği konusunda, Siyasetname’nin daha birinci bölümüne başlarken devletin gerekliliği ve padişahın konumu hakkında şu tespitlerde bulunmaktadır: “Allah her asır ve zamanda halkın içinden birini seçerek onu padişahlık sanatlarıyla (becerileriyle) övülmüş ve süslenmiş kılar. Dünya işlerinden ve kullarının huzurundan onu sorumlu kılar; fesat, karışıklık ve fitneyi ortadan kaldırır. Onun haşmet ve heybetini insanların gönüllerinde ve gözlerinde genişletince, ondan emin olarak devletin devamını isterler.” Bu bağlamda, Nizamü’l Mülk’e göre yönetim, Allah tarafından yöneticiye verilen ve her dönem için gerekli olan bir olgudur.

Devleti, hükümdarın mülkü olarak tanımlayan Nizamü’l-Mülk, devletin görevleriyle ilgili olarak hükümdarlara ilk olarak şu tavsiyede bulunur: “Kanallar açmak, belli başlı ırmaklara yataklar kazmak, büyük sulardan geçiş için köprüler yapmak, köyleri ve tarım alanlarını mamur kılmak, surlar inşa etmek, yeni şehirler kurmak gibi cihanın imarı ile ilgili şeyler yapsın; güzel oturulacak yerler vücuda getirsin; ana yollar üzerinde ribâtlar, ilim talipleri için medreseler yapılmasını emretsin; tâ ki, adı daima kalsın; bu işlerin sevabı öteki dünyada onu bulsun, reâya daima (hayır) dualar etsin”.

Bürokrasi konusunda ise Büyük Vezir, genel yaklaşım olarak bürokrasiyi dizginlenmesi gereken bir güç olarak görmekte ve bürokrasinin halka yönelik baskıcı tutumunu bir sorun olarak algılamaktadır. Dördüncü bölümün (fasılın) sonunda, padişahın bürokrasiyi sıkı sıkıya denetlemesi gerektiğini şu sözlerle ifade eder: “Binaenaleyh padişah her daim memurların ne yapıp eylediklerinden haberdar olup tuttukları yolları, törenlerini, yörelerini iyi bellese, bir kanunsuzlukları yahut haddi aşmaları durumunda bir dem görevde tutmayıp derhal azletse ve işledikleri cürüm mesabesinde, diğerlerine gözdağı vermek için, onları cezalandırsa gerektir.”

Siyasetname Nizamü’l- Mülk’ün tabiriyle, “Hem nasihat, hem hikmet, hem destan, hem Kur’an tefsiri, hem peygamber sözleri, hem peygamber kıssası, hem geçmiş adil padişahların maceralarıdır. Bizden evvelkilerden haber verirken kalanlardan meyveler devşirir. Uzun olmasına uzun, lakin özlüdür ve adil hükümdarlara yaraşır yazılmıştır”. Nizamü’l- Mülk devlet teşkilatında idari, mali ve askeri alanlarda aldığı tedbirler ve düzenlemeler sayesinde Büyük Selçuklu Devleti’ni ortaçağın en sağlam teşkilatlı devleti haline getirdiği gibi, kurduğu bu kurumlarında bir takım değişikliklerle diğer Türk devletlerine model olmasını sağlamıştır.

Siyasetname’den bazı özet alıntılar :

– Sultan, bütün tutumlarında ortayolu izlemelidir. Padişahın dengesiz ve ölçüsüz hareket etmesi, onun halk nezdindeki saygı ve yüceliğini zedeler.

– Sultan ilimle ve ilim adamlarıyla dost olmalı ve onlarla düşüp kalkmalıdır.

– Sultan, istişare ve görüş alışverişine değer vermeli ve acele karar almamalıdır. Çünkü padişah için sağlam görüş, güçlü bir ordudan daha iyidir.

– Vergi memurları ve vezirden kölelere kadar her kademedeki görevlileri soruşturmalı ve sıkıca denetlemelidir. Eğer işini savsaklayan ve halka zulüm eden devlet görevlisine rastlarsa, derhal işine son vermelidir.

– Ülke ve devlet işlerinde iyi düşünerek, danışarak karar almalıdır.

– Alimlerle meşveret yapmalı ve onların tavsiyelerini dikkate almalıdır.

– Üst makamlara kadar yükselen devlet ileri gelenleri, bir hata işledikleri zaman önce uyarılmalı, eğer etkili olmazsa cezalandırılmalıdır.

– Kadıların âlim ve zahit olmalarına önem verilmeli, zalimler asla bu görevlere getirilmemelidir. Bunlara devlet bütçesinden gündelik veya aylık olarak ödenek verilmeli ve bu şekilde halktan rüşvet almalarının önüne geçilmelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder